Uygarlığın ilerlemesi ile birlikte insanlar kentlerde toplanmışlardır. Bu dar alanlardaki yapılarda yaşamaya çalışan insanlar doğaya olan özlemlerini fırsat buldukça parklarda gidermektedirler. Bazı insanlarda tatillerde evlerinin bahçelerinde bitki yetiştirerek doğaya olan özlemlerini gidermeye çalışmaktadırlar. Bu alanlarda ağaç, ağaççık formlu bitkiler ve mevsimlik çiçekler yanında özellikle yer örtücü bitkiler ve çimler temel unsurları oluşturmaktadır.
Yaşadığımız mekanlarda en önemli bitkisel öğeyi oluşturan çim örtüleri ülkemizde ve özellikle sahil yörelerimizde giderek artmakta, mimari teknikler ile görsel ve estetik amaçlarla yaygın olarak tesis edilen yeşil örtüler; göze hitap etmekte, gönül ferahlığı yaratmaktadır. Bu da insanların dinlenmek için gittikleri ortamlardır.
Çim alanlarının daha pek çok yararları vardır. Örneğin; kent içi ve kent dışı boş ve çıplak arazilerin yeşil bir örtüyle kaplanmasında, arazilerin bakım ve ıslahında, doğayı koruma ve güzellikleri geliştirme etkinliklerinde, karayolu-demiryolu şevleri ve su yollarının bitkilendirilmesinde, hava alanlarının gereken bölümlerinin bitkiyle kaplanmasında yaşamsal önemde işlevlere de sahip bulunmaktadır. Yeşil alanlar sayesinde doğal zenginlikler ve güzellikler gerçek potansiyellerini ortaya koyabilmektedir.
Son yıllarda yapı teknolojisindeki ve politikalarındaki gelişmelerin yoğun ve yüksek yapılaşmaya olanak sağlaması, bu yapılar arasındaki boşlukların yeşil alan olarak düzenlenmesini zorunlu kılmıştır. Beton blokların soğuk görünüşünü yeşil alanlar azda olsa yumuşatmaktadır. Yeşil alanlar yapıların çevresinde olduğu kadar spor ve oyun alanlarında insanlara sağlıklı dinlenme ve oyun alanları sağlamaktadır.
Yeşil alanlar aynı zamanda çok büyük bir "ısı emme" kapasitesine sahip bulunmakta metre karede bulunan 3-4 bin çim bitkisi emdiği enerjiyle bir klima gibi çalışmaktadır. Enerjiyi emerek çevreye ısı yayılmasını engellemek yanında, aynı süreçte terleme yoluyla su kaybederek, belli orandaki ısıyı atmosfere aktaran yeşil örtüler yaşadığımız atmosferin sıcaklığını da 50C kadar düşürebilmektedir. Yeşil alan çim bitkileri, emdikleri enerjiyi ışıma ile tekrar geri vermeleri nedeniyle, yine bina çevrelerini sıcaktan koruyucu etki de yapmaktadır. İşte bu nedenle, yaşadığımız çevrede bulunması olası beton duvar ve benzeri kitlelerin etkilerinin azaltılmasında yeşil alanlar kullanılmalıdır.
Çim alanlarının saymakla bitmeyecek yararlarını en iyi şekilde yerine getirebilmeleri için, kullanılacak çim bitkisinin türü, tarımsal özellikleri ve bulunduğu bölgeye uyum yeteneğinin çok iyi bilinmesi ve buna göre seçim yapılması gerekmektedir.
YEŞİL ALANLARDA TOPRAK HAZIRLIĞI
Oluşturulacak çim örtüsünün hızla alanı kaplaması, dış görünüş kadar, tozu, çamuru veya ortaya çıkacak erezyonu önlemek açısından da önem taşımaktadır. Bu nedenle toprak hazırlığında uygun yöntemler seçilerek, işlemlerin hızla tamamlanması ve böylece çimlenmenin geciktirilmemesi sağlanır.
a. Yabancı Bitkilerin Yok Edilmesi
Çimlenecek alanda bulunan ve o bölgenin doğal bitki örtüsünden oluşan yabancı bitkiler bir bakıma o toprağın "öz evlat" ları olarak nitelendirilir. Bu yabancı bitkiler yok edildiklerinden sonra ekim veya dikim işlerine geçilir. Yabancı bitkiler, o iklime en iyi adapte olduklarından bizim yetiştirmeye çalıştığımız bitkilerden daha güçlüdürler. Bu bitkiler bazı çim itkilerine çok benzediğinden daha sonra ayrılmaları ve çim örtüsü içinden temizlenmeleri çok güçtür. Bu nedenle ekim veya dikim öncesinde toprak yabancı bitkilerden çok iyi arındırılmalıdır.
Toprağın havalandırılması ve yabancı bitkilerin yok edilmesi için uygulanacak temel işlem, küçük alanlarda bel-kürek gibi el araçları, geniş alanlarda ise pulluklarla toprağın işlenmesidir. Bel ya da pulluklarla 10-35 cm derinlikte işlenen, havalandırılan toprak, daha sonra tırmık, toprak frezesi gibi araçlarla inceltilmeli, kesekleri ve toprakları dağıtarak, 1-5 mm'lik parçalardan yapıya getirilmelidir.
Yabancı ot savaşında herbisit kullanımıyla da başarılı olunabilir. Herbisit kullanmada bitkilerin yapraklanması beklenmeli ve ilaçlama sonrasında kimyasalın, yapraklardan sap, stolon ve rizomlara ulaşması sağlanmalıdır. İlaçlamadan iki hafta sonra uygulanacak pullukla sürüm veya tırmıklama küçük bahçelerde ise el aletleriyle yapılacak toprak işleme çalışmaları yabancı bitkilerle mücadelede etkiyi arttırmak açısından en uygunudur. Herbisit uygulandığında, çim bitkileri ekimi uygulamada 5-6 hafta sonra yapılmalıdır.
Yabancı bitki öldürmede "Toprak Fümigasyonu" da uygulanır. Bu amaçla işlenmiş toprağın üstü geçirgen olmayan örtü ile kaplanarak zehirli gazlarla (metil bromit) fümigasyon gerçekleştirilir. Bu gaz böcekler ve nemototların ölmesini de sağlar.
b. Taş Parçaları İnşaat Atıkları ve Benzerlerinin Temizlenmesi
Toprağın asıl yapısı dışında kalan tüm yabancı materyalin ortamdan
uzaklaştırılması gerekir. Çoğu zaman taş, çakıl, toprak keseği ve tahta parçaları 10-15 cm derine gömülür. Ancak bu sakıncalıdır. Bu şekilde uygulama sonucu toprağın su tutma kapasitesi azalır, ısınma arttığından yazın çim yüzeylerde sararma görülür. Gömülü tahtalar mantar ve mikroorganizmaların üremesi için ortam oluşturur. Bunu önlemek için inşaat başlamadan önce bina çevresindeki
toprağı 25-30 cm derinlikte kazarak toplayıp boş bir alana yığmak, yapının bitiminde tekrar yerine yığmak sıkça uygulanır.
c. Çim Alanlarında Elektrik, Su vb. Altyapı Önlemleri
Çim örtüsü oluştuktan sonra, onu yer yer kazarak su borusu veya elektrik hattı döşemeleri alanda yeni sorunlar oluşturacağından bu çalışmaların toprak hazırlığı sırasında yapılması gerekir.
d. Kaba Tesviye (Yüzey Düzeltme)
İşlenen yabancı bitkiler ve benzeri materyalden temizlenen toprağın yüzeyi uygun araçlarla düzeltilmeli ve daha sonra yapılacak peyzaj amaçlı beton, taş, seramik vb. yapılar ile yolların yüksekliği çimin yüzeyinden üstte kalacak şekilde ölçülendirilmelidir.
e. Yüzey ve Toprak Altı Suların Fazlasının Alandan Uzaklaştırılması
Çim alanları yaz döneminde sürekli sulandığında veya sürekli yağışlarda sonra ortamda aşırı su birikmesi görülebilir. Bu nedenle fazla suyu yüzeyden veya toprak içinden süzerek akıtmak üzere bazı önlemler (drenaj) alınmalıdır. Bu amaçla toprak yüzeyi en az % 1 eğimli olarak düzenlenmeli, çim alanı çevresinde suyun akıp gidebileceği delikler bırakılmalı veya akıntı boruları yerleştirilmelidir. Çok geniş alanlarda yapılan çimlendirme çalışmalarında toprak altı drenaj yapılmalıdır.
f. Toprağın İyileştirilmesi (Islahı)
Ekim veya dikim yapılacak toprağın çok kumlu veya killi olmaması,
yeterince organik madde içermesi bitkilere yetecek düzeyde bol besin maddesi bulunması gerekir. Değişik ülkelerde bu amaçla perlit, kül, pomza taşı, fırın atıkları, kolloidal fosfat gibi materyalden de yararlanılır.
Çiftlik (Ahır) Gübreleri
Tüm çiftlik hayvanlarının katı ve sıvı dışkıları ile yataklık materyali olarak yararlanılan sap ve saman karışımlarından en değerli ve kolay temin edilen organik gübrelerdir. Bu gübrelerin kalitesi hayvan türüne göre değişir. Çiftlik gübresi toprağın fiziksel yapısını düzeltir, toprağın su tutma kapasitesini arttırır, besin maddesi yıkanmasını engeller, havalanmayı arttırıp, furda bünyesi geliştirmek amacıyla kullanılır. Bu amaçla kullanılan çiftlik gübresinin iyice yanmış ve kızışmasını tamamlamış olması gerekir. Dekara 3-6 ton kullanılır.
Torf (Turba, Peat)
Özellikle su drenajı zayıf olan kapalı havzalardaki bataklıklar veya yoğun su biriken alanlarda, bitkisel artıkların, oksijensiz ortamda kısmen çürümesi sonucu oluşan torf kullanılır. Gözenekliliğine bağlı olarak çok yüksek su tutma kapasitesi olan ve hacim ağırlığı da düşük bulunan torf, kuru ağırlığının 20 katı, hacminin % 70-80'i kadar su tutan çok değerli organik maddelerdir. Dekara 1-2 ton verildiğinde çim alanı toprağının fiziksel yapısını iyileştirmektedir.
Perlit
Hiç bitki besin maddesi içermeyen perlit, perlit kayaçlarının 1000 0C'de ısıtılarak patlatılması sonucu, beyaz ve yumuşak kümeler halinde elde edilir. % 15-30 gibi çok düşük olan su tutma kapasitesine karşılık, havalandırma yeteneği çok yüksektir. Toprak yüzeyine 10-30 m3/da ve 1-3 cm kalınlığında serilir. Torf veya çiftlik gübresiyle kullanılmalıdır.
Çürümüş Yaprak, Ot, vb. Materyal
Organik madde ve bazı besin maddelerince zengindir. Dekara 2-5 ton verilmesi uygundur.
f. Mineral (Ticari) Gübre Uygulamaları
Ekim öncesi azot, fosfor ve potasyumlu gübrelerle başlangıç gübrelemesi yapılmalıdır. Çim bitkisi bir dekarlık alandan 25 gr azot, 3,5 kg fosfor, 13 kg potasyum almaktadır. Önce yeşillendirilecek alanın toprak analizi yapılmalıdır. Buna göre verilecek gübre miktarları belirlenmelidir. Yıllık gübre uygulamasının % 20-25'i ekimle birlikte yapılmalıdır. Geriye kalan bölümü bitkilerin gübre mevsimi boyunca eşit aralıklarla eşit miktarda uygulanmalıdır.
g. Son Hazırlıklar
Ekimden 24 saat önce, ekilecek toprağın yeterince nemli, taş ve keseklerden arınmış, inceltilmiş bir yapıda veya düzeltilmiş, hafifçe bastırılmış olması gerekir.
YEŞİL ALANLARDA EKİM VEYA DİKİM İŞLEMLERİ
Bitkilerin Seçimi
Özel Alanlar
% 20 Lolium perenne LISABELLA
% 15 Festuca rb. rubra LIROSY
% 15 Festuca rubra commutata LICATO
% 10 Festuca rubra trichophylla LIPROSA
% 10 Festuka ovina LIVINIA
% 20 Poa pratensis LIMOVSINE
% 10 Agrostis stolonifera PENNCROSS
Golf Alanları
% 20 Lolium Perenne PLAIGIR
% 15 Festuca rb. rubra SYLVIA
% 25 Festuca rubra commutata LIFALLA
% 10 Festuca ovına BORNITO
% 20 Poa pratensis LILY
% 10 Agrostis tenvis MICHLANT
Gölge Alanlar
%20 Lolium perenne LISABELLE
% 25 Festuca rb. rubra LICOLETTA
% 25 Festuca rubra commutata LICATO
% 10 Poa pratensis LIMOUSINE
% 20 Agrostis otolonifera PENNOROS
Sahil Şeridi Tesis Alanları
% 25 Lolium perenne CASTLE
% 20 Festuca rb. rubra SYLVIA
% 35 Festuca rb. trichophylla LIBAND
% 10 Festuca ovina BORNITO
% 10 Agrostis stolonifera PENNOROSS
Hipodrom ve Yol Refuj Uyg. Alanları
% 15 Lolium perenne CASTLE
% 15 Festuca rb. rubra SYLVIA
% 55 Festuca orundinaceae TITAN
% 15 Poa pratensis LILY
Spor ve Oyun Alanları
% 20 Lolium perenne CASTLE
% 25 Festuca rb. rubra SYLVIA
% 35 Festuca rubra commutata LICATO
% 20 Poa pratensis LİMOUSINE
Deniz Kenarı Alanları
% 25 Lolium perenne PLAISIR
% 30 Festuca rb. trichophylla LIBANO
% 45 Bermuda grass MIRAGE
Park Bahçe Uygulama Alanları
% 35 Lolium perenne CASTLE
% 45 Festuca rb. rubra SYLVIA
% 20 Poa pratensis BALIN
Seçilen Karışıma Göre Kullanılacak Tohum Miktarının Hesaplanması
Karışıma girecek tohumlukların; karışımdaki oranlarının ve m2 'ye atılacak miktarları ile çimlenme yüzdelerinin bilinmesi gerekir. Bu değerlerden yararlanarak hesaplanabilir.
Tohum Safiyeti (%) x Çimlenme Oranı (%)
Kullanma Değeri =
100
Karışıma Girecek Katılma Payı (%) x m2'ye Atılacak Tohum (g)
Tohum Miktarı =
Kullanma Değeri
Buna göre 3-5 cm'den biçilen buğdaygil yeşil alanda cm2'de 1-4 sürgün, 2-4 tohum atılır.
Ekim Zamanı
Çim tohumlarının ekim zamanı açısından önemli olan, toprağın nem durumu, yani tevı ile sıcaklığıdır. Bu açıdan serin iklim çim türlerinin sonbahar ekimleri, ilkbahar ekimlerinden çok daha iyi sonuç vermektedir. İlkbahar ekimi sonrasında giderek sıcaklık hızla artarken, toprak nemi azalmakta, sonbaharda ise nispeten durağan bir toprak nemliliği ve sıcaklığı bulunabildiğinden, tohumların çimlenmesi ve fideciklerin daha iyi büyümeleri sağlanabilmektedir.
Çim tohumları genellikle çok küçük ve milimetrik boyutlarda olduğundan, çimlenme sonrası toprakta oluşan fidecikler de çok küçüktür. Bu narin yapılı fidecikler toprak ve atmosfer sıcaklığına ve kurağa çok duyarlı olduklarından, yaz ortasında yapılacak ekimler çok büyük risk taşımaktadır. Sonbahar ekimlerinde ise yabancı bitkilerin rekabeti az olmakta, bölgenin son donlarından en az bir ay önce yapılacak ekimle en iyi sonucu vermektedir. Ancak toprağın yabancı bitkilerden çok iyi arındırıldığı ve sulanarak nemlendirilebildiği ortamlarda, aşırı sıcaklara kalmadan yapılacak ilkbahar ekimleri de başarılı olabilmektedir.
Ekim Şekli ve Derinliği
Elle sıraya ve serpme ekimden, özel ekim makinalarına kadar değişen şekillerde uygulanabilen ekim işlemi; alanın büyüklüğüne eldeki olanaklara ve tohum iriliğine vb. koşullara bağlıdır. Ev ve benzeri süs bahçelerindeki ekim alanları sınırlı olduğundan, elle serpme ekim en uygunudur. Spor, golf alanları ve geniş parklarda ise bu amaçla özel olarak geliştirilmiş ekim makinaları kullanılmaktadır.
Ülkemizde ise traktör kuyruk milinden hareket alan "Gübre dağıtıcı" ile de başarılı bir serpme ekim gerçekleştirilebilir. Elle ve makine ile yapılan ekimlerde tohumu; 1/1 oranında kumla karıştırmakta üniform ekim açısından çok yararlıdır. Karışım olarak ekimlerde, karışımı oluşturan bitkilerin değişik irilikteki tohumları karıştırılmamalı, ayrı ayrı ekilmelidir. Zira küçük tohumlar tohum kabının dibine çökmekte ve ekim sırasında üniform bir karışım yerine, iri veya küçük tohumlar farklı bölümlerde yoğunlaşarak dengesiz bir ekim yapılmış olmaktadır.
Çim ekiminde yararlanılan ekim makinaların da temel ilke tohumun yer çekimiyle toprağa akması veya santrifüj güçle alana serpilmesi olmak üzere iki tiptedir. Son yıllarda su ile karıştırılan tohumların püskürtme ile ekilmesi veya akışkan bir jel içinde şişirilmiş tohumların ekimi teknikleri de geliştirilmiştir.
Çim tohumlarının ekiminde ideal derinlik 0,5-1,0 cm (5-10 mm) dir. Daha derin ekimler çimlenen fideciğin toprak yüzeyine çıkmasını engellerken yüzeysel ekimler toprak taşına ulaşamayan tohumun su alıp şişerek çimlenmesine olanak vermemektedir. Burada sorun 0,5-1,0 cm derinliği sağlamanın güçlüğüdür. Özel ekim makinelerinde kolayca sağlanabilen duyarlı derinlik ayarında temel ilke "Bastır-Ek-Bastır" olarak özetlenebilir. Bu makineler önde ve arkada iki merdane ile bunların arasına ekim yapan "Ekici Ayaklar" içerir. Öndeki merdane bastırıp, ayaklar ekim işlemini gerçekleştirirken arkadaki merdane de tekrar bastırmakta ve çim tohumlarının toprakla teması sağlanmaktadır. Elle ekimde de bir "Baskı Tahtası" veya küçük silindir kullanılmalıdır. Ekim öncesi hafifçe bastırılan toprak ekilip 0,5-1,0 cm kalınlıkta kapak harcı (toprak) ile tohumlar örtüldükten sonra, tekrar bastırılmalıdır.
Ekim Sonrası Malçlama
Ekim sonrasında toprak tavını korumak ve bu tavı kullanan çim tohumlarının hızla çimlenerek toprak yüzeyine çıkmasını sağlamak fidecikleri aşırı güneş ışığı, soğuk veya rüzgardan korumak amacıyla saman, odun talaşı, kuru ot vb. organik maddelerin veya sentetik jüt vb. inorganik maddelerin yüzeye serilmesi işlemine "Malçlama" adı verilir.
Çimlenme Sonrası Bakım
Başarılı bir çimlenme ve kardeşlenme sonrasında, yeşil alanın başlangıcını oluşturan çim bitkilerinin ilk biçimi büyük önem taşır. Genel bir kural olarak, bitkiler normal biçim yüksekliğini 1/3 oranında aştıklarında biçime başlanır. Yani sürekli olarak 3 cm yükseklikten biçilmesi planlanan bir çim örtüsü, ekimden sonra 4cm'lik yüksekliğe ulaştığında biçime başlanmalı, bundan sonraki biçimlere ise çim türüne göre, daha önce saptanan yükseklikte ve belirlenen aralıklarda, normal olarak devam edilmelidir.
Bu dönemdeki gübreleme işlemleri de bitkiler 4-5 cm olduğunda gerçekleştirilmeli ve suda çözünmüş 3-5 kg /da azot gübresi uygulanarak çim bitkilerinin büyümeleri teşvik edilmelidir. 4 hafta ara ile üstten gübrelemeye devam edilmelidir. Bu gübreleme stolonlu ve rizomlu bitkilerin sürgün vermesini teşvik açısından önemlidir.
Ekimden hemen sonra ve çimlenme tamamlanıncaya kadar toprağın 15 cm derinlikte yeterince nemli tutulması zorunludur.
DİKİM İŞLEMLERİ
Özellikle sıcak iklim çim türlerinde uygulanan bu yöntem alınan bitkilerin çok az tohum oluşturmaları veya hiç tohum içermemeleri, sap, stolon, rizom gibi organlarıyla kolayca üreyebilmeleri nedeniyle yaygındır. Yeşil alan oluşturulacak arazide bitki parçaları vb. tekniklerle uygulanacak dikim işlemlerinde kullanılacak materyal değişik formlardadır;
Biçilmiş veya elle yoğrulmuş stalon veya saplar (çelikler)
Tüplerde köklendirilmiş bitkiler
Anaç vejetasyondan köklü ve topraklı sökülmüş bitkiler
Anaç vejetasyondan ve toprak yüzeyinden alta doğru sıyrılarak çıkarılmış "çim kalıpları"
Bu amaçla yararlanılabilecek teknikler sırayla şunlardır;
a. Serpme (Stolonlama) Dikim
Çim bitkilerinin makasla biçilerek, elle yolunarak veya koparılarak toplanmış olan toprak üstü bitki organları ve özellikle stolonları uzun ise, bunlar 5-7 cm boyutlarında kesilerek küçük parçalara ayrılır. Bu parçalar dikilecek toprak üzerine m2'ye 40-50 gr hesabıyla serpilir. Bitkilerin üzerine 0,5-1,0 cm kalınlıkta toprak (kapak harcı) serpilerek hemen sulamaya geçilir. 2 ay sonra alan tümüyle çim örtüsüne kavuşur.
b. Sıraya veya Ocak Dikimi
Bu teknik, daha önce açıklanan yöntemlerle anaç tarlasından temin edilen çeliklerin 8-10 cm derinlikte ve 15-50 cm aralıklarla çizilere sıralar şeklinde dikilmesi işleminden oluşur. Sıra arası mesafe azaldıkça alan daha kısa sürede çimle kaplanır. Çeliklerin yarısı toprak yüzeyinde yarısı toprak içinde kalacak şekilde dikilir ve iki yandan topraklar ortaya toplanır. Materyalin kısıtlı olduğu alanlarda ise, 25x25 cm - 30x30 cm veya daha geniş ölçülerle açılacak ocaklara dikim yapılması da "Ocak Dikimi" olarak adlandırılır.
c. Çim Parçalarıyla Dikim
Anaç tarlalarından çimin 5-10 cm çapında konik veya 15-20 cm2 yüzeyli kübik parçalar halinde köklü ve topraklı olarak sökülmesi ve yine 30x30 cm veya 40x40 cm uzaklıklarda açılan ocaklara dikilmesidir.genellikle çimlendirilecek alan yüzeyinin 1/30 - 1/10'u oranında çim parçasına gereksinim duyulmaktadır. Dikimden sonra toprak bastırılarak ve sulanarak, çim materyalinin toprakla daha iyi temas etmesi ve köklerini geliştirip toprağa sıkıca tutunması da sağlanabilmektedir.
d. Çim Kalıplarıyla Dikim
Anaç parselin çim örtüsündeki rizomlar, stolon ve kökler tam olarak gelişip sıkı bir doku içerdiğinde ve sökülüp taşınırken dağılmayacak bir yapıya kavuştuğunda, kullanım olgunluğuna ulaşmış demektir. Bu çim kalıplarında aranan özellikler;
Üniform olması
Sürgün sıklığının üst düzeyde olması
Hasat ve taşıma için yeterli dayanıklılıkta bulunması
Yabancı bitkiler,böcekler, hastalıklar ve nemototlardan arınmış olması
İyi bir yeşil renk içermesi
Yeni yerinde hızla köklenecek kadar olgun yapıya ulaşması
Keçeleşme oranının çok sınırlı olmasıdır
Bu özellikleri kazanması için 6-24 haftaya ihtiyaç vardır.
Çim kalıbının hasadı (sökülmesi ve kesilmesi) genellikle güçlü bir kuvvet kaynağı (motor) içeren ve bu amaçla geliştirilmiş makinalarla yapılmaktadır. Makine ile çim kalıbı kesimi genel olarak 30-45 cm veya 60 cm eninde şeritler halinde gerçekleştirilirken, makine üzerindeki ek bir bıçakla bu bantlar 30-60 cm, 40-60 cm veya 60-60 cm parçalara ayrılmaktadır. Hasat sırasında çim kalıbı yeterince nem içermeli ve bu sayede taşındığı yerde çabuk köklenebilmektedir. Kalıplardaki rizom ve stolonlar güçlüyse çim kalıbının ince, aksi halde kalın kesilmesi gerekmektedir. Kesim kalınlığı 0,75-3,25 cm arasında değişmektedir.
Çim kalıpları hemen kullanılmayacaksa veya bir yerden bir yere taşınacaksa 10-60 saat bekletilebilmektedir. Yığın halindeki çim kapakların da "kızışma" nedeniyle sıcaklık yükselmekte ve bu ısı bitkilerin ölümüne neden olmaktadır. Sıcaklığın fazla yükselmemesi için döşemem işleminin sabah serinliğinde yapılması gerekir.
Kalıpların yerleştirilmesi işleminde, toprağı ekime hazırlar gibi özenle hazırlamak ve yeterince nemli tutmak gerekir. Çim kalıplarının alana yerleştirirken toprağa ve birbirine değinimde olmalarını sağlamaktır. Oluşan boşlukları ise kumlu toprak harcıyla doldurmak gerekir. Daha sonra ve transplantasyon işlemin, takiben alan iyice silindirlenmelidir. Çim kalıplarıyla yeşil alan yapımı, iklim uygunsa yılın her ayında gerçekleştirilebilmektedir.
Çim kalıplarıyla kurulan yeşil alanların kurulduktan sonraki bakım işlemleri, tohum ekimiyle kurulanlara çok benzemektedir.toprak 10-20 cm derinliğe kadar ıslanacak şekilde akşamları sulanıp ve gerektikçe hep aynı yükseklikten biçilmektedir. Gübreleme bir süre geciktirilerek kök gelişmesi teşvik edilirken ilk gübre, çim kalıpları serilmeden önce toprağa karıştırılıp, köklenme sonrası iyi bir besin ortamı da sağlanmış olmaktadır.
YEŞİL ALANLARDA BAKIM İŞLEMLERİ
Yeşil alanların bakımı esas olarak; sulama, biçme, silindirleme, gübreleme, havalandırma ve düzeltme kapaklamasını içerir.
a. Çim Alanlarının Sulanması
Yeşil alanların sulanma zamanına karar vermede en güvenilir ölçüt çim bitkilerinin solma belirtileridir. Gözlenen bu solgunluk belirtilerinin ortaya çıkmasından hemen önce sulamaya başlanmalıdır. Solma durumuna karar vermede en pratik yöntem "Ayak izi" tekniğidir. Bu amaçla çim alanı üzerinde yürünür. Eğer ayakkabının ezdiği alandaki çimlerin sap ve yaprakları hemen yataydan dikey konuma geliyorsa henüz solma noktasına ulaşmadığı, bu sap ve yapraklar uzun sürede eski konuma gelebiliyorsa ve çimdeki ayakkabı izi uzun süre kalıyorsa sulama gerektiği anlaşılır. Daha gelişmiş bir metot ise toprağın 10-15 cm derinliğine kadar nem durumunu inceleyen bir "Nem Ölçer" kullanılması ve suyun, bitkilerin alabileceği basıncın altına düştüğü noktadan itibaren sulamaya başlanmalıdır. Güneş battıktan sonra sulama yapılması tercih edilmelidir.
Genel bir kural olarak toprağın taşıyabileceği maksimum su miktarının % 50'sini toprakta sürekli olarak bulunduracak şekilde sulama yapmak sulamanın temel kuralıdır.
Sulama sıklığı konusunda kesin bir ölçü belirlemek mümkün değildir. Zira killi-ağır toprak ve serin yağışlı iklim koşullarında haftada üç kez sulama çok sık olarak tanımlanırken kumlu-hafif toprak ve sıcak kurak iklim koşullarında yetersiz olarak nitelenebilmekte ve daha sık sulama gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken; sulama sıklığı arttıkça sulama başına verilecek su miktarının azalacağıdır.
Yeşil alana verilecek su miktarının belirlenmesinde;
Topraktaki su miktarı
Topraktaki suyun hareketliliği
Toprağın suyu sızdırma ve derine işleme oranı etkilidir.
Sulama süresince verilecek suyun, bitkilerin kök derinliğine kadar toprağı ıslatması ve suya doyurması gerekir. Genellikle 15-20 cm olan bu derinliğin