TOHUMLUK VE FİDANLARDA FUNGALVE BAKTERİYEL HASTALIKLAR

Hububat Tohumluğu

Hububat tohumluğunun tohum üretim kuruluşlarından birinden ya da Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı tarım işletmelerinden alınması önerilir. Bu tür kuruluşlardan tohumluk temin edilemediği ya da üreticinin bu tür kuruluşlardan tohumluk alma olasılığının olmadığı ve üreticinin tohumluğunu kendisinin almasının zorunlu olduğu durumlarda iki hususa dikkat edilmesi gerekir.

a) Tohumluğun alınacağı tarlanın seçimi : Tohumluğun alınacağı tarlanın seçiminde, özellikle başak hastalıkları yönünden sürveyler yapmak gerekir. Sürveyde hastalıklar bakımından tarlanın temiz olmasının tohumluk alımı için önemi vardır. Hatta hastalıklar yönüyle civardaki komşu tarlalarda dahi rastık hastalığının bulunmaması gerekmektedir.

b) Depodaki tohumluğun kontrolü : Tohumluk alınacak depoda tohumlar sürme hastalığı yönüyle incelenmeli, üzerinde kararmalar gözlenen tohumların bulunduğu partilerden tohumluk alınmamalıdır. Kararma gözlenmeyen tohumluklarda Zirai Mücadele kuruluşlarına götürülerek ikinci bir incelemeye tabi tutulmalıdır. Ayrıca embriyo kısmında kararmalar bulunan ve tohumlarında şekil bozukluğu, kıvrılma, bükülme ve renk değişimi bulunan tohumluklar kalite ve çimlenme gücü düşüklüğüne neden olacağından alınmamalıdır.

 

 

Sebze Tohumluğu

 

Patates Kanseri (Synchytrium endobioticum) Hastalığı:

 

Hastalığın tek konukçusu patatestir. Hastalık, bitkinin toprak altı aksamında bezelye büyüklüğünden yumruk büyüklüğüne kadar etli, pürüzlü, karnabaharı andıran urlar meydana getirir. Hastalık, çok nadir olarak yapraklarda enfekte olabilse de hastalanmış patates bitkilerinin yeşil aksamında hiçbir değişiklik görülmez.Hasta bitki tıpkı sağlam bitki görünümünde olur ve zarar hasada kadar saklı kalır. Ancak bazen bitki susuz kalmış gibi canlılıkta bir azalma görülebilir. Hastalık, kökler hariç tüm toprak altı kısımlarda ortaya çıkmaktadır. Gövdenin toprakla birleştiği yerler, stolonlar ve yumrular enfeksiyon yerleridir. Bu yerlerin anormal büyümesi sonucu urlar oluşur. Urlar, morfolojik olarak, karnabahara benzeyen hiperplastik doku şeklinde gelişen biçimsiz, tomurcuklanmış yapıdadır. Bu urların boyutları; çok küçük, toplu iğne başı gibi şişkinliklerden, yumrunun tamamını kaplayan büyüklüğe ulaşabilir. Tipik bir ur başlangıçta beyazdır, kabaca elips şeklinde, ancak yapı olarak genellikle katı olmayıp yumuşak ve etli yapıda olup, yumrudan kolaylıkla kopabilmektedir. Urlar toprak altında veya üstünde yaşlandıkça rengi koyulaşır, kahverengine dönüşür ve çürüyerek toprağa dağılır.

 

Patates Mildiyösü (=Geç Yanıklık) (Phytophthora infestans) Hastalığı:

Belirtileri genellikle yaprak uçları ve kenarlarından başlayan küçük sulu açık yeşil lekeler şeklinde görülmektedir. Yuvarlak ve düzensiz şekilli olan bu lekeler, çoğunlukla sağlıklı dokuların içinde bulunduğu, açık sarımsı yeşil bir sınırla çevrilidir. Bu lekeler hızla büyür, kahverengi veya morumsu siyaha dönüşür.

Yüksek nem ve yaprak ıslaklığında lekelerin alt yüzünde pamuk benzeri beyaz kül renginde bir küf tabakası oluşur. Lekeler tüm bitkide görülebilir. Gövde üzerinde de kahverengi siyah koyu renkli yağlı lekeler oluşur. Bu lekeler, solgunluğa sebeb olabilir veya yüksek nemli hava koşulları kalıcı olduğu zaman, bitkiyi tamamen kaplayarak ölmesine neden olur.

