Rüzgâr erozyonu kontrolünde bütün kültürel yöntemler geçici bir dönem için etkilidir.
Erozyonun başlamasına engel olmak, durdurulmasından daha kolay olduğundan; kültürel tedbirler, mümkün olduğu takdirde erozyon başlamadan önce alınmalıdır.
Rüzgâr erozyonunun söz konusu olduğu bölgelerde, her şeyden önce topraklar, arazi kullanma kabiliyet sınıfına uygun olarak kullanılmalıdır.
Kullanım esnasında her sınıf ve kullanma şeklinin gerektirdiği bitkisel ve kültürel önlemler alınmalıdır.
Bunların yeterli koruma sağlayamadığı durumlarda en ekonomik ve etkin koruyucu fiziksel önlemlere başvurulmalıdır.
Rüzgâr erozyonunu önlemede amaç, rüzgârın yüzeyden ince toprağı veya kumu alıp uçurmasını önlemektir.
Arazi yüzeyinde rüzgâra direnç göstermeye yardım eden her türlü çalışma, erozyonu; önlemeye, azaltmaya veya kontrol etmeye yardım edecektir.
Erozyon kontrolü için en etkili yöntemler, doğanın arazi koruma yollarını taklit etmektir.
Rüzgâr Erozyonunun Azaltılması Veya Önlenmesi İçin Çiftçilerimizce Alınacak Önlemlerle Ulaşılmaya Çalışılan Amaçlar Nelerdir?
1. Toprak yüzeyindeki rüzgâr hızını azaltmak.
2. Toprağın kümeleşme derecesini ve kümelerin büyüklüğünü artırmak.
Toprağın kümeleşme derecesini ve kümelerin büyüklüğünü artırmak.3. Sıçrama halindeki toprak parçacıklarını tutmak.
Sıçrama halindeki toprak parçacıklarını tutmak.4. Toprak yüzeyini nemli tutmaktır.
Toprak yüzeyini nemli tutmaktır. Toprak yüzeyindeki rüzgâr hızını azaltmak.2. Toprağın kümeleşme derecesini ve kümelerin büyüklüğünü artırmak.
Toprağın kümeleşme derecesini ve kümelerin büyüklüğünü artırmak.3. Sıçrama halindeki toprak parçacıklarını tutmak.
Sıçrama halindeki toprak parçacıklarını tutmak.4. Toprak yüzeyini nemli tutmaktır.
Toprak yüzeyini nemli tutmaktır.
Bu amaçlara ulaşabilmek için, alınması gerekli önlemler nelerdir?
1. Ekim nöbeti uygulamak.
Ekim nöbeti uygulamak.2. Anızlı-Malçlı tarım.
Anızlı-Malçlı tarım.3. Koruyucu örtü bitkileri yetiştirmek.
Koruyucu örtü bitkileri yetiştirmek.4. Gübreleme.
Gübreleme.5. Tesviye eğrilerine paralel tarım.
Tesviye eğrilerine paralel tarım.6. Uygun toprak işleme aletleri kullanımı.
Uygun toprak işleme aletleri kullanımı.7. Şeritsel ekim sistemi.
Şeritsel ekim sistemi.8. Mera ıslahı ve kontrollü otlatma.
Mera ıslahı ve kontrollü otlatma.9. Koruyucu ağaç perdeler.
Koruyucu ağaç perdeler.10. Kumul hareketlerinin durdurulması, çeşitli çit ve perdelerin tesis edilmesidir.
Kumul hareketlerinin durdurulması, çeşitli çit ve perdelerin tesis edilmesidir.
1. Ekim Nöbeti:
Rüzgâr erozyonunun önlenmesi bakımından, ekim nöbetinin büyük önemi olmasına rağmen; yurdumuzda toprak, iklim ve bitki ilişkileri göz önüne alınarak iyi bir ekim nöbeti uygulanamamaktadır. Bu nedenle toprakların yapı ve su tutma kapasitesi bozularak verim gücü düşmektedir.
Orta Anadolu'da, genellikle, toprakta rutubet muhafazası için yapılan hububat-nadas ikili ekim nöbeti, rüzgâr erozyonu bakımından zararlı olmaktadır.
Bölgede yıllık yağışı 300 milimetreden fazla olan yörelerde, nadasın terk edilerek buğday-kırmızı mercimek ekim nöbeti uygulanmalıdır.
Buğday-kırmızı mercimek ekim nöbetinde, mercimek ekildiği yıl, nadasa göre, toprakta tutulan faydalı su miktarı artar, böylece sonraki yıl buğday verimi de artar. Ayrıca, arazi bir yıl nadas nedeni ile boş kalmaz, mercimek ürünü elde edilir.
Rüzgâr erozyonuna karşı uygulanacak ekim nöbeti şeritler halinde yapılmalıdır. Bitki sıralaması erozyona neden olan rüzgârların yönüne göre dik olmalıdır.
Ekim nöbetine alınacak ürünler, o yöreye adapte olmuş çeşitlerden, toprağın bütün katmanlarından yararlanan ve toprakta kümeli bir yapı oluşumuna hizmet eden ürünlerden seçilmelidir. Ayrıca, kök sistemi kuvvetli olan ve toprak yüzeyinde iyi bir örtü sağlayan, sık büyüyen çok yıllık çayır ve baklagil yem bitkileri ekim nöbetine alınmalıdır.
Rüzgâr Erozyonu Alanlarında Ekim Nöbetinin uygulanması ile elde edilecek yararlar nelerdir?
1. Toprakta organik madde miktarı artar.
Toprakta organik madde miktarı artar.2. Toprağın su tutma kapasitesi ve su geçirgenliği yükselir.
Toprağın su tutma kapasitesi ve su geçirgenliği yükselir.3. Toprak yapısı iyileşir.
Toprak yapısı iyileşir.4. Tarımsal verimlilik artar.
Tarımsal verimlilik artar.5. Maliyet düşer.
Maliyet düşer.6. Toprak erken tava gelir.
Toprak erken tava gelir.7. En önemlisi de erozyon önlenir.
En önemlisi de erozyon önlenir.
Uygulanacak ekim nöbeti araştırma yapılarak, yörelere göre saptanmalıdır. Örneğin: Konya-Karapınar için, üç yıl mavi ayrık-nadas-buğday-nadas-buğday-nadas-burçak şeklindeki bir ekim nöbeti daha uygun görülmüştür.
2. Anızlı-Malçlı Tarım:
Toprak verimliliğini sürdürebilmek amacıyla, ekim işleminden sonra, toprak yüzeyinin en az %30‘unun bitki artıklarıyla kaplandığı ve toprak işleme alet ve makinelerinin daha az kullanıldığı bir yöntemdir.
Bu yöntemde anız yakımı söz konusu değildir. Tarla yüzeyindeki anız, toprak işleme alet ve makineleri ile toprağa karıştırılmakta veya yüzeyde bırakılarak doğrudan anıza ekim yapılmaktadır.
En çok, rüzgâr erozyonunun ciddi olduğu geniş ve düz arazilerde uygulanır. Hasattan sonra her türlü bitki artığının tarlada bırakılması, rüzgâr erozyonuna karşı etkili bir koruma yöntemidir.
Orta Anadolu'da kumlu ve tınlı-kumlu topraklar için: Çavdar, buğday, mısır ve ayçiçeği artıklarından yararlanılabilir.
Bu yöntemle toprağın korunma derecesi, bitkinin tür ve çeşidine, miktarına, tarlada dağılış şekline ve diğer özelliklerine göre değişir.
Bitki artıkları tarlada iki şekilde bırakılırlar. Birincisi; buğday ve arpa gibi tahıllar hasat edildikten sonra, geride kalan ve "Anız" olarak adlandırılan, bitkilerin köklü sap kısımlarıdır. Bu saplar toprağa dikey olarak kökleri vasıtasıyla tutunduklarından, bitki malçına göre daha dayanıklıdır.
İkincisi; hasatta biçer-döverle tohumlar alındıktan sonra, geriye bırakılan; sap, saman ve yaprak gibi her türlü bitki artıklarıdır ki, bunlara "Bitki Malçı" denir. Bunlar genellikle tarlaya yatay bir şekilde dağılmış olurlar.
Bitki artıklarının tarla yüzeyinde dik olarak bulundukları konum, eğik veya yatık olarak bulundukları duruma kıyasla rüzgâra karşı daha etkilidir. Fakat dik ve yatay bitki artıklarından oluşan karışım, bunların her birinin aynı miktarda tarlaya serilmiş durumlarına oranla erozyona karşı çok daha etkili olur.
Aynı miktarda ince yapılı bitki artığı, kaba yapılı olandan daha yararlıdır. Yalnız birinci halde bitki artıklarının toprağa homojen bir şekilde yayılmış olması gerekir.
Uzun boylu bitki artıkları kısa boylulara göre daha yararlı olurlar. Etrafı açık arazilerde bulunan tarlalar rüzgâr perdeleri tarafından korunan tarlalara kıyasla daha fazla bitki artığına ihtiyaç gösterirler.
Anızlı-Malçlı tarım sisteminde toprak yüzeyinde bırakılan bitki artıklarının yararları nelerdir?
1. Rüzgâr hızını azaltarak, toprağın aşınmasını önler.
Rüzgâr hızını azaltarak, toprağın aşınmasını önler.2. Toprağın taşınmasına engel olarak, tutulmasını sağlar.
Toprağın taşınmasına engel olarak, tutulmasını sağlar.3. Daha fazla yağışın toprağa girmesine yardımcı olur.
Daha fazla yağışın toprağa girmesine yardımcı olur.4. Toprakta tutulan suyun buharlaşmasını azaltarak toprakta daha uzun süre kalmasını sağlar.
Toprakta tutulan suyun buharlaşmasını azaltarak toprakta daha uzun süre kalmasını sağlar.5. Toprak yüzeyini rüzgâr ve şiddetli yağışların darbe etkisine karşı korur.
Toprak yüzeyini rüzgâr ve şiddetli yağışların darbe etkisine karşı korur.6. Nispeten serin ve nemli bir toprağın devamını sağlayarak rüzgâr erozyonunu önler.
Nispeten serin ve nemli bir toprağın devamını sağlayarak rüzgâr erozyonunu önler.7. Toprakta gerekli humusu devam ettirir.
Toprakta gerekli humusu devam ettirir.8. Bunların sonucunda verim artışı sağlanır.
Bunların sonucunda verim artışı sağlanır.
3. Koruyucu Örtü Bitkileri:
Koruyucu örtü bitkisi tesis etmek, rüzgâr erozyonu kontrolünde uygulanan oldukça etkili bir yöntemdir.
Koruyucu Örtü Bitkisinin Rüzgâr Erozyonuna Karşı Yararları Nelerdir?
1. Rüzgârın toprağa doğrudan temasını önleyerek, hızını kırar.
2. Toprağın organik maddesini arttırarak, toprak yapısının gelişmesine katkıda bulunur.
Toprağın organik maddesini arttırarak, toprak yapısının gelişmesine katkıda bulunur.3. Nemliliği sağlar.
Nemliliği sağlar.Rüzgârın toprağa doğrudan temasını önleyerek, hızını kırar.
2. Toprağın organik maddesini arttırarak, toprak yapısının gelişmesine katkıda bulunur.
Toprağın organik maddesini arttırarak, toprak yapısının gelişmesine katkıda bulunur.3. Nemliliği sağlar.
Nemliliği sağlar.
Koruyucu Örtü Bitkisi olarak kullanılacak bitkilerin özellikleri nelerdir?
1. Çok yıllık olmalı ve kolay yetiştirilebilmeli.
2. Toprak yüzeyinde iyi bir örtü oluşturmalı.
Toprak yüzeyinde iyi bir örtü oluşturmalı.3. Çabuk büyümeli, belirli bir boy yapmalı vedipten itibaren dallanmalı.
Çabuk büyümeli, belirli bir boy yapmalı vedipten itibaren dallanmalı.4. Uzun ömürlü ve hastalıklara dayanıklı olmalı.
Uzun ömürlü ve hastalıklara dayanıklı olmalı.5. Ekonomik değere sahip bulunmalıdır.
Ekonomik değere sahip bulunmalıdır. Çok yıllık olmalı ve kolay yetiştirilebilmeli.2. Toprak yüzeyinde iyi bir örtü oluşturmalı.
Toprak yüzeyinde iyi bir örtü oluşturmalı.3. Çabuk büyümeli, belirli bir boy yapmalı vedipten itibaren dallanmalı.
Çabuk büyümeli, belirli bir boy yapmalı vedipten itibaren dallanmalı.4. Uzun ömürlü ve hastalıklara dayanıklı olmalı.
Uzun ömürlü ve hastalıklara dayanıklı olmalı.5. Ekonomik değere sahip bulunmalıdır.
Ekonomik değere sahip bulunmalıdır.
Hububat, mera, yem bitkileri ve yonca gibi sık yetişen bitkiler, çapa bitkilerine göre toprağı korumakta daha etkili olurlar.
Sık gelişen bitkilerin etki derecesi, rüzgâr erozyonunun meydana geldiği dönemde, bulundukları yetişme dönemi ve oluşturdukları örtünün sıklığına bağlıdır.
İyi bir gelişme gösteren çayır bitkileri, civar arazilerden taşınan toprak parçacıklarının tutulmasını da sağlar.
Çapa bitkilerinin koruyucu etkisini artırmak için bitki sıralarını hâkim rüzgâr yönüne dik getirmelidir. Sulama imkânı olan bölgelerde, çapa bitkilerinde, sıralar arasında anızlı tarım ve örtü bitkileri kullanmak, bitkilerin gelişmesine kadar geçen sürede iyi bir koruma sağlamaktadır.
Orta Anadolu'da, ilkbaharın kritik rüzgâr dönemlerinde, toprağın korunması kışlık hububat çeşitlerinin ekimiyle mümkün olabilir. Örneğin: Sonbaharda ekilen kışlık buğday, ilkbahara kadar yeterli bir gelişme göstereceğinden istenilen amacı sağlayabilir.
Yağışların biraz fazla olduğu yerlerde baklagil yem bitkilerine yer verilerek, toprağın korunmasıyla birlikte ıslahı da sağlanabilir.
Kurak bölgelerde, yaz nadasına bırakılan tarlalarda çok hızlı kritik rüzgârlar esmeye başlamadan önce, bitki su tüketimi az olan mercimek ve fiğ gibi emniyet bitkileri yetiştirmek çok yararlıdır.
4. Gübreleme:
Toprak ve bitki analizlerine dayalı gübreleme önerileri ile yapılan gübreleme sonucu daha iyi bir bitki gelişimi sağlanır.
İyi gelişmiş bitkiler bol ürün verdikleri gibi, toprağı rüzgâr erozyonuna karşı koruyan iyi bir örtü meydana getirirler.
İhtiyaç duyulan çeşit ve miktardaki gübreler, tekniğine uygun olarak ve uygun zamanda uygulanmalıdır.
Gübreler toprağın hem üretkenliğini yükseltir ve hem de onu erozyona karşı dirençli kılar.
Erozyona uğramış arazilerde, toprakların organik madde ve fosfor bakımından çok fakir olduğu tespit edilmiştir; dolayısıyla, buralarda uygun gübreleme yapılması gerekir.
Gübreleme uygulamaları, bitkilerin kök sistemlerini ve toprak üstü aksamını geliştireceğinden, toprakların örtülülük oranını artırarak, erozyonla toprak kaybını azaltacaktır.
Toprakta kümeleşmeyi artırmanın en iyi yolu, organik madde miktarını artırmaktır. Bunu sağlamak için; toprağı çiftlik gübresi ile gübrelemek veya yeşil gübreleme yapmak gerekmektedir.
Çiftlik gübresi tezek yapılarak yakacak olarak kullanılmamalı, toprağa gübre olarak verilmelidir.
Yeşil gübreleme, toprakların fiziksel, kimyasal ve verimlilikle ilgili özelliklerini düzeltir.
Yeşil gübre bitkisi olarak kullanılabilecek en uygun bitkiler: baklagillerden; fiğ, yonca, acı bakla, kırmızı üçgül ve iskenderiye üçgülü ve buğdaygillerden; arpa, çavdar ve yulaftır. Baklagiller yalnız veya buğdaygillerle karışık olarak kullanılabilir.
Baklagil bitkileri, köklerinde yaşayan nodozite bakterileri yardımıyla havanın serbest azotunu toprağa kazandırarak, kendilerinden sonra gelen bitkilere faydalı olmasını sağlarlar.
Yeşil gübre ile toprağa sağlanacak organik madde ve azot miktarı; bitki çeşidi, toprağa gömüldüğü zamanki gelişme devresi, toprak yapısı ve yağış miktarına bağlıdır.
Üçgül ve yonca, diğer yeşil gübre bitkilerine oranla toprağa daha fazla kuru madde ve azot sağlar.
Yeşil gübre bitkileri kuru madde ve azot miktarlarının en uygun olduğu dönemde toprak altına gömülmelidir. Yapılan araştırmalar bu devrenin bitkilerin çiçeklenme dönemi olduğunu göstermiştir.
Yeşil gübre bitkilerinin yararları nelerdir?
1. Toprağın organik madde miktarını artırarak yapısını iyileştirir.
Toprağın organik madde miktarını artırarak yapısını iyileştirir.2. Yağmur sularının toprağa sızmasını arttırır.
Yağmur sularının toprağa sızmasını arttırır.3. Toprağın su tutma kapasitesini arttırır.
Toprağın su tutma kapasitesini arttırır.4. Havalanmasını artırırlar.
Havalanmasını artırırlar.
5. Tesviye Eğrilerine Paralel Tarım:
Kurak ve yarı kurak bölgelerde toprakta suyun depolanması en önemli sorunlardan birisidir.
Arazi hem rüzgâr erozyonu etkisi altında ve hem de suyun korunması ihtiyacı söz konusu ise, yağışlardan olabildiğince fazla suyu depolamayı sağlamak amacı ile arazilerde tesviye eğrilerine paralel sürüm uygulanır.
Kaynak : tedgem.gov.tr.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!