Ortada bir sıkıntı var ama…kimse de çıkıp net olarak kral çıplak diyemiyor. Konu şu, malum mayınlı arazinin ne olacağı. Kim temizleyecek ve kime kalacak. Olay tam komediye dönüştü. Ülkemin gerçek durumunu anlatmak için hazırlanmış bir skece dönüşmedi mi? Hani hep deriz her köşe başında.”Efendim bu ülkede herkes her konuda konuşur ama asli görevini bir türlü yapmaz, her şeyden anlarız her şeye karışırız. Dini konuda hocalardan çok doktorlar, hastalık konusunda doktorlardan çok üfürükçüler konuşmaz mı?
Bu mayınları döşeyenler döşediği yeri nasıl bilmez ve koyduğu mayını geri kaldıramaz. Ben anlayamadım, ancak anlayanlarda bir türlü soramıyor. Şimdi herkes konuşuyor, konuşacak olanlar susuyor ve topu başkalarına atıyor.
Bana göre mayınları bulmak ve temizlemek çok kolay. Ancak tüm mesele ondan sonrası ne olacak. Sıkıntının kaynağı orada.
Efendim burada organik tarım yapılacakmış. Arazinin büyüklüğü iki Kıbrıs kadarmış ve bilmem kaç kişiye iş imkânı çıkacakmış. Şimdi tarım camiasının içinde olmasam bende inanacağım şu organik tarım hikâyesine. Türkiye’yi Lüksemburg veya Belarus’mu zannediyor bu insanlar. Bizim organik tarım yapacak acilen araziye mi ihtiyacımız var be kardeşim.
Burada işin birilerine havale edilmesi ve Suriye’nin arkadan da çevrilme hadisesi var gibi görünüyor. Filistini arkadan önden çevreleyip 50 yılda kuşa çeviren Yahudilere 44 yıllığına burası verilirse Suriye’nin durumu ne olur acaba. İsrail’in nasıl bir devlet ve niyetlerinin ne olduğunu, çocuklarının nasıl bir eğitimle yetiştirildiğini ve neye hazırlandıklarını bilmeyen var mı?Rahmeti Abdülhamit’i hiç mi duymadınız veya okumadınız. Vatan toprağını kiraya vermek, acayip bir duygu ve gelecek nesilere bırakılacak nasıl bir miras.
Etme bulma dünyası. Anlatacak çok şey var ama.. sizler zaten arifsiniz ne demek istediğimi anladınız.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!