Ülkemizde Pestisitlerin Ürünlerdeki Kalıntılarıyla İlgili Problemler ve Çözüm Önerileri

ilac-87.jpgÜlkemizde zararlı, hastalık ve yabancı otlara karşı pestisit kullanımı her geçen gün artmaktadır. Artan bu kimyasal madde kullanımı, beraberinde birçok problemi de getirmektedir. Bunların başında da ürünlerdeki kalıntı problemleri gelmektedir. Özellikle, son yıllarda ürünlerdeki kalıntı analizleri gittikçe önem kazanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu konu üzerinde hassas bir şekilde durulmakta, maalesef ülkemizde bu konuda bu denli hassas davranılmadığı görülmektedir.


Ülkemizde pestisitlerle ilgilenen uzmanlar, üreticilerin ilaçlama konusunda bilinçli davranmadıklarını, daha fazla ve kaliteli ürün elde etmek için gelişi güzel ve bazen de gereğinden fazla miktarda ilaç kullandıklarını, pestisit kullanımının yeterince denetlenmediğini, eğitim noksanlığının sorunu daha da ciddi boyutlara ulaştırdığını sık sık vurgulamaktadırlar. Bilinçsizce ve denetimsiz kullanılan pestisitler, en çok kalıntı sorunlarıyla insan ve hayvan sağlığını tehdit etmekte, çevrenin kirlenmesine sebep olmakta, ayrıca kullanılan organizmaların dayanıklılık kazanması gibi pek çok sorunu beraberinde getirmektedirler.


Nitekim, ülkemizde pestisit kalıntı analizleri ile ilgili yapılmış olan çalışmaların son derece sınırlı olduğu ve 1959–1999 yılları arasında toplam 67 çalışmanın bulunduğu, bunların çoğunluğunu ise bekleme süresinin tespitine yönelik rutin analizlerin oluşturduğu görülmektedir. Yine, pazara sunulan gıdalardaki pestisit kalıntılarının ne oranda sorun olduğunu ortaya koyabilmek için genellikle meyve ve sebzeler üzerinde çalışıldığı, yapılan bu çalışmaların Türkiye’deki kalıntı probleminin boyutlarını ortaya koymak için yeterli olmadığı, dolayısıyla ülkemizde gıda maddelerinden düzenli olarak örnekler alınması ve pestisit kalıntıları açısından analiz edilmesi gerekmektedir.


Bu konudaki çözüm önerileri ise şunlardır.


1-Tarımsal ürünlerde ilaç kalıntılarının oluşmasını önlemek için zararlılarla mücadelede, entegre zararlı yönetimine (EZY) yer verilmeli ve zorunlu olmadıkça ilaç kullanılmamalıdır. Gelişmiş ülkelerde, Kimyasal Mücadele yerine diğer mücadele yöntemlerinin tercih edildiği ve entegre mücadeleye önem verilerek, çeşitli ürünler için EZY programlarının yapıldığı görülmektedir. Nitekim, entegre zararlı yönetiminde kullanılacak pestisitlerin belirlenmesi amacıyla gelişmiş ülkelerin gerek kanuni ve gerekse bilimsel esaslar dahilinde bazı tedbirler aldıkları, toksik olmayan veya düşük toksititeli ilaçların kullanımını teşvik ettikleri, bu amaçla bazı ülkelerin biopestisitlerin ruhsatlandırılmasında kolaylıklar getirdikleri, bazı tehlikeli pestisitlerin kullanımlarının sınırlandırıldığı veya ruhsatlarının iptal edildiği, yan etkisi bulunmayan pestisitlerin ise teşviki için ruhsat ücretlerinin düşürüldüğü, ayrıca,  EZY’inde kullanılan pestisitlerin sarı renkli bir bant ile işaretlendiği görülmektedir. Bu sebeple, ülkemizde de daha yaygın bir şekilde entegre mücadele programları yapılmalı ve bu çerçevede spesifik ve çevre dostu ilaçlara yer verilmelidir. Yine, ilaçlar sadece ruhsatlı oldukları ürünlerde kullanılmalıdır.


2-Gelişmiş ülkelerde gıda maddeleri pestisit kalıntıları açısından rutin olarak kontrol edilmektedir. Ülkemizde ise böyle bir durumdan bahsetmek maalesef mümkün değildir. Bu sebeple, piyasadan gıda örneklerinin rutin olarak alınıp, pestisit kalıntı analizleri yapılmalı ve sonuçların duyurulması gereklidir. Bu amaçla, sadece pestisitlerle ilgili bilgileri içeren bir dergi çıkarılmalı ve bu dergide bu sonuçlar düzenli olarak verilmelidir. Ayrıca, bu dergi geniş bir üretici ve tüketici kitleye ulaştırılmalıdır.


