İstanbul hakikaten de çok güzel bir şehir. Ancak güzelliğinin farkında olunmalı. Güzelliklerini takip etmeli. Güzelliğine sahip çıkmalı. İstanbul daha güzel de olabilir. Yeter ki güzelleşmesine biraz katkıda bulunalım. Hiç olmazsa hor kullanmayalım.
Bu gün emirgan korusunda kızlarımla gezintiye çıktım. Biraz stres atalım biraz da fotoğraf çekelim dedik. İster yukarıya bakın ister aşağıya bakın her taraf rengarenk çiçeklerle donanmış.
İstanbulda önce laleler açtı ardından erguvanlar. Hemen ardından at kestanesi ve mor salkımlar yetişti ve en güzeli hepsi aynı zamanda görülebildi. Çok nefis, taa uzaklardan gelen insanı baymayıp ferahlatan çiçek kokuları. Daha önce hiç böyle bakmamıştım sanki.
Görevim gereği, acaba hep bir yerlerde eksiklikler varmı diye araştırarak gezdim. Sebebi düzeltmekti elbette. Fakat bu kadar güzelliği nasıl kirlettiğimizi üzülerek seyrettim. Bunca anlatıma, ikaza, tabelalara ve planlı çevre düzenlemesine rağmen hala insanlar çöplerini rasgele yerlere atabiliyorlar. Bazıları da çöplerini toplayıp, poşet içerisinde, kargaları hesaba katmadan ağaç diplerine bırakmakla hallettiklerini zannediyorlar.
Birde çiçeklerin arasına kadar girip, üzerlerine basıp, hatta bağdaş kurup oturarak fotoğraf çektirenler varya... ‘çiçeklerin arasına girmemeniz gerekir' dediğim zaman ‘iki haftadır gelmeye çalışıyordum zaten' cevabını alıyorum. Sanki iki haftadır gelememesi bir hak doğuruyor gibi....
Ama olsun yavaş yavaş öğreniyoruz.
Herkesi çiçeklerin fotoğrafını çekmeye davet ediyorum. Eguvan ve Lale Fotoğraf Galerisini Görmek için Tıklayınız.
Selam ve dua ile
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!