SÜT İNEKLERİNİN BESLENMESİ HAKKINDA FAYDALI BİLGİLER
Yem Tüketimi
Süt ineklerinin yem ihtiyacı canlı ağırlıklarının oranı olarak belirlenir. Süt vermeyen ineklerde yaşama payı kuru madde ihtiyacı canlı ağırlığın % 2- 2.5' i kadardır. Süt veren bir ineğin yaşama payına ilave olarak verdiği her lt süt için ayrıca 0.1 kg kuru madde ihtiyacı bulunmaktadır. Bu durumda 500 kg ve 20 lt süt veren bir ineğin yaklaşık (500*0.025+ 20*0.01) = 14.5 kg kuru yem yemesi gerekir.
-
Hayvanın tükettiği her kg kuru madde için 4-6 kat suya ihtiyacı vardır.
- Yem tüketiminin 1.laktasyondaki ineklerde doğumu takiben ilk 8-10 hafta daha düşük olacağı ve yine diğer laktasyondaki ineklerde de bu periyotta ilerleyen haftalara göre daha düşük olacağı unutulmamalıdır.
LAKTASYON (SÜT VERİMİ DÖNEMİ)
Bir ineğin doğumdan sonra tekrar kuruya çıkana dek geçen süreye laktasyon dönemi denilmektedir. Bu dönemde hayvanın toplam besin ihtiyaçlarının en fazla kısmı süt verimi için olmaktadır. Aşağıdaki şekilde görüleceği üzere süt verim dönemi 3 periyoda ayrılır. Doğumdan sonraki ilk 8-10 hafta en kritik periyottur. 20. haftadan itibaren ise süt verimi hızla düştüğünden, bu dikkate alınmazsa hayvan yağlanır.
Bu dönemdeki aşırı besleme hem doğum güçlüklerine hem de yüksek verimli hayvanlarda hayvanın kuruya çıkmasına yol açabilir.
Yetiştiricilerin çoğunun süt fiyatlarındaki olumsuzluğa dayanarak verdikleri yemi azalttıkları görülmektedir. Oysa ineğin tükettiği yemin çoğunu yaşama payı için harcadığı ve bu miktarın ekonomik getirisi olmayan kısmı oluşturduğu dikkate alınırsa , bir inekten yaşama payı için harcanan giderin azaltılması maksimum verim elde edilmesi ile mümkündür.
Laktasyonun ilk döneminde kuru madde tüketimindeki azlığa bağlı olarak negatif enerji dengesi oluşur. Bu durumda hayvan kendi dokularından harcayarak ihtiyaçlarını karşılar. Dolayısıyla hayvanın fazla yağlandırılmadan iyi bir kondüsyonda doğurması laktasyondaki süt verimi için çok önemlidir.
1.Dönem (Doğumdan Sonraki 0-70 günler )
Laktasyonun bu erken döneminde doğumu takiben süt verimi hızla yükselir ve 4-6 hafta sonra pike ulaşır. Buna karşılık hayvanın yem tüketimi süt verimine paralel hızda artmaz ve enerji bakımından yetersizlik ortaya çıkabilir. Gebeliğin son haftasından başlayarak iştah süratle düşmektedir. Süt verimi en geç laktasyonun 8-10 haftasında pike ulaşırken yem tüketiminin pike ulaşması 20. haftayı bulabilir. Bu durumda hayvan vücudundaki depoları kullanarak ihtiyaçlarını takviye eder.
İlk dönemde asidoz ve süt yağında ani düşmeden korunmak için kaba yem oranı % 40'ın altına düşürülmemelidir. Verilecek kaba yemin en az yarısının kabaca kıyılması ( 5 cm'den daha uzun) gerekmektedir. Domates , elma ve pancar posaları ve ince kıyışmış mısır silajı mutlaka bir miktar kaba kıyılmış, tercihen öncelikle kuru ot yada samanla karıştırılarak yedirilmelidir.
Laktasyonun bu erken döneminde besin maddeleri ve enerji gereksinmesi yeterinde karşılanamazsa ketozis şekillenebilir. Sonuç olarak toplam laktasyon veriminde azalma meydana gelir. Bunu önlemek için kesif yem miktarı çok hızlı artırılır yada aşırı yüksek miktarlara çıkarılırsa bu seferde asidozis, yem yememe ve abomasum displazisi meydana gelebilir. Bunları önlemek ve yem tüketimini artırarak gereksinimleri karşılayabilmek için şu tedbirler alınabilir.
1-Kaba yem yüksek kaliteli olmalıdır
2-Rasyonda protein oranı yeterli olmalıdır
3-Buzağılamadan sonra konsantre yem miktarı sabit hızda artırılmalıdır
4-Yeme günde hayvan başına 500-750 g yağ ilavesi yapılabileceği dikkate alınmalıdır.
5-Stres faktörleri minimize edilmelidir.
6-Yemde by-pass protein oranı dikkate alınmalıdır
7-Konsantre yem günde fazla sayıda öğüne bölünerek yada kaba yemle birlikte yedirilmelidir.
8-Yeme niasin ve sodyum bikarbonat ilavesi faydalı olur.
2.Dönem (70-140 günler arası)
Bu dönemde ineğin pik verimde olabildiğince uzun kalması istenir. Yem tüketimi neredeyse en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Canlı ağırlık kaybı durur ve dönemin sonuna doğru hayvan hafif ağırlık kazanmaya başlar. Bu dönemde konsantre yem oranı canlı ağırlığın % 2.3 ünü geçmemelidir ve kaba yem tüketimi canlı ağırlığın % 1.5'inden az olmamalıdır. Bu dönemde yapılacak besleme hatasının sonucu süt veriminde ani düşme, süt yağında azalma, gizli kızgınlık ve ketozis tir. Bu dönemde ;
1-Konsantre yem ve kaba yem kaliteli olmalıdır
2-Kaba ve konsantre yem en az 3 öğüne bölünerek verilmelidir.
3-Rasyona üre katılıyorsa inek başına 20 g ile sınırlanmalıdır.
4-Stres şartları en aza indirilmelidir
5-Mümkün olduğu taktirde komple karma yem kullanılmalıdır.
3.Dönem (140-305. günler arası)
Bu dönemin yönetimi daha kolaydır. Süt verimi giderek azalır ve inek kaybettiği ağırlığı geri kazanır. Eğer çok kaliteli kuru ot , kaba yem var ise kesif yeme ihtiyaç duyulmadan hayvanların yeterli beslenmesi mümkündür. Ancak kaba yem iyi kalitede değilse mutlaka kesif yem ilavesi yapılmalıdır. Bu dönemde süt verimi takip edilmeli ve aşırı yağlanma önlenmelidir. İlk doğumunu yapmış ineklerin büyümesi devam ettiğinden büyüme ihtiyacı da dikkate alınmalıdır ( yaşama payı gereksinimine % 20 ilave edilmesi yeterli olabilmektedir).
Kuru Dönem
İşkembedeki asitliğin yarattığı yıpranmayı gidermek amacıyla kuru dönemde bol miktarda kuru ot, az miktarda kesif yem verilerek işkembe dinlendirilir. Laktasyonda aşırı aktivite gösteren meme bezlerinin dinlenmesi sağlanır.İneğin karnındaki yavru gelişmesinin yaklaşık %'70'ini son 3 ayda tamamlar. İneğin bir sonraki laktasyona hazırlanması kuru dönemde olur.
Yüksek verimli inekler 60-65, vasat verimli olanlar ise 55-60 gün önceden kuruya çıkarılır..
İnekler kuruya çıkarıldıklarında bir ay boyunca kaliteli kuru ot ve günde 2-3 kg konsantre yem ile beslenmelidir. Kaba yem olarak sadece saman varsa 4 kg a kadar çıkılabilir. Kuru dönemde silaj, posalar ile kök ve yumru yemler gibi yüksek su içerikli yemler 8-10 kg dan fazla verilmemelidir.. En iyisi kaba kıyılmış iyi kaliteli kuru ottur.
Doğuma 3-4 hafta kala verilen konsantre yemin miktarı her gün 0.5 kg artırılarak ineğin canlı ağırlığının % 1'ine çıkarılır. Bu dönemde verilen yemin doğumdan sonra verilecek yemle aynı olması laktasyon başlangıcında kuru madde tüketiminin istene artışa ulaşmasını kolaylaştırır.
Kuru dönemde yemlerinde küf bulunmaması ve yem hijyenine dikkat edilmesi son derece önemlidir. Ayrıca kuru dönemde fazla Ca içeren yonca ve diğer baklagil otlarının verilmesinde dikkatli olunmalıdır. Bu dönemde ineklere pancar posası veya fazla miktarda silaj verilmemelidir.
Gebelik Ayı | Enerji ME Kcal |
Sindirilebilir Ham Protein (SHP),g |
7 | 3000 | 100 |
8 | 6000 | 160 |
9 | 9000 | 240 |
Kuru dönemde pratik olması bakımından gebeliğin 8. ayında günde 5 lt, 9.ayında ise 10 lt süt veriyorlarmış gibi beslenirlerse ihtiyaçları karşılanmış olacaktır. Eğer hayvanların kondüsyonu iyi değilse bu miktarlar her ay için 2-2.5 lt daha fazla düşünülmelidir.
GRUP YEMLEMESİ
Büyük işletmelerde fazla sayıda ineğin ekonomik idaresi ve hayvanlardan en iyi verimin alınabilmesi için grup yemlemesi yapılması gerekir.
Sürü büyüklüğü, kullanılabilecek yemlerin özellikleri ve maliyeti; mevcurt barınak, yemleme ve sağım sisteminin özellikleri ; uygulanacak metodun ekonomik boyutu ; gibi konulara dikkat edilerek grup yemlemesine karar verilmelidir.
Sağmal inek sayısı 250 den büyük olan işletmelerde genellikle 5 grup oluşturulabilir. Örnek;
1-Yüksek verimli inekler (günde 35-45 lt süt verenler )
2-Orta düzeyde verimli inekler ( 25-35 lt)
3-Düşük verimli inekler (20-25 lt)
4-Kurudaki inekler
5-İlk Doğumunu yapacak olan düveler
SÜT YAĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
- Kaba ve konsantre yem oranı :Rasyonun % 50 veya daha fazlasının kaba yemden oluşması, % 17 ham selüloz ( % 21 ADF, % 28 NDF).
- % 17 selüloz sağlayabilmek için hayvanın yem ihtiyacının canlı ağırlığının % 1-1.5 oranında kaba yemle karşılanması gerekir. Rasyonun kaba yeminin en az 1/3'ünün kıyılma uzunluğu 5 cm'den fazla olmalıdır. Çok ince öğütme ve ince öğütülmüş yemden hazırlana peletler süt yağını azaltır.
- Turunçgil posaları süt yağını teşvik eder. Yaş çayır merada otlatma ya da taze biçilmiş yeşil yem verilmesi yağı düşürür.
- Özellikle doymamış yapıda olan bitkisel yağların rasyona katılması rumen fermentasyonunda değişikliğe neden olarak süt yağını azaltır. Rasyondaki toplam yağ % 6-7'yi geçmemelidir. Bütün pamuk tohumu veya tam yağlı soya süt yağına olumsuz etkisini önlemek için günde hayvan başına 2.5-3.0 kg'dan fazla verilmemesi gerekir.
SÜT VERİMİNDE AŞIRI VEYA ANİ DÜŞME
- 1-En yaygın ve sık görülen neden sub-klinik ya da klinik mastitistir. Ani düşüşler mastitis veya diğer sağlık problemlerini akla getirir.
- 2-Zehirli yabani bitki tohumlarının yenmesi, mikotoksinler veye diğer toksikasyonlar
- 3-Konsantre yemin alıştırma uygulanmadan aşırı miktarlarda verilmesi, yağ, nişasta veya yapısal olmayan (melas gibi) diğer karbonhidratların fazla yedirilmesi rumen fonksiyon ve metabolizmasını bozar. Konsantre yem canlı ağırlığın % 2.5'ini geçmemelidir. Toplam rasyonun laktasyon pikinde % 55-60'ı vasat verim düzeyinde ise ( 35 lt nin altı) % 40-50'den fazlasını konsantre yem oluşturmamalıdır.
- 4-Nadiren karaciğerde B 12 vitamini boşalması meydana gelebilir ve bu durumda 1-6 mg B 12 enjeksiyonu 5-10 gün içinde verimi düzeltir.
- 5-Enfeksiyon hastalıklar verimi düşürür.
- 6-gruplama yapılmadan tüm hayvanların aynı şekilde beslendiği ahırlarda klinik yada sub-klinik ketozsi gelişebilir.
- 7-Su yeterince ve temiz verilmiyor olabilir.
- 8-Aşırı hava sıcaklığı ve yüksek nem yem tüketimi ve verimi düşürür.
- 9-İlkbahar veya yaz aylarında hayvan meraya ilk çıktığında kuru ot yada saman tamamen kesildiğinde ruminasyon durduğundan sub klinik yada klinik asidoz oluşabilir. Süt verimi ve süt yağı ani düşer.
SÜT İNEKLERİNDE BESLENMEYE BAĞLI ÖNEMLİ HASTALIKLAR
ASİDOZ, KETOZİS
- Asidoz : Rumen pH'sının 6'dan aşağı düşmesi ile karakterizedir. Asitlik artışına çoğunlukla şeker, nişasta gibi kolay fermente olabilir k.hidratların tüketimi yol açar. Selülotik bakteri azalıp, amilolitik bakteri artar. Hafif asidozda yem tüketiminde her gün azalma, süt veriminde düşüş, ve elde edilen sütün bulaşkan gübre gibi yapıya sahip olması belirtilerdir. Ayak problemleri bir diğer önemli belirtidir. Ağır vakalarda fazla karbonhidrat ile yemlemeden 12-24 saat sonra aniden yem ve suyu reddetme, süt salgılanmasının durması, yatma isteği, terleme , ishal, kalp atışında hızlanma, görülür. Çok ağır durumda hayvan yatalak olur.
- Ketozis : Yüksek verimli ineklerde doğumu takiben şekillenir. Süt verimi azalır., zayıflama, kan ve idrarda keton maddeler de artış şekillenir. Enerji ihtiyacının yeterince karşılanamaması ve keton madde içerikli yemlerin kullanılması sonucu ortaya çıkar.
SÜT HUMMASI
Genellikle yüksek verimli ineklerde doğumu izleyen ilk 72 saat içerisinde görülür. Hayvanlar bitkin ve halsizdir. Daha sonra bacaklarda felç başlar. Hayvan yattığı yerden kalkamaz. Hastalık görülme riskini azaltmak için kalsiyum ihtiyacının düşük olduğu kurudaki dönemde (gebeliğin son 1.5-2 ayında yonca gibi fazla miktarda Ca içeren yemleri aşırı yedirmemelidir. Kurudaki ineklere fazla Ca verilmesi Ca metabolizmasının tembelleşmesine neden olur ve doğumdan sonraki yüksek Ca ihtiyacı karşılanamaz. Sonuçta kanda Ca düzeyi düşer ve hastalık şekillenir. Bu nedenle kurudaki hayvanlara doğuma 1 hafta kalana kadar yaşama payı ihtiyacının (20-50 g/gün) biraz üstünde Ca vermek yeterlidir. Doğumdan önce yüksek dozda vitamin D vermek, ve yemle verilen Ca miktarını artırmak süt hummasını önleyici etki gösterir.
ÇAYIR TETANİSİ
-
Mg bakımından yetersiz yemlerle beslenen hayvanlarda görülür. Dişi hayvanlar, yaşlılar ve buzağılar daha hassastır. İneklerde en çok 2. laktasyondan sonra ortaya çıkar. Tetani genellikle erken ilkbahar yada yağışlı körpe buğdaygil yeşil yem yiyenlerde ortaya çıkar . Kış tetanisi ise çok kalitesiz kuru ot yiyen hayvanlarda görülür. Verimde düşme, eşyaları kemirme heyecan, sinirlilik, kaslarda titreme, ağır durumda kas spazmları iel yere çökme ve ayaklarını toprağı kazarcasına yere vurma belirtileridir.
-
Süt ineklerinin beslenmesinde üre kullanılıyorsa her 100 g üre için 3 g inorganik S ilavesi gereklidir.
http://www.buke.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=61&Itemid=82
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!