
Bostancılar dokuz dereceli bir sınıf idiler. Bahçe ve bostan işleriyle meşgul olan Bostancılar, Hasbahçe veya Hassa bostancıları olarak iki kısımdı. Birinciler saraydaki Hasbahçe'ye, saray dışındaki bahçe ve bostanlara da hassa bostancıları bakardı.
Bahçeye verilen önem, saray bahçeleri için kurulan geniş kapsamlı güvenlikten de sorumlu olan ‘Bostancı' teşkilatı ile de ortaya çıkmaktadır. Geleneksel Türk Bahçesi güzellik ile kullanışlılığın bir arada ele alındığı mekanlardır.
Bu tasarım, geleneksel konuttan Saraya kadar değişmeyen bir yaklaşımdır. Saray bahçelerinde de, konutta olduğu gibi, çiçek bahçeleri yanında meyvelikler, gülhaneler ve bostanlar düzenlenmiş. Ayrıca avlanma alanları için koruluklara da yer verilmiştir.
Osmanlının Saray ve bahçelere verdiği önem Türk bahçesi üzerinde Batı etkisinin görülmeye başladığı dönem ‘Lale Devri'dir. İdare ve siyasi yönden bir gerileme başlangıcı olan bu dönem kısalığına rağmen, güzel sanatlar ve peyzaj açısından önemlidir. III. Ahmet başta olmak üzere devlet büyükleri ve zenginlerinin yaptırdıkları, Kağıthane vadisinden başlayarak, Haliç ve Boğaz kıyılarına yayılan sayısız sahil-saray, saray, köşk ve yalıların bahçe ve koruları ile İstanbul bir ‘Bahçe ve Su Şehri' görünümüne bürünmüştür. Bu dönemde bir taraftan küçük ölçülü bahçelerde salt Türk bahçe özellikleri, yani doğa ile informal bir kaynaşma, bahçe öğelerinin denetimli bir kullanış biçimini aşmayan formalizm tutkusu devam ederken , devlet adamlarının büyük ölçüdeki bahçelerinde yabancı etkileri yavaş yavaş kendisini göstermiştir. Avrupa'da Rönesans ve barok bahçe modası yerini İngiliz naturalist bahçelerine bırakırken, Türk bahçesi Barok bahçelerin güzellik ve ihtişamı ile büyülenmekte idi.(Albayrak, 2000)
XVIII. yüzyıla kadar saray bahçeleri kendilerine has Türk çizgilerinin kısmen de olsa korumuşlardır. Ancak XIX. Yüzyılda ‘Batı Etkileri' sarayın öncülüğünde bahçelere girmiştir.
Neo Rönesans ve Barok üslupları karşımı olarak karşımıza çıkan Dolmabahçe Sarayı yapılırken, bahçeleri ile beraber planlandığı bilinmektedir. Bunun için Avrupa saray bahçelerinde çalışan bahçe mimarları ve bahçıvanlar yüksek ücretlerle saray bahçesinin düzenlemesinde çalıştırılmışlardır. Böylelikle Avrupa saray bahçeleri düzenlerinin artık doğrudan Osmanlı bahçesini etkilediği döneme girilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu kurulduğu andan itibaren pek çok saray, kasır ve köşk yapılmıştır. (Bkz. Tablo 4.1)
Batılılaşma etkisinde Osmanlı Sarayının ve Padişahlarının, gelenek konumu olan Topkapı'dan çıkarak İstanbul'un farklı yerlerinde hem yönetim hem de ikametgâh olarak kullandığı belirli saraylar vardır.
Bunlardan Dolmabahçe, Beylerbeyi, Yıldız ve Çırağan Sarayları bu tez kapsamında XIX. yy. sarayları olarak ele alınacaktır.
NOT:Ayrıntılı olarak Peyzaj tanım ve standartlar bölümünde ele alınacaktır
Kaynak;FAHRİ MUTLU,2006, "Xıx. Yüzyıl osmanlı saray bahçelerinde batılılaşma'nın tasarıma etkilerinin Peyzaj tasarım ilkeleri açısından irdelenmesi",B.Ü.Fenbilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi, İSTANBUL
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!