Bu yılın Hububat hasadına Çukurova’da start verildi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 17 Mayıs itibari ile çiftçilerden hasat edilen ürünleri emaneten alıma başlanacağını bildirdi. Yani yeni fiyat belli değil. Alım fiyatının açıklanmasından sonra çiftçi verilen fiyatı beğenirse parasını beğenmez ise hububatını geri alacak. Uzaktan bakınca gayet makul bir alış verişe benziyor. Bu tür bir alış verişin sakıncası ve üreticiyi mağdur ettiği her yıl dillendirilir. Bu sene geçsin gelecek yıl bir çözüm bulacağız denilir ama verilen sözler unutulur ve gün gelir çatar aynı sistem devam eder.
Üreticinin büyük bir kısmı ekim dikimini hep borç ile yapıyor. Mazot,gübre ekipman ve diğer giderlerin büyük bir kısmı hasat sonrasına ödenecek diye. Yani acilen para lazım. Bu durumu kurtarmak için hasat ettiği hububatını eski fiyattan peşin olarak piyasadan buğday alan un fabrikalarına veya tüccarlara vermek zorunda kalıyor. Yeni zamlardan çiftçilerin büyük bir kısmı yararlanamıyor.
Hububat hasat zamanı ülkemizde belli olmasına rağmen alım fiyatları neden bir ay öncesinden açıklanmaz. Bunun planlaması bu kadar zor mu? Yoksa aracıların ihtiyacını karşılaması mı bekleniyor.
Devlet pazarlamada sıkıntı çekmemek için TMO nun hububat alımını azaltmak ve serbest piyasada alım satımın yapılmasını istiyor olabilir. Ancak beklemeye tahammülü olmayan küçük üreticilerin piyasa insafına bırakılması da doğru değil.
Hububatta asıl mesele birim alanda alınan verim düşüklüğü. Özelikle İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’da 250–300 kg civarında. Tarım Bakanlığımız gerekli yayım çalışmasını yapamıyor. Çiftçilerimiz yıllarca aynı yerde aynı bitkiyi yetiştiriyor. Münavebeli yetiştirme nedir bilmiyor veya anlatılmıyor. Aynı arazide yıllarca aynı tür bitkinin yetiştirilmesi toprak yapısının bozulmasına bazı besin elementlerinin nerede ise hiç kalmamasına bu nedenden dolayı aşırı derecede gübrelenmeye ihtiyaç duyar hale gelmiş.
Birim alandan alınan bu verimle ve bugünkü fiyatla çiftçilerin memnun olması ve tarıma devam etmesi çok zor. Bugün bu verim ortalaması ile çiftçilerin masrafını karşılaması ve tarıma yatırım yapacak kazanç sağlaması için Buğday alım fiyatlarının en az 75 krş olması gerekmektedir. Aksi takdirde çiftçilerimizin tarıma yatırım yapması, sertifikalı tohum alması ve modern tarım yapılışını takip etmesi mümkün değil.
Türkiye’nin yıllık Buğday tüketimi 18 milyon ton civarında. Mevsimin yağışlı geçmesi ve verimin yüksek olacağı beklentisinden bu sene 22 milyon ton civarında bir üretim tahmin ediliyor. Bu durum aracı tüccarların fiyatı daha da düşürmesine neden olacak ve çiftçilerimiz üretimin fazla olmasına sevinemeden aracıların keyfi fiyat uygulaması ile karşı karşıya kalacak. Hükümetin bir an önce fiyatları açıklaması gerekmektedir.
Korkmaz MERT
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!