
Günümüzde dünya kaynaklarının hor kullanılması sonucu, değişen hava şartları ve çoğunlukla insandan kaynaklanan etkenlerden Küresel Isınma çok ciddi bir sorun haline geldi. İleriki yıllarda doğal kaynakların tedarikinde ciddi sorunlar yaratmasıyla gereken bu durum tüm sektörlerde olduğu gibi mimari ve mühendislikte uzmanları çözüm arayışlarına itiyor ve itmeye de devam edecektir..
Gün geçtikçe doğal kaynakları sömürmeden kullanan, hatta kendi imkanlarıyla kaynak yaratan evler, binalar inşa etmeye yönelik zorunlu ihtiyaç artıyor. Kentlerimiz daha yoğunlaştıkça binalar arasındaki mekanlar yaşam kalitesi açısından çok daha önemli bir rol kazanmaktadır. Bu mekanlarla birlikte kentsel alanlardaki daralma sonucu kentin merkezinde yaşamak giderek sorun olmaya devam ediyor.Yapılan çalışmalarla birlikte ana yollar ve ara sokaklarda oluşan araç ve insan trafiği psikolojik tepkiyi olumsuz etkiliyor.
Bazı yerel yönetimlerde cesur kararlar alan idare sokaktaki tasarımdaki eksik düşünceyi tam fark edememektedir.Tasarımda temel kural yaşayanın temel ihtiyacı olanı iyiyi fark edebilmesi olmalıdır.Mimari düşüncede yaşayan mahalle anlayışını sokaklara taşırken bazı sokakların canlı olabilmesi temel ilke olacaksa tasarım o merkezde olmalı.Bu uygulama yapıldığında bir dinginliği yaşatmalı.Yenilebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde yaralanmak hedef olmalı.Yoksa cadde ve sokaklar kapatılarak her türlü görüntü ve ses kirliliğini de beraberinde getirmekle yaşanması gereken sokaklar çekilmez hal alır.Örneklerine rastlamak hiçte zor değil.
Güneş, rüzgar ve topraktan minimum tüketimle maksimum faydayı sağlamak ve ihtiyaç duydukları enerjiyi sınırlı kaynaklardan değil, güneş ve rüzgar gibi süreklilik arz eden kuvvetlerden alacak şekilde planlanmalı. Özel program ve yazılımlar sayesinde güneşin yönü, rüzgarı hızı gibi veriler her an hesaplanarak bina sisteminin bunlardan maksimum faydayı edinmesi sağlandığında yaşamın kalitesi her geçen gün artarak devam eder.Çünkü giderek kaybolan mahalle kültürü alışveriş merkezlerinde yoğunlaşan sıkıcı bir yaşam trendine dönmüştür .Bu yaşam kültürün de dışa dönük olan bakış giderek kapalı bir toplum oluşturmuştur.Sokaklardaki tasarım anlayışıyla gerçekleştirilecek anlayış AVM lerin oluşturduğu anlayışı ortadan kaldırmış olacaktır.

Mimari tasarım güneşten olabildiğince en üst seviyede enerji alarak elektrik ve de kışın ışık ve ısınma ihtiyacını tedarik edecek ama aynı zamanda içeri gerektiğinde gölgenin ferahlığını da verecek şekilde planlanmış olmalıdır.. Türkiye’nin yenilebilir enerji üretim potansiyeli oldukça yüksek ve bu çalışmalar dış dünyanın rüzgâr ve güneş enerjisi üzerinde yoğunlaşmasını sağlıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar enerjisine dönük yapılan yatırım atağının ardından, güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik yeni bir dönemi değerlendirmek bu konuda yapılan her tasarım uzun soluklu tasarrufu da beraberinde getirir. Özellikle de yenilebilir enerji kaynaklarının ekonomiye katkısı dikkate alındığında özel sektörün bakışı da bu yönde artmış olacaktır.
Ekolojik yaşama katkı sağlamakla birlikte tasarımdaki düşünceyi hayata geçirirken bu bağı daha da güçlendirmek gerekmektedir.Çünkü planlama disiplini ile ilgili birimlerin dinamik, girişimci, çözüm üretme konusunda yaratıcılığını ortaya çıkarmak ve değişen dünya ekonomisi ve küresel iklim farklılıklarıyla mimari düşüncenin keşfedilmesine olanak sağlayacaktır.
Çağlar AYDIN
Ziraat Mühendisi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!