
- Ulusal tarım politikası oluşturulacak.
- Ürün konseyleri kurulacak.
- Sözleşmeli üretim yaygınlaştırılacak.
- GSMH' nın en az yüzde 1'i kadar kaynak, tarıma aktarılacak.
- Tarım havzaları oluşturulacak.
- Islah çalışması yapan kuruluşlar desteklenecek.
- Doğrudan gelir desteği azaltılacak.
- Hedef fiyat uygulaması getirilecek.
- Telafi edici ödemeler yapılacak.
- Hayvancılık destekleri artırılacak.
- Tarım sigorta pirim bedellerinin bir kısmı devlet tarafından ödenecek.
- Çevre amaçlı tarım arazilerinin koruma programı destekleri verilecek.
Bu kanunun hazırlama aşamasında asıl düşünce Tarımda özel sektörün rolünün artırılması ve üretici birliklerinin yaygınlaştırılması idi. Oysa Kanun maddeleri tek tek incelendiğinde ve bir buçuk yıl içersinde görünen o ki tam tersi tarıma devlet daha çok elini sokuyor. Elini soktukça da iş siyasallaşıyor ve toplumun bir kısmı memnun edilirken diğer bir kısım mağdur ediliyor.
Devlet kendisi alıcı olmadığı bir ürüne neden karışır da taban fiyat vermeye kalkışır. Oysa hazırlanan tarım kanunu iyice incelendiğinde devlet şu ürünlerin fiyatını belirler diye bir kanun yok.Stratejik olan bazı ürünlerde eğer alıcı kendisi ise ben şu fiyata alıyorum diyebilir.Örneğin ;Buğday gibi.
Fakat kendi birliğini kurmuş, özel sektörü oluşmuş Fındık gibi bir ürüne devlet neden müdahale eder ve fiyat verir?
Bazı üreticileri memnun etmek ülke gerçeklerine uyuyor mu? O zaman özel sektöre nasıl yatırım yap diyeceksin.
İkincisi satamadığın fındıkların alımına garanti edip depolara doldururken, Ülkede onlarca bitki deseninden oluşan bir yelpazedeki üreticinin, yeri geldiğinde ürünlerini nehir'e, dereye dökerken neden müdahale edilip alım garantisi verilmiyor? Efendim arz -talep meselesi denilecek. Bir birlik kuruluyor birlik fındıktan başka her şey alıp satıyor ve zarar ediyor. Sonra zararı hazineden karşılanıyor. Neden? ve Nereye kadar?
Yozgat Aydıncık ilçesinde kuru soğanın kilosu 10 krş yine de satamayıp derelere döküyorlar. Orda ki çiftçi değil'mi ? O zaman onada taban fiyat koy ve devlet olarak al. Bunun gibi ülke genelinde onlarca dökülen ürün var.
Kısacası devlet tarıma müdahil değil yön verici, destekleyici, özel sektöre zemin hazırlayıcı bir konumda olmalı. Yoksa sesi çok çıkanın yanında, çıkmayanın sırtında olmamalı.
Korkmaz MERT
Ziraat Müh
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!