
Anamız Elden Gidiyor
Yaşanılamaz hale getirildi dünyamız
Kanımız ve terimizle yeşerttiğimiz toprak
vıcık vıcık plastik, vıcık vıcık karbon,
Ve yığın yığın ellerinde olum tüccarlarının
Öldürmek için yaşamın rahmini
Atom, hidrojen, nötron...
Elmalar al al değil artik dallarda
Yaprağın yeşili sevimsiz, kuru,
Sürüngenler gibi denizde balıklar
Kasapta et, manavda sebze vıcık vıcık
Ve kapkara yağlı zift denizlerin suyu...
Güneş vurmaz oldu penceremize
Her sabah altın ısınlarıylan,
Çiçeklerin kokusu zehir zemberek
Deniz kıyıları vıcık vıcık
lağım ve kimyasal atıklardan...
"'Kuytuda basak" güzelliğini yitirdi çoktan
Genç kızların ceylan endamı.
Bahar kuşlarınca cıvıl cıvıl değil
Beş yaşında ergin olan
Kocaman çocukların şakıyışları...
Vıcık vıcık hormon,
Vıcık vıcık kozmetik
Ve aids ve kanser ve ozon...
Yaşanılamaz hale getirildi dünyamız
El sürülen herşey vıcık vıcık,
Toprağın altı ve üstü
Denizin dibi ve atmosferin içi,
Çöplüğe donduruldu yağma hırsından
güzeller güzeli yeryüzü...
Sonra gökdelenler ve beton yığınları
Olanca ağırlıklarıyla tepemizde,
Arşı delen gaz bacaları,
Silahlar, ışınlar, mikrop bulutları...
Ve dolar zulmü:
Gangsterli, demir ökçeli, nükleer silahlı...
Yaşanılamaz hale getirildi dunyamiz
Aklimiz ve kol gücümüzün eseri,
Donatıp süslediğimiz soframız,
Çocuk geleceğimiz...
Düşümüz, umutlarımız...
Haydutların kırbacı altında
göz göre göre yok ediliyor anamız! ...
Haziran 1989
Mehmet Sarı
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!