Tohumluk alınırken yukarıda ifade edildiği gibi çeşit ve kalite özelliklerinin ve diğer hastalıkların yanı sıra virüs ile bulaşık olup olmadığı da kontrol edilmesi gerekir. Çünkü, ekimi yapılacak temiz tohumların arasındaki bir virüs ile bulaşık tohum, diğer tohumlara da virüsün dolayısıyla da bundan kaynaklanacak hastalığın bulaşmasına sebep olurlar. Birçok tohumlukta virüsün olup olmadığı gözle ayırt edilemez. Ancak virüs ile bulaşık bazı sebze, yem ve baklagil tohumları normalden daha küçük ve bazen de şekli bozuk olur. Tohumların rengi de gerçek renginden farklı olur. Bu farklılıklar da her zaman görülemez.
Bazı tohumluk yumru ve arpacık soğanlarında da aynı durum söz konusudur. Yani yumru ve soğanlar normalden daha küçük ve şekilsiz olabilirler. Bazı yumrularda da virüsün belirtileri gözle görülebilir. Örneğin, patateste bazı virüs hastalıkların olup olmadığı bu şekilde anlaşılabilir. Genel kural olarak tohumlukların güvenilir yerlerden, hastalık görülmeyen tarlalardan alınması, hastalığın taşınmaması bakımından önem taşır.
Tohumla ve tohumlukla taşınan bazı önemli virüs hastalıkları ve belirtileri şu şekilde özetlenebilir.
Kabakgil Mozaik Virusu
Kabak mozaik virüsü kabakların en önemli virüs hastalıklarından birisidir. Bu virüs bütün kabakgil bitkilerinde hastalığa yol açar.
Bu virüsün oluşturduğu hastalıkların ilk belirtileri yapraklar üzerinde sarı-yeşilimsi lekeler şeklinde başlar. Bu ilk belirtilerden sonra bitkinin tümünde mozaik, damar bantlaşması, yaprak deformasyonu ve bodurluk görülür. Kol atma duraklar. Şiddetli enfeksiyonlarda meyvelerde de sarımsı yeşil renk değişimi olur. Meyve şekli bozulup kıvrılır. Gövdede çatlamalar ve nihayetinde bitkilerde ölüm görülür. Enfeksiyon zamanına ve şiddetine bağlı olarak üründe kalite ve kantite kaybına yol açtığından ekonomik önem taşır.
Kabak mozaik virüsü tohum ile taşınmasının yanında böceklerle taşınabilir ve hastalıklı bitki artıklarında ve yabancı otlarda yaşayışını devam ettirebilir. Virüs hastalıklı bitkilerden mekanik olarak taşınır.
Baklagil Virus Hastalıkları
En önemli baklagil virüs hastalıkları tohumla taşınır. Bunlar Fasulye Adi Mozaik Virüsü, Fasulye Sarı Mozaik Virüsü ve Bezelye Mozaik Virüsüdür. Bu virüsler hemen hemen bütün baklagil bitkilerinde hastalık yaparlar. Hemen hepsinde de tohumla taşınırlar.
Bu virüslerin oluşturduğu hastalıkların ilk belirtileri yapraklar üzerinde sarı-yeşilimsi mozaik desenleridir. Bu ilk belirtilerden sonra bitkinin tümünde mozaik, damar açılmaları, yaprakta şekil bozukluğu, küçülme, rozetleşme ve bodurluk görülür. Şiddetli enfeksiyonlarda nekroz ve nihayetinde bitkilerde ölüm görülür. Baklagillerin tane tutumu da azalır.
Bu virüslerin en önemli bulaşma kaynakları tohumdur. Tohumun yanında yaprak bitleri ile ve hastalıklı bitkilerden mekanik yolla da bulaşırlar. Fasulye adi mozaik virüsü polen ile de taşınır.
Virüs ile bulaşık baklagil tohumları sağlıklılara göre nispeten ayırt edilebilir. Tohumlar normalden daha küçük ve şekilsiz olabilirler. Aynı zamanda normal renginden farklı renkte de olabilirler. Yalnız bu belirtiler kesin bir virüs belirtisi değildir.
Patates Virus Hastalıkları
Ülkemiz için önemli 4-5 tane patates virüs hastalığı vardır. Bunlar arasında en önemlileri, patates X, patates Y, patates A ve patates yaprak kıvrılma virüsleridir. Bunlardan ilk üçü bir arada bulundukları zaman çok daha şiddetli hastalıklara yol açarlar. Bunların hepsi diğer patates virüs hastalıkları gibi tohumluk yumrular ile taşınır. Bunlar aynı zamanda, yaprak biti vektörleriyle de taşınırlar. Bazıları mekanik olarak da taşınır. Yalnız patates Y virüsü ve yaprak kıvrılma virüsü yoğun olduğu zaman yumrularda belirti oluştururlar.
Patates Y virüsünün patateste sebep olduğu hastalık mozaik ve çizgi hastalığı olarak bilinir. Verim kaybı, şartlar uygun olduğunda % 80'e kadar çıkar. Bu virüs yapraklarda mozaik, nekrotik leke ve çizgiler oluşturur. Yapraklar gövdeye yapışır Patates Y virüsü, şiddetli enfeksiyonlarda yumru üzerinde krater şeklinde ve yuvarlak derin halkalar oluşturabilir. Bazen de tırnak geçmiş gibi belirtiler görülebilir. Yumru üzerindeki bu belirtilerin izdüşümü yumru etinde de görülür.
Patates yaprak kıvrılma virüsü genç yapraklarda sararma ve yukarı doğru kıvrılma, yaşlı yapraklarda kıvrılma ile birlikte sarımsı ve pembemsi renk değişimi meydana getirir. Bulaşık bitkilerde gövdelerde; yumruya yakın yerlerde kahverengileşmeler, daha sonra ölüm görülür. Bulaşık bitkiler sağlıklılara göre daha bodur ve yukarıya doğru gelişir. Bu hastalığa yakalanmış bitkilerde % 50-80'e varan verim kayıpları görülür. Patates yaprak kıvrılma hastalığı şiddetli enfeksiyonlarda yumrularda ağ nekrozu oluşturur.
Yonca Mozaik Virusu
Tohumla taşınan önemli bir virüs hastalığıdır. Yonca tohumlarıyla % 50 oranında taşınabilir. Tohumun yanında 13 farklı tür yaprak bitiyle ve mekanik olarak da taşınır. Hastalığın oluşturduğu ilk belirtiler genç yapraklarda sarı ve yeşil mozaik belirtileridir. Hastalık ilerledikçe sararma, buruşukluk ve rozetleşme gibi belirtiler ortaya çıkmaya başlar.
Virüs ile bulaşık tohumlar, sağlıklılara göre daha küçük ve rengi farklı olsa da bunu gözle ayırt edemeyiz.
Genel olarak tohumla taşınan bu virüs hastalıklarının birçoğunun çeşitli böcek vektörleri vardır. Bunlar bir kez tarlaya taşındığı zaman bu böcek vektörleriyle uzun mesafelere yoğun bir şekilde taşınabilir. Bu yüzden tohumluklar güvenilir yerlerden, hastalık görülmeyen tarlalardan alınması, hastalığın taşınarak yayılmasının önlenmesi bakımından önem taşır. Eğer hastalık yönünden kuşkulanılıyorsa, tohum ve tohumluklar testlenmek üzere ilgili Araştırma Enstitülerine analize gönderilmelidir.
Fidan Alımında Dikkat Edilmesi Gereken Viral Hastalıklar
Fidan alınırken çeşit ve kalite özellikleri ile diğer hastalıkların yanı sıra virüs ile bulaşık olup olmadığının da kontrol edilmesi gerekir. Çünkü, dikimi yapılacak temiz fidanların arasındaki virüs ile bulaşık bir fidan, ileride diğer fidanlara da virüsün dolayısıyla da bundan kaynaklanacak hastalığın bulaşmasına sebep olurlar. Fidanlarda virüs bulunsa bile konsantrasyonunun az olma ihtimalinden dolayı, virüs ile bulaşık olup olmadığını gözle ayırt edemeyiz. Yalnız yoğun bir bulaşıklık söz konusuysa ve de fidan yapraklıysa bazı virüslerin belirtilerini görebiliriz.
Genel kural olarak fidanların sertifikalı olması, güvenilir yerlerden, hastalık görülmeyen fidanlıklardan alınması, hastalığın taşınmaması bakımından önem taşır. Meyve virüslerinin hepsi fidanla taşınır.
Fidanla taşınan bazı önemli virüs hastalıkları ve belirtileri şu şekilde özetlenebilir.
Kiraz Halkalı Leke Virus Hastalığı
Bu virüs kirazın yanı sıra vişne, erik, şeftali, kayısı, Prunus mahaleb, P. cerasifera, P. amygdalus, ayrıca gül ve şerbetçi otu gibi bitkilerde de hastalığa yol açar.
Bu virüs hastalığından dolayı kiraz ağaçlarında sürgün başladıktan hemen sonra, yapraklarda belirgin olmayan açık ve koyu yeşil beneklenme ve nekrozlar görülür. Bu nekrozlar genellikle şekilsiz olup nadiren yuvarlaktırlar, zamanla nekrozlar dökülünce yaprak delik deşik olur ve yaprak şekli bozulur. Bu delikler saçma tanesi şeklindedir.Bazı izolatları nekrotik reaksiyonları takiben sarı beneklenmelere, nekroza ve yaprak enasyonuna yol açar. Bazıları da sarı lekelenmeler oluşturur. Şiddetli enfeksiyonlarda çıplak sürgün oluşumu görülür. Bu da ağaçlarda gelişme geriliği ve ölüme yol açar. Meyve gelişiminde gecikme, meyvelerde çökme, lekelenme ve şekil bozukluğu meydana gelir.
Virüs % 50'ye kadar verim düşüklüğüne ve fidanlıklarda da % 60'a kadar anaç kalem uyuşmazlığına sebep olmaktadır.
Virüs fidanların yanında kalem, aşı gözü, tohum ve polen ile de taşınır.
Kirazlarda Enasyon Hastalığı
Bu hastalık birkaç virüsün bir arada enfeksiyon yapması sonucunda ortaya çıkar.
Bu hastalıkla bulaşık kiraz ağaç yapraklarının çoğunda belirti oluşur. İlk belirtileri sarı yeşil lekeler şeklinde başlar.Mevsim başında yapraklar normal görülür daha sonra daralır ve hafifçe dalgalı bir görünüm alır. Yaprağın bir tarafı daha dardır, böylece yapraklar bükük görünüm alır. Aynı zamanda asimetrik bir gelişme gösterir. Hastalığın tipik olan en önemli belirtisi ise yaprak alt yüzeyinde oluşan enasyon belirtisidir. Orta damardan oluşarak başlayan bu belirti yan damarlar boyunca yaprak kenarlarına doğru gelişir. Bulaşık yapraklar gevrek olup, çabucak kırılır. Bulaşık ağaçların yaprakları geç oluşur. Sürgünlerin boğum araları kısalarak rozetimsi bir görünüm alır. Tomurcuklar iyi bir şekilde gelişmez. Sürgünler yavaş gelişerek dallar ölür. Meyveler geç olgunlaşır ve meyve sapı kısa olur. Meyveler uzunumsu görünür. Dolayısıyla verim düşer.
Hastalığa yol açan virüsler aşı kalemi ve aşı gözü ile taşınırlar. Bunun yanında çoğu toprakta yaşayan nematod vektörleri ile bazıları da polen ile de taşınırlar.
Sert Çekirdekli Meyve Ağaçlarında Şarka Hastalığı
Bu hastalığa Plum pox potyvirus yol açmaktadır. Ülkemizin hem iç hem de dış karantina listesinde yer alan önemli bir virüs hastalığıdır.
Virüsün yol açtığı hastalıktan dolayı erik, şeftali, nektar ve kaysıda çok ciddi kayıplar meydana gelir.
Hastalığın ana konukçuları olan erik, kayısı, nektar ve şeftalide belirtileri genel olarak yaprak ve meyvelerde görülür. Erik ve kayısılarda yaprak belirtileri, sarı leke, bant ve halka şeklindedir. Kayısı ve eriklerde bütün bir vejetasyon yaprak belirtileri görülebilir. Özellikle genç sürgünlerde belirgindir.
Şeftali yapraklarında damarlar boyunca renk açılması, ve damar bantlaşması, kıvrılma ve deformasyon şeklinde görülür. Belirtiler ilkbaharda, ilk yapraklanma devresinde görülebilir.
Meyve belirtileri, erikte; sarı halka ve bantlar şeklinde çöküntüler olum devresine yakın daha belirgin görülür. Meyve kesitinde, bu çökmüş yerlerin koyu kahverengi, lastik gibi ve çekirdeğe yakın yapışık olduğu görülür. Çekirdekte adeta meyvedeki belirtinin izdüşümü meydana gelir. Bunlar koyu renkli nokta, halka ve bantlar şeklindedir.
Kayısı meyvelerinde ise genel olarak deformasyon, halka ve bantlar görülür. Çekirdekte de sarı halka ve bantlar çok belirgindir. Şeftali meyvelerinde de hemen hemen aynı belirtiler görülür. Yalnız meyveler olgunlaştığında kaybolabilir. Bulaşık meyveler deforme olmuşlardır.
Hastalığın en önemli belirtilerinden biri de meyve olumundan önce meyvelerin dökülmesidir. Meyveler tamamıyla ticari değerini kaybeder. Virüs ile bulaşık ağaçlarda genellikle cüceleşme görülmez.
Virüs yaprak biti vektörleriyle, bulaşık aşı kalemi, aşı gözü, çelik ve çöğür ile taşınır.
Elma Mozaik Virüsü
Bu virüs elma yetiştiriciliği yapılan çoğu ülkede yer almaktadır. Virüsün elmadan başka bilinen diğer konukçuları arasında huş ağacı, şerbetci otu, kestane, ahududu, çilek, fındık ve kayısı yer almaktadır.
İlkbaharda bulaşık ağaçlarda yaprak yüzeyinde soluk sarı- krem renginde alanlar görülür. Bu alanlar, küçük nokta şeklinde, ya da düzensiz daha geniş lekelerden, damar sararmalarından, sarı çizgi ve bantlardan ibarettir. Mevsim ilerledikçe bu soluk sarı lekelenmeler, alanlar ve bantlar, krem ya da daha krom sarı ya da beyaz renk alır. Daha sonra da bu alanlar nekrotikleşir.
Hastalık belirtilerini en iyi Granny Smith ve Golden Delicious gibi hassas çeşitlerde gösterir. Daha dayanıklı çeşitlerde belirtiler bir kaç lekeden ibarettir. Bu hastalığa yakalanmış elma ağaçlarında % 50'ye varan verim kaybı söz konusudur. Bir çok elma çeşidinde belirti görülmez.
Virüs özsu ile taşınabilir. Bu virüsün yayılması daha çok anaç bitkiler ile olmaktadır. Bunun yanında diğer üretim materyalleri ile ve aşı yolu ile taşınmaktadır. Bilinen bir vektörü yoktur. Ayrıca tohumla taşındığına dair bir kanıt yoktur.
Asmalarda Bulaşık Soysuzlaşma (Kısa Boğum)
Bulaşık soysuzlaşma hastalığı asma yapraklarında sarı lokal lekeler, damar bantlaşmaları, deformasyonlar, yaprak simetrisinde bozulmalar, cep oluşumunda düzensizlik ve yaprakta yelpaze formunda değişiklik meydana getirdiği gibi sararmalar da meydana getirirler. Hastalığa yakalanmış asmaların sürgünlerinde çatallaşmalar, yassılaşmalar, zig zag gelişme ve çift boğum oluşumu da görülür. Salkımlarda da tane tutumu azalır. Salkım ve taneler küçülür. Olgunlaşmada gecikmeler meydana gelir. Bu virüs hastalığından kaynaklanan en önemli belirtilerden biri de salkımdaki boncuklaşmadır; yani irili, ufaklı birçok tanenin salkımda bir arada görülmesidir.
Hastalık özsu ile taşınabilir. Hastalığın yayılması daha çok anaç bitkiler ile olmaktadır. Bunun yanında diğer üretim materyalleri ile ve aşı yolu ile taşınmaktadır. Ayrıca nematodlarla da aktif bir şekilde taşınırlar.
Asma Yaprak Kıvrılma Hastalığı
Bağların diğer önemli bir virüs hastalığı olan, yaprak kıvrılma hastalığı en önemli belirtilerini asma yapraklarında meydana getirir. Özellikle de siyah üzüm çeşitlerinde belirtileri tipiktir.
Vejetasyon döneminin başında, hassas çeşitlerin yapraklarında içe doğru kıvrılmalar başlar. Yaz sonu ve sonbaharda siyah üzüm çeşitlerinin yaprak ayalarında kırmızı, mor renk değişimi ortaya çıkar. Yaprak damarları ise yeşil rengini muhafaza eder. Aynı zamanda içeri doğru kıvrılma çok daha tipik bir hal alır. Beyaz üzüm çeşitlerinin yapraklarında içe doğru kıvrılma ve renk açılması tipik olur. Bu hastalığa yakalanmış asma salkımlarındaki en önemli belirti, tanelerdeki renksizleşme ve olgunlaşmadaki gecikmedir. Tane tutumu az ve küçük olur.
Bu hastalığın yayılması daha çok anaç bitkiler ile olmaktadır. Bunun yanında diğer üretim materyalleri ve aşı yolu ile de taşınmaktadır.
Yukarıda ifade edilen önemli meyve virüsleri fidanların yanında aşı kalemi, anaç, polen, böcek ve nematod vektörleri gibi yollarla da taşınabilmektedir. Bu yüzden virüs ile bulaşık bir fidan bahçeye girdiği zaman, sadece o bahçenin virüs ile bulaşmasına değil, ileriki zamanlarda diğer yakın ve uzak bahçelerin, hatta yöre ve bölgelerin bulaşmasına yol açacakdır. Bundan dolayı sadece virüs hastalığı yönünden değil diğer hastalıklar yönünden de temiz, sertifikalı fidan alımına özen gösterilmeli, eğer mümkünse de yeni fidanları hastalık yönünden testlenmek üzere ilgili Araştıma Enstitülerine analize gönderilmelidir.
BİTKİ PARAZİTİ NEMATODLAR
Bitkilerde zararlı nematodlar genellikle çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük canlılar olduklarından tanınmaları ya belirtilerinden, ya da laboratuvar tetkikleriyle mümkün olmaktadır.
Fidan alımlarında dikkat edilmesi gereken bitki paraziti nematodlar
Fidanların köklerinde zarar yapan ve fidanla taşınan iki önemli nematod vardır. Bunlardan Kök-ur nematodlarının dişileri, kök dokusu içinde beslenerek irili ufaklı urlar meydana getirirler ve ince köklerin dikkatlice incelenmesiyle fark edilebilir. Daha çok turunçgil fidanlarında zarara neden olan Turunçgil nematodunun dişileri ise boyunları kök dokusuna asılı beslenirler. Ur oluşturmadıklarından tanınmaları Kök-ur nematoduna göre daha güçtür. Bulaşıklığın saptanması ancak köklerin laboratuvarda incelenmesiyle mümkündür.
Karantinaya tabi olan bu iki nematodun bulaşık olmayan bölgelere taşınmasının önlenmesi amacıyla, temiz olduğu tespit edilen fidanlar mühürlenmekte ve "Taşıma ve Satış Sertifikası" düzenlenerek sevk ve satışına izin verilmektedir. Söz konusu mühür ve sertifikaya sahip fidanlar güvenle satın alınabilir.
Çilek fideleri, Çilek nematodu ve Soğan sak nematodu ile bulaşık olabilir. Bu nematodlar sap ve yapraklarda renk açılması, kalınlaşma ve kıvrılmalara neden olurlar. Ancak buna benzer belirtiler diğer etmenler tarafından da oluşturulduğundan kesin tanımı laboratuvar tetkikiyle mümkün olabilmektedir.
Tohum alımlarında dikkat edilmesi gereken bitki paraziti nematodlar
Patates tohumluğu alırken; Patates çürüklük nematodunun yumruda meydana getirdiği kuru çürüklüğün olmamasına dikkat edilmelidir. Bu nematod bulaşık yumrularda kuru, süngerimsi görünüşte açık kahverengi lekeler oluşturur. Çürüklük zamanla iç kısımlara doğru ilerler. Bu tip yumruların kabukları kolayca soyulabilir. Soğan sak nematodu da patates yumrularında benzeri belirtilere neden olur. Kök ur nematodu ise siğiller oluşturur.
Başta soğan tohumluğu olarak kullanılan kıska ve arpacık (güvesi) olmak üzere yonca, üçgül, korunga gibi yemlik baklagiller ile bakla, fasulye gibi yemeklik baklagillerin tohumları ve süs bitkilerinin soğanları; Soğan sak nematodu ile bulaşık olabilir. Bu nematodun önemli bir konukçusu olan soğandaki belirtisi, tabakaların birbirinden ayrılması ve iç kısımlarında unumsu bir madde oluşması şeklindedir. Ancak bu durum daha ileriki dönemlerde belirginleştiğinden, kesin tanım ancak laboratuar tetkiki ile mümkündür.
Tohumluk olarak kullanılan hububat danelerinde bulunabilecek zararlılardan birisi de Buğday gal nematodudur. Bu nematodun larvaları danenin içini doldurarak, sert, küçük, koyu kahverengi bir hale dönüştürür. Bulaşık danaler, daneden daha küçük olduğundan, selektörden geçirilmek suretiyle %90'ın üzerinde temiz dane elde edilebilmektedir. Bu nedenle hububat alımlarında tohumluğun selektörden geçirilmiş olmasına dikkat edilmelidir.
Tohumluk olarak kullanılacak çeltik tohumlarının Çeltik beyaz uç nematodundan temiz olmasına özen gösterilmelidir.
Hububat ve patateste nematod sürveyi
İç karantinaya tabi nematodlar ile mücadelede başarılı olabilmek ve bölgede yayılışını önleyebilmek için, temiz tohumluk kullanımı önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle bulaşık alanların tespiti için, tohumluk olarak kullanılan ürünlerde öncelikle iyi bir depo/ambar sürveyi gereklidir.
Sürvey uygulaması için, önce survey yapılacak bölgeyi temsil edebilecek ambar/depo sayısı saptanır. Bu sayı her il için toplam depo veya ambarların en az % 10'u oranında olmalıdır. Bu nedenle her il ve ilçenin köy adedi ve önemli miktarda buğday veya patates yetiştirilen yerler göz önüne alınarak taranacak depo/ambar sayısı ve bunların köylere dağılışı önceden tespit edilmelidir.
Depo/ambar sürveyi yapacak teknik eleman, alınan örneklerin konulacağı naylon torbaları, sürvey formüllerini (Etiket), ip, 250 gramlık ölçek (buğday için) ve gerektiğinde kullanmak için fener, lup (büyüteç) vs. den oluşan malzemeyi yanında taşır.
Kontroller depo, ambar, triyör ve selektör evlerinde yapılmalıdır. Örnekleme ürünün miktarını temsil edecek şekilde alınmalıdır. Dökme veya çuvallar içinde bulunan ürünün % 10'u incelemeye tabi tutulur (buğday için; 100 ton dökme ürünün 10 tonu veya 100 çuval buğdayın 10 çuvalı incelenir) (patates için; 10 tona kadar 200 yumru, 10 tonun üzerindeki durumlarda her 10 ton için ayrıca 200 yumru alınacaktır).
Hububat için depo kontrolleri
Dökme veya çuvallar içinde bulunan ürünün % 10'u incelemeye tabi tutulur (buğday için; 100 ton dökme ürünün 10 tonu veya 100 çuval buğdayın 10 çuvalı incelenir).
1 tona kadar olan ve depoya dökülmüş vaziyette olan her buğday ürününün üst, orta ve alt kısımlarından 250'şer gramlık cam veya teneke ölçekle (Uygulamada kolaylık olması bakımından su bardağı ölçek yerine kullanılabilir) 3 ayrı örnek alınır. Bunlar temiz bir yerde karıştırılıp yapılan paçaldan 1 ölçek (250 gram) alınır. Her ton için bu işlem tekrar edilir. Örneğin depoda 100 ton dökme buğday ürünü varsa bu 100 tonun sadece 10 tonu için inceleme yapılır. Her 1 ton için 250'şer gramlık 3 ölçek örnek alınıp karıştırılır ve içinden 250 gramlık bir örnek alınır. Bu işlem 10 ton için 10 defa tekrar edilir. Sonra her 1 ton için alınan paçal yapılmış 250'şer gramlık 10 örnek tekrar paçal yapılarak içinden 250 gramlık tek bir örnek alınır. Sürvey formülleri doldurularak torba içine atılır ve ağzı bağlanır. Ambarlanan buğday çuvallar içinde ise bu çuvalların %10'u incelemeye tabi tutulur. Örneğin depoda 100 çuval varsa 10 çuvalda, inceleme yapılır. Her çuvalın üst ve mümkünse derin kısımlarından bir ölçek (250 gram) örnek alınır. Sonra bu örnekler karıştırılıp içinden tekrar 1ölçek (250 gram) alınıp torbaya konur, sürvey formları doldurularak torba içine atılır ve ağzı bağlanır.
Hububat için laboratuvar çalışmaları
Alınan örnekler müdürlüklere getirilerek her örnek temiz bir yere yayılır ve tek tek incelenir, galli daneler aranır.
Buğday gal nematodu ile bulaşık daneler koyu kahverengi veya siyah olup normal daneden küçüktür ve galli dane çok sert olup iki parmak arasında ezilmez. Galli dane sürmeli daneye de benzer, farkı sürmeli dane kolaylıkla parmak arasında ezilebilir. Tipik buğday gal nematodu belirtisi gösteren galli daneler alınarak içinde bir miktar su bulunan petriye konur su içinde yumuşaması için birkaç saat bekletilir sonra su içinde bu galli daneler ezilir, binoküler altında bakılarak yığın halinde nematodların galli daneden çıkışı görülür.
Patates için depo kontrolleri
Ekim öncesi patates depo kontrollerinde depolanan ürünün %10'unu temsil edecek sayıda örnek incelenir. 10 tona kadar 200 yumru, 10 tonun üzerindeki durumlarda her 10 ton için ayrıca 200 yumru alınır.
Patates için yeşil aksam dönemi kontrolleri
Bu amaçla yoğun olarak patates ekimi yapılan illerde, Haziran ve Temmuz aylarında ekiliş alanlarının %1'ini temsil edecek şekilde toprak ve bitki örnekleri alınır. Her 20 dekar için 10 bitki köklenecek, kökler toprakları ile birlikte laboratuara getirilir.
Patates için hasat sırasındaki kontroller
Hasat edilmiş ve edilmemiş yumruların kontrolleri şeklinde yapılır. Hasat edilmemiş tarlalarda 20 dekara kadar 20 ocak açılarak yumrular ve kökler incelenir. Hasat edilen patates yığınlarından depo kontrollerinde olduğu gibi her 10 ton için 200 yumru alınır.
Patates çürüklük nematodu ve Soğan sak nematodu için yumruda kuruma, çatlama, çürüklük, Kök-ur nematodları için yumru yüzeyinde ur, Kök lezyon nematodları için ise küçük kabarcıklar ve yumru alt yüzeyinde büzülme aranır. Patates kist nematodunun olgun dişileri köklerde ve yumrular üzerinde aranır. Ayrıca yumrular laboratuarda incelenir. Özellikle patates kist nematodları gözle çok zor görülen bir zararlı olup kesin kanıya laboratuarda yapılacak analiz sonucu gitmek doğrudur
Patates yumru ve köklerinin incelenmesi su içinde küçük parçalar kesilmek suretiyle stereomikroskop altında yapılır.
Kist nematodları yönünden incelenmek üzere alınan toprak örnekleri laboratuvarda Fenwick Cihazı yardımıyla yıkanarak kistler elde edilecektir.
Nematod kesin olarak gözle görüldükten sonra o örnek nematod yönünden bulaşık olarak kabul edilir.
Kaynak : tedgem.gov.tr
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!