Kültür Bitkilerinde Zararlı Böcekler, Akarlar Ve Nematodlar

BÖCEKLER

Böcekler, dünyada en çok rastlanan canlılardandır. Bunun nedeni pek çok olumsuz şarta dirençli yapıda yaratılmış olmalarıdır. Dünya üzerinde yaklaşık 1-1,5 milyon böcek türü bulunmaktadır. Günümüzde var olduğu bilinen hayvan türlerinin dörtte üçünü böcekler oluşturmaktadır. Bu kadar çok farklı böcek olmasına rağmen tüm böceklerin vücudu üç bölümden oluşur: Baş, göğüs ve karın. Böceklerin boyları 0.2 mm' den 30 cm' ye kadar değişir. Böcekleri ayırt etmenin bir diğer yolu bacaklarını saymaktır. Her böceğin altı bacağı vardır. Böceklerin vücudu bir dış kabukla örtülüdür ve Böcekler büyüdükçe kabuk değiştirirler.

Bazı böcekler, kültür bitkilerinde, bitkilerin kök, gövde, yaprak, meyve, sap gibi kısımları ile beslenerek bitkilere zarar verirler. Bitkisel ürünlerde doğrudan beslenerek önemli ürün kayıplarına neden olurlar. Böceklerin büyük bir çoğunluğu yaşayışı gereği insanın gıdasına ortak olurlar. İnsanlar, ekip diktiklerini değil, hastalık ve zararlılardan arta kalan mahsülü elde etmekte ve bunun bir kısmını da depolarda yine zararlılara kaptırmaktadır.

 

Bütün böcekler zararlı mıdır?

 

Bütün böcekler zararlı değildir. Doğadaki zararlı böceklere karşı, doğal düşmanlarını kullanmak suretiyle o zararlıları yok etmek veya yoğunluklarını düşürmek için yapılan mücadeleye Biyolojik mücadele denilmektedir. Biyolojik mücadelede predatör (avcı böcek), parazitoit (asalak böcek), fungus, bakteri ve virüs gibi faydalı canlı organizmalar kullanılır. Hayat dönemini sürekli olarak konukçuda geçiren ve çoğunlukla konukçudan küçük olan böceklere asalak böcek denir. Bunları, yumurta, larva, pupa ve ergin parazitoidi olarak adlandırabiliriz. Hayat dönemini tamamlamak için birden çok konukçuya ihtiyaç gösteren böceklere, avcı böcek denir. Bunlar avlarını önce yakalar, çoğunlukla öldürdükten sonra, vücutlarını kemirip yemek suretiyle, ya da konukçusunun vücudundaki sıvı maddeleri emerek besinlerini alırlar.

 

Dünyada tarımı yapılan bitkilerde zararlı, hastalık ve yabancı otlar nedeniyle hasattan önce ortaya çıkan ürün kaybı %35 olarak hesaplanmaktadır. Mücadele yapılmadığı zaman, bazı ürünlerde bu kaybın iki kat artabileceği yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur.

 

Ülkemizde kültür bitkilerinde ürün kayıplarına neden zararlıların büyük bir kısmını böcekler oluşturmaktadır. Ülkesel zirai mücadele teknik talimatı bulunan ve bu talimatlar çerçevesinde mücadelesi yapılan zararlılar, ürün gruplarına göre aşağıda verilmektedir:

 

1. Ambar Zararlıları

2. Hububat Zaralıları

3. Genel Zararlılar

4. Sebze Zararlıları

5. Endüstri ve Süs Bitkileri Zararlıları

6. Meyve Zararlıları

7. Subtropikal Meyve Zararlıları

8. Bağ Zararlıları

 

Bu bölümde, ülkemizde yaygın olarak bulunan ve ekonomik önemde zarar yapan böceklerden bazılarının tanınması, zarar şekli ve mücadelesi ile ilgili kısa bilgiler verilecektir. Bu konularda daha geniş bilgi almak için Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri' ne başvurulmalıdır.

 

HUBUBATIN EN ÖNEMLİ ZARARLISI

SÜNE

Tanımı ve Yaşayışı: Süne hububatın en önemli zararlısıdır. Kışı dağlarda değişik bitki örtüsü altında geçiren süneler, havaların ısınmaya başladığı Nisan sonu, Mayıs başlarında ovalara göç ederler. Ovalara göç eden süneler, beslenmeye ve bir süre sonra, çiftleşmeye başlar. 12 ya da 14 adetten oluşan yumurta paketlerini genellikle bitkinin yapraklarının alt yüzeyine, bazen de sap veya başaklara bırakırlar. Bir dişi bir yıllık ömrü süresinde yaklaşık 80 yumurta bırakır.

Süne hububatın en önemli zararlısıdır. Kışı dağlarda değişik bitki örtüsü altında geçiren süneler, havaların ısınmaya başladığı Nisan sonu, Mayıs başlarında ovalara göç ederler. Ovalara göç eden süneler, beslenmeye ve bir süre sonra, çiftleşmeye başlar. 12 ya da 14 adetten oluşan yumurta paketlerini genellikle bitkinin yapraklarının alt yüzeyine, bazen de sap veya başaklara bırakırlar. Bir dişi bir yıllık ömrü süresinde yaklaşık 80 yumurta bırakır.

 

Yeni bırakıldığında filiz yeşili olan yumurtalarda, 3-4 gün sonra kahverengi noktalar belirir. Bundan yaklaşık 1 hafta sonra kırmızı renkli çapa şeklinde bir leke oluşur ve yumurtanın rengi sarıya döner. Yumurtanın bu haline "çapa dönemi" denir ve bundan yaklaşık 5-6 gün sonra yumurtalar açılır, nimfler çıkış yapar.

 

 

 

Yumurtadan çıkan nimfler, genellikle 5-6 gün ara ile 5 gömlek değiştirerek 5 nimf dönemi geçirirler. İlk dönem nimfler beslenmezler. İkinci dönemde beslenmeye başlarlar ve dördüncü nimf döneminden sonra "yeni nesil erginler" ortaya çıkar. Bunlar, kışlama sırasında gerekli olan yağı depolayabilmek için hububatta 15-20 gün süreyle oburca beslenirler. Bu nedenle de yeni nesil erginler hububatta çok zarar veririler. Havaların iyice ısınması ve hububatın hasat olgunluğuna gelmesiyle birlikte, yeni nesil erginler bulundukları tarlalarda daha yüksekteki hububat alanlarına göç etmeye başlarlar ve kışlaklarına çekilirler.

 

Zarar Şekli: Kışlamış erginler bitkinin kardeşlenme döneminde hububatı kök boğazı üstünden emerek "kurt boğazı" zararını oluştururlar. Bu şekilde zarar gören bitki başak bağlayamaz.

 

 

Yine kışlamış erginler, başaklanma dönemindeki bitkinin sapını emmek suretiyle "akbaşak" zararını meydana getirirler. Ancak en önemli zararı nimfler ve yeni nesil erginler meydana getirir. Bunlar, daneleri delip emmek suretiyle büyük oranda ağırlık kaybına neden odukları gibi diğer taraftan sertleşen daneleri yumuşatabilmek için salgıladıkları bazı protein parçalayıcı enzimlerle, bunlardan elde edilen unun ekmeklik vasfının kaybolmasına neden olurlar.

 

Bu zararlar üst üste konduğunda, 4. ve 5. dönem nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun fazla olduğu yıllarda, mücadele yapılmaması durumunda %100' e varan oranda zarar meydana gelebilmektedir

 

Mücadelesi: Kışlaklardan tarlaya inişlerin başlaması ile birlikte, tarlalardaki yoğunluğun tespiti amacıyla kaba ve daha sonra da kıymetlendirme sürveyleri, yumurtaların bırakılması ile birlikte yumurta parazitlenme sürveyleri ve yumurtalardan çıkışın maksimum seviyeye ulaşması ile birlikte de, nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun tespiti amacıyla nimf sürveyleri yapılır. Tüm bu çalışmaların neticesinde elde edilen sonuçlar değerlendirilerek mücadele yapılması gereken sahalar belirlenir.

Kışlaklardan tarlaya inişlerin başlaması ile birlikte, tarlalardaki yoğunluğun tespiti amacıyla kaba ve daha sonra da kıymetlendirme sürveyleri, yumurtaların bırakılması ile birlikte yumurta parazitlenme sürveyleri ve yumurtalardan çıkışın maksimum seviyeye ulaşması ile birlikte de, nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun tespiti amacıyla nimf sürveyleri yapılır. Tüm bu çalışmaların neticesinde elde edilen sonuçlar değerlendirilerek mücadele yapılması gereken sahalar belirlenir.

PAMUKTA YEŞİLKURT

 

Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeklerin ön kanatları üzerinde karakteristik olarak, biri böbrek, diğeri daire şeklinde iki leke bulunur. Erkekler grimsi yeşil, yeşilimsi deve tüyü veya zeytin yeşili, dişi turuncu kahverengi, kırmızımsı kahverengi veya tuğla kırmızısı renktedir. İlk erginler, nisan ayı başında görülür. Kelebekler genellikle gece aktif olup çiftleşme ve yumurtlama gece olur. Ergin uçuşları ayın fazları ile ilişkili olup, populasyon ayın dolunay safhasında en düşük seviyede, ayın karanlık safhasında en yüksek seviyededir.

Kelebeklerin ön kanatları üzerinde karakteristik olarak, biri böbrek, diğeri daire şeklinde iki leke bulunur. Erkekler grimsi yeşil, yeşilimsi deve tüyü veya zeytin yeşili, dişi turuncu kahverengi, kırmızımsı kahverengi veya tuğla kırmızısı renktedir. İlk erginler, nisan ayı başında görülür. Kelebekler genellikle gece aktif olup çiftleşme ve yumurtlama gece olur. Ergin uçuşları ayın fazları ile ilişkili olup, populasyon ayın dolunay safhasında en düşük seviyede, ayın karanlık safhasında en yüksek seviyededir.

 

Açılmak üzere olan yumurta koyulaşır ve üzerinde enine kırmızı renkte bir bant oluşur. Yumurtalarını pamuk bitkisinin yaprak, tarak ve diğer generatif organlarına tek tek bırakır.

Zarar Şekli: Yeşilkurt larvaları, pamuk bitkisinde üstten aşağıya doğru hareket ederek tarak, çiçek ve kozalarda beslenir. Zarar görmüş kozalar açılmaz, zamanla kurur ve saprofit fungusların etkisiyle çürürler.

 

Mücadelesi: Zararlı yoğunluğunu düşürmek amacıyla, hasattan sonra tarlaların geciktirilmeden sürümü yapılmalıdır. Bırakılan yumurta sayısı arttığı sürece ilaçlama geciktirilmeli, ancak bu süre diğer larvaların büyümesine imkan verecek kadar uzun olmamalıdır. İlaçlamada, en iyi etkiyi elde etmek için her dölde yumurtadan yeni çıkmış larvaların en yoğun olduğu dönem seçilmelidir. Mücadele zamanının tespiti için yapılan surveylere, taraklanma döneminin başlamasıyla birlikte başlanır. Yumurta populasyonun artmaya başladığı ve ayın karanlık ve karanlığa yakın dönemlerinde haftada 2 kez diğer zamanlarda haftada 1 kez örnekleme yapılır. 40-50 dekar bir ünite kabul edilir ve yaklaşık olarak birbirine eşit 3 bölüme ayrılır. Her bölümde rastgele seçilen 3 metre sıra uzunluğundaki tüm bitkiler kontrol edilerek, ortalama 2 larva olduğunda mücadeleye karar verilir.

Zararlı yoğunluğunu düşürmek amacıyla, hasattan sonra tarlaların geciktirilmeden sürümü yapılmalıdır. Bırakılan yumurta sayısı arttığı sürece ilaçlama geciktirilmeli, ancak bu süre diğer larvaların büyümesine imkan verecek kadar uzun olmamalıdır. İlaçlamada, en iyi etkiyi elde etmek için her dölde yumurtadan yeni çıkmış larvaların en yoğun olduğu dönem seçilmelidir. Mücadele zamanının tespiti için yapılan surveylere, taraklanma döneminin başlamasıyla birlikte başlanır. Yumurta populasyonun artmaya başladığı ve ayın karanlık ve karanlığa yakın dönemlerinde haftada 2 kez diğer zamanlarda haftada 1 kez örnekleme yapılır. 40-50 dekar bir ünite kabul edilir ve yaklaşık olarak birbirine eşit 3 bölüme ayrılır. Her bölümde rastgele seçilen 3 metre sıra uzunluğundaki tüm bitkiler kontrol edilerek, ortalama 2 larva olduğunda mücadeleye karar verilir.

 

PAMUKTA TÜTÜN BEYAZSİNEĞİ

 

Tanımı ve Yaşayışı: Kanat ve vücut üzeri tozlu görünüşte ve beyaz renkte bir mum tabakası ile kaplı olduğu için beyaz renkte görünür. Yumurtalarını tek tek veya küçük gruplar halinde taze yaprakların alt yüzeyine bırakır. Bir dişi 300 kadar yumurta bırakır. Yeni bırakılan yumurtalar beyaz olup olgunlaştıkça koyulaşır, kahverengiye döner. Larva yumurtadan yeni çıktığında hareketli ve ovaldir. Hortumunu yaprak dokusuna sokarak 8 saatte kendini sabitleştirir ve hareketsiz duruma geçerek üzerini mum tabakası ile kaplar. 4 dönem geçirerek dördüncü dönemleri pupa olarak isimlendirilir. Pupa döneminde beslenme olmayıp, gözler kırmızı renkli ve çok belirgindir.

Kanat ve vücut üzeri tozlu görünüşte ve beyaz renkte bir mum tabakası ile kaplı olduğu için beyaz renkte görünür. Yumurtalarını tek tek veya küçük gruplar halinde taze yaprakların alt yüzeyine bırakır. Bir dişi 300 kadar yumurta bırakır. Yeni bırakılan yumurtalar beyaz olup olgunlaştıkça koyulaşır, kahverengiye döner. Larva yumurtadan yeni çıktığında hareketli ve ovaldir. Hortumunu yaprak dokusuna sokarak 8 saatte kendini sabitleştirir ve hareketsiz duruma geçerek üzerini mum tabakası ile kaplar. 4 dönem geçirerek dördüncü dönemleri pupa olarak isimlendirilir. Pupa döneminde beslenme olmayıp, gözler kırmızı renkli ve çok belirgindir.

 

Zarar Şekli: Hem ergini hem de larvası zarar yapar. Yumurta ve pupa dönemde beslenme olmadığı için her hangi bir zarar da meydana getirmezler. Zararlı bitki özsuyu ile beslendiği için bitki zayıflar, gelişmesi durur ve koza tutma kapasitesi düşer. Kozaların gelişmesi tam olmadığı için ağırlıkları düşer ve verim kaybına neden olur. Ergin ve larvalar yapışkan tatlı madde salgılayarak fumajin oluşumuna ve bitkinin siyah bir görünüm almasına neden olur. Tatlı madde kütlüye de bulaşarak lif kalitesini etkiler.

Hem ergini hem de larvası zarar yapar. Yumurta ve pupa dönemde beslenme olmadığı için her hangi bir zarar da meydana getirmezler. Zararlı bitki özsuyu ile beslendiği için bitki zayıflar, gelişmesi durur ve koza tutma kapasitesi düşer. Kozaların gelişmesi tam olmadığı için ağırlıkları düşer ve verim kaybına neden olur. Ergin ve larvalar yapışkan tatlı madde salgılayarak fumajin oluşumuna ve bitkinin siyah bir görünüm almasına neden olur. Tatlı madde kütlüye de bulaşarak lif kalitesini etkiler.

 

Mücadelesi:

Zararlıya karşı dayanıklı ve erkenci pamuk çeşitleri tercih edilmeli, azot fazlalığı üreme gücünü arttırdığı için tavsiye edilen dozda kullanılmalı, aşırı sulamadan kaçınılmalı ve bitki sıklığı standartlara uygun olmalıdır. Sebze, bostan ve pamuk tarlaları içiçe olmamalı, olduğunda ise hasat sonrası artıklar ve zararlının kışı geçirdiği yerlerdeki yabancı otlar yok edilmelidir. Yoğunluk ekonomik zarar eşiğini aştığında, ilk sulamadan önce veya sonra yer aletleriyle etkili bir uygulama yapmak amaç olmalıdır. Ekonomik zarar eşiği, 5 ergin/yaprak veya 10 larva/yaprak' dır.

 

Doğal Düşmanları: Pamuk tarımında zararlılarla mücadelede en önemli konulardan biridir. Kimyasal mücadele şeklinde yapılan uygulamalar, doğal dengenin bozulması, zararlıların değişik ilaçlara direnç kazanması ve çevre kirliliği gibi sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara çözüm olması açısından entegre zararlı kontrolü önem kazanmaktadır. Bu yöntem, ilaçlama sayısının azalmasına dolayısıyla yararlı böceklerin artmasını sağlamaktadır. Bu nedenle pamukta bulunan yararlı böcekleri ve bunların pamuk zararlılarının kontrolündeki önemini tanımamızda ve biyolojik mücadele ile ilgili bazı kavramları gözden geçirmemizde fayda vardır.

Pamuk tarımında zararlılarla mücadelede en önemli konulardan biridir. Kimyasal mücadele şeklinde yapılan uygulamalar, doğal dengenin bozulması, zararlıların değişik ilaçlara direnç kazanması ve çevre kirliliği gibi sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara çözüm olması açısından entegre zararlı kontrolü önem kazanmaktadır. Bu yöntem, ilaçlama sayısının azalmasına dolayısıyla yararlı böceklerin artmasını sağlamaktadır. Bu nedenle pamukta bulunan yararlı böcekleri ve bunların pamuk zararlılarının kontrolündeki önemini tanımamızda ve biyolojik mücadele ile ilgili bazı kavramları gözden geçirmemizde fayda vardır.

 

Afid Aslanı: Doğada görülen zararlı böcek ve örümceklerin populasyonlarının azalmasında önemli rol oynar. Mart ayından sonra çiftleşerek yumurtalarını bırakır.

Doğada görülen zararlı böcek ve örümceklerin populasyonlarının azalmasında önemli rol oynar. Mart ayından sonra çiftleşerek yumurtalarını bırakır.

Gelin Böceği: Bu türler avlarının bütün vücudunu yiyerek beslenirler. Hem larvası hem ergini avcıdır. Genelde yaprakbiti ile beslenir, ömrü boyunca 4000 yaprakbiti yiyebilir.

Bu türler avlarının bütün vücudunu yiyerek beslenirler. Hem larvası hem ergini avcıdır. Genelde yaprakbiti ile beslenir, ömrü boyunca 4000 yaprakbiti yiyebilir.

 

Scymnus Türleri: Ergin uzunca oval, sarımsı kahverengindedir. Larvaları unlu bite benzemektedir.

Türleri: Ergin uzunca oval, sarımsı kahverengindedir. Larvaları unlu bite benzemektedir.Çiçek Sinekleri: Genelde yaprakbiti avcısıdır. Erginleri; polen, nektar ve tatlı maddeler ile beslenirler.

Scolotrips longicornis: Kırmızıörümceğin avcısıdır. Küçük, sarı görünüşü ve her kanadındaki üçer noktası ile pamuktaki diğer tripslerden ayrılır.

: Kırmızıörümceğin avcısıdır. Küçük, sarı görünüşü ve her kanadındaki üçer noktası ile pamuktaki diğer tripslerden ayrılır.

 

PATATES BÖCEĞİ

Tanımı ve Yaşayışı: Patates böceği'nin erginleri yaklaşık 1 cm boyunda ve sırtı bombelidir. Üst kanatlarının üzerinde uzunlamasına sarı ve siyah çizgiler bulunur. Larvalar olgunlaştığında 1 cm' ye ulaşır. Kambur duruşlu ve havuç kırmızısı rengindedir.

Zarar Şekli: Ülkemizin büyük bir bölümünde yaygındır. Patates böceği'nin gerek larvası gerekse ergini konukçu bitkilerin yapraklarını genellikle dıştan başlayarak içe doğru yer. Bazen de yaprağın ortasında bir delik açarak bu deliği genişletmek suretiyle beslenir. Bu şekilde bitkinin yapraklarını yiyerek bitkiyi zayıflatır ve verimi düşürür. Patates böceği patatesten başka patlıcan, fide döneminde domates ve yabancı otlardan köpek üzümünde zarar yapar.

Ülkemizin büyük bir bölümünde yaygındır. Patates böceği'nin gerek larvası gerekse ergini konukçu bitkilerin yapraklarını genellikle dıştan başlayarak içe doğru yer. Bazen de yaprağın ortasında bir delik açarak bu deliği genişletmek suretiyle beslenir. Bu şekilde bitkinin yapraklarını yiyerek bitkiyi zayıflatır ve verimi düşürür. Patates böceği patatesten başka patlıcan, fide döneminde domates ve yabancı otlardan köpek üzümünde zarar yapar.

 

Patates böceği kışı toprağın altında ergin olarak geçirir. İlkbaharda havaların ısınması ile birlikte toprak yüzüne çıkarak hemen beslenmeye başlar. Yumurtalarını yaprakların alt yüzüne gruplar halinde bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar önce toplu halde daha sonra bitkiye yayılarak beslenir. Olgunlaşan larvalar toprağa çekilir ve pupa denen durgun bir dönem geçirir. Bir süre sonra da ergin olur. Zararlı Ülkemiz koşullarında yılda 1 ila 4 döl verir.

 

Mücadelesi: Mücadelesinde kültürel önlemler oldukça etkilidir. Özellikle patates hasadının tamamen yapılmasına özen gösterilmeli, tarlada artık yumru bırakılmamalıdır. Böceğin ergin, larva ve yumurtaları toplanarak imha edilmelidir. İlaçlı mücadelesi tohum ilaçlaması veya yüzey ilaçlaması şeklinde yapılır.

Mücadelesinde kültürel önlemler oldukça etkilidir. Özellikle patates hasadının tamamen yapılmasına özen gösterilmeli, tarlada artık yumru bırakılmamalıdır. Böceğin ergin, larva ve yumurtaları toplanarak imha edilmelidir. İlaçlı mücadelesi tohum ilaçlaması veya yüzey ilaçlaması şeklinde yapılır.

 

SEBZEDE YEŞİLKURT

 

Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeklerin kanat açıklığı ortalama 35-40 mm boyunda olup, vücudu bejimsi veya yeşilimsi kahverengindir. Erginleri gündüz kuytu yerlerde saklanır. Larva 1,5-4,5 cm boyunda olur. Olgun larvanın vücudunda yeşil, kahverengi, sarımsı kahverengi, pembemsi veya morumsu kahverengi bantlar bulunmaktadır.

Kelebeklerin kanat açıklığı ortalama 35-40 mm boyunda olup, vücudu bejimsi veya yeşilimsi kahverengindir. Erginleri gündüz kuytu yerlerde saklanır. Larva 1,5-4,5 cm boyunda olur. Olgun larvanın vücudunda yeşil, kahverengi, sarımsı kahverengi, pembemsi veya morumsu kahverengi bantlar bulunmaktadır.

Zarar Şekli: Larvaları birinci, ikinci ve üçüncü dönemlerinde yapraklarda beslenir ve yenik kısımlar sarararak kurur. Meyvelerde delik açarak içine girer ve beslenir. Bunun sonucunda meyve çürür. Domates, biber, patlıcan, bamya, süs bitkileri, pamuk, mısır ve tütünde zararlıdır.

Mücadelesi: Mücadelesinde yabancı ot temizliği yapılmalıdır. İlk yeşil meyveler oluştuğunda larva giriş deliği olan meyveler toplanıp imha edilmelidir. Hasattan sonra derin sürüm yapılmalıdır. İlkbaharda ilk görülen zararlılara karşı ilaçlama yapılmaz ise doğal düşmanlar Yeşil kurd'u baskı altına alır. Daha sonra Yeşil kurt sorun olmaz. Serada veya tarlada bulunan bitkilerde %5 bulaşma olduğunda ilaçlı mücadele yapılır.

Mücadelesinde yabancı ot temizliği yapılmalıdır. İlk yeşil meyveler oluştuğunda larva giriş deliği olan meyveler toplanıp imha edilmelidir. Hasattan sonra derin sürüm yapılmalıdır. İlkbaharda ilk görülen zararlılara karşı ilaçlama yapılmaz ise doğal düşmanlar Yeşil kurd'u baskı altına alır. Daha sonra Yeşil kurt sorun olmaz. Serada veya tarlada bulunan bitkilerde %5 bulaşma olduğunda ilaçlı mücadele yapılır.

KAVUN SİNEĞİ

Tanımı ve Yaşayışı: Erginler 5,5-7,5 mm boyundadır. Vücudu açık filizi renkli olup üzerinde sarı tüyler vardır. Sinek benzeridir. Larvalar ilk dönemde şeffaftır. İkinci dönemden sonra kremsi sarı renk alırlar. Olgun larva 10 mm dir. Asıl zararı larvalar yapar. Kışı toprakta geçirir. Erginler kavun meyvelerinin oluşmaya başladığı dönemde topraktan çıkar. Erginler meyveyi delerek meyvenin özsuyu ile beslenir. Dişiler körpe meyvelerin kabukları altına yumurtalarını bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar kavunun etli kısmı içinde çekirdek evine doğru beslenmeye başlar. Vücudunun genişliğinde bir galeri meydana getirerek ilerler.

Erginler 5,5-7,5 mm boyundadır. Vücudu açık filizi renkli olup üzerinde sarı tüyler vardır. Sinek benzeridir. Larvalar ilk dönemde şeffaftır. İkinci dönemden sonra kremsi sarı renk alırlar. Olgun larva 10 mm dir. Asıl zararı larvalar yapar. Kışı toprakta geçirir. Erginler kavun meyvelerinin oluşmaya başladığı dönemde topraktan çıkar. Erginler meyveyi delerek meyvenin özsuyu ile beslenir. Dişiler körpe meyvelerin kabukları altına yumurtalarını bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar kavunun etli kısmı içinde çekirdek evine doğru beslenmeye başlar. Vücudunun genişliğinde bir galeri meydana getirerek ilerler.

Zarar Şekli: Larvalar çekirdek evini delik deşik eder. Beslenme sonucunda tahrip edilen bu kısımlar dokuların kırıntıları ve larva pislikleri ile dolarak koyu kahverengi bir görünüş arz ederler. Ortaya çıkan pis koku kavun içerisine yayılır, tat ve aromanın bozulmasına neden olur. Larvaların çıkmak için açtıkları delikler ile bozulma ve kokuşma hızla kavunun her tarafına yayılır. Kavunun direnci azaldığından kabuk üzerindeki çıkış deliklerinden saprofit mantarlar da kavuna arız olarak çürümelere neden olurlar.

Larvalar çekirdek evini delik deşik eder. Beslenme sonucunda tahrip edilen bu kısımlar dokuların kırıntıları ve larva pislikleri ile dolarak koyu kahverengi bir görünüş arz ederler. Ortaya çıkan pis koku kavun içerisine yayılı

Larvalar çekirdek evini delik deşik eder. Beslenme sonucunda tahrip edilen bu kısımlar dokuların kırıntıları ve larva pislikleri ile dolarak koyu kahverengi bir görünüş arz ederler. Ortaya çıkan pis koku kavun içerisine yayılı

r, tat ve aromanın bozulmasına neden olur. Larvaların çıkmak için açtıkları delikler ile bozulma ve kokuşma hızla kavunun her tarafına yayılır. Kavunun direnci azaldığından kabuk üzerindeki çıkış deliklerinden saprofit mantarlar da kavuna arız olarak çürümelere neden olurlar.

Karpuzlardaki zarar kavunlardakilerden tamamen farklıdır. Larvalar yumurta bırakılan boşlukların çevresinde beslenmeye başlarlar. Buradaki dokular gelişmez. Meyvenin dış görünüşü eğri büğrü şekilsiz bir hal alır. Etli kısımda zarar gören dokular düğüm halinde ve çok serttir. Kavun, acur ve karpuzda beslenir.

Mücadelesi: Mücadelesinde Kurtlu meyveler derin çukurlara gömülmeli ve üzerleri mümkünse kireçlenip kapatılmalıdır. Bir yıl önce ekili alanlarda Kavun sineği zararı görülmüş ise ertesi yıl kavunlar fındık-ceviz büyüklüğünü aldığında birinci ilaçlama, bundan 15 gün sonra ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Kavunun gelişme süresi çok uzun olan yerlerde üçüncü ilaçlama yapılabilir.

Mücadelesinde Kurtlu meyveler derin çukurlara gömülmeli ve üzerleri mümkünse kireçlenip kapatılmalıdır. Bir yıl önce ekili alanlarda Kavun sineği zararı görülmüş ise ertesi yıl kavunlar fındık-ceviz büyüklüğünü aldığında birinci ilaçlama, bundan 15 gün sonra ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Kavunun gelişme süresi çok uzun olan yerlerde üçüncü ilaçlama yapılabilir.

Van ili yöresinde bir ilaçlama ile sonuç alınmaktadır. Bunun nedeni, bu ildeki kavun yetiştirme tekniği diğer illerdekinden farklıdır. Van ili yöresinde kavunlar, portakal, büyüklüğünü aldığı zaman meyveler toprakla örtülmekte ve sinekle teması kesildiğinden ikinci ve üçüncü ilaçlamalara gerek kalmamaktadır.

 

 

BAĞDA SALKIM GÜVESİ

Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeğin üst kanatlarının zemini gri renkte olup üzeri gri-mavi, kahverengi, kızılımsı-sarı ve zeytin yeşili renklerle mozaik gibi işlenmiş bir görünümdedir. Alt kanatlar açık parlak gri renkte, açık sarı, mavi pırıltılıdır. Etrafı saçaklıdır.

Kelebeğin üst kanatlarının zemini gri renkte olup üzeri gri-mavi, kahverengi, kızılımsı-sarı ve zeytin yeşili renklerle mozaik gibi işlenmiş bir görünümdedir. Alt kanatlar açık parlak gri renkte, açık sarı, mavi pırıltılıdır. Etrafı saçaklıdır.

    Yumurta çok küçük olup genellikle mercimek biçimindedir.    Larvanın vücut rengi genellikle sarımsı yeşildir. Her döneminde çok hareketlidir. Rahatsız edildiğinde salgıladığı ince bir iplikle kendini yere sarkıtır. Larva pupa olmadan önce asmanın gizli yerlerinde, örneğin asma kabukları altında veya çatlaklarında ördüğü beyaz bir kokon içinde beslenmeden hareketsiz olarak bir prepupa devresi geçirir. Aynı kokon içinde pupa olur. Pupa kahverengindedir.

 

Salkım güvesi kışı asma kabukları altında ya da diğer korunmuş yerlerde pupa halinde geçirir. İlkbaharda uygun orantılı nem ve sıcaklıkta (bu tarih bölgelere göre Mart, Nisan ya da Mayıs ayına rastlar) kelebekler görülür. Gündüzleri asmanın iç kısımlarında hareketsiz dururlar. Akşamüstü güneş battıktan sonra sıcaklığın +10ºC' nin üstünde olduğu saatlerde uçuşmaya başlarlar. Uçarak birkaç yüz metreye gidebilirler. Kışlayan pupalardan çıkan kelebekler yumurtalarını çiçek tomurcukları, çiçekler veya çiçek saplarına bırakırlar. Bir dişi ortalama 60-70 yumurta koyar. Bırakılan yumurtalardan 8-10 gün sonra larva çıkar.

 

Zarar Şekli: Salkım


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız