Actinidiaceae ailesine mensub olan Actinidia chinensis(Kivi)in ana vatanı Doğu Asya olup, yetmişli yıllardan itibaren ülkemizde de yaygın olarak ticareti yapılmaya başlanmıştır. Çift çenekli ve çok yıllık bir türdür. C vitamini bakımından zengindir. Öyle ki; limon(Citrus limon) meyvesinin bir kilogramında bulunan askorbik asit miktarı azami 5566 miligram iken, bu miktar kivi meyvesinde biraz daha fazladır. Fakat kararlılık bakımından bakılırsa limon meyvesi tercih edilir.
Çünkü elde edilen değerlere göre limon meyvesindeki askorbik asit miktarı (C vitamini); kilogramda 5208-5566 miligram gibi yakın aralıklarda iken; kivi meyvesinde bu miktar; 750-6370 miligram gibi uçucu bir fark gösterir. Ek olarak belirtmek isterim ki; kırmızıbiberde(Capsicum annuum) bu oran çok daha fazladır. (Kilogramda 230 miligram-20gram) Halk arasında kartopu veya gilâboru olarak tanınan türün (Viburnum opulus subsp. var. opulus) meyvelerinde ise bu oran; kilogramda 126 gram(126100 ppm) olarak ölçülmüştür.
A vitamininin öncüsü olan beta caroten miktarı da; kivi meyvesinde0,4-6 ppm arasında değişmektedir. (Bir kilogram kivide azami 6 miligram.) Enfazla beta caroten ihtiva eden tür ise; gene Viburnum opulus subsp. var. opulus olup, meyvesindeki beta karotenoranı 6400 ppm değeriyle sabittir.
Meyvelerinde ölçülen Niacin(B3) miktarı5-30 ppm arasında değişkenlik göstermekte olup; günde 2 kere 50’şer miligram niacinalınırsa bu vitaminin antialerjik özelliğinden faydalanılmış olur. Niacininantialerjik özelliğinden yüksek seviyede faydalanabilmek için bünyesinde buvitaminden daha yüksek miktarlarda bulunduran bitki türlerini kullanmak dahaakılcı olacaktır. Raphanus sativus(turp) yapraklarında bu oran 40-348 ppm arasında değişir.
Gene meyvelerinde ölçülenRiboflavin(B2) miktarı 0,5-3 ppm arasındadır. En fazla B2 vitamini ihtiva edentür; Justicia pectoralis’tir. Butürün yapraklarındaki riboflavin miktarı 2013 ppm ile sabittir. Dış ülkelerdebu türe halk arasında ölüm meleği (angel of death) ismi verilmektedir. Bu türüniçeriğine bakıldığı zaman ölümcül ya da zehirleyici bir maddeyle dekarşılaşılmamaktadır. Günlük olarak alınacak olan 15 mg Riboflavin bizikatarakttan koruyacak ya da yeni oluşmaya başlamış katarakttan kurtulmamızısağlayacaktır.
Tiyamin(B1) miktarı ise; 0,2-1ppm’dir. Antialkolik, antialzeymır(günde100-3000 mg tiyamin) özellik de gösteren B1 vitaminine en fazla, fasülyeninyeni filizlenen sürgünlerinde(sprout seedling) rastlanıldığı kayıtlardageçmektedir(3740 ppm). B1 vitaminin antialkolik özelliğinden faydalanabilmek içingünlük 50-100 mg alınması gerektiği kayıtlarda geçer. Günlük 1-4 gr tiyaminalındığında ise; sırt ve bel ağrılarınafaydalı olduğu ispatlanmıştır.
Meyve bünyesinde; gene B grubuvitaminlerden olan folik asitin (B9, folasin) varlığından bahsedilmektedir.
Kivi meyvesinde; çok düşükmiktarlarda E vitaminine de rastlanılmıştır. E vitami; vazodilatör (damargenişletici), kolesterol seviyesini azaltıcı -dolayısıyla tansiyon düşürücü,karaciğeri koruyucu, taş düşürücü etkiler göstermektedir. En fazla tokoferolsemiz otu(Portulaca oleracea)ndabulunur(82-2309 ppm).
Şeker hastalarının rahatlıklatüketebileceğini düşündüğüm kivi meyvesindeki glukoz miktarı ölçülemeyecekmiktarlardadır. Bir başka karbohidrat olan levuloz da aynı şekilde çok az miktardabulunmaktadır. Yeri gelmişken hemen belirtmek isterim. Levuloz; sükrozdan 1,73kat daha fazla tatlıdır. Kivide sükroza rastlanmamıştır. En fazla levulozihtiva eden tür Rubus idaeus (ahududu)olup, meyvelerindeki bu oran 3500 ppm ile sabittir. Gene ahududundaki glukoz vesükroz miktarları ölçülemeyecek kadar azdır.
Kivi meyvesinde bulunan mineraller;
Potasyum (3320-19600 ppm);Vazodilatördür, dolayısıyla tansiyon düşürücü etkisi vardır. Sürmenaja karşıkullanılabildiği kaynaklarda geçmektedir. Diüretik özellik gösterir.
Fosfor (300-3060 ppm); kalsiyumgibi iskelet sisteminin vazgeçilmezi olmasının yanı sıra, enerji üretimi içinde gereklidir. DNA’nın yapısına girer.Osteojenik(kemik oluşturucu) özelliğinin yanında bağışıklık sistemini uyarıcıözellik de göstermektedir. Pancar(Betavulgaris subsp. vulgaris ) de bol miktarda bulunur. 1 kilo pancardakifosfor oranı 260mg -45 gr arasında değişmektedir.
Kalsiyum (160-1910 ppm); eğerkalsiyum ihtiyacınız varsa ve bu ihtiyacınızı bitkilerden almak istiyorsanızsize -Akdeniz Bölgesi’nde yetişmiş olan- ısırgan otunu(Urtica dioica) ve domatesi (Lycopersiconesculentum) tavsiye ederim. Isırgan otunun yapraklarında ölçülen kalsiyumoranı; 5940- 41900 ppm arasında değişmekte iken, domates yapraklarında bu oran60800 ppm ile sabittir.
Mağnezyum (300-1770 ppm); o kadarçok faydası var ki; saymakla zor biter. Pek bilinmeyen bir özelliği ise; günde400 mg kalsiyum alındığında antiepileptiközellik göstermesidir. Kolesterolü ve tansiyonu düşürür, taş parçalayıcı etkisivardır. Günde 500 mg alınırsa müshil etkisi yapar. Menopoz döneminin daha geçortaya çıkmasına katkıda bulunur. Gene bunun için günde 500 mg kalsiyumalınmalıdır. Erkekler için migren tedavisinde kullanmak istiyorsanız günlük 200mg kalsiyum tüketmeniz yeterlidir.
Demir (3-30 ppm); Kansızlığınbirden fazla çeşidi vardır. Bunlardan bir tanesi de demir eksikliğine bağlı anemidir.Eğer kansızlığınızın sebebi alyuvarlarınızda bulunan demir azlığındankaynaklanıyorsa demir elementi bakımından zengin bitkilerle besleniniz.Ekinezyanın kökleri oldukça yüksek oranda demir ihtiva etmektedir. Bu oran700-4800 ppm arasında değişir. Bayanların adet dönemlerinde kaybettikleri kanmiktarlarının kabul edilir seviyelere ulaşması için gene Ekinezya köklerikullanılabilir. Bayanlar günde 100 mg demir aldıklarında demirin buantimenorajik özelliğinden faydalanabilirler.
Sodyum(50-295 ppm); tansiyonyükseltici etkisi vardır.
Meyvelerinde ayrıca kromarastlanılmıştır.
Meyve kısmında bulunan sekonder metabolitler;
Monoterpen alkaloidlerden Aktinidin fungisit özelliktedir. Dolayısıyla; dermatolojik olarak mantarsıkıntısı çeken hastalara haricen uygulatılabilir.
Karotenoidler sınıfına dahiledilen Kriptoksantinin miktarı0,037-0,185 ppm arasında değişim gösterir. A vitaminine çevrilen bu metabolitaynı zamanda mutajen unsurlara karşı da kullanılabilir.
Meyvelerinde Zeaksantin adlı karotenoide de rastlanmıştır. Zeaksantin; karaciğerkoruyucu özelliğinin yanısıra meme kanseri ve meme tümörüne karşı da olumluetki gösterir. Zeaksantin karotenoidine ayrıca Citrus sinensis(portakal) ve Capsicumannuum(kırmızıbiber) meyvesi ile Zea mays(mısır) çekirdeğinde derastlanılmıştır.
Gene karotenoidlerden olan lutein metabolitinin miktarı 1,8-9 ppmarasında ölçülmüştür. Antikanser(meme) ve antitümör(meme ve kolon) etkisivardır.
Bir adet fenol halkasına sahipolan quinic asit ise; koleretik(karaciğerdensafra salgılanmasına yardımcı) özellik gösterir.
Tannin miktarı 9500 ppm olup, antiviral, antiHIV, antibakteriyel,antihelmintik antikanser, organizmayı kanserden ve karaciğeri toksik etkilerdenkoruyucu özellikler gösterir. Antiülser ve yüksek tansiyona karşı dakullanılabilen tannin metabolitinin akmeşe(Quercusalba) deki miktarı kividekinden kat kat fazla olup bu türün kabuklarındaki taninmiktarı 78500-200000 ppm arasında değişir.
Kivinin diğer kısımlarında rastlanılan sekonder metabolitler;
Beta sitosterol iştahsızlığa karşı kullanılabildiği gibi, antikanser,antibakteriyel, antiviral, antipiretik(ateş düşürücü), antiinflamatuar(yangıönleyici) özellikler de gösterir. Östrojeniktir ve fazla alındığında spermöldürücü özellik gösterir. Çörek otu(Nigellasativa) tohumlarındaki miktarı 3218 ppm olarak ölçülmüştür ve sabittir.Soya fasülyesinde(Glycine max) ise buoran 900 ppm değeri ile sabittir.
Siyanidin metabolitinin E vitamininden 4,4 kat daha fazla antioksidanözellik taşıdığı kayıtlarda geçmektedir.
Delfinidin allerjeniktir, P-kumarikasit antiseptik ve antibakteriyel özellik gösterir. Tek fenol halkasınasahiptir. Quercetine bir öncekiyazımızda değinmiştik. Süksinik asitsaç boyası yapımında ve parfumeri sanayinde yer bulur.
Tüm bu özelliklerini saydıktansonra kivinin öne çıkan birkaç faydasını özetleyecek olursak;
Kiviyi şeker hastaları vehipertansiyonu olanlar rahatlıkla tüketebilirler.
Karaciğer sağlığı için yan birfayda sağlar.
Vücut ateşini düşürmede ek olarakkullanılabilir.
Çoğu bitki türünde olduğu gibikansere(bilhassa meme kanserine) karşı koruyucu olarak kullanılabilir.
…
Keşifler devam etmekte…
Bilim ve dua ile kalın…
Hazırlayan:Biyolog Mustafa ERSÖZ
NOT:Bu yazıJamesDuke’nin online veritabanı referansalınarak hazırlanmıştır.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!