Desteklemeler konusundaki bir sıkıntıyı herkesle paylaşmak istiyorum. Devletimiz tarım alanlarının küçük parçalarını ortadan kaldırmak ve meyve üretimine destek olmak amacıyla bir çalışma başlattı. En az 10 da ve üzeri araziye kapama klasik meyve fidanı dikene 250 YTL, bodur (klon anaçlar üzerine) meyve bahçesi kurana da minimum 5 da. ve üzerine dekara 250 YTL ödemeyi iki yıldır sürdürüyor. Ancak uygulamadaki bazı sıkıntılar şu şekilde;
- 1. sadece tescilli çeşitlerden oluşan sertifikalı fidanlara bu destek verilmekte. sorun, tescilli çeşitlerin bir çoğunun ekonomik ömrünü tamamlamış olması
- 2. ülkemizde tescilli en son çeşit 1990 yılında listeye girmiş. O günden bu yana atı alan üsküdarı geçmiş, ülkemize yurtdışından kaçak yollarla sokulan bir çok çeşitten binlerce dönüm bahçe kurulmuş ama hala ülkemiz tescil listesine girememiş.
- 3. devletimiz şunu söylüyor kimse kandırılmasın ben çeşidi 6 yıl inceleyeyim eğer işe yarar bir çeşitse izin vereyim diyor. Ama bu süre zarfında çeşidin dünyada bir geçerliliği kalmıyor.
- 4. Avrupa da piyasaya her yıl yüzlerce meyve çeşidi çıkıyor. Bu çeşitlerin Avrupa da onayı veriliyor. Bahçeler kurulmaya başlanıyor. Devletimize başvuru yapıyoruz bu çeşit Avrupa patentli ve satılıyor güzel bir çeşit ülkemize getirelim. Cevap "tamam getirin size üretim hakkı verelim ve satın" peki bu güzel çeşitten kuracağımız bahçelere destek verir misiniz? Cevap "hayır" niye? Tescillememiz için 5-6 yıl gerek, tescilsiz çeşide destek veremiyoruz.
Evet bizim ülkemizde böyle herkes sizi haklı buluyor ama kanunlar böyle, yönetmelikler şöyle gibi sebeplerle hevesiniz kesiliyor. Evet dünyadaki tüm devletlerde kanunlar gelişmeleri geriden izler. Ancak bizde kanun ve yönetmelikler kağnı gibi. Yolunu yordamını bulup kendinizi riske atıp iş yapacaksınız, çok sonra kanunlar sizi kabul edecek ve gereken yapılacak, bu arada siz 20 adım daha ileri gittiğiniz için yine çıkan kanun yada yönetmelik işe yaramayacak.
Biliyorsunuz tohumculuk kanunu çıktı. Kasım gibi de yönetmelikler çıkacak. Yazılan yönetmeliklere özel sektörün katkısı yada en azından düşüncesinin alınması ne oranda koca bir 0 "sıfır" niye, işte öyle.
Birde işin diğer yönü var Avrupa da tüm sektörler kendilerini yönetiyor. Tohumculuk yasasıyla da bizde bu adım atıldı. Ancak karşı çıkanlar yasayı hazırlayanları Ülkeyi satmakla suçluyor. Nasıl bir ülkedeyiz ve neden her şey Aziz Nesin'lik.
Kanunları yapanlar insan, uygulayanlar insan. Hakimlere insiyatif verilse, davaların %50'si düşer bu ülkede. Akıl var mantık var. Doğru yapalım derken eğriltiyorlar insanı.
Bu sitem dolu yazımla bir şeyler değişir mi? Bilmem! Değişmez sanırım. Ama olsun belki bir duyan bir yardım eli uzatan olur tüm bu olanlara.
Saygılarımla,
Hacı Murat BERKSOY
Ziraat Mühendisi
Vitroplant Fidancılık
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!