ANIZ YAKMA-TOPRAK İLİŞKİLERİ

Toprak milli ekonomimizin temeli sayılan tarımsal faaliyet ana üretim faktörüdür. Ülke ekonomisine besin maddesi üretmek nüfusun büyük kesimine çalışma imkanı sağlamak ve tarım dışı kesimlere iş gücü vermek suretiyle katkıda bulunan, üretilemeyen ve yenilenemeyen bir kıt üretim faktörü özelliği gösteren bu doğal kaynağın korunması gelecek için hayati bir önem taşımaktadır. Ülkemizin 78 milyon hektar olan toprak varlığının yaklaşık 28 milyon hektarını tarım arazisi oluşturmaktadır. Bir tarım ülkesi olan yurdumuzda nüfusumuzu yeterli ve dengeli bir şekilde besleyebilmek tarımsal üretimimizi artırmak zorunda olduğumuz bir gerçektir. Tarıma açılabilecek alanların son sınıra dayandığı ülkemizde birim alandan kaliteli, yüksek verim ve bir yılda birden fazla ürün elde etmenin yolları belirlenmelidir. Tarımda vazgeçilemeyecek en önemli konu toprağın doğru ve bilinçli bir şekilde kullanılmasıdır. Topraklarımızın doğru kullanılması için toprak sahiplerinin bilmesi gereken en önemli husus; toprağın canlı bir varlık olduğu ve her canlı gibi sevgiye, korumaya ve öncelikle besine ihtiyacı olduğunu bilmeleridir.
Hububat tarımı yapılan yerlerde çiftçiler farklı sebeplerden dolayı hasattan sonra tarlada kalan bitki artıklarını yakmaktadırlar. Ancak yakılarak yok edilen organik maddenin toprağın agregasyonu, havalanması, su ve besin maddelerinin tutulma ve kullanılmasına olan etkilerini göz ardı etmektedirler. Ülkemiz genel alanının % 72'sinde su, % 2'sinde ise rüzgar erozyonu mevcuttur. Bu yüzden su ve rüzgar erozyonuna karşı toprağın korunması için gerekli olan bitki örtüsünün yok olmasına sebep olduğundan bitki artıklarının yakılması önerilmemektedir. Ayrıca, anız yakma ile komşu tarla, bağ ve bahçelerdeki mahsuller, ormanlar, hangarlar, şantiyeler, tarım alet ve makineleri, telefon ve elektrik direkleri, toprak verimliliğinde çok önemli bir yere sahip olan her türlü faydalı hayvanlar, böcekler ve mikro canlılar yandığından tarımsal ve hukuksal problemler doğmakta ve milli servetlerimiz kaybolmaktadır.

Anız Yakmanın Sebepleri
1. Tarlada bulunan yabancı ot tohumlarıyla birlikte bitki artıklarında bulunan haşere ve hastalıkların imhası.
2. Yabancı ot popülasyonunu azaltmak ve araziyi bitki artıklarından temizleyerek iyi bir tohum yatağı hazırlamak, ikinci ürün ekilecek tarlalarda anızlı tarlanın sürülme zorluğunu ortadan kaldırmak ve mibzerin uygun ekim yapmasını sağlamak.
3. Anızın toprakta çürümesinin uzun zaman alması, bunun da bir sonraki ürün verimini olumsuz yönde etkilemesi.
4. Anızı otlatmaya gelen hayvan sürülerinin anıza bitişik mahsullere zarar vereceği düşüncesi ile çiftçilerimiz anız yakma yoluna gitmektedirler.

Anız Yakmanın Toprağın Fiziksel Özelliklerine Etkileri
Genellikle anızın yakılmasının toprak organik maddesi ve suya dayanıklı agregatların azalmasına ve yüzey akışın artmasına sebep olduğu bilinmektedir. Bitki örtüsünün yakılması sonucu yağış suları bitkiler tarafından tutulamayacağı için yağmur damlaları doğrudan toprağa çarparak yüzey akış ve dolayısıyla erozyon da artacaktır.

Agregat stabilitesi ile toprağa ilave edilen organik materyaller arasında pozitif bir ilişki mevcuttur. Toprağa organik materyal ilavesi toprağın geçirgenliğini artırıcı yönde rol oynamaktadır. Anız yakma ile çıplaklaşan topraklar sıkıştığından su geçirgenliği azalmaktadır.
Bir araştırmada, uzun süreli anız yakılan toprağın erozyona daha müsait bir yapı kazandığı, ortalama ağırlıklı çap değerlerinin 1.33 mm'den 1.22 mm'ye düştüğü belirlenmiştir.

Anız Yakmanın Toprağın Kimyasal Özelliklerine Etkileri
Anız yakmanın toprağın kimyasal özellikleri üzerine etkileri anız yakma esnasında meydana gelen sıcaklık artışı ve özellikle anız külünün kimyasal yapısından ileri gelmektedir. Bu faktörlerin etkisi ise; anız yakmanın zamanı, anızın kimyasal yapısı ve miktarı, toprak derinliği, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ve anız yakma faaliyetlerinin ne kadar süre ile yapıldığıyla ilgilidir.
Bir yıllık anız yakma ile toprağın C/N oranı, amonyum ve nitrat azotları ile fosfor kapsamları artmış, ve pH, organik madde, polisakkarit ve suya dayanıklı agregat miktarlarında azalma meydana gelmiştir (Tablo 1 ve 2).
Tablo 1. Anızlı ve Anızı Yakılmış Tarlaların Pulluk Tabakasından Alınan Toprak Örneklerinin Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
Parametreler Anızlı Anızı Yakılmış
C/N
NH4-N (ppm)
NO3-N (ppm)
Faydalı P (ppm)
Toplam N (%)
pH
Org. C (%)
Polisakkarit (mg/100 g)
Suya dayanıklı agregat (%) 8.8
3.68
24.5
8.38
0.16
7.6
1.48
261
29.8 9.2
5.33
27.6
12.63
0.16
7.4
1.47
237
22.7

Tablo 2. Anız Kullanma Metotlarının 0-15 cm'lik Toprak Katının Organik Madde İçeriğine Etkileri
Anız Kullanım Yöntemleri Organik Madde (%)
Toprağa karıştırma
Tarladan uzaklaştırma
Yakma 2.29
2.08
1.97

Anızın yakılmayıp tarlada ayrışması sırasında ortaya çıkan alkol, organik asit, asetik asit ve fenol bileşikleri gibi kimyasal maddelerin kültür bitkilerinde enzimlerin etkilerini engellemek suretiyle gelişimi yavaşlatmaktadırlar.




Anız Yakmanın Toprağın Biyolojik Özelliklerine Etkileri
Toprağın biyolojik yapısı üzerine anız yakmanın etkisi toprak özellikleri, yanmanın şiddeti ve yakma esnasındaki iklim şartlarına bağlıdır. Yanmadan sonra organizmaların yeniden gelişme durumu ise iklim şartları ve yanma sırasındaki tahribat seviyesine bağlıdır.
Yapılan bir araştırmada anızın yakılması 0-3 cm'lik toprak tabakasında sıcaklığın 50-76 oC'ye çıkmasına ve anızın yakılmasını takiben hetetrofik mikroorganizmaların sayında üst toprakta % 77'lere varan bir azalmaya sebep olmuştur. 5-10 cm'lik tabakada ise bu azalma yaklaşık % 10 kadardır. Yanma olayı üst topraktaki azotobakter türlerine ve nitrifikasyon yapıcı mikroorganizmaları tamamen elemine etmiş olup yanmadan bir ay sonra bu tabakadaki toplam mikroflora sayısı önceki seviyeden % 23-58 daha az olmuştur. Nitrifikasyon bakterileri ince duvarlı hücreye sahip olduklarından 53-58 oC'de sıcaklıklarda ölmektedirler.
Bitki artıklarının devamlı yakılması durumunda toprakta yaşayan faydalı canlılar büyük oranda zarar görmekte ve topraktaki miktarları azalmaktadır. Örneğin bir araştırmada yakmaya bağlı olarak mantar popülasyonunda % 95, bakteri nüfusunda ise % 70'lik bir azalma meydana gelmiştir.
Bir kez anız yakmanın toprağın biyolojik özelliği üzerindeki etkisi araştırılmış ve sadece üst 0-2.5 cm'lik toprak katında mikroorganizma sayılarında çok belirgin bir azalmanın olduğu belirlenmiştir. 5 cm'den daha derinlerde herhangi bir etki kaydedilmemiştir. Aynı araştırmada enzim aktiviteleri de incelenmiş ve sadece 0-2.5 cm'lik toprak tabakasında sakkaraz, üreaz ve fosfataz aktivitelerinde önemli azalmalar tespit edilmiştir.
Orta Anadolu'da yapılan bir araştırmada, anız yakmanın toprağın üst 0-5 cm'lik katmanında toplam mikro organizma sayısında bir azalma yaptığı ve mikroorganizmalar üzerindeki olumsuz etkinin 2 ay içerisinde büyük ölçüde azaldığı tespit edilmiştir.
Anız yakma ile daha çok toprak yüzeyinde veya organik artıklarda yaşayan böcekler ile larvaların zarar gördüğü belirlenmiştir. Solucan, kırkayak ve tel kurtları gibi toprak faunası yakma işleminden ciddi şekilde etkilenmezken tahıl afidi ve trips popülasyonlarında büyük oranda azalmalar görülmüştür.
Anız yakma ile toprak yüzeyinde ve kısmen toprak içersinde yaşayan ve biyolojik mücadelede kendilerinden faydalanılan çeşitli böcek ve arılara da zarar verilmektedir.

Anız Yakmanın Yabancı Ot, Hastalık ve Zararlılar Üzerine Etkileri
Anızın hastalık etmenleri ve böceklere yataklık etmesi, kök hastalıklarının artması için ideal toprak nemliliği sağlaması gibi nedenlerden dolayı yakılarak bu olumsuz etkilerin giderilmesine çalışılmaktadır. Göçerten otu, anızın uzaklaştırıldığı tarlalarda anızlı tarlalardakine oranla daha düşük olmuştur. Anızın yakılması ile toprağın üst birkaç cm'lik kısmı daha kuru olacağından göçerten zararı azalmaktadır. Anız yakma tek yıllık brom ile mücadele yönünden de olumlu sonuçlar vermektedir.
Anız yakma bazı hastalık ve zararlılar yönünden etkili olmakla beraber aksine bazı hastalık ve zarlılar yönünden de teşvik edici bir durum oluşturabilmektedir. Mesela, Fusarium yönünden toprağın kuru olması tercih edilen bir durum olduğu için yanma ile toprak kurumakta ve bitkiler bu hastalığa daha çok yakalanmaktadır. Afidler yanmış topraklarda daha fazla sorun olabilmektedir.
Anız yakmanın yabancı ot tohumlarına ve toprak sıcaklığına etkileri araştırılmış ve anızı yakılan alanlarda beyaz hardal ve gelincik tohumları daha az çimlenme göstermişlerdir. Diğer taraftan, yabani yulaf çimlenmesi anız yakma ile % 32 oranında azalmıştır.
Yapılan bir araştırmada anız yakma ile ilk yılda hububat kök çürüklüğü hastalığında azalma olmuş ancak ikinci yıl bu hastalığın daha da arttığı görülmüştür.

Anız Yakmanın Toprak Sıcaklığı, Nem ve Erozyona Etkileri
Yakma, sap büyümesini artırabilir. Artan sap büyümesine bağlı olarak bitkinin su kullanımı da artar. Su kullanımının artması yetersiz nem koşullarında özellikle geç dönemlerde bitkiyi kuraklık stresine sokar ve verimin düşmesine yol açar.
Tablo 3'te tarla yüzeyinde bırakılan bitki artıklarının infiltrasyon ve erozyonla ilişkisi verilmiştir.
Tablo 3. Tarla Yüzeyinde Bırakılan Bitki Artıklarının İnfiltrasyon ve Erozyonla İlişkisi
Bitki Artıkları (kg/da) Akışa Geçiş (%) Sızan Su (%) Toprak Kaybı (kg/da)
0*
62.5
125
250
500
1000 45
40
25
0.5
0.1
0 54
60
74
99
99
100 1300
750
250
75
75
0
*: Anız yakılmış ve pullukla sürülmüş.
Güzün anızın yakılmasıyla karın tutulma potansiyelinin azalacağı, toprağın donma ve kurumaya karşı açık hale gelerek baharda rüzgar erozyonuna karşı daha hassaslaşacağı vurgulanmaktadır.
Anızın yakılmasından dolayı toprakta meydana gelen sıcaklık artışları, sıcaklığın ölçülme derinliği, toprağın başlangıç sıcaklığı ve nemi, anız miktarı ve rüzgar durumu ile yakından ilgilidir.
Çukurova topraklarında yapılan bir araştırmada anız yakma ile topraktaki sıcaklık değişimlerinin genellikle 0-5 cm'lik toprak tabakasında etkili olduğu ve 0-1 cm'lik katmanda 49-85 oC arasında değiştiği belirlenmiştir. Toprak sıcaklığının maksimum seviyesi birkaç dakika sürmekte ve sıcaklık takriben 20 dakikada büyük ölçüde azalmaktadır. Anızın yakılmasıyla 0-3 cm'lik toprak tabakasında sıcaklığın 50-75 oC arasında değiştiği tespit edilmiştir.
Anızın yakılmasıyla toprak yüzeyinde oluşan sıcaklık 500 oC'den az olup 10 dakikadan daha az sürmektedir. Ölçümlerde sıcaklığın 422 oC'ye kadar çıktığı kaydedilmiştir.
Anız yakmanın toprak sıcaklığına etkileri araştırılmış ve sıcaklığın yüzeyde ortalama 252 oC, 1-2 cm derinlikte 56 oC, 5-6 cm derinlikte 39 oC ve 10-11 cm derinlikte ise 31 oC olarak belirlenmiştir.
Toprak yüzeyinde bırakılan bitki artıkları daha fazla yağışın toprağa girmesine yardımcı olduğu gibi tutulan suyun toprakta daha uzun süre kalmasına da yardımcı olurlar. Bitki artıklarının fazla miktarda bulunması toprağın soğuk kalmasına neden olarak bitki gelişimini yavaşlatmaktadır. Anızın sonbaharda bozulmadan bırakılması kar ve yağışların toprakta daha fazla tutulmasına yardım etmektedir.
Üç metre kadar genişlikteki kısa anız şeritleri hareket eden toprakların % 90-98'ini tutabilmektedir.
Tablo 4'te farklı düzeylerde organik artık karıştırılan toprakların erozyon oranı değerleri verilmiştir.
Tablo 4. Farklı Düzeylerde Organik Artık Karıştırılan Toprakların Erozyon Oranı Değerleri
Org. Artıklar Uygulama Düzeyleri (%)
0 0.5 1 2 4
Ahır gübresi
Buğday samanı
Fiğ samanı
Çöp kompostu 36
36
36
36 30
28
29
33 20
13
18
31 13
10
13
29 6
7
5
28

Anız Yakmanın Verim Üzerine Etkileri
Trakya bölgesinde anız yakmanın verime etkileri üzerinde yapılan bir araştırmada, anız yakılan parsellerde yetiştirilen buğday verimi 476 kg/da iken yakılmayan parsellerde yetiştirilen buğday verimi 518 kg/da olmuştur. Dolayısıyla anız yakımı verimi azaltmıştır.
Çukurova'da anız yakımının ikinci ürün mısırda verime etkileri araştırılmış ve aynı miktarda tohum kullanılmasına rağmen anızlı parsellerde birim alanda daha az sayıda bitki bulunduğu, dolayısıyla daha çok verim alındığı, ikinci ürün mısır tarımında toprak hazırlığından önce anız yakımının verim yönünden faydalı olmadığı, bu nedenle anızın yakılmaması gerektiği, ancak birim alanda aynı miktarda bitki elde edebilmek için anıza ekimde daha fazla tohum kullanılmasının gerektiği belirlenmiştir.
Anızın çokluğu çeşitli nedenlerle bitki gelişmesini gerileterek verim düşüklüğüne sebep olabilir. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir; toprağın soğuk kalması, çimlenme ve gelişmenin gecikmesi, bitki artıklarının parçalanmalarının ilk aşamalarında çimlenme ve gelişmeye zararlı toksik bileşiklerin oluşması ve kök çürüklüğü gibi bazı bitki hastalıklarının ortaya çıkmasıdır. Toprağa fazla anız karıştırılmadığında olumsuz etkiler azalmaktadır.
Uzun yıllar arka arkaya anız yakmanın verime etkileri araştırılmış ve ilk yıllarda verim yüksek olurken son yıllara doğru verimde büyük düşüşler meydana gelmiştir.
Konya topraklarında anızın iki yıl yakılması ve değişik sürüm metotlarının buğday verimine etkileri araştırılmış ve anızlı parsellerde 212-317 kg/da, yakılan parsellerde ise 325-423 kg/da verim elde edilmiştir. En yüksek buğday verimi anız yakıldıktan sonra pulluk gövdecikli kültivatör + ağır tip goble disk sürüm metodunda belirlenmiştir.

Sonuç ve Öneriler
Anız yakma başlangıçta verim artışına sebep oluyor gibi görünüyorsa da ortalama 10 yıl sonra bu etki ortadan kalkarak verimde azalmalar meydana gelmektedir. Bunun yanında uzun vadede toprağın canlı kalmasında en büyük faktör olan organik madde gittikçe azalmakta ve sonuçta toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Anız yakma ile kısa vadede elde edilen faydalar münavebe vb gibi kültürel yöntemlerle de sağlanabilir.
İç Anadolu gibi az yağışlı, düşük organik maddeli ve sürekli hububat tarımının yapıldığı yerlerde anızın yakılması belki ilk yıllarda verimde bir artışa sebep olabilecek ama uzun vadede anızdan başka organik madde kaynağı olmayan bu topraklar organik madde yönünden çok daha fakir bir duruma düşecektir. Sonuçta fiziksel özellikleri bozulmuş, verimsiz, erozyona müsait topraklar meydana gelecek ve bugün gülen çiftçimizin yarın çocuk ve torunları ağlayacaktır. Ülkemizde her yıl erozyona uğrayan toprak miktarı 1 milyar tondur. Uğrunda nice şehitler verdiğimiz bu toprakların kaybına anız yakma ile farkında olmadan az da olsa destek olmaktayız. Bu bile anızın yakılmaması için yeterli bir gerekçedir.
Anızın yakılmasıyla beraber tarlada bulunan faydalı veya zararlı canlıların da bir kısmı yanmakta ve toprağın üst kısmında bulunan mikroorganizmaların çoğu 2-3 ay içerisinde eski sayılarına ulaşabilmektedir. Tabi ki yananlar her zaman bunlarla sınırlı kalmayıp bazen telefon direkleri, tarım alet-ekipmanları, komşu tarlalar, bahçeler ve hatta binlerce hektar ormanlar yanmaktadır.
Kısaca memleketimiz gibi topraklarının çoğu organik maddece fakir ve topografyası erozyona müsait olan yerlerde anız yakmaya kesinlikle baş vurulmamalıdır. Erozyon tehlikesinin olmadığı taban arazilerde ise, bitki haşere ve hastalıkları ile yabancı ot kontrolü veya bitki artıklarının fazlalığı nedeni ile sürümün ve ekimin çok fazla zorlaşması gibi nedenlerden dolayı anızı 4-5 senede bir yakmak durumunda kalabiliriz.
Çiftçinin anızı yakmaması için sadece yasaklama getirip bunun karşısına bir alternatif sunmamak en büyük eksiğimiz olmuştur. Bunun için ilk etapta anıza ekim yapabilen mibzerler kullanılmalıdır. Yurt dışından sağlanan bu tür ekipmanlar çok pahalı olduğu için çiftçimizce rağbet görmemekte, bunlar sadece birkaç devlet kuruluşu tarafından kullanılmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde üretilecek bu tür alet ve ekipmanlar daha ucuza mal olacaktır. Devlet ileride kazanacağı maddi ve manevi kazançları düşünerek çiftçilere bu tür ekipmanları bazı maddi kolaylıklar sağlayarak temin etmelidir.
Özellikle hastalıklarla mücadele amacıyla anız yakılan yerlerde üst üste hububat tarımı yerine münavebeli tarım uygulanmalıdır. Çiftçimizin münavebe yapmamasının nedenlerinden birisi, münavebeye giren hububat dışındaki diğer bitkileri her yıl tatminkar bir fiyata satamamalarıdır. Bu da iyi bir tarım politikası ve bu tür tarım yapan çiftçilerin ürünlerine uygulanacak teşvikli alımlarla sağlanabilir.
Anızın fazla olduğu yerlerde bir kısmının toplatılarak kağıt sanayi, hayvancılık vb. alanlarda kullanılması, hiç olmazsa geriye kalan organik maddenin toprağa verilmesi gerekir.
Topraklarımızın özelliklerini bozmadan ürün alabilmek için azaltılmış toprak işleme veya sıfır toprak işleme, sırta ekim gibi farklı ekim sistemleri denenerek en uygunları çiftçiye benimsetilmelidir.
Konunun önemi sadece çiftçiye değil, bütün topluma sık sık yayın organlarından anlatılarak toplumumuz bu konuda küçük yaşlardan itibaren bilinçlendirilmelidir.
Sayın çiftçilerimize bol ve kazançlı hasatlar diliyor, yarınının hesabını yapan ve ona göre davranan çiftçilerle gelecek nesillerimize daha iyi bir vatan bırakmayı temenni ediyorum.




Hasan Hüseyin MOTUK
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Konya Şube Başkanı
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız