VEJETATİF ÜRETME TEKNİKLERİ

Bu üretme tekniği süs bitkileri üretiminde temeldir. Vejetatif üretme veya eşeysiz üreme yoluyla çoğaltma, kök sürgünü, yaprak, yumru ve rizom gibi vejetatif bitki kısımlarından alınan parçalarla yapılan üretme şeklidir.

Vejetatif üretme teknikleri dört temel üretme metodunu içermektedir.

Çelikle üretme

Aşı ile üretme

Daldırma ile üretme

Diğer vejetatif üretme yolları

 

I. ÇELİKLE ÜRETME TEKNİĞİ

Çelikle üretme tekniği üretilecek bitkiden alınan ve çelik adı verilen bir gövde, kök veya yaprak parçası ile yeni bir bitki oluşturma tekniğidir.

Özellikle herdem yeşil ve yarı daimi yeşil yapraklı türlerin hemen hemen hepsinde tohumla üretme zaman aldığı ve buna rağmen istenilen nitelikler çoğunlukla sağlanamadığı için bu türler ekseriyetle çelikle üretilirler.

Çelik alınacak anaçların her türlü hastalık, don ve kuraklık zararlarından etkilenmemiş, sağlıklı ve iyi gelişmiş bitkiler olmalıdır.

Köklendirme ortamı ve ortamdaki rutubet faktörü köklenmeyi önemli ölçüde etkilemektedir. Çelikle üretme yöntemleri çok çeşitlidir: 1- Gövde Çelikleriyle Üretme:

a)  Yumuşak  (yeşil)   Çelikle   Üretme:   Odunsu  bitkilerin  henüz odunlaşmamış  olan  taze  ilkbahar
sürgünlerinden hazırlanan yumuşak çeliklerle birçok süs bitkisi üretilebilir. Bunların en önemlileri, Açelya, Acer
saccarum  (Şeker Akçaağacı), Amorpha, Ampelopsis, Aralia,  Berberis,  Kelebek çalısı,  Buxus,  Eleagnus,
Euonymus, Hydrangea, Ligustrum, Robinia, Rosa, Tamarix.

Yumuşak çelikle üretmede çelik alma zamanının türlere ve iklim koşullarına göre isabetli seçimi çeliklerin köklenmesinde çok etkilidir. Yumuşak ve yeşil çelikler tepe tomurcuğu taşıyan sürgünlerden 'Baş çeliği'olarak alınır. Buna karşılık sürgünün altından yan tomurcukları içerecek şekilde alınan ayak çelikleri tercih edilmez. Yumuşak çelikler daima yapraklı olarak, türlere göre değişmekle beraber 5-12cm boyunda genellikle 2-3 boğumlu olarak hazırlanır ve kesim son boğumun hemen altından yapılır.

Çeliğin boyuna göre de toprağa girecek kısımdaki yapraklar, yukarı doğru çekilerek gövdeyi sıyırmadan alınmalı ve çeliklerin üzerindeki bütün çiçek gözleri köreltirmelidir.

Çelik alımı ve kesimi sabah erken saatlerde yapılarak alınan çelikler hemen nemlendirilmiş çuval veya yosun içine konup serin ve nemli bir yere alınmalıdır. Çeliklerin birkaç dakika da olsa güneş altında kalmaları çok zararlıdır. Suda bekletilmeleri de tavsiye edilmez. Kesilen çeliklerin hemen dikilmeleri gerekir. Dikim aralıkları türlere ve yaprak büyüklüklerine göre değişse de yaprak kenarları birbirine hafif değecek şekilde dikim aralıklarının ayarlanması en iyi olur. Köklenme ortamı olarak dişli kum ile turba toprağı karışımı iyi bir ortam oluşturur. Dikimden hemen sonra yastıklar iyice sulanır. Bu suretle çeliklerin ortamla iyi temas etmesi sağlanmış olur.