 

Yumrularda yüzeysel, eflatun renkli, kuru çürüklük halinde yaralar oluşur. Bu yaralar yumru yüzeyinde düzensiz olarak yayılır. Hastalanmış ve sağlam dokular kesin bir hat şeklinde değildir. Hastalanmış dokunun derinliği de değişkendir. Yumrular serin, kuru koşullar altında depolandığı zaman belirtilerin gelişmesi gecikir. Depolama süresi uzadığı zaman çok hafif çökmeler görülür. Bunlar +4 C'nin altında gelişemezler kuru çürüklük halinde kalırlar. Ancak uygun koşullar olduğunda çürükçül bakterilerin gelişmesiyle yaş çürüklük haline dönüşürler.

 

Erken Yaprak Yanıklığı (Alternaria solani ) Hastalığı:

 

Yaprak üzerinde gayri muntazam, küçük koyu kahverengi lekeler halinde belirir. Bu lekeler 1-2 cm kadar büyürler. Lekeler yaprak damarlarıyla sınırlanmış iç içe daireler şeklinde büyür. Lekelerin tipik özelliği karakteristik iç içe halkalardır. Rutubetli havalarda lekeler üzerinde koyu füme veya koyu yeşil renkli kadifemsi görünüşte olan miseller teşekkül eder. Şiddetli enfeksiyonlarda bütün yapraklar kurur ve dökülürler. Bu lekeler saplarda da oluşur ve ölüme neden olabilir.

 

Yumru üzerinde çökük kahverengi veya siyah kuru çürüklük meydana gelir. Bu çürümeler genellikle yüzeyde kalır.Bulaşık yumrular da hastalığın bulaşma yoludur.

 

 

Patates Kuru Çürüklüğü (Fusarium spp.):

 

Hasat ve depolama sırasında, yumrularda açılan yaralardan ve zararlıların açtığı deliklerden giren hastalık etmeni fungusun yumrudaki ilk belirtisi koyu renkli çökük lekelerdir. Çürüklük ilerledikçe yumru içinde boşluklar oluşur ve bu kısımda kuru bir küf tabakası görülebilir. Bazı yumrularda çürüklük dışarıdan belirgin olmayabilir. Çürüme gösteren kısımda kabuk buruşuk bir görünüm alır. Bitkide alt yapraklar sararır, üst yapraklarda sarı benekler oluşur. İletim demetlerini tıkayarak bitkinin erken kurumasına neden olur.

 

 

Patates Kök boğazı nekrozu ve Siyah Siğil
(Rhizoctonia solani) Hastalığı:

 

Bitkide gövde ve kök boğazında kırmızı kahverengi renkte çökük yaralar meydana getirir. Yumru üzerinde ise siyah siğil şeklinde görülür. Bu siğiller yumrunun büyük bir kısmını kaplayabilir. Dikim öncesi yumrular gözle kontrol edilerek temiz yumrular kullanılmalıdır.

 

Tozlu Uyuz (Spongospora subterranea) Hastalığı:

 

Bu bir yumru hastalığıdır. Yumru hücrelerinin hastalık nedeniyle aşırı büyümesi sonucu yüzeyde siğil oluşumu ilk belirtileridir. Zamanla siğiller koyulaşır içerisi beyazımsı kahverengi tozla dolar. Yumruda 1 cm.ye kadar inen yaralar oluşur. Yumru içi genellikle sağlamdır ancak başka hastalık etmenleri bu açık yaralardan girerek çürüklük yapabilirler. Hastalık bitki köklerinde üzerinde küçük beyaz urlar meydana getirir.

 

Gümüşi Leke (Helminthosporium solani) Hastalığı:

 

Bu hastalıkta bir yumru hastalığıdır. Yumru üzerinde parlak gümüşi renginde lekeler meydana gelir. Bu lekeler tüm yumruyu kaplayabilir.

Fasulye, bakla, bezelye, nohut, mercimek:

 

Kısaca, "Yemeklik Baklagil" adını alan fasulye, bezelye, nohut, bakla ve mercimekte tohumluğun önemi büyüktür. Tohumların kırık, lekeli olmaması gerekir. Tohumla geçen en önemli hastalık Antraknoz hastalığıdır.

 

Antraknoz, tarlada bitkinin bütün organlarında görülür. Kök, gövde, dal, yaprak ve bakla olarak adlandırılan meyvesiyle tohumda da görülür. Antroknoz hastalıkları daha çok gövde ve dallarda uzunumsu, içeriye doğru çökük kahverengi renkte lekeler oluşturur. Yapraktaki lekeler iç içe halkalar şeklinde ve ortası açık, dış kısmı koyu renktedir. Meyve ve tohumda oval veya dairesel içeriye doğru çökük ve siyaha yakın renkte lekeler meydana gelir.

 

Lekeli, kırık, böcek yenikli, çeşit özelliğinin dışında koyu renkli, esmer tohumlar tohumluk olarak alınmamalıdır.

Meyve Fidanları

 

Turunçgil Zamk Hastalığı:

 

Turunçgil türlerinde görülür. Hastalık ağacın toprağa yakın kısmı ile köklerde zarar yapar. Bulaşık ağaçlarda yer yer kurumalar görülür ve çok miktarda zamk akıntısı ortaya çıkar.

 

İncir Çelik Marazı:

 

İncir türlerinde görülür. Ilk belirti olarak sürgünlerde büyüme yavaşlar, ağaç zayıf düşer, sürgün ve ince dallarda kabukta çepeçevre bir renk koyulaşması ve kabarıklık oluşur. Bu kısımlar sonradan çatlar, yaralar meydana gelir. Bu dallarda kabuk kavlamaları ile çıplaklaşma görülür.

 

Kav Hastalığı:

 

Hastalık etmeni mantar başta asma olmak üzere zeytin, dut, meşe, kayın, akasyada bulunur.

 

Hastalık yaşlı asmalarda görülür. Bunlardan alınan aşı kalemi ve çeliklerle yayılır. Yaprak damar araları önce sararır sonra kızarır. Yapraklarının bir kısmı şeffaf bir hal alır.

 

Kök Çürüklüğü:

 

Geniş bir konukçu topluluğu vardır. Yaprağını döken ve dökmeyen orman ağaçları özellikle zeytin, ceviz, dut, kestane, asma, turunçgiller, taş ve yumuşak çekirdekli meyveler başlıca konukçulardır. Ağacın kökünde kabuk ile odun arasında beyaz bir misel tabakası oluşturur. Bu tabaka sonradan koyulaşır, odun tabakası zamanla sarımtırak beyaz süngerimsi bir doku haline gelir. Çürüyen kısım ve toprakta rizomorf denilen koyu renkli kordonlar meydana gelir.

 

BAKTERİYEL HASTALIKLAR

 

Meyve ve bağ fidanları alımında dikkat edilmesi gereken bakteriyel hastalıklar:

 

Meyve ve bağ fidanları alırken, bakteriyel hastalıklar yönünden temiz ve sertifikalı fidanların alınmasına özen gösterilmelidir. Fidan alınırken genel olarak gövdesinde yara, kabukta renk değişikliği ve çöküntü bulunan, köklerinde ya da kök boğazında urlar, siğil benzeri yapılar olan fidanlar alınmamalıdır. Mücadelesi ya çok güç olan ya da hiç mümkün olmayan bakteriyel hastalıklarla bulaşık fidanlarla kurulacak bahçe ya da bağlardaki fidanlar çok kısa sürede ya ölecek ya da buralardan beklenen verim elde edilemeyecektir. Bu nedenle aşağıda belirtilen bazı önemli bakteri hastalıkları yönünden fidanların kontrolü yapılmalıdır.

 

Ateş Yanıklığı (Erwinia amylovora) Hastalığı:

 

Elma, armut ve ayva başta olmak üzere diğer yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında görülür. Hastalığın en tipik işareti nemli havalarda hastalıklı kısımda krem rengi sütümsü bir akıntı oluşmasıdır. Çiçek ya da çiçek demetleri hastalandığında önce solar, büzüşür, kahverengileşir, zamanla siyahlaşarak ateşte yanmış gibi bir görünüm alır. Taze sürgünler hastalandığında ise siyahlaşır ve uç kısımları geriye doğru kıvrılır. Bu belirti "Çoban değneği" olarak adlandırılır. Dal ve gövdede başlangıçta kırmızımsı- kahverengi olan hastalıkla bulaşık kısımlardaki dokular içeriye doğru çöker. Böyle belirti gösteren yerlerde kabuk bir bıçakla kaldırıldığında kabuk dokusunun kahverengi bir renk aldığı görülür.

Sert Çekirdekli Meyvelerde Bakteriyel Kanser ve Zamklanma (Pseudomonas syringae pv. syringae ve Pseudomonas syringae pv. morsprunorum) Hastalığı:

 

Hastalıklı yaprak ve çiçek gözleri ilkbaharda açılamaz. Bu gözlerin dip kısımlarında küçük kanserler oluşur. Hastalığa yakalanan çiçekler solar, kahverengi renk alır ve dalda asılı kalır. Yapraklarda küçük, yuvarlak veya şekilsiz, başlangıçta soluk yeşil yağ lekesi şeklinde, daha sonradan kahverengi renk alan sarı haleli lekeler oluşur. Bu lekeler sonradan kurur ve dökülür. Yapraklar saçma ile delinmiş gibi bir görünüm alır. En çok zarar dallar ve gövdede görülür. Dış kabuk üzerinde dairesel ve uzunlamasına ıslak lekeler görülür, bu lekeler kahverengi ve ekşi kokuludur. Erik ve kiraz bu hastalığa en hassas çeşitler olup, diğer sert çekirdekli meyvelerde de görülmektedir.

 

Turunçgil Dal Yanıklığı (Pseudomonas syringae pv. syringae) Hastalığı:

 

Hastalığın ilk belirtileri limon, portakal ve mandalinlerde sürgün ve yaprak yanıklığı şeklindedir. Genç sürgünlerin yaprak sapı siyahlaşır, yaprak yüzeyi soluk esmer bir hal alır. Yaprak turgorunu kaybeder ve orta damar boyunca kıvrılarak aşağıya doğru sarkar. Hastalığın ilerlemiş halinde siyahlık yaparak sapına da geçer. Dalda oval ve uzun siyah lekeler oluşur. Daha sonra bu lekeler çatlayarak kabuk şeklinde daldan ayrılırlar.

 

Badem Dal Kanseri (Pseudomonas amygdali) Hastalığı:

 

Hastalığın en önemli belirtisi dal ve gövdede oluşan kahverengi kanser yaralarıdır. Hastalıklı kabuk dokusu parça parça yarılır ve kanserler açılır. Bu kanserlerin kenarları kahverengi, kabarık, şişkin ve 0.5-2 cm uzunluğundadır. Gözler etrafındaki kanserler gözlerin ölmesine neden olur. Bu şekilde hastalığa yakalanmış fidanlar yavaş gelişir, yaprak oluşumu zayıflar ve zamanla kurur.

 

Zeytin Dal Kanseri (Pseudomonas syringae pv. savastanoi) Hastalığı:

 

Zeytin dal kanseri zeytin ağacının gövde, dal ve sürgünlerinde değişik büyüklükte ur ve siğiller şeklinde görülür. Yıllık sürgünlerde yaprak, çiçek ve meyve dökümü sonucu açılan yara yerlerinde oluşan siğiller küçük, yuvarlak ve süngerimsidir. Don çatlaklarında meydana gelen urlar ise dalı çatlaklar boyunca sarmış olarak görülür.

 

Kök Uru (Agrobacterium tumefaciens) Hastalığı:

 

Hastalık meyve ağaçlarının kök boğazında görülmektedir. Köklerdeki urlar başlangıçta küçük, beyaz ten renginde, düzgün yüzeyli ve yumuşaktır. Ancak ur büyüdükçe dış yüzeyi kurur, esmerleşir ve pürüzlü bir görünüm alır ve yan kökleri yok eder. Urların boyutları fındık büyüklüğünden 30 cm çapa kadar değişebilir. Fidanlıklarda ise fidanların kök boğazında ve köklerinde fındık veya ceviz büyüklüğünde urlar görülür. Urlar başlangıçta krem renkli olup sonra esmerleşir ve yüzeyleri çatlar, hastalığa şiddetli yakalanan fidanlar iyi gelişemezler.

 

Bağlarda Kök Uru (Agrobacterium vitis) Hastalığı:

 

Hastalık, asmanın toprağa yakın kısımlarında ve kollarda görülür. Köklerde genellikle ur oluşturmaz. Urlar yaz ayı başlarında beyaz renkli ve yumuşak görünümlüdürler, yaz sonunda kahverengine dönüşürler, sonbaharda ise kuru ve odunsu bir yapıya bürünürler. Bir sezonda tüm asmayı saracak kadar büyük urlar oluşabilir. Özellikle don olaylarının görüldüğü yerlerde asma üzerindeki don çatlakları boyunca çok sayıda urlanma olmaktadır. Bunlara sıraca ya da uyuz adı verilmektedir.

 

Fidanlıklarda ise köklü asma çubuklarının kök boğazında, köklerinde, köreltilmiş gözlerde ve aşı noktalarında urlar görülür. Hastalığa şiddetli yakalanan fidanlar iyi gelişemezler.

 

Tohum Alımında Dikkat Edilmesi Gereken Bakteriyel Hastalıklar

 

Tohumluk alınırken çeşit ve kalite özelliklerinin yanısıra hastalıklı olup olmadıklarının da kontrol edilmesi gerekir. Çünkü, ekimi yapılacak temiz tohumların arasındaki bir hastalıklı tohum diğer tohumlara da hastalığın bulaşmasına ya da çimlenme sonrası sağlam bitkilerin hastalanmasına, dolayısıyla verim düşüklüğüne neden olabilir. Bakteriyel hastalıkların tohumda olup olmadığının gözle farkedilmesi genelde mümkün olmadığından genel kural olarak tohumlukların güvenilir yerlerden, hastalık görülmeyen tarlalardan alınması, sertifikalı olması hastaıkların taşınmaması bakımından önem taşır.

Bakteriyel hastalıkların, tohumda olup olmadığı gözle farkedilmese de bazı tohumluklarda, örneğin, patateste bazı bakteriyel hastalıkların olup olmadığı gözle anlaşılabilir. Bu nedenle patates tohumluğu alınırken yumruların gözle iyice incelenmesi ve hatta bazılarının ikiye kesilerek iç kısmında renk değişikliği, herhangi bir akıntı olup olmadığının kontrol edilmesi faydalı olacaktır.

 

Patates tohumluğunda görülen başlıca bakteriyel hastalıklar ve belirtileri şu şekilde özetlenebilir.

 

Patates Bakteriyel Yumuşak Çürüklük ve Karabacak
(Erwinia carotovora subsp.carotovora,
E.carotovora subsp.atroseptica ve E.chrysanthemi) Hastalığı:

 

Tarlada, gövdenin toprağa yakın kısmında yumuşama ve siyahlaşmaya neden olması sebebiyle bu hastalığa "Karabacak' adı verilir. Bazı durumlarda siyahlaşma gövdenin üst kısımlarına kadar ulaşır. Ana gövdedeki siyahlaşma ve çürüme stolonlara ve yeni oluşan yavru yumrulara doğru yayılır. Bu şekilde hastalanmış bitkiler çekildiğinde toprak seviyesinden kopmaktadırlar.

 

Bu hastalık etmenini taşıyan yumrularda, yumuşak çürüklük görülür. Bulaşık yumrular depo şartları uygun olduğunda, sıcaklığın artması ve yüksek nemde yumuşak çürüklüğe neden olur ve sağlam yumrulara da bulaşarak hastalık yayılır. Yumrularda ıslak, peynirimsi şekilde cıvık bir çürüme görülür ve ileri devrede böyle yumrulardan pis bir koku yayılır. Ülkemizde önemli zararlara neden olabilen bu hastalıktan korunmak için tohumlukların iyice kontrol edilmesi ürün kaybının önlenmesi bakımından çok önemlidir.

Patateste Adi Uyuz (Streptomyces spp.) Hastalığı:

 

Hastalık etmeni, patatesin yaprak ve gövdesinde herhangi bir belirtiye neden olmaz. Patates yumrularında ilk belirtiler küçük, yuvarlak lekecikler halinde ortaya çıkar. Bu lekecikler yumruyla birlikte büyür ve renkleri koyulaşır. Hastalıklı patates yumruları üzerinde çukur veya yarıklar halinde girintiler oluşur. Ölen doku artıkları pul şeklinde birbirlerinden ayrılır yada yumru üzerinde kabarık, pürüzlü, kaba ve mantarımsı oluşumlar meydana gelir.

 

Tohumluk patates alırken bu hastalık yönüyle yumrular kontrol edilmeli, sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır

 

Stolbur Hastalığı:

 

Patateste ilk belirtiler, uç yapraklarda morumsu renk değişimi ve külah şeklinde kıvrılma ile birlikte sararma şeklinde görülür. Boğum araları kısalmaya, boğumlar ve koltuk sürgünleri kalınlaşmaya başlar ve ileri safhalarda koltuk yumruları oluşur. Daha sonra toprak ve hava şartlarına bağlı olarak hızlı veya yavaş bir solgunluk görülür. Solgunlukla birlikte kökler tamamen ölür. Hastalığın depoda yumrulardaki belirtisi iplik şeklinde çimlenmedir.

Patateste Kahverengi Çürüklük (Ralstonia solanacearum) Hastalığı:

 

Kahverengi çürüklük hastalığı yumruların gözlerinden ve gövdeye olan bağlantı kısmından bakteriyel damlacıkların çıkmasıyla ayırt edilebilir. Bu bakteriyel akıntı kuruyunca toprak parçaları gözlere yapışık olarak kalır.

Hastalıklı yumrular kesildiği zaman, yumru iletim demetlerinde kahverengileşme görülür. Kahverengileşen iletim demetlerinden krem rengi bir bakteriyel akıntı çıkar.

Kaynak : tedgem.gov.tr


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız