Ne yediğini bilen var mı?

ziyagokalp.jpgMeksika'da başlayan ve birçok ülkeye yayılan domuz gribinin, turizm mevsimi itibariyle bizi etkileyip etkilemeyeceği ve yetkililerin aldığı önlemler bizim açımızdan çok önemli. Ancak bu hastalığın bize hatırlattığı başka bir önemli sorunumuz daha var; kaçak domuz çiftlikleri.

Tarım Bakanlığına göre ülkemizde yasal ruhsatlı çiftlik yok. Bunu söylerken ruhsat vermemekle görevlerini yapmış olmanın huzuruna ermiş kabul ediyorlar kendilerini sanırım. Oysa sorun bu yaklaşımla başlıyor. Bakın, denetim olmadığı için her yerde türeyen ve hijyen ihtiyacı, sağlıklı ortam gerekmediği için maliyeti az olan bu hayvanın etinin üretimi, sayısı hakkında net bir şey söylenemiyor. Farklı kaynaklardan elde edilen rakamlara göre ülkemiz genelinde onlarca kaçak çiftlik ve 1 milyona ulaşan hayvan sayısından, yıllık kırmızı et üretiminin nerde ise yarısına yakın bir domuz eti üretiminden bahsediliyor. İşin vahim tarafı maalesef rakamların daha fazla olma ihtimali de çok yüksek.

Özellikle her şey dâhil sistemi içinde turizm bölgelerindeki otel ve tatil köylerinde tüketildiği düşünülen domuz eti, gelen açıklamalara bakılırsa et satışı ve tüketimi olan her yerde karşımıza çıkabilir. Bu tehlikenin düşündüğümüzden daha fazla olduğu anlamına geliyor. Et aldığımız kasap, market, aklınıza ne gelirse her yerde karşınıza çıkabilecek bir sorun bu.

İşin denetim boyutuna bakacak olursanız, zaten yılların sorunu olan konu hakkında ilerleme sağlanamadığını ve korunmak için kimsenin bize yardımcı olamayacağını Tarım Bakanlığı Koruma Müdürünün yaptığı açıklamalar gösteriyor. Bu kadar önemli bir konuda, denetim elemanı yetersizliğini bahane etmek ve eleman ihtiyacının üç sene içinde tamamlanmaya çalışılacağını açıklamak, durumun bizi vejetaryen yapmaya yetecek kadar vahim olduğunu gösteriyor. Kendisinin söylediği “bilmediğiniz, güvenmediğiniz yerden et almayın” cümlesini aşıp, kendimiz, eskiden olduğu gibi ihtiyacımızı keserek karşılayamayacağımıza göre doğrudan et olayını hayatımızdan çıkaracağız anlaşılan.

Tamam, et seven bir toplum alarak zoraki vejetaryen olacağız, bunu anladık ama siz zannediyor musunuz ki gönül huzuru içinde sebze ve meyve tüketebileceğiz. Genetiği ile oynanmış sebzeler, hormonlu gübreler, aşırı ve bilinçsiz kullanılan kimyasallar, zaman içinde niteliği bozulan topraktan elde edeceğiniz ürünler her tarafımızı sarmak üzere.

Bu konuda yetkililerin ilerleme sağlayacağına, yeterli önlemi alacağına olan inancım doğrusu pek yok. Klasik ilkel metot ve usullerle tarım üretimini kendi ihtiyacımızı karşılayacak şekilde yapacağımız veya yeni hastalıklarla ucube bir şeye dönüşeceğimiz günler fazla uzakta değil gibi görünüyor.

Mehmet Ziya Gökalp
mehmetziyagokalp@gmail.com


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız