Tohumluk ve Fidan Alımlarında Zirai Mücadele Yönünden Dikkat Edilecek Hususlar

Sebze Zararlıları Yönünden Dikkat Edilecek Hususlar

Sebze tohumluğu seçiminde, telkurdu (Agriotes sp.), patatesböceği (Leptinotarsa decemliniata) ve baklagil tohum böcekleri (Bruchus sp.)'ne dikkat edilmelidir.

Patates tohumluğu alınırken telkurdunun meydana getirdiği delikler ile patatesgüvesi zararının olmamasına dikkat edilmelidir. Telkurdu patates yumruların içine girerek galeriler açar ve bu galerilerde beslenerek zararlı olurlar. Patates güvesi ise yumruda galeri açarak yumruyu delik deşik eder. Bu patatesler bakteri ve fungus buluşmaları nedeniyle çürürler, dolayısıyla tohum çimlenme özelliğini tamamen kaybeder. Ayrıca sağlık sertifikası verilen tohumluk patateslerin, 20 gün içerisinde sevk edilmiş olması ve yetiştirildiği yerde ve bu yerin 10 kilometrelik çerçevesi dahilinde patates böceğinin bulunmaması gerekmektedir.

Baklagillerden mercimek ve fasulyede zarar yapan baklagil tohumböcekleri tanelerde zarar yaparlar. Beslenmeleri süresince tanede oyuklar meydana getirerek delik açarlar. Zarar sonucunda kalite bozularak, çimlenme gücü azalır ve ağırlık kayıpları meydana gelir. Tohumlukların deliksiz olmasına özen gösterilmelidir.

 

Meyve Fidanlarında Zararlı Böcekler Yönünden Dikkat Edilecek Hususlar

 

Meyve fidanı alımlarında, fidanların aşağıda belirtilen zararlı böceklerle bulaşık olmamasına özen gösterilmelidir.

 

San-Jose kabuklubiti: İç karantina listesinde yer alan San-Jose kabuklubiti meyve fidan ve ağaçlarının çok önemli bir zararlısıdır. Bu zararlının ergin dişi bireyleri koyu-gri renkte, yuvarlak, orta kısmı şişkince yaklaşık 2 mm çapında bir kabukla kaplıdır. Fidan ve ağaçların gövde, dal, sürgünlerinde bitki özsuyunu emerek beslenirler ve toksik madde salgılayarak kurumalara neden olurlar. Beslendikleri yerlerde kabuk bir bıçak ile dal eksenine paralel şekilde kesildiği zaman, altta kırmızı lekelerin görülmesi bu zararlının en tipik özelliğidir. San-Jose kabuklubiti özellikle genç ve orta yaşlı bitkiler için çok tehlikeli olup, kışı ağaçların gövde, dal, göz ve dalcıkları üzerinde geçirir. İlk dölün hareketli bireyleri bölgelere göre değişmekle birlikte mayıs-temmuz aylarında, ikinci döl temmuz-eylül ve üçüncü döl ise, eylül-aralık aylarında görülür. Armut, ayva, elma, erik, muşmula, kiraz, şeftali, nektarin, vişne, kayısı gibi meyve ağaçları ve fidanlarında zararlıdır.

: İç karantina listesinde yer alan San-Jose kabuklubiti meyve fidan ve ağaçlarının çok önemli bir zararlısıdır. Bu zararlının ergin dişi bireyleri koyu-gri renkte, yuvarlak, orta kısmı şişkince yaklaşık 2 mm çapında bir kabukla kaplıdır. Fidan ve ağaçların gövde, dal, sürgünlerinde bitki özsuyunu emerek beslenirler ve toksik madde salgılayarak kurumalara neden olurlar. Beslendikleri yerlerde kabuk bir bıçak ile dal eksenine paralel şekilde kesildiği zaman, altta kırmızı lekelerin görülmesi bu zararlının en tipik özelliğidir. San-Jose kabuklubiti özellikle genç ve orta yaşlı bitkiler için çok tehlikeli olup, kışı ağaçların gövde, dal, göz ve dalcıkları üzerinde geçirir. İlk dölün hareketli bireyleri bölgelere göre değişmekle birlikte mayıs-temmuz aylarında, ikinci döl temmuz-eylül ve üçüncü döl ise, eylül-aralık aylarında görülür. Armut, ayva, elma, erik, muşmula, kiraz, şeftali, nektarin, vişne, kayısı gibi meyve ağaçları ve fidanlarında zararlıdır.

 

Elma pamuklubiti: Elma pamuklubiti elma fidan ve ağaçlarının kök boğazından dallarına kadar her yerinde emgi yaparak zarar yapmaktadır. Bulundukları bitki kısımlarında, pamuk gibi beyaz renkli kitle içerisinde koloni halinde yaşarlar ve bitki özsuyunu emerek beslenirler. En belirgin tanınma özellikleri, beslenme sırasında salgıladıkları toksik madde ile bitkide bulundukları yerde şişkin urların, yaraların ve şekil bozuklukların oluşmasıdır. Ayrıca, bitkinin zayıf düşmesine ve verim azlığına neden olmaktadır. Elma pamuklubiti kışı ağaçların kabukları arasında, kök boğazı ve kalın köklerde geçirir. Genellikle mayıs ayından itibaren ilk bireyler görülür. Fazla sıcak ve kuru hava ile rüzgara açık yerler zararlının gelişip çoğalması için uygun değildir. Elma'nın dışında armut, ayva ve alıç gibi meyvelerde de zararlıdır.

Elma pamuklubiti elma fidan ve ağaçlarının kök boğazından dallarına kadar her yerinde emgi yaparak zarar yapmaktadır. Bulundukları bitki kısımlarında, pamuk gibi beyaz renkli kitle içerisinde koloni halinde yaşarlar ve bitki özsuyunu emerek beslenirler. En belirgin tanınma özellikleri, beslenme sırasında salgıladıkları toksik madde ile bitkide bulundukları yerde şişkin urların, yaraların ve şekil bozuklukların oluşmasıdır. Ayrıca, bitkinin zayıf düşmesine ve verim azlığına neden olmaktadır. Elma pamuklubiti kışı ağaçların kabukları arasında, kök boğazı ve kalın köklerde geçirir. Genellikle mayıs ayından itibaren ilk bireyler görülür. Fazla sıcak ve kuru hava ile rüzgara açık yerler zararlının gelişip çoğalması için uygun değildir. Elma'nın dışında armut, ayva ve alıç gibi meyvelerde de zararlıdır.

Avrupa kırmızıörümceği: Avrupa kırmızıörümceğinin ergin dişileri koyu kırmızı renkli, yuvarlak şekilli ve dolgun vücutludur. Yumurtaları kiremit kırmızısı renginde ve soğan şeklindedir. Bu tür, diğer akar türleri gibi beslendikleri bitkide ağ yapmaz.Elma, armut, ayva, şeftali, kiraz, vişne, erik ve kayısı gibi yumuşak ve sert çekirdekli meyve fidan ve ağaçlarında zarar yaparlar. Yaprakların bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Beslenme sırasında salgıladıkları toksik madde nedeniyle yapraklarda önce beyaz, sonra sarı kahverengi lekeler meydana gelir. Daha sonra bu lekeler birleşerek yaprağın kuruyup dökülmesine neden olur. Ayrıca, şiddetli zararın olduğu durumlarda yapraklar gümüşü bir renk alır, meyve gözleri iyi hazırlanamadığından pişkin göz sayısı az olur ve sürgünler kış donlarından fazla zarar görür. Bundan dolayıalınacak fidanların gövde, dal ve yaprakları iyi bir şekilde incelenerek, bu zararlının ergin ve yumurtalarının bulunmamasına özen gösterilmelidir. Zararlı kışı dal ve dalcıkları üzerinde geçirir. Nisan ayından itibaren bitkilerin sürgünlerinde beslenirler. Akarların haziran ayından itibaren yoğunlukları artar ve temmuz-ağustos aylarında populasyonları en yüksek seviyeye ulaşır. Sıcak ve kuru iklim bunların populasyonunu arttırırken, yağışlı hava düşürür.

Avrupa kırmızıörümceğinin ergin dişileri koyu kırmızı renkli, yuvarlak şekilli ve dolgun vücutludur. Yumurtaları kiremit kırmızısı renginde ve soğan şeklindedir. Bu tür, diğer akar türleri gibi beslendikleri bitkide ağ yapmaz.Elma, armut, ayva, şeftali, kiraz, vişne, erik ve kayısı gibi yumuşak ve sert çekirdekli meyve fidan ve ağaçlarında zarar yaparlar. Yaprakların bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Beslenme sırasında salgıladıkları toksik madde nedeniyle yapraklarda önce beyaz, sonra sarı kahverengi lekeler meydana gelir. Daha sonra bu lekeler birleşerek yaprağın kuruyup dökülmesine neden olur. Ayrıca, şiddetli zararın olduğu durumlarda yapraklar gümüşü bir renk alır, meyve gözleri iyi hazırlanamadığından pişkin göz sayısı az olur ve sürgünler kış donlarından fazla zarar görür. Bundan dolayıalınacak fidanların gövde, dal ve yaprakları iyi bir şekilde incelenerek, bu zararlının ergin ve yumurtalarının bulunmamasına özen gösterilmelidir. Zararlı kışı dal ve dalcıkları üzerinde geçirir. Nisan ayından itibaren bitkilerin sürgünlerinde beslenirler. Akarların haziran ayından itibaren yoğunlukları artar ve temmuz-ağustos aylarında populasyonları en yüksek seviyeye ulaşır. Sıcak ve kuru iklim bunların populasyonunu arttırırken, yağışlı hava düşürür.

 

Kambur üçgenböceği: Zararlı, 9-10 mm boyunda yeşil renkli olup, yumuşak ve sert çekirdekli meyve ağaçlarının yıllık sürgünlerine ve fidanların gövdelerine yumurtalarını koymak için yaralar açmaktadır. Açılan bu yaralar nedeniyle de bitki organlarında kurumalara neden olur. Kışı fidanların, 1-3 yaşlı dallarda yumurta döneminde geçirir. Daha çok otlu bahçe ve fidanlıklarda sorun olmaktadırlar. Konukçuları arasında tercih ettiği meyve ağaçları sırasıyla armut, erik, elma ve şeftalidir. Bulaşık fidanlarda bu zararlının açmış olduğu yaraları görmek kolaydır. Bu şekilde içlerinde yumurta bulunan yaralı fidanlar, yumurtalar açılmadan önce imha edilmelidir. Yoğunluğun fazla olması durumunda yeni tesis edilmiş bahçelerde önemli kayıplara neden olurlar.

Zararlı, 9-10 mm boyunda yeşil renkli olup, yumuşak ve sert çekirdekli meyve ağaçlarının yıllık sürgünlerine ve fidanların gövdelerine yumurtalarını koymak için yaralar açmaktadır. Açılan bu yaralar nedeniyle de bitki organlarında kurumalara neden olur. Kışı fidanların, 1-3 yaşlı dallarda yumurta döneminde geçirir. Daha çok otlu bahçe ve fidanlıklarda sorun olmaktadırlar. Konukçuları arasında tercih ettiği meyve ağaçları sırasıyla armut, erik, elma ve şeftalidir. Bulaşık fidanlarda bu zararlının açmış olduğu yaraları görmek kolaydır. Bu şekilde içlerinde yumurta bulunan yaralı fidanlar, yumurtalar açılmadan önce imha edilmelidir. Yoğunluğun fazla olması durumunda yeni tesis edilmiş bahçelerde önemli kayıplara neden olurlar.

 

Pamukta Tohumluk Kullanımında Dikkat Edilecek Hususlar

 

Pamukta Tohum Temizliği ve Delintasyon: Tohumluklar bilindiği gibi elit, orijinal, anaç, sertifikalı ve kontrollü olmak üzere beş sınıfta toplanmaktadır. Bunlar içinde sertifikalı ve kontrollü tohumluklar üretim amacıyla kullanılmaktadır. Sertifikalı tohum kullanmak özellikle pamuk yetiştiriciliği için çok daha önemli olmakta, yüksek verimli ve kaliteli pamuk elde etmek için üreticilerin bu tohumluklardan kullanması gerekmektedir. Pamukta çok sayıda zararlı bulunmaktadır. Bu zararlılardan biri olan ve ana zararlılar içerisinde bulunan pembekurt adını verdiğimiz zararlının mücadelesinde ise, uygun tohumluk kullanımı oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

 

Pamuk tarımında en önemli sorunlardan biri uygun çeşit seçimi ile bu çeşidin tohumluğunun sağlanmasıdır. Yüksek verim ve kaliteli bir ürün için ilk koşulun iyi bir tohumluk olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, pamuk üreten bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de pamuk tohumluğunun her yıl yenilenmesi gerekmektedir.

 

İyi bir verim, kaliteli ve güçlü çimlenmeye sahip tohumla mümkündür. Bu nedenle sertifikasyon işlemi görmüş ve pembekurtttan arındırılmış pamuk tohumları tercih edilmelidir. Delinte tohumların kullanılması ile birlikte üreticiler ekimde, çapada ve işçilikte büyük avantajlara kavuşmuşlardır. 3 kg. ekim normu ile ekildiğinde, tohumda %50, 1. çapada %28, 2. çapada da %14 işçilik tasarrufu sağlanmaktadır. Delinte tohum havlıya göre 2 gün önce toprak yüzüne çıkmakta, ilaçlandığı için de fungusit kullanmaya gerek kalmamaktadır.

 

Pamuk tohumluğu üzerinde çırçırlamadan sonra bir miktar hav kalır. Bu kısa liflerin tohumdan arındırılması işlemine delintasyon, hav alınmış tohuma da delinte tohum denir. Delinte tohumluk kullanıldığı taktirde yukarıda bahsedilen sorunların çözümü de mümkün olacaktır. Delinte pamuk tohumu kullanımının birçok avantajı bulunmaktadır. Delinte yani havsız tohumun avantajları şu şekilde sıralanabilir:

 

1. Delinte tohumların % 100'ü saf tohumluktur.

2. Tohumun mibzerden akış kabiliyeti daha yüksektir.

3. En iyi kalitede tohumların seçilmesi sağlanır.

4. Zayıf ve boş tohumlar elimine edildiği için çimlenme yüzdesi artar.

5. Tohum, toprak tavını daha iyi değerlendirir, tohum kabuğu daha kolay çatlar.

6. Daha hızlı bir çimlenme sağlanır ve fide daha kuvvetli gelişir.

7. Tohumlukta homojenite sağlanır.

8.Tohumluktan ve işçilikten tasarruf sağlar.

9. Hav tabakası ile taşınabilen hastalık etmenlerinin kontrolü sağlanır.

10. İlk çıkışta daha sağlıklı ve hızlı bir çimlenme sağlanır.

11. Çeşit safiyeti yüksek olduğu için yüksek verimli ve kaliteli ürün elde edilir.

12. Normal çiğitten dekara 7-8 kg yerine delinte tohumdan 3 kg ekilerek seyreltmede büyük tasarruf ve ülke ekonomisine katkı sağlanır.

13. Tohum ıslama ve mibzer tıkanıklığı sorunlarından kurtararak işçilikten tasarruf sağlanır.

14. İlaçlı olarak üreticiye ulaştığı için tohum ilaçlamasında tasarruf sağlanır.

15. Delintasyon işlemi sonucu tohumlar fümige edildiği ve çırçır makinası ile çırçırlandığı için çiğit içerisinde kışlayan ve tohumla taşınan pembe kurt larvaları tamamen öldürülür ve mantari hastalıklardan temizlenir.

ZİRAİ KARANTİNA

Bitki ve bitkisel ürünlerdeki zararlı organizmaların, ülke içinde ve ülkeler arasında yayılmasını önlemek için kanun, tüzük ve yönetmeliklere dayanılarak yapılan her türlü faaliyet Zirai Karantina olarak tanımlanabilir. Uluslar arası ticaretin çok yoğun olarak yaşandığı günümüzde dünya genelinde bitkisel üretim materyali dolaşımı da oldukça fazladır. Bu materyalin zararlı organizmalar yönünden temiz olması, ülkelerin kendi tarımsal üretim alanlarını zararlılardan koruması ve ekonomik kayıpların önüne geçebilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu da Zirai Karantinanın önemini giderek artırmaktadır. Ülkemizde zirai karantina hizmetleri 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ve bu kanuna dayalı olarak hazırlanmış tüzük, talimat ve yönetmeliklerle yürütülmektedir. Zirai Karantina uygulamaları Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı Zirai Karantina Müdürlükleri ile Tarım İl Müdürlüklerine bağlı Bitki Koruma Şube Müdürlükleri tarafından yapılmaktadır.

 

Zirai karantina iki alt bölüme ayrılır:

 

1. İç Karantina: Ülkemizin bazı bölgelerinde bulunan ancak çok fazla yayılmamış tehlikeli hastalık ve zararlıların temiz bölgelere bulaşmaması ve yerleşmemesi için alınan her türlü yasal tedbirdir.

Ülkemizin bazı bölgelerinde bulunan ancak çok fazla yayılmamış tehlikeli hastalık ve zararlıların temiz bölgelere bulaşmaması ve yerleşmemesi için alınan her türlü yasal tedbirdir.

 

Ülkemizde iç karantinaya yönelik olarak yapılan uygulamaların bazıları aşağıda yer almaktadır :

 

Tehlikeli hastalık ve zararlılarla bulaşık bitkilerin ekim ve dikimi yasak edilmekte, gerek görülen yerlerde ekim ve dikimin cins ve çeşidi değiştirilebilmektedir. Örneğin Patateslerde Kahverengi Çürüklük (Ralstonia solanacearum) hastalığının herhangi bir patates tarlasında bulunması durumunda bu patatesler imha edilmekte ve o tarlada 3 yıl süreyle patates ekimine izin verilmemektedir.

Ülkemizde fidanlık kurmak isteyen resmi, özel kişi ya da kuruluşlar yetiştirme yerlerini bitki sağlığı yönünden muayene ettirmek ve yetiştireceği bitki çeşitlerini bildirerek "Bitki Yetiştirme Ruhsatı" almak zorundadır. Bu fidanlıkların belirli vejetasyon dönemlerinde kontrolleri Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılmakta ve muayeneden sonra temiz olan fidanların mühürlenerek satışına izin verilmektedir. Bulaşık bulunması durumunda ise gerekli yasal önlemler alınmaktadır. Örneğin elma, armut, kiraz, şeftali, erik gibi yumuşak ve sert çekirdekli meyve ağaçları Kök Kanseri (Agrobacterium tumefaciens) hastalığı yönünden yetiştirme mevsiminde ve söküm zamanında kontrol edilmektedir. Eğer bu hastalık yönünden fidanlar bulaşık bulunursa, bu fidanların satışı yapılmamakta ve imha edilmektedir. Ayrıca bunların yetiştirildiği parselde 5 yıl süreyle fidan üretimi yaptırılmamaktadır.

İç karantina tedbirlerinden biri de yeni görülen veya ülke içinde bulunup diğer bölgelere yayılma riski bulunan hastalık ve zararlıların yayılmasının önlenmesi için bulaşık bitkilerin çevresindeki sağlam bitkilerin de yok edilebilmesidir.

 

2. Dış Karantina : İhracat ve ithalat karantinası olarak ikiye ayrılmaktadır:

: İhracat ve ithalat karantinası olarak ikiye ayrılmaktadır:

a. İthalat karantinası: Ülkemizde bulunmayan ya da çok fazla yaygınlık göstermeden sadece belirli bölgelerde bulunan tehlikeli hastalık ve zararlıların bitki ve bitkisel ürünlerle ülkemize girişine engel olmak için alınan ve uygulanan tüm yasal faaliyetlerdir.

Ülkemizde bulunmayan ya da çok fazla yaygınlık göstermeden sadece belirli bölgelerde bulunan tehlikeli hastalık ve zararlıların bitki ve bitkisel ürünlerle ülkemize girişine engel olmak için alınan ve uygulanan tüm yasal faaliyetlerdir.

 

Ülkemize girişi yasak olan hastalık ve zararlıların listesi Zirai Karantina Yönetmeliğimizde yer almaktadır. İthalatı yapılan tohum, fide, fidan gibi bitkisel materyal bu listelerde yer alan hastalık ve zararlılar yönünden ülkemize girişte kontrol edilmektedir. Bu kontroller Tarım ve Köyişleri Bakanlığında görevli inspektörler tarafından yapılmakta eğer gerek duyulursa laboratuvar analizine gönderilmektedir. Zirai karantina listesinde yer alan herhangi bir hastalık ve zararlının bulunması durumunda bu bitkiler ya imha edilmekte ya da geri gönderilmektedir. Bu kontrollerin yapılmasıyla çiftçimizin eline temiz tohum geçmekte, hastalık ve zararlıların temiz alanlara bulaşması ve yayılması da engellenmiş olmaktadır.

b. İhracat karantinası : İhracatı yapılacak bitki ve bitkisel ürünlerin alıcı ülkenin karantina koşullarına uygun olarak yapılan tüm kontrolleridir.

İhracatı yapılacak bitki ve bitkisel ürünlerin alıcı ülkenin karantina koşullarına uygun olarak yapılan tüm kontrolleridir.

 

İhraç edilen bütün bitki ve bitkisel ürünler karantina kontrolüne tabi tutulmaktadır. Bu kontroller Tarım ve Köyişleri Bakanlığında görevli inspektörler tarafından yapılmaktadır. Kontrol sonucunda alıcı ülkenin karantina şartlarına göre ya "Bitki Sağlık Sertifikası" ya da "İhraç İzin Belgesi" verilmektedir. Örneğin ülkemizden ihracatı yapılacak tüm yemeklik patatesler Patates Kahverengi Çürüklük (Ralstonia solanacearum) Hastalığı yönünden kontrol edilmektedir. Bu kontrolde eğer bu hastalığa rastlanmışsa bu patatesler ihraç edilmemektedir.

ÖĞRENDİKLERİNİZİ KONTROL EDİNİZ

 

SORULAR

 

1) Bol ve kaliteli ürün elde edebilmek için sağlıklı ve yüksek verimli tohum kullanmamız gerekmektedir. Aşağıdakilerden hangisi kaliteli tohumda aranacak özelliklerden değildir ?

a) Hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır.

b) Sertifikalı olmalıdır.

c) Tohumluğun içinde yabancı ot tohumu bulunmamalıdır

d) Çimlenme gücü % 50'den az olmamalıdır.

d) Çimlenme gücü % 50'den az olmamalıdır.

e) Tohumluk kuru ve sert olmalı, nem oranı %8-10 olmalıdır.

2) Patatesin en önemli fungal hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?

a) Patates Kanseri Hastalığı

b) Patates Mildiyösü (=Geç Yanıklık) Hastalığı

c) Erken Yaprak Yanıklığı Hastalığı

d) Patates Kuru Çürüklüğü

e) Patates Kök boğazı nekrozu ve Siyah Siğil Hastalığı

3) Yemeklik baklagillerde görülen antraknoz hastalığı bitkinin aşağıdaki organlarından hangisinde görülür ?

a) Kök

b) Gövde

c) Yaprak

d) Meyve

e) Hepsinde görülür.

4) Elma, armut ve ayva başta olmak üzere yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında görülen ateş yanıklığı aşağıdaki hastalık gruplarından hangisidir ?

a) Fungal hastalıklar

b) Bakteriyel hastalıklar

c) Virüs ve benzeri hastalıklar

d) Nematodlar

e) Zararlı böcekler

5) Patatesin önemli bakteriyel hastalıklarından olan ve Karabacak adı verilen hastalık aşağıdakilerden hangisidir ?

a) Patateste Kahverengi Çürüklük Hastalığı

b) Stolbur Hastalığı

c) Patateste Adi Uyuz Hastalığı

d) Patates Bakteriyel Yumuşak Çürüklük Hastalığı

e) Ateş Yanıklığı Hastalığı

6) Patateste ilk belirtiler olarak uç yapraklarda morumsu renk değişimi ve külah şeklinde kıvrılma ile birlikte sararma şeklinde görülen bakteriyel hastalık aşağıdakilerden hangisidir ?

a) Patateste Kahverengi Çürüklük Hastalığı

b) Stolbur Hastalığı

b) Stolbur Hastalığı

c) Patateste Adi Uyuz Hastalığı

d) Patates Bakteriyel Yumuşak Çürüklük Hastalığı

e) Ateş Yanıklığı Hastalığı

 

7) Aşağıdakilerden hangisi tohumla ve tohumlukla taşınan önemli virüs hastalıklarındandır ?

a) Kabakgil Mozaik Virusu

b) Baklagil Virus Hastalıkları

c) Patates Virus Hastalıkları

d) Yonca Mozaik Virusu

e) Hepsi

8) Aşağıdaki virus hastalıklarından hangisi sert çekirdekli meyve ağaçlarında önemli olup ülkemizin hem iç hem de dış karantina listesinde yer alan bir virüs hastalığıdır ?

a) Enasyon Hastalığı

b) Şarka Hastalığı

c) Mozaik Virüsü

d) Bulaşık Soysuzlaşma (Kısa Boğum) Hastalığı

e) Halkalı Leke Virus Hastalığı

9) Aşağıdakilerden hangisi meyve fidanlarına zarar veren böceklerden değildir ?

a) San Jose kabukbiti

b) Kambur üçgen böceği

c) Avrupa kırmızı örümceği

d) Elma pamukbiti

e) Tel kurdu

 

10) Tohumluk seçiminde aşağıdaki zararlılardan hangisine dikkat edilmelidir? telkurdu (Agriotes sp.), patatesböceği (Leptinotarsa decemliniata) ve baklagil tohum böcekleri (Bruchus sp.)'ne dikkat edilmelidir zarar veren böceklerden değildir ?

a) Baklagil tohum böcekleri

b) Patates güvesi

c) Patates böceği

d) Tel kurdu

e) Hepsi

11) Patateste zararlı nematodlardan hangisi bulaşık yumrularda kuru, süngerimsi görünüşte açık kahverengi lekeler oluşturur ?

a) Kist nematodu

b) Kök ur nematodu

c) Çürüklük nematodu

d) Lezyon nematodu

e) Spiral nematod

12) Bitki paraziti nematodlar yönüyle depo kontrollerinde depodaki hububatın yüzde kaçı incelemeye tabi tutulmalıdır ?

a) 1

b) 2

c) 5

d) 10

e) 20

13) Bitki paraziti nematodlar açısından depo kontrollerinde depodaki 10 ton'a kadar patatesten kaç yumrunun incelemesi gerekmektedir ?

a) 10

b) 20

c) 50

d) 100

e) 200

14) Pamukta çok sayıda zararlı bulunmaktadır. Bu zararlılardan en önemlisi olan ve mücadelesinde uygun tohumluk kullanımı oldukça önemli bir yer tutan zararlı aşağıdakilerden hangisidir ?

a) Yeşil kurt

b) Pembe kurt

c) Avrupa kırmızı örümceği

d) Kist nematodu

e) Kambur üçgen böceği

15) Aşağıdakilerden hangisi pamukta tohumluk kullanımında, delinte yani havsız tohumun avantajları içerisinde yer almaz ?

a) Mibzerden akış kabiliyeti daha düşüktür.

b) Çimlenme yüzdesi daha yüksektir.

c) Hızlı bir çimlenme sağlanır.

d) İşçilikten tasarruf sağlar.

e) Hav tabakası ile taşınabilen hastalık etmenlerinin kontrolü sağlanır.

Kaynak : tedgem.gov.tr


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız