Yazar Mustafa KAYA Pazar, 06 Mayıs 2007
Birinci sebep anaların üç ve daha fazla yaşlı olmalarıdır.
2003 yılında arı kolonilerinin % 90 lık gibi bir kısmı oğul vermek suretiyle tabii yoldan ana değişimi yaptı. Bu kadar çok oğul olan 2003 kışında arı zayiatı çok düşük olmuştur. 2003 kışında ölümlerse son çıkan oğullar ile anaç ( oğul veren) kovanların bakımsız ve balsız kalmaları yoluyla olmuştur.
2004 Yılı Çankırı bölgesinde arıcılık için bana göre harika bir yıl olmuştur. Genç ve taze analar ile koloniler çok az oğul vermiş, bol bal olmuştur.
2005 Yılı ise tam bir bal yılı olmuş anaların geneli 2 yaşında olduklarından oğul çıkması az olmuş. Halk tabiriyle bu senede bal senesi olmuştur..Bu arada bakımı yapılmayan kat atılması geciken kolonilerden çok az miktarda oğul çıkışı olmuştur. Baharda ise arı ölümleri çok az ya da hiç olmamıştır.
2006 yılı ise ipin koptuğu yıl olmuştur. Nisan ayının sonuna kadar her şey mükemmel iken, Nisanın son haftasında meydana gelen don olayı tüm bitki ve ağaçları, çiçeklenmenin ve gelişmenin en yoğun olduğu zaman vurmuştur. Mayısın ilk haftası da soğuk gitmiştir. Sonrasında gelen sıcaklar sebebiyle otlar yeterince gelişemeden kurumuş veya çok cılız kalmıştır. Yeterince nektar ve polenin gelmeyişi arılarda mayısın sonuna doğru kolonilerin erkek arıları imha ettirecek düzeye gelmiştir.
Bu namüsait şartlar altında kolonilerce de ana değişimi olmamış ve Arıcılarımızda işi oluruna bırakması sonucu 3 ve daha yaşlı analarla kışa girilmiştir.
İkinci sebep bana göre melezlenmedir.
Çankırı ili İç Anadolu ile Karadeniz bölgesi arasında bir geçit bölgesidir.
Bunun sonucu bölgemizdeki arı kolonilerinin tamamına yakını iklimsel değişikliklerden daha fazla etkilenerek bölgeye adapte olamamış, buda ölümlerin ikinci derece sebebi olmuştur.
Üçünce Sebep ise arı hastalık ve zararlılarıdır.
Arıcılarımız ruhsatlı ve ruhsatsız ilaçları bilinçsizce yüksek dozlarda ve gereksiz yere defalarca kullanmışlardır. Bunun sonucunda hastalık ve zararlılar bu ilaçlara dayanıklı hale gelmiştir. Bu yüzden daha sonra yapılan ilaçlamalar hastalık ve zararlıların etkilerini önleyememiştir.Kullanılan yüksek dozdaki ilaçların balda kalıntı bırakma riski olması olayın diğer yüzüdür.
Dördüncü sebep ise eğitimsizlik
Çankırı ili arıcılarımız yakın zamana kadar arıcılık konusunda fazla bir eğitim almamışlardır. Düzenlenen birkaç kurs ve seminer ötesinde çalışma yapılmamıştır. Bunun sonucu olarak ta gelişmeler sadece arkadaş ve dost çevresinden duyduklarından öte gidememiştir.Yakın zamanda kurulan Çankırı Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sayın Hulusi TAŞ ve Teknisyen Bilal BAĞDAT' ın girişimleri sonucunda arıcılarımıza AB destekli arıcılık kursları düzenlenmeye başlamıştır. Sonuçları ise ileride meyvesini verecektir. Kendilerine tüm arıcılar adına TEŞEKKÜR ederim.
Beşinci sebep maddi imkânsızlıklar
Arıcılarımız kötü bir sezonun arkasından arılarını sonbaharda yeterli şekilde bakım ve besleme yapamamışlar.Arılarımız için gerekli olan ilkbaharda ve sonbaharda kullanılacak şekerin kovan sayıları göz önünde bulundurularak birlikler vasıtasıyla ucuza temin edilmesi gerekir.
Altıncı sebep arıcılarımızın sabit arıcılık yapmaları
Arıcılarımız tek bir yerde arılarını hiç gezdirmeden veya bir sefer yer değiştirerek arıcılık yapmaktadırlar.Bunun yerine en az iki veya üç kez yer değişimi yapmaları sağlanmalıdır. Çiftçilerimize arıların ürün verimini artırdığı anlatılmalı bu yönde çalışmalar yapılmalıdır.Özellikle köyünde kendinden başka arıcı istemeyen arıcılar eğitilmelidir.Gezginci arıcılarında bir yere yığılmalarının önüne geçilmelidir. Her bölgeye belli bir miktar arıdan fazla arı konulmamalıdır. Arılıklar arasında belli mesafe ler bırakılmalıdır. Bu şekilde sabit arıcılık yapanlar mağdur edilmemiş olacaktır.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!