
TBMM de bu dönemde uyduruk, reyting yaptığı için çevreci olanlardan değilde gerçek manada sahasında uzman çevreciler bulunmakta. Bunlardan biriside sayın prof. Dr. Mustafa öztürk hocamdır. Kendilerinden sahalarında etkin ve verimli çalışmalar bekliyoruz.
Sayın Çevre ve Orman Bakanımızdan toplum adına birkaç ricamız olacak. Hatta yaşımız kendilerinden küçük de olsa beraber çalışmış olmanın cesaretiyle tavsiyelerimiz olacaktır.
Derelerimiz, çaylarımız ülkemizin kan damarlarıdır. Bu damarlar kirletilirse beyne oksijen gitmez. Oksijensiz beyin felç olur. Bunun bariz örneğini Ankara'da yaşadık ve maliyet açısından da İstanbul'da yaşıyoruz. Yanıbaşımızda Sakarya Nehri dururken Melen Çayını iki kat maliyetle İstanbul'a getiriyoruz.
Sayın Bakanım! birincisi İstanbul için hazır kaynakları kullanmak kolaydır. Herkes bunu yapabilir. Ancak bunu yaparken doğal çevreyi bozacak bir şeyler yapılmamalıdır. İstanbul'a Rezve Deresi ve Bulanık Deresinin sularının getirilmesi düşünülüyor. Bu dereler avrupada başka örneği bulunmayan Kırklareli longoz ormanlarını besleyen kaynaklardır. Biz bu suyu kestiğimiz takdirde oradaki güzelim ekosistem yok olacaktır. Bence buna değmez. Daha birçok alternatifler değerlendirilebilir.
İkincisi neden hep kolay olanı yapıyoruz. Kolay olanlar kısa vadeli çözümlerdir. Daha önce önerdiğim düzce havzası için melen projesinde olduğu gibi veya bir başka yöntemle porsuk çayını kurtarmayı neden düşünmüyorsunuz? Dolayısıyla Sakarya nehri içilebilir hale getirilemez mi? Uzun vadede bu çok zor ve pahalı bir iş midir? Yoksa yapılması gereken de zaten bu mudur? Ve bütün kirlenmiş akarsularımız yeniden hayat bulamaz mı? Sayın hocam
Sayın Veysel eroğlunun bakan olmasıyla birlikte bu konuların süretle gündeme alınacağını düşünüyorum ve ümit ediyorum.
Selam ve dua ile
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!