Ekonomi bilimini, "Kıt kaynakların, sonsuz ihtiyaca bölüştürülmesi" ilmi diye tarif ederler. Eğer bu tanım doğru ise biz tarımcılar olarak Ekonomiyi de bilmiyoruz demektir. Kaynaklarımız kıt ama harcamamızdaki dengesizlik kıt gözükmüyor.Tarımdaki plansızlığın bir örneğine Tarımsal Mekanizasyona yatırılan bilinciz yatırımda görünüyor. Toplum olarak "Komşumda var bende niye olmasın" düşüncesi , arazimizin miktarına bakmadan " ellere gösteri olsun" mantığı ile alım yapılıyor.
Gerçekten dudakları uçuklatacak bir rakam. Biz bu kadar zengin miyiz ?
Yetkililere bakarsan işler iyiye gidiyor, göstergesi de Traktör satışları. Oysa madalyonun tersinden bakılınca müthiş bir kaynak israfı.
Karadeniz bölgesini çıkardığımızda 200 dekara 1 Traktör düşmesi daha da azalıp 150 dekar işlenebilir araziye bir Traktör düşüyor. 150 dekar bir araziyi en fazla bir traktör bir haftada sürmesini yapar. Yıllık işlemesini üst üste koysan bir ayı bulmaz . Yani geri kalan 11 ay alınan Traktörün boyuna bakmak kalıyor. Bir traktör ortalama 30 bin YTL diğer aletleri ile birlikte 100 bin YTL yi bulmakta . Öyle ki 10 dekar arazisi olan vatandaş'a traktör alması için bir nevi teşvik yapılıyor. Oysa bir yılda yaklaşık 2000 dekar arazinin yıllık işlerini tek bir traktör halledebilir. Yani ülkemizde her 10 Traktörden 9 tanesi bütün ekipmanları ile birlikte boşa giden kaynak israfı. Birileri sadece satmayı, sahipsiz ve gariban görünümlü çiftçiyi tırtıklama derdinde.
Tarım teşkilatı idarecilerinin eli kolu bağlı. Çünkü bu tür planlama onlara verilmiyor. Onlara siz sadece yetiştiriciye yetiştirme konusunda bilgilendirme yap, başka bir şeye karışma deniliyor.
Tarım Bakanlığımızda Tarım teşkilatının yetki ve görevlerinin neler olduğunu yeniden bir düzenlemeye sokması gerekiyor. Teknik elemanlara yaptırım yetkisinin verilmesi mutlaka sağlanmalı, kuru kuruya lafla bu iş olmuyor artık.
Korkmaz MERT
Ziraat Mühendisi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!