Bu eylemde araştırma yöntemleri kullanılarak çocuklar ve gençlerin yaşadıkları yerlerde nelere önem ve değer verdiklerini anlamak ve bu bağlamda onlarla birlikte çalışarak uygulanabilir bir planlama ile  kentsel gelişim modeli oluşturmak olmalıdır temel etken.Gelişimin temelinde çevresinde bulunan tarihi ve kültürü tanımak için kültürel geziler, Bulunduğu mekanları iyi algılamak için haritalama,metropol ve yılların kültürel hazinesini taşıdığımız bu topraklarda ziyaretçilerin isteklerine yanıt verebilecek  kent söyleşileri oluşturmak olmalıdır.Bunun temelinde herşeyden öte  planlama ve tasarım atölyeleri gibi bir dizi çalışma merkezleri oluşturmak gerekmektedir.Planlama ve tasarım çalışmasından oluşan çalışmanın ürününü ve oluşacak projelerle daha sağlıklı bir nesil oluşturmak oluşacak proje ile metropol kentlerin geleceğine ışık vermek temel esastır.

     Çevremize baktığmızda hukuksal sorunlarını çözemeyen ve yeterli destek alamayan bu kentin insanlarına  sorunlarını çözmelerine yardımcı olmak ve herkesin haklarını bildiği, güçlü bir toplum modelini en uç noktadaki mahalle ve semtlerde oluşturmaktır temel esas. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı gibi kurumların işlevlerini halka öğretmeyi ve başvuru mekanizmalarına ulaşmalarında yardımcı olacak bir merkez oluşturularak daha özgüvene sahip nesil meydana getirmek  ve bunu başarmaktır.Her gün değerli saatlerimizi tv karşısında geçirirken bize gereken kısa zamanda çok daha geniş imkanlar sağlayacak temel haklarımızı değerlendirebilecek gençlik olmalıdır.. En basit şikayetlerini bile nereye başvurarak halledeceğini bilmeyen çoğu kimse haklarını bilmemekten kaynaklanan mağduriyeti yaşıyorsa bu sorun; zincirin halkası gibi sürmemelidir.

    Evde çocuğumuza ve kendimize gösterdiğimiz temizlik duygusunu okullarda gerçekleştirmenin temelinde sağlılklı toplum oluşturmaksa amacımız ;yapılması gereken okularda sağlık kolları sadece öğrencilerin koluna takılan temizlik kolunda öteye gidebilmelidir.Hijyen açısından riskler taşıyan ve bu sorunu yaşamakta olan yüzlerce okul olduğu düşünülünce başta metropol kentlerimiz olmakla birlikte tüm yurdu saran bize  yakışmayan bu duruma dikkati çekmek ve  çözmek için duyarlı veli ve gönüllü  kişi ve kuruluşlar yönlendirilerek kendi okuluna hareketlilik sağlanmalıdır.

          Çevremize baktığımızda yeşil alanları artırmak için büyük miktarlada emek ve servet harcanıyor.Bu harcanan emeğin karşılığında çocuklarımıza yeterli değeri veya onların taleplerini yeterli ölçüde sağlıya biliyormuyuz.Bunun yanıtı kişiye göre değişsede istenilen düzeyde oldugunu söylememiz zor görülmektedir.Çevremizde ve içinde yaşadığımız veya hayatın bir parçası olan   sokaklarımzda  araçların arasında oynamaya çalışan bir nesil görürsün.Hatta bazen ebeveynle sokağa çıkmasına ragmen araç korkusundan özgürce davranamayan bir çocuğun geleceğini nasıl olumlu yönden etkileye bi               liriz.Geçmişte her evin bir avlusu veya  geniş bir bahçesi vardı.Çocuklar evden kontrolsuz çıkarak özgürce koşup eğlenebiliyordu.Şimdi sokaklara sıkıştırdıgımız geleceğimize iki ağaç dikip bir oyun grubu koyarak sorumluluktan kurtuldugumuzu düşünüyoruz. 

     Bu bağlamda neler yapılmalı diye enpati ve fikir teatisi  dediğimiz  düşüncelerimizi  nereye odaklayabiliriz.Büyük kentlerin  yoğunlugu ile doğru orantılı olarak artan toprak kaybı artan değer karşısında neler yapılabilr. Çevremize baktığımızda  giderek kaybolan mahalle kültürü alışveriş merkezlerinde yoğunlaşan sıkıcı bir yaşam trendine dönüşen bir hayat anlayışı hakim olmaktadır.Bu yaşam kültürün de dışa dönük olan bakış giderek kapalı bir toplum oluşturmuştur.Sokaklardaki tasarım anlayışıyla gerçekleştirilecek anlayış AVM lerin oluşturduğu anlayışı ortadan kaldırmış olacaktır.

Çocuklarımıza özgür geleceğini ve kişliğini kazandırmak ona ruhsal denge ve dinginlik kazandırmak ve mahalle kültürünü sokaklara taşımak için neler yapılabilir.