3-Ürünlerdeki kalıntı sorunun boyutlarının anlaşılması ve bu ürünlerdeki pestisit analizlerinin güvenilir bir biçimde yapılması için yeterli bilgiye sahip elaman ve laboratuarlar gereklidir.


4-Pestisit kalıntı analizleri yapılabilmesi amacıyla kullanılabilecek pek çok cihazın çeşitli kuruluşlarda bulunmasına rağmen, bunların etkin ve geniş çaplı kullanıma sunulması ve kalıntı problemleri ile ilgili çalışmaların ülkesel boyutta organize olması gereklidir.


5-Gıda kalıntı analizi yapacak laboratuarların yurt çapında yayılması ve bunların standart metotlarla çalışması sağlanmalıdır. Ülkemizde mevcut il gıda laboratuarları ve hıfzıssıhha enstitülerinin bu amaca yönelik olarak hizmet vermeleri, gerek imkânları ve gerekse personelleri bakımından yeterli oldukları görülmektedir. Ancak, bu kuruluşların daha çok şikâyetler üzerine veya özel talepler üzerine analizler yaptıkları bilinmektedir. Bunların gıda kalıntı analizlerini rutin olarak yapmaları sağlanmalıdır.


6-Gerek üniversiteler ve gerekse diğer kuruluşların gıda kalıntı analizleri konusundaki çalışmalara önem vermeleri gereklidir. Bu konularda yapılacak araştırmaların teşvik edilmesi ve elde edilen sonuçların bir an önce uygulamaya geçirilmesiyle birçok problemin çözümü mümkün olacaktır.


7-Ziraat Fakültelerinde verilmekte olan “Bitki Hastalık ve Zararlılarıyla Mücadele Yöntemleri ve İlaçları” dersi, genel olarak, sadece Bitki Koruma Bölümü öğrencileri tarafından alınmaktadır.  Bu dersin tüm Ziraat Fakültesi öğrencilerine verilmesi sağlanmalı ve içeriğinde pestisit kalıntı sorunları ağırlıklı olarak tartışılmalıdır.


8-Yine, üreticilerin üretim sırasında ve özellikle de hasada yakın dönemlerde, insan sağlığı açısından riskli olan ilaçları yoğun olarak kullandıkları görülmektedir. Üreticilerin, son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süreye azami derecede dikkat etmeleri ve bu konuda bilinçlenmeleri sağlanmalıdır. İlaçların kullanımı konusunda üreticiler bilinçlendirilmeli ve ilaçların hasada yakın zamanlarda kullanılmaması sağlanmalıdır. Özellikle, hasada yakın zamanda ilaç kullanılacaksa, kısa sürede etkisiz hale gelen ilaçların yanı sıra, bitkisel kökenli ilaçlar veya biopreparatların kullanımına izin verilerek, çevre ve insan sağlığının korunmasına özen gösterilmelidir.


9-Ülkemizde pestisitler ruhsatlandırılırken, mutlaka toksikolojik denemelere tabii tutulmalı ve bu çalışmalarda azami hassasiyet gösterilmelidir.


10-Pestisitlerin uygun doz, zaman ve teknikle kullanımının önemi konusunda, üreticilere yönelik eğitim çalışmaları planlanmalıdır.


11-Ayrıca, teknik elemanlar pestisitler konusunda eğitimden geçirilmelidir.


12-Pestisit kalıntı analizleri ülke çapında yaygınlaşmalı ve bu doğrultuda üretici ve tüketiciler bilgilendirilmelidir.


13-Mevcut ilaç bayileri her yıl üniversitelerin ilgili bölümleri ve bakanlığa bağlı kuruluşlarda düzenlenen kurslarla bilinçlendirilmeli ve yeni gelişmeler aktarılmalıdır. Yeni ilaç bayiliği ruhsatı ise, sadece Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü mezunlarına verilecek şekilde gerekli kanuni düzenlemeler yapılarak bu konuda yeterli eğitimi olmayan kişilerin ilaç satmasının doğuracağı sorunlar engellenmelidir.


14-Ülkemizde ruhsatlı olan tüm pestisitlerin tarım ürünleri ve gıdalardaki pestisit tolerans seviyeleri belirlenmelidir.



Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız