Kabuk böceklerindeki toplanma feromonları hakkında ilk çalışmalar 1948’de yapılmış, fakat 1960 yılından sonra istenilen sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Seks feromonlarının aksine kabuk böceklerinde feromonlar dışarıya bir salgı bezinden verilmez. Bunlar, genellikle, maddelerin değişimi olarak dışkıyla verilir. Aynı konukçuyu işgal eden akraba türlerde de, benzer koku maddeleri bulunmaktadır. Kimyasal haberleşmenin sağlanmasında, günlük ve mevsimlik hareketler, feromon bileşiklerinin kombinasyonu, konukçu bitkinin koku maddesi, tür ve popülâsyonlarının özel durumları etkilidir.
Kabuk böceklerindeki toplanma feromonları, uygun kuluçka materyalini belirlemek amacıyla çıkarılır. Toplanmada amaç, bir konukçu ağacın birlikte işgal edilmesi ve eşlerin birbirini bulabilmesidir. Eğer, böcek herhangi bir sebeple karşı konulmaya maruz kalmaz veya karşı bir mukavemetle topluluk dağıtılmazsa, konukçu ağaç başarıyla işgal edilir. Konukçu ağacın bireylerle aşırı derecede işgal edilmesi, kuluçkalanmayı önleyici ve uzaklaştırıcı feromon yardımıyla veya çekici madde üretiminin kesilerek durdurulmasıyla önlenmiş olur. Çekici ve uzaklaştırıcı maddelerle oluşturulan toplanmalar bir ağaçtan diğer ağaca doğru yönlendirilerek, ormanlarda zararlar öbek öbek başlayarak ilerler.
Scolytus türlerinde son bağırsakta bulunan salgı bezine benzeyen bir yapı, feromon salımına katılır. Kabuk böceklerinde feromon salımı dışkı ile olur. Bu türlerde toplanma feromonunun üretim ve verimine konukçu ağacın etkisi de bulunur. Birçok Ips türü konukçu ağacın monoterpen’ini terpen alkole dönüştürür ve bunu feromon olarak kullanır. Örneğin, Ips paraconfusus Lanier’un erkeklerinin, konukçu bitkideki mircene maddesini kullanarak Ipsdienol ve Ipsenol ürettikleri saptanmıştır. Bu maddeler, konukçuda galeri oluşturduktan sonra erkekler tarafından salgılanmaktadır. I. paraconfusus ve I. avulsus’un erkekleri feromon üretimi için yeterli mircene ihtiyaç duymaktadırlar. I. calligraphusve I. grandicollis’in erkekleri mircene’yi ipsidenol’a dönüştürmeden önce mutlaka beslenmelidirler. Dendroctonus ponderosae (Dencpo)’nın erkeklerinin trans-verbenol feromonunu üretmek için bir uyarıcı olarak konukçu ağaçlardaki a-pinene’yi kullandıkları tespit edilmiştir.
Yapılan çalışmalarda, Lepidoptera türlerinde dişinin günlük feromon üretim düzeni, erkeklerin günlük arama uçuş düzeniyle paralel olduğu tespit edilmiştir. Dışkıya bağlı olarak verilen feromonun toplanma sinyali de ancak, günlük bir düzen içerisinde olabilmektedir. Kabuk böceklerinin uçuşu ve günlük feromon verimi, iklim şartlarına ve erginin çıkışına bağlıdır. Genellikle türlerde konukçunun işgali öğleden sonra en yüksek noktaya ulaşır, fakat serin günlerde uçma sıcak öğle saatlerinde, sıcak günlerde ise akşam serinliğinde olmaktadır. Kabuk böceklerinin aksine odunda üreyen scolytidler cezbedici devreleri sırasında hiçbir gıda alımında bulunmazlar. Dolayısıyla, bir dışkı verimi yoktur. Çünkü toplanma feromonu son bağırsak ile dışarı verilir.
Kabuk böceklerinde popülâsyonu cezbedici maddeler ise, daha karmaşık bir yapı gösterir. Dendroctonus türlerinde dişi, Ips türlerinde erkek tarafından üretilen bu maddelerin verimi, ağaçlardaki işgalin sıklığına, eşeysel duruma ve konukçu ağacın kalitesine bağlı olarak değişmektedir. İğne yapraklı ağaçlardaki kabuk böceklerinde reçine, direkt veya indirekt olarak feromon verimini etkilemektedir. Böceğin delme faaliyetine bağlı olarak, popülâsyon cezbedici maddesi, ancak, terpen bileşikleri içerisinde açığa çıkabilmektedir. Bu sebeple, işgalin olabilmesi, kaynaktaki çekici madde yoğunluğuna bağlıdır.
Ips typographus (L.) için geliştirilen ve seri üretimi yapılarak pazarlarda satılan pheroprax feromon preparatının arazi uygulamalarında etki aralığı 5-30 m’dir. Tuzaklar arası 30 m ve dikili ağaçlardan en az uzaklığın ise 5 m olması istenmektedir. Yapılan bir çalışma sonucunda ise tuzakların en az 30 m aralıklı olması, fakat uçuş yapan böcekler için 100 m veya daha fazla uzaklığın yeterli olabileceği tespit edilmiştir. Dendroctonus brevicomis LeConte’in feromonlarla haberleşme sistemi ve biyolojisi şu şekilde gerçekleşmektedir. Bu tür ilkbaharda yaşlı ağaçlardaki kışlama yerini terk ederek, önce dişiler konukçu ağaca gelirler. Delme sırasında dış kabuktan soymuğa geldiği zaman, giriş deliği civarında reçine hunisi oluşur ve bu giriş deliğinden dışarıya dışkıyla beraber exo-brevicomin salgılanır. Bu madde erkekleri çeker. Çekilen erkekler frontalin üretiminde bulunarak daha çok dişiyi çekerler. Bu arada verbenon da üreterek aşırı işgal önlenir, gelen dişilerin bir kısmı ağacın işgal edilmemiş kısımlarına ve komşu ağaçlara doğru yönelirler. Reçine akışı ve feromon verimi durur.
Dentroctonus micans(Kugelann), ülkemizde ilk kez 1966 yılında Kars’ın Posof ormanlarında görülmüş, daha sonra popülâsyonu artmış ve bugün Artvin doğu ladini ormanlarında yaygın durumdadır. Bu türün, kabuğu delip soymuk tabakasında ana yollarını açmaları sırasında büyük oranda okside olmuş terpineol üretmektedir. Yapılan araştırmalarda, henüz yiyimde bulunmamış genç erginleri ise a-pinen’in oksidasyonuyla oluşan mirtenol ürettikleri tespit edilmiştir. Ips sexdentatus (Börner), Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğu ladini ormanlarında periyodik olarak popülâsyon artışıyla ekonomik zararlara sebep olan bir türdür. Bu türe karşı “Ipslure” feromon denemesi yapılmış ve bu uygulamalardan başarılı sonuçlar alınmıştır. Orthotomicus erosus(Wollaston)’un konukçu ağaca yönelmesi ilk defa erkek erginler tarafından olmakta ve bunlar ağacı yeni işgal ettikleri zaman, toplanma feromonu olan methyl-butenol ve ipsdienol üretimine başlarlar. Bu maddeler ile yapılan arazi çalışmalarında ipsdienolun uzaktan çekici ve methyl-butenolun ise konma etkilerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorumlar 1