Bağ Salkım Güvesi Mücadelesi’nde Biyoteknik bir Yöntem:
Çiftleşmeyi Engelleme Tekniği
F.Ö. Altındişli[1], T. Koçlu1, B. Hepdurgun1, F. Özsemerci1
Biyoteknik yöntemler; zararlıların biyoloji, fizyoloji ve davranışları üzerinde etkili olan bazı yapay veya doğal maddeleri kullanarak normal özelliklerini bozmak suretiyle uygulanan yöntemlerdir. Son yıllarda tüm dünyada çevre ve insan sağlığına verilen önemin artmasıyla ön plana çıkan entegre mücadele, zararlılarla savaşırken insektisit kullanımını en aza indirmeyi hedefleyerek bütün mücadele olanaklarını araştırır ve bu olanaklardan en iyi şekilde yararlanılmasını sağlar. Ekolojik tarım ise çevreye ve insan sağlığına zararlı olan sentetik pestisit kullanımını yönetmeliklerle kesin bir şekilde yasaklar ve sertifikalı üretimi destekler. Bu yüzden, insektisitin ya hiç yer almadığı ya da çok az kullanıldığı biyoteknik yöntemler hem entegre mücadele ve hem de ekolojik tarım için ayrı bir önem kazanmıştır.
Biyoteknik yöntemler arasında feromon tuzak sistemleri veya cezbediciler, yumurtlamaya mani olucular, uzaklaştırıcılar (repellentler), beslenmeyi engelleyiciler, kısırlaştırıcılar, böcek gelişmesini engelleyiciler, böcek gelişmesini düzenleyiciler ve kısır böcek salma yöntemi yer almaktadır. Eşeysel feromonların hem entegre mücadele ve hem de ekolojik tarımda önemli bir yeri vardır. Özellikle Lepidoptera takımına ait zararlı türlerin erkek ve dişileri arasındaki seksüel iletişim eşeysel feromonlarla sağlanır. Dişilerin abdomenindeki bezlerden salgılanan feromon kokusu sayesinde doğada bulunan erkek bireyler çiftleşmek amacıyla onlara ulaşır (Altstein et al.,1999).
Zararlılarla savaşta bu feromonlardan aşağıdaki şekillerde yararlanılabilir:
-Dolaylı kullanım: İzleme amacıyla surveylerde, populasyon yoğunluğunu saptamada veya ilaçlamaya karar vermede,
-Doğrudan kullanım: Kitlesel tuzaklama, çiftleşmeyi engelleme, feromon+kısırlaştırıcılar veya feromon+insektisit uygulaması olarak.

Salkım güvesi, (Lobesia botrana Den.-Schiff.) Ege Bölgesi bağlarının ana zararlısıdır. Doğrudan meyvede zarar yaptığı için (Şekil 1) mücadele edilmediği takdirde önemli ölçüde ürün kaybına sebep olur. Mücadelesinde bugüne kadar kimyasalların kullanımı hep ön planda olmuştur. Tahmin ve uyarı çalışmaları sayesinde ilaçlama sayıları azaltılmakla birlikte, Salkım güvesi’nin en fazla zarar yapan 3. döl larvalarına karşı yapılan ilaçlamalar üzümlerin olum başlangıcına rastlamakta ve mümkün olduğu kadar kısa bekleme süresine sahip ilaçlar önerilmesine rağmen insektisit kalıntısı bazı durumlarda toleransın üzerinde olabilmektedir. Bu ürünler satışa sunularak hem insan sağlığını tehdit etmekte hem de ihracat aşamasında sorun olarak Türk üzümünün dış piyasada adına gölge düşürmektedir. Bu nedenlerle Salkım güvesi ile mücadelede biyoteknik yöntemlerin kullanılma olanaklarını araştırma gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Audemard (1987)’a göre Cydia pomonella L., Cydia molesta Busck, Anarsia lineatella Zell., Adoxophyes orana F.V.R., Archips podana Scop., Pandemis heparana (Schiff.), Lobesia botrana, Zeuzera pyrina (L.), Prays oleae (Bern) ve Pectinophora gossypiella Saundersgibi bir çok Lepidoptera türüne karşı mücadelede çiftleşmeyi engelleme tekniği ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Türkiye’de olduğu gibi Dünyada daSalkım güvesi’nin ana veya önemli zararlı konumunda olduğu Almanya, Fransa, İtalya ve İsviçre’de çiftleşmeyi engelleme yöntemi etkili bulunarak başarıyla uygulanmaktadır (Charmillot et al.,1998; Schmid and Emery, 1998; Kast, 1999; Louis and Schirra, 2000).
İtalya, İspanya, İsviçre ve Yunanistan gibi bağcılığın yaygın olduğu ülkelerde etkili sonuçların elde edildiği çalışmalar göz önüne alındığında, Türkiye'de de aynı başarılı sonuçların alınması beklenerek 1999-2001 yılları arasında İzmir-Menemen ve Manisa-Merkez’ de Quant L.b., RAK 2 R ve Isonet-L yayıcıları kullanılarak bir çalışma yapılmıştır. Üç yıllık çalışmanın sonucunda Ege Bölgesi koşullarında Salkım güvesi’ ne karşı Isonet-L yayıcılarının kullanımıyla çiftleşmeyi engelleme yöntemi etkili bulunmuştur (Altındişli et al. 2002). Zararlı ile mücadelede çiftleşmeyi engelleme yönteminin, her biri 172 mg feromon içeren Isonet-L yayıcıları ile bağın içerisinde 6,5-7 m, kenarlarında 2 m arayla uygulanabileceği, ilk yıl 1. dölde bulaşma oranının % 5’ ten yüksek olması durumunda biyolojik bir preparat kullanılmasının riski azaltacağı ortaya konmuştur.
Çiftleşmeyi engelleme tekniğinin tanımı ve genel prensipleri
Dişiler tarafından doğal olarak salgılanan eşeysel feromonun, yapay olarak sentezlenip çeşitli yöntemler ve yayıcı araçlar kullanılarak hedef alana yayılması, oluşturulan yapay yoğun koku nedeniyle erkek bireylerin çiftleşmek üzere dişilere ulaşmasının engellenmesi, çiftleşmeyi engelleme (ÇE) yönteminin ana prensibidir (Hepdurgun ve Zümreoğlu, 1995).
Böceklerde çiftleşmenin engellenmesi üç farklı mekanizma ile gerçekleşir:
1-Yapay feromonun izlenmesi: Erkekler dişilerin salgıladığı eşey feromonuyla rekabet
edebilen ve yapay kaynaklar tarafından yayılan kokular tarafından cezbedilerek yanlış yere doğru çekilirler.
2-Dişi koku kümelerinin maskelenmesi: Dişiler tarafından salgılanan eşey feromonunun oluşturduğu koku kümesi, yapay kaynaklar tarafından da yoğun olarak yaratılarak dişi koku kümeleri maskelenir ve erkek, doğal ve yapay koku kaynakları arasındaki farkı ayırt edemez.
3-Duyu yüklemesi: Sentetik materyal tarafından yapılan yoğun uyarı sonucunda böceklerin reseptör sistemi veya merkezi sinir sistemi etkilenerek yönelimde azalmalar meydana gelir ve böcekler nereye gideceklerini şaşırırlar. Böylece erkekler dişiye yönelimi belirleyemez ve dişiye ulaşamazlar. Dolayısıyla üreme de engellenmiş olur.
Çiftleşmeyi engelleme yönteminden olumlu sonuçlar alabilmek için yöntemin kullanılacağı bahçelerde izolasyon iyi sağlanmalı ve bunun için sınırlarda daha fazla sayıda yayıcı kullanılmalıdır. Yöntem sadece düşük ve orta yoğunluktaki populasyonlarda kullanılmalı, populasyon eşeysel çekici tuzaklarla düzenli olarak takip edilmelidir. Yöntemin uygulandığı bahçelerde özellikle her döle ait larva çıkışlarında meyve sayımları titizlikle yapılmalıdır. Kullanılan yayıcılar taze olmalıdır.
Çiftleşmeyi engelleme yöntemi’ nin Salkım güvesi ile mücadelede kullanılması

a) Uygulama şekli
Uygun büyüklükte bir alana karar verildikten sonra 1 Ocak'tan itibaren günlük maksimum sıcaklık toplamı 1000 C°'a yaklaştığında (mart sonu-nisan başı) deneme bağlarına eşeysel çekici tuzaklar (1 adet/ha) asılır (Şekil 2). Bu tuzaklar ilk ergin yakalanıncaya kadar haftada üç, ilk ergin yakalanışından sonra bir kez kontrol edilir. İlk ergin yakalanışıyla birlikte, her biri 172 mg Salkım güvesi eşeysel feromonu (E,Z-7,9-dodecadienyl acetate) içeren yayıcılar, yaklaşık 3 m sıra arasına sahip bağın içerisinde her sıra üzerinde 6,5-7 m (1 yayıcı/21-22 m2), bağın kenarlarında 2 m ara ile asılır. Böylece hektara yaklaşık 620-650, en çok 750 adet yayıcı kullanılır. Yayıcı asma işlemi sezon boyunca bir kez yapılır.
b) Uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalar
· ÇE uygulama alanının dört tarafı başka bağlarla çevriliyse en az 16 hektar, bir ya da iki kenarında bağ yok ise en az 12 hektar olmak zorundadır. Bu büyüklükte tek bağ bulunamıyor ise birbirine sınır olan bağlar uygulamaya dahil edilerek yeterli büyüklük sağlanmalıdır. Böylelikle dışarıdan bulaşmalar engellenir.
· Yüksek sisteme sahip ve birbirine komşu iki bağa ÇE uygulanırken iki bağın arası 5 m den az ise, iki bağ arasında sınır uygulamasına gerek yoktur. Sınır sıralarına da bağın içinde olduğu gibi 6,5-7 m ara ile yayıcı asılır. İki bağın arası 5-10 m ise, her iki bağın birbirine bakan sınır sıralarına 5 m de bir, bağın içine 6,5-7 m de bir yayıcı asılır. İki bağın arası 15 m ve daha fazla ise her iki bağın birbirine bakan sınır sıralarına 2 m de bir, bağın içine 6,5-7 m de bir yayıcı asılır. Sadece sıra başı ve sıra sonlarında olmak üzere ilk ve son omcalara bir sırada tek bir sırada çift yayıcı asılması unutulmamalıdır. Böylece dış kenarlara 2 m de bir yayıcı asılmış olur.
· Olası çiftleşmeleri önlemek amacıyla bağların kenarında veya içinde yer alan ağaçlara yerden 2 m yükseklikte 2 m aralıklarla çepeçevre yayıcı asılmalıdır.
· Uygulama alanına 80–100 m den daha yakın bir ilaçlı bağ varsa buradan çiftleşmiş dişi göçünü engellemek yani izolasyonu sağlamak gerekir. Bu nedenle, çiftleşmeyi engelleme bağına sınır olan bağa 30 m derinliğinde yayıcı asılarak tampon bölge oluşturulur ve göç önlenir. Tampon bölgede de aynı yayıcı yoğunluğu (1 yayıcı/21-22 m2) kullanılır.
· Mevsim ilerledikçe asmanın yeşil aksamında artış olmaktadır. Bu durumdan yararlanmak için yayıcılar, sürgünlerin gövdeye yakın olan ucuna asılmalıdır (Şekil 3). Böylece yayıcıların sıcak aylarda gölgede kalması ve gereksiz yere feromon sarf etmemesi sağlanır.

c) Çiftleşmeyi engelleme yönteminin etkinliğinin değerlendirilmesi
· Her bağa asılmış olan eşeysel çekici tuzaklara gelen ergin adetleri haftalık olarak sayılır. Eğer çiftleşmeyi engelleme yöntemi doğru olarak uygulanmış ise tesadüfi olabilecek 1-2 ergin dışında bu bağlardaki tuzaklarda Salkım güvesi olmamalıdır.
· Salkım güvesi'nin 1., 2. ve 3. dölünün yumurta ve larvalarının beklendiği kritik dönemlerde her çiftleşmeyi engelleme bağının kenarlarında ve ortasında ayrı ayrı 100 salkım/ha kontrol edilir, bu salkımlarda canlı yumurta, larva ve/veya larva zararı bulunduğunda o salkım bulaşık olarak kabul edilir. Bu sayımlar çiftleşmeyi engelleme bağında insektisit uygulamasının gerekli olup olmadığına karar verebilmek amacıyla yapılır.
· Değerlendirmeye esas olmak üzere hasattan hemen önce çiftleşmeyi engelleme bağlarının kenarlarında ve ortasında tesadüfen 100’er salkım/ha kontrol edilerek bulaşma oranı (%) saptanır. Eğer, yöntemin uygulandığı ilk yıl 1. dölde bulaşma oranı % 5’ in üzerinde ise veya uygulama yılında bazı biyotik ve abiyotik faktörlerin etkisiyle zararlının populasyon yoğunluğu % 5’ten yüksek ise yöntem ile birlikte yararlıları da koruyup desteklemek için 1. döle karşı biyolojik bir preparat kullanılarak başlangıç populasyonu düşürülmelidir.
Ancak 2. ve 3. döllerde bulaşma oranı en fazla % 5-6 civarında ise yöntem tek başına yeterli ve başarılı olarak kabul edilir. Bu oranın üzerinde olması durumunda biyolojik bir preparat kullanılarak populasyon düşürülmelidir. Birbirini takip eden yıllarda ÇE yöntemine devam edildiği takdirde populasyon giderek azalacağı için yöntemin etkinliği artar ve tek başına yeterli hale gelir.
Doğal dengeyi koruması ve türe özgü olması nedeniyle çiftleşmeyi engelleme yöntemi, Türkiye’de ekolojik tarım ve entegre mücadele üreticileri tarafından birinci derecede alternatif bir yöntem olarak değerlendirilmelidir. Yöntemin geniş alanlarda etkin bir şekilde uygulanması bilgi ve izlenmeyi gerektirdiği için, bundan sonra yapılacak çalışmaların hedefleri arasında öncelikli alanlarda yöntemin yaygınlaştırılması ve üretici ile uygulayıcı teknik elemanların eğitimi önem taşımaktadır.
Literatür
Altındişli, F. Ö., T. Koçlu, B. Hepdurgun and P. J. Charmillot, 2002. Early studies on the effectiveness of mating disruption technique against Lobesia botrana Den.-Schiff. in the seedless sultana vineyards of the Aegean Region in Turkey. Proc. of IOBC Meeting on Pheromones and Other Semiochemicals in Integrated Production. Erice, Italy September 22-27.
Altstein, M., O. Ben-Aziz, S. Daniel, I. Schefler, I. Zeltser and C. Gilon, 1999. Backbone Cyclic Peptide Antagonists, Derived from the Insect Pheromone Biosynthesis Activating Neuropeptide, Inhibit Sex Pheromone Biosynthesis in Moths. J Biol Chem, 274, (25): 17573-17579.
Audemard, H.,1987. Perspectives et problems de la lutte par confusion, Mating Disruption : Behaviour of Moths and Molecules, Bull. Srop.,3, 3-4.
Charmillot, P.J., Pasquier, D., Schmid, A., Emery, S., De Montmollin, A., Desbaillet, C., Perrotet, M., Bolay, J.M., Zuber, M., Loizeau, E., Boller, E., Baur, R., 1998. Lutte par confusion en 1997 contre les vers de la grappe eudemis et cochylis en Suisse. Revue suisse Vitic. Arboric. Hortic., 30, 3, 201-206.
Hepdurgun, B. ve A. Zümreoğlu, 1995. Zararlılara Karşı savaşta biyoteknik yöntemlerden çiftleşmeyi engelleme (Mating disruption) tekniğinin kullanılması. Türk. entomol. derg., 19 (1):55-64.
Kast, W.K., 1999.12 years of practical experience using mating disruption again Euopoecilia ambiguella and Lobesia botrana in vineyards of the Wuerttemberg region (Germany). Proc. of IOBC WG ‘Use of pheromones and other semiochemicals in Integrated Control’ Nov. 10 th-12th, Hohenheim, Germany
Louis, F. and K.J. Schirra, 2000. Mating disruption of Lobesia botrana (Lepidoptera:Tortricidae) in vineyards with very high population densities. IOBC / WPRS Bulletin, 23 (in press).
Schmid, A. et S. Emery, 1998. Organisation de la lutte par confusion sexuelle contre l’eudemis (Lobesia botrana) dans les vignobles Morceles. Integrated Control in Viticulture. IOBC/WPRS Bulletin. 21(2): 93-94.
[1] Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü 35040 Bornova/İzmir
Tarımsal Araştırma Bülteni, T. C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Ankara, Sayı:5, pp: 7-9.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!