İğne yapraklı türlerde de yumuşak çelik olarak sürgün uçlarından faydalanılır. Bunlar keskin bir bıçakla bir evvelki yılın odunuyla birleştiği yerden kesilerek elde edilir.Chamaecyparis, Thuja ve birçok Juniperus türlerinde alışılagelmiş olarak yan sürgünlerin kullanılması halinde çeliklerin kesilmesi yerine odundan koparılarak alınmaları daha uygun olur.

b)  Yarı Odunlaşmış (odunsu) Çelikle Üretme: Yarı odunlaşmış çelikler yumuşak çelikten, bir ölçüde
olgunlaşmış ve kısmen de sertleşerek odunlaşmaya yönelmiş olmaları ile farklılık gösterir.Sert çeliklerden ise
onlar gibi tamamen odunlaşmış olmamalarıyla ayrılırlar. Bu yöntemle Orman Gülleri, Pittosporumlar, Kamelyalar,
Laz kirazları, Çoban püskülleri, Limonlar gibi büyük yapraklı daimi yeşil bitki türlerinin üretilmesinde kullanılır.
İğne yapraklı türlerde ise Porsuk, Cyriptomeria ve Ardıçlar bu şekilde üretilir.

Bu çelikler büyüme mevsiminin sonlarına doğru sürgünler kısmen olgunlaştığında alınır, genellikle Ağustos ayı ve kısmen de Eylül başlan bu konuda en uygun zamandır. Çelik alınacak anaçların mümkün olduğu kadar genç olması ve yaşlı anaçlarda daha ziyade alt dallarından faydalanılması başarı şansını yükseltir.

Yarı odunlaşmış çelikler tepe kısmındaki yapraklar bırakılmak ve dip kısmındakiler koparılmak suretiyle, türlere ve diğer koşullara göre 7,5-15cm boylarda hazırlanır. Yaprak satıhları kesilerek küçültülür. Olgunlaşmış sürgünlerin uçları çelik olarak kullanıldığı gibi sürgünün alt kısımları da ayak çeliği olarak alınıp kullanılabilir. Kesim bir boğumun hemen altından yapılır.

Herdem yeşil türlerde bu çelikler uç veya baş çeliği olmakla beraber, adi çelik, ökçeli çelik, ve dipçıkli

çelik, olmak üzere üç tip olarak alınabilir. Adi çelikler; yalnız o yılın sürgününü içerir. Ökçeli çelik; çeliğin tabanında, geçen seneki yani iki yıllık odundan küçük bir kısmı da içerir. Dipçikli çelik ise; daha yaşlı dalın 1-2,5cm uzunluğunda bir parçasını da taşır.

Yapraklı yarı odunlaşmış çeliklerin, daha rutubetli ortamlarda köklendirilmesi şarttır.

c)  Sert (odun) Çelikleriyle Üretme: Bir yaşında tamamen olgunlaşmış ve odunlaşmış sürgünlerden elde
edilen çeliklerle yapılan üretme şeklidir. Bu çelikler büyüme durduğunda, yani latent devrede gerçekleştirilir.
(Yapraklı türlerde yapraklar döküldükten sonra). Söğüt, Kavak (Akkavak ve Titrek Kavak dışında) türlerinde,
sürünücü Ardıçlar ve Yalancı servilerde Ladinler, Tsuga ve Sedirlerde bu yöntem uygulanır.

Geç ilkbahar ve erken kış çelik alımları için en uygun zamandır. İğne yapraklı türlerde, anaç bitkiler ilk kış soğuğunu gördükten sonra tam dinlenme haline geçtikleri sonbahar sonu ve kış başları en iyi çelik alma zamanıdır. Alınan çelikler uygun saklama koşullarında ilkbahara kadar saklanırlar. Çelikler muhafaza edilirken sık sık kontrol edilirler.

Çelik alırken yumuşak çeliklerin aksine sürgün uçları kullanılmaz. Zira sert çelik için onlar çok zayıf kalır. Bu yüzden ayak çelikleri tercih edilir. Çelikler 10-20cm uzunluğunda ve 3-5 boğumludur. Çelikler tabanda gözün hemen altından kesilirse köklenme daha fazla olur. Çeliğin hemen üst kısmı da fazla koltuk kısmı kalmaması için en üst gözün hemen üstünden düz veya daha iyisi eğimli olarak kesilir.

Odunsu çelikler de yumuşak çeliklerde olduğu gibi adi çelik, ökçeli ve dipçikli çelik şeklinde alınabilir. Çeliklerin dikileceği ortamın derin ve entansif işlenmiş, gübrelenmiş, organik maddece zengin kumlu balçık toprağı içeren ortamlar olması tercih edilir. Dikim sonbaharda olabilirse de ilkbahar tercih edilir.

Dikimlerde çeliğin en az iki gözü toprak altında kalmalıdır. En iyisi bir gözün toprak üstünde kalarak üstünün de hafif bir kapama materyali kullanılarak örtülmesidir. Dikimden evvel yastıklara siyah plastik örtü serilmesi va dikimin bu örtüyü delerek yapılması köklenmenin daha iyi yapraklanmanın daha sihhatli olmasını sağlar.

  • Kök Çelikleriyle Üretme:

Köklerden alınan parçalarla yapılan üretme olan bu tür çok kullanılan bir yol değildir.Fakat bazı bitkiler için uygun bir yöntemdir. Eğer bir bitki türü doğal şartlar altında kolayca kök sürgünü verebiliyorsa bu bitki kolaylıkla kök çelikleriyle üretilebilir. Bu tür bitkilerin başlıcaları; Robinia, Albizzia, Ailanthus, Aesculus, Prunus, Daphne, İlex, Lagerstroemia, Rhododendron, Syringa, Yucca filamentosa'dır.

Kök çeliklerinde köklerde yer alan uyuyan gözler veya adventif gözlerden sürgünler oluşmaktadır. Adventif tomurcuklar daha ziyade en üstte köklerin kalın kısımlarında yer alır.Dolayısıyla bu kısımlar en iyi kök çeliklerini verirler.

Kök çelikleri sonbahar veya kış başlangıç ile kış kök çelikleri olarak Ocak, Şubat ve Mart aylarında alınıp dikilebilirler. Her ne şekilde olursa olsun çelik almada Mart ayını geçirmemek gerekir.

  • Yaprak Çelikleriyle Üretme:

Bir yapraktan yeni bir bitkinin üretilmesi yöntemidir. Bu üretmede ya yalnız yaprak

ayası kullanılır veya yaprak ayası yaprak sapıyla birlikte kullanılır. Her iki durumda da yaprağın tabanından adventif kökler ve üstten de bir adventif sürgün çıkarak yeni bir bitki oluşturur. Yeni bitki oluşurken bunu sağlayan yaprak da çoğunlukla ölür ve yok olur.

Yaprak çeliklerin başarılı bir köklenme yapabilmesi için 18-24 derecelik bir hava sıcaklığı ile, nemli bir hava, bol ışık ve nemli iyi havalanan süzek bir köklendirme ortamı aranır. Bu üretme tarzı Kalanchoe, Peperomia, Afrika menekşeleri, Peygamber kılıcı, Rex begonyalar Zambaklar, Sedum türleri, Kauçuk ve Kamelyalarda kullanılır.

  • Yaprak-Tomurcuk (göz) Çelikleriyle Üretme:

Bu tip çelikler bir yaprak ayası, yaprak sapı, koltukaltı gözü veya bir göz ile küçük bir gövde parçasından oluşur. Bu konuda dikkat edilecek husus, çeliğin alındığı zaman yaprak ve sapı kadar gözün de olgunlaşmış olması gerekir. Çelikler genellikle Temmuz- Eylül arası bu duruma ulaşmış olurlar.

Diffenbahia, Rhododendron, Camelia Vitis ve Rubuslar bu yöntemle kolaylıkla ürertilir. Dişli kum bu yöntem için iyi bir köklendirme ortamı oluşturur, iyi bir köklenme için köklenme ortamı ısıtılmalı ve nemli tutulmalıdır.

Çelikle üretmede hangi yöntem uygulanırsa uygulansın köklenme süresi boyunca ihtimamlı bir bakım gerekir. Bu konuda sulama en başta gelen bakım tedbiridir. Sulama çeliğin köklerini oymayacak şekilde ince süzgeçler veya şişleme ile yapılır.

II. AŞI İLE ÜRETME TEKNİĞİ

Aşı ile üretme tekniği, üretilmesi istenilen bir bitkinin bir parçasını, kökünden faydalanmak istenilen başka bir bitkiyle kaynaştırarak tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir. Bitkinin toprak üstü kısmını yani gövde ve dallarını oluşturmak üzere asıl üretilmesini istediğimiz bitkiden alınan kısma 'Kalem' veya 'Göz' denir.Bunlardan kalem, üzerinde birkaç uyur göz bulunan bitki parçasıdır. Yeni bitkinin kök kısmını oluşturacak olan aşı kısmına ise 'Anaç' veya 'Altlık' denir. Böylece kalem veya göz anaçla birleştirilmek üzere anaca aşılandığı zaman anaç kökü oluştururken, kalem veya göz de sürerek yeni bitkinin gövde ve dallarını oluşturur.

Bazı süs bitkileri yeterli derecede köklendirilemedikleri için bunların ekserisi aşı yoluyla çoğaltılır. Bir aşının tutmasını etkileyen en önemli faktörler şunlardır: 1. Kalem ve anaç birbiriyle uyuşur olmalıdır.

 

  • 2. Aşıda başarı türlere göre de değişmektedir. Bazı türlerde aşılama başarısı düşüktür.
  • 3. Örneğin Meşeler, Kayınlar çok güç aşılanır.

 

  • 3. Anaç kaliteli, kuvvetli ve genç bir fidan olmalıdır.
  • 4. Kalemlerin alınması ve aşının yapılması için en uygun zaman seçilmelidir.Genelde kalem aşıları için yaz
    aşısı dışında en başarılı aşı zamanı, ilkbaharda anaçta kök faliyeti başlarken fakat kalemde gözler henüz uyku
    durumundayken yapılan aşıdır.
  • 5. Kaynaşmanın çabuk olması için, kalem ile anaç mümkün olduğunca sıkı bir şekilde üstüste gelmelidir.
  • 6. Aşı yeri süratle uygun bir macunla kapanmalıdır.
  • 7. Aşıdan sonra uygun bir bakım ve ihtimam icap eder.
  • 8. Havanın ve ortamın rutubeti ve sıcaklık şartları uygun olmalıdır.

Aşılama yöntemleri iki ana metoddan oluşur. Birincisi "Kalem aşısı" ikincisi ise yalnız bir göz içeren sürgünü kullanıldığı "Göz aşısı"dır.

Kalem Aşısı Metodları: Üzerinde birkaç tomurcuk bulunan ve "Kalem" adı verilen bir gövde parçası kullanılarak yapılan aşı yöntemi "kalem aşıları" adı altında toplanır. Birçok kalem aşısı metodu vardır. Bunlardan en önemlileri şunlardır.

1. Bindirme Aşı: Bu yöntemde esas olan anaç ve kalemin aynı kalınlıkta olmasıdır. Uygulamada anaç ve
kalemde birbirine denk uzunluk ve şekilde birer kesit oluşturulur. Kesitin keskin bir aşı bıçağıyla bir kerede
açılması, düz ve pürüzsüz bir satıh sağlayarak başarı oranını arttırır. Her iki kesim yüzeyi birbirine intibak edecek
şekilde kalem anacın üstüne oturtulur ve bir lastik veya rafya ile bağlanır, sonra da macunlanır. Bağlama ve
macunlama sahasına girecek tomurcuk üzerine bağ gelmemeli ve tomurcuğun üstünün macunlanmamasına
dikkat edilmelidir.

intibakın daha iyi sağlanması için karşılıklı kesitlerde ikinci bir kesim yapılarak karşılıklı diller oluşturulur, anaç ve kalem birbirleri üstüne getirildiği zaman bu diller birbirinin içine girerek iyi bir uyum sağlarlar. Bu özel şekle "Dilçikli Aşı" denmektedir. Dilçikli aşıda tutma oranı daha yüksek olur.

Castanea, Clematis, Cornus, Crataegus, Hibiscus, Malus, Morus, Pyrus, Syringa, Ulmus, VVeigela türlerinde özellikle dilçikli aşı kullanılmaktadır. Tutma oranı düşük, sert odunlu yapraklı türler olan Meşe ve Kayınlar için de dilçikli aşı önerilir.

2. Yanaştırma Aşı: İki serbest bitkinin gene kendi köklerini muhafaza edecek şekilde herbirinin gövdesinde
oluşturulan çeşitli tipte kesim satıhlarının üstüste getirilecek tarzda her iki bireyi birbirine yanaştırarak uygulanan
bir aşılama yöntemidir.

Gövdede oluşturulan kesim satıhlarının şekline göre "Kertikli yanaştırma aşı", "Dilçikli yanaştırma aşı", Kakmalı yanaştırma aşı" gibi çeşitleri vardır.

3.  Yarma Aşı:  Bu aşı genellikle tepe seviyesinde yapılır.Bunun için anaçta kalem kalınlığına denk
yükseklikte tepe sürgünü kesilerek atılır. Bu kısımda ibre ve yapraklar temizlenir. Bundan sonra kesitin ortasında
kalemi oluşturacak şekilde ve uzunlukta tepe sürgünü boyunca uygun derinlikte bir yarık oluşturulur. Diğer
taraftan aynı kalınlıkta kalem de kama şeklinde iki yüzü kesilerek hazırlanır,anaçta açılan yarığa kalem kama
şeklinde oturtularak aşı tamamlanır.

Yarma aşı Hatmiler, Kamelya, Kartopu, Melez(Larix), Vitis, Mürver cinslerine ait türlerde başarıyla uygulanır. Göknar, Sedir ve Çam türleri de bu aşıya uygundur.

  • 4. Keçiayağı veya Kakma Aşı: Bu metod yaprağını döken türlerde geniş bir uygulama yeri bulmaktadır.
    Anacın kalemden kalın olduğu durumlarda uygulanır. Anaçta bir tarafa doğru hafif meyilli pürüzsüz bir kesit açılır.
    Sonra kesitin daha yüksekte kalan kısmında aşı çakısı ile üç köşeli uzunca bir kama oyuğu oluşturulur. Kalemde
    de bu oyuğa uygun iki tarafı kesilmiş bir kesit meydana getirilir. Anaçtaki oyuğa kalem tam isabet ettiği zaman
    bağlamaya dahi ihtiyaç kalmaz fakat iyi bir macunlama şarttır.
  • 5. Kabuk Aşısı
  • 6. Kök Aşıları
  • 7. Boğaz aşıları
  • 8. Çifte Aşı
  • 9. Ters Aşılar

Göz Aşısı Metodları: Üzerinde bir göz veya tomurcuk bulunan küçük bir kabuk parçasından alınan bir kalem kullanılarak yapılan aşılama yöntemine "Göz Aşısı" veya "Tomurcuk Aşısı" denir. Birçok bitki türlerinde yaradan sakız akımı olması dolayısıyla diğer yöntemler başarılı olmamakta, yalnız göz aşısı başarılı olmaktadır.

Göz aşıları genellikle genç anaçlara veya ince dallar ve nodlar arasına yapılır. Bu itibarla anaç olarak bir yıllık fidanlar yeterlidir.

Genellikle göz aşıları anacın aktif olduğu ve kabuğun odundan kolaylıkla ayrıldığı, gözün yani tomurcuğun ise iyi geliştiği aylarda yapılır. Göz aşıları iki kısımda ele alınabilir.

1.Sürgün Göz Aşıları: Sürgün göz aşılarında anaca yerleştirilen göz, aşının yapıldığı yıl içinde sürgün verir. Bu aşılar 'erken sürgün göz aşıları' ve 'geç sürgün göz aşılan' olmak üzere iki zamanda gerçekleştirilir.

Erken sürgün göz aşılarında kalem yani göz, tomurcuklarda henüz bir kabarma görülmeden yani göz latent halde iken alınır. Anacın ise aktif hale geçmiş olması gerekir. Geç sürgün aşıları ise, genellikle daha geç yani Haziran ayının ilk yarısında yapılır.

2.Uyuyan gözde yapılan durgun göz aşıları: Bu yöntem Temmuz ayından Eylül başına kadar olan periyotta yapılır. Ancak anaçta büyüme halen durmamıştır. Aksi halde büyüme durmuş ise kabuk oduna sıkıca yapışmış demektir ve bu durumda artık göz aşısı yapılamaz.

III. DALDIRMA İLE ÜRETME TEKNİKLERİ

Daldırma anaç bitkinin sürgünlerini ana bitkiden ayırmadan köklenmelerini sağlamak ve sonra ayırmak suretiyle yapılan bir üretme yöntemidir. Özellikle Açelya ve Orman Güllerinin kıymetli kültivarları bu yöntemle üretilir. En önemli daldırma metodlarından bazıları şunlardır.

1. Adi Daldırma: Anaçtan çıkan dalların bükülüp kavis verilerek sürgün ucu toprak dışında kalacak şekilde toprağa daldırılması ve daldırılan dalların köklendikten sonra ana bitkiden ayrılması suretiyle gerçekleştirilen bir üretme metodudur.Orman Gülleri ve Magnolialarda çok kullanılır.

Daldırmada sürgünün daha iyi köklenmesi için toprağa yatırılan dalın alt kısmında bir çizgi açılması veya kabuğun kısmen halkalanması veya dalın bir kısmında kabuğu kesmeden bir telle boğulması önerilir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus da anaçtan çıkan sürgünün anaca mümkün olduğu kadar yakın bir şekilde hemen kıvrılarak toprağa daldırılmasıdır. Bu suretle kuvvetli bir kök teşekkülü sağlanabilir.

Kızılcık, kartopu, fındık, leylak türlerinde daldırma işlemi Haziran sonlarında yapılabilir. Bazen, VVisteria, Clematis, Smilax, Ficus pumila ve Philodendronlar gibi sancılarda uzun ve kıvrılabilen sürgünleri dalgalı bir şekilde bir hat üzerinde birkaç defa daldırmak da mümkündür. Buna "Bileşik Daldırma" denir.

2.Hava Daldırması: Anaca bağlı dalın köklenmesinde adi daldırmada olduğu gibi toprakta değil dal üstünde yani havada olmasına verilen isimdir. Bu yöntemin uygulaması Kauçuk ve Croton'larda yaygındır.

3.Tepe Daldırması: Sürgünleri kolayca eğilemeyen dik dallara sahip buna karşılık kök boğazından her yıl bol sürgün veren türlerde bu yöntem uygulanır. Bir yıl önce dikilen bitkinin kök boğazının 5-1 Ocm üstünden gövde kısmı kesilir ve bu kısımdan bitki mümkün olduğu kadar fazla sürgün vermeye zorlanır.

Ortanca, Leylaklar, Frenk üzümü, Japon ayvası, Filbahri, Krizantem ve benzeri bitkilerde bu yöntem kolaylıkla uygulanır.

4.Hendek Daldırması: Hendek daldırmasında anaç bitkinin dalları bütün uzunluğu boyunca açılan hendeğe tamamen yatırılır ve üzerleri toprakla örtülür. Daldırılan dallar üzerindeki tomurcuklardan sürüp örtü tabakasını delerek yüze çıkan sürgünler vejetasyon devresi sonunda diplerinde meydana gelen köklerle birlikte kesilerek anaçtan ayrılır ve ayrı birer bitki olarak şaşırtılır.

Bu yöntem tepe daldırmasından çok daha fazla kullanılır, zor koşullarda daha başarılı olur. Ancak toprak daha iyi ve gübreli olmalıdır.


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız