ÇIRAĞAN SARAYI VE SARAY BAHÇESİ

1. Konumu ve Tarihsel Gelişimi

crgnÇırağan sözcüğünün aslı 'Çerağan'dır ve Farsça kökenlidir. 'Çerağ' kelimesi, Farsça'dan geçme olarak 'ışık veren, aydınlık veren' anlamındadır. 'Çerağan' kelimesi de, kandillerle yapılan donanma şenliği, ışık anlamına gelmektedir. 17. yüzyılda Emlak-ı Hümayun'a geçen ve 'Kazancıoğlu Bahçeleri' olarak bilinen bu kıyılar Lale Devri'nden itibaren, 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar mehtaplı gecelerde düzenlenmeye başlanan ışık ve çiçek dolu eğlencelere sahnelik etmiştir. Eskiden beri buradaki köşklerde yapılan bu tür gösteriler nedeni ile saraya bu isim verilmiştir (Gülersoy,1992).

 

Saraya adını veren Çırağan şenliklerinin çok parlak olduğu, özellikle Nisan ayının dolunayında yapılan şenlikler sırasında lale dolu kavanozlar dizilip, aralarına renkli cam küreler konulduğu, en üst diziye bülbüllerle dolu kafesler yerleştirildiği, bütün bunların rengarenk, ışıl ışıl, bir görünüm sergilediği, bahçenin belli yerlerine ahşap ya da madenden fenerlerin asıldığı, donanma ve şenliklerde çiçek parterlerinin kandillerde ışıklandırıldığı bilinmektedir. Çırağan denilen bu şenlik ve donanmalar III. Ahmed zamanında çok rağbet görmüş, kandil ve meşaleli donanmalar 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam etmiştir (Evyapan, 1972; Eldem, 1976).

Raşit Efendi, 1720 yılında padişahın bu sarayda ağırlanışıyla ilgili yazılarında geniş bilgi vermiştir.

Çırağan Sahil Sarayı, 1800'lü yılların ilk çeyreğine kadar geçen 60-70 yıllık süre içinde birkaç kez el değiştirmiş; sadrazam burayı yabancı elçileri ağırlamak ve resmi ziyaretler için kullanmışlardır. Satışı için büyük çaba gösterilmesine karşın, bu satış işlemi gerçekleşmemiş ve 1803 yılında tahta çıkan III. Selim'in de çabalarıyla inşaat tamamlanmış ve Çırağan'da yeni bir saray yükselmiştir. Çırağan, tam bir saray kimliğini bu dönemde kazanmıştır (Cezar, 1985; Gülersoy, 1995).

Eski Çırağan Sarayı, diğer saraylarımızda olduğu gibi kara tarafında ve koruluktan güvenlik ve mahremiyet amacıyla yüksek bir duvarla, deniz tarafında ise mermer bir rıhtım ve onun önünde yükselen demir parmaklıklı bir duvarda ayrılmaktadır. Sarayın kara tarafında iki, deniz tarafında ise dört giriş kapısı bulunmaktadır.

Sarayın bahçeleri ile ilgili 1850-1858 yılları arasında yapılan değişikliklere şair ve bestekar Leyla Saz eserlerinde betimlemelerle yer vermiştir (Sözen, 1991).

Eski Çırağan Sarayı'nın ömrü çok kısa olmuş; saray, ahşap yapı geleneğinin değiştirilerek, kagire geçme dönemi olan 1859'da Abdülmecid tarafından yıktırılmıştır (Cezar, 1985).

"Sadrazam ve Damat İbrahim Paşa hazretlerinin Beşiktaş'ta bina buyurdukları sahilhanelerinde bulunan çiçek bahçelerindeki misalsiz laleler gereği gibi açıldığında bir çırağan ziyareti emrettiler. Çiçek tarhları arası çeşitli kandiller, fenerler ve şamdanlarla tezyin edildi. Davet ettiği padişahı ağırlamak için neler yapmak gerekiyorsa yapıldı. Padişah Cemaziyelahirin on yedinci günü seher vakti Daire-i Hümayunları halkı ve Harem-i Hümayun'daki sultanlarla geldi ve gündüzleri saz ve söz ve bazı letaif oyunları,eğlencelerle geçti; geceleri de lalezarın çırağanı temaşası ile zevkiyab oldular..."

"Eski Çırağan Sarayı'nın bahçeleri, bugünkü Mecidiye Camisi'nden başlayarak, Yıldız Sarayı'na kadar devam eden Yıldız Bahçeleri'nden başka bir şey değildir. O devirde, büyük parkta asırdide ağaçları, çiçek tarlaları, sebze-meyve bahçeleri, turfanda için limonluklar, kuş kafesleri, suni ırmaklar ve koruluklar vardı. Padişah mabeyn adı verilen bahçede gezmek istediği zaman harem ağaçları, bahçıvan ve muhafızları, 'halvet, halvet' nidaları ile dışarı çıkarlardı..."

Yıkılışından sonra yeri bir süre boş kalan Eski Çırağan Sarayı arsası üzerine, 1863'te Abdülaziz bir yazlık saray inşa ettirmek üzere harekete geçmiş ve Sarkis Balyan'ın eseri olan Yeni Çırağan Sarayı 1874 yılına kadar devam etmiştir (Cezar, 1971,1985; Tuğlacı, 1981; İrez, 1996; Gülersoy, 1998)

Sultan Abdülaziz, Çırağan'ın nemli olduğunu ileri sürerek, sarayı terk etmiş, Dolmabahçe Sarayı'na yerleşmiş, kısa bir süre sonra da tahttan indirilmiş ve 4 Haziran 1876 günü, hapsedildiği sarayında daha sonra çok tartışma doğuran bir biçimde hayattan ayrılmıştır. Yapı da 1910 yılında çıkan yangında yanıp, günümüze yalnızca dış duvarlarıyla gelmiştir.

Çırağan Sarayı, padişah konutu olarak kullanıldığı dönemde arkadaki koruluk sarayın bahçesi olarak kullanılmıştır. Laurus nobilis (defne) ağaçlarının çoğunlukta bulunduğu bu koruluk, padişahların gerek avlanma, gerekse de atla gezinti yapmalarına olanak sağlamıştır.

4.1.4.2. Çırağan Sarayı Bahçesi

Yeni Çırağan Sarayı'nın bahçesi, Batı saraylarının bahçelerine benzer şekilde düzenlenmiş, İngiltere'den limonluk getirtilmiş, havuzlar yaptırılmıştır. Sultan Abdülaziz buraya bir aslanhane yaptırtmış; çeşitli hayvanlar getirtip küçük çapta bir hayvanat bahçesi oluşturmuştur. Çırağan Sarayı'nın bahçesine ayrıca çiçek tarhları da yaptırılmıştır. Lale tarhlarıyla bezenmiş olan bahçelerinden Mabeyn Dairesi'nin bahçesi, Mecidiye Camii'nden Yıldız Sarayı'na uzanan Yıldız Parkı'dır. Bahçe, sokak üzerinden bugün de mevcut olan bir köprü ile saraya bağlanmıştır (İnciciyan, 1956).

Selman Can, son dönem saray bahçelerinin güzel bir örneği olan Çırağan Sarayı'nın bahçe düzenlemesine, araştırdığı belgeler ve kaynakların ışığında geniş yer vermiştir.

Sultan Abdülaziz'in hayvanlara karşı olan ilgisinden dolayı ve özellikle aslan sevgisi nedeniyle bahçede bir aslanhane inşa edilmişti. Padişahın bu tutkusundan dolayı çeşitli ülkelerden ve yurtiçinden yetiştirilmek üzere İstanbul'a hayvanlar getirtilmekteydi. Çırağan Sarayı bahçesinde, zürafalar için de bir yer yapılması, burada küçük hayvanat bahçesinin oluşturulduğunu gösteriyor... Saray bahçesini süslenmesi için yaptırılan aslan heykellerinden ikisi Çırağan yandığında Dolmabahçe Sarayı bahçesine gönderilmişti."

"Çırağan Sarayı, yapılan çalışmalarla oldukça büyük ve düzenli bir bahçeye sahip olmuştu. Esasen kıyının hemen arkasında yer alan koruluk, burada tarih boyunca inşa edilen yapıların doğal bahçesi olma niteliğini de taşıyordu. Nitekim Sultan II. Mahmud devrinde yapılan Eski Çırağan Sarayı ile birlikte artık bu korunum resmen sarayın mabeyn bahçesi olarak kullanıldığını görüyoruz.

Yeni Çırağan Sarayı yapılırken bu koruluk, Beşiktaş-Ortaköy arasında yer alan yol üzerine bir köprü yapılmak suretiyle saraya bağlanmıştır. Bu yıllarda koruluk içerisinde birtakım inşa faaliyetlerine girişilir. Malta Köşkü yapılırken, Yıldız Kasrı onarılmış, yeni ahır binaları kurulmuş ve birçok set ve yol çalışması yapılmıştır.

Sarayın ana yapılarının yer aldığı alanda da Avrupa saraylarında görülen bahçe düzenlemelerine gidilmiştir. Sultan Abdülmecid'in son dönemlerinde, Eski Çırağan Sarayı'nın yıktırılıp yenisinin inşaası yolunda yapılan çalışmalar arasında bahçesine konulmak üzere İngiltere'de bir limonluk yaptırılması düşünülmüştü."

Yıkılmış, yanmak gibi oldukça büyük hasarlara maruz kalan saray yapısıyla beraber, tarihi bahçesine ait izlerin hemen hemen tamamı da bakımsızlık gibi etkenler nedeniyle yok olmuştur. Bu nedenle günümüzde sarayın tarihi bahçesine ait bahçe duvarları, kapıları ve bazı mimari elemanlar haricinde fikir edinebileceğimiz hiçbir öğe bulunmamakta, bu da Çırağan Sarayı bahçesine ait tasarım kriterleri ve restorasyon ilkelerinin saptanmasına olanak vermemektedir.

Uzun yıllar terk edilmiş durumda kalan saray ve bahçesi için 1987'de uluslararası bir ihale açılmıştır. İhale sonucu otel yapılmak üzere yeniden restore edilen yapı, 1992 yılında kullanıma açılmış olup, halen otel olarak hizmet vermektedir (Sözen 1991; Gülersoy, 1992; Aslanapa, 1993; İrez, 1996)

Çırağan Sarayı bahçesinin otel inşasıyla beraber günümüzde yeniden ele alınan peyzaj düzenlemesinde, mekanın geçmişte sahip oluğu tarihsel özelliklerine bağlı kalınmadığı, gerek bitkisel kompozisyonlarda, gerekse de kent mobilyalarının seçiminde tamamiyle modern stildeki uygulama ve objelere yer verildiği görülmektedir.

Kaynak;FAHRİ MUTLU,2006, "Xıx. Yüzyıl osmanlı saray bahçelerinde batılılaşma'nın tasarıma etkilerinin Peyzaj tasarım ilkeleri açısından irdelenmesi",B.Ü.Fenbilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi, İSTANBUL


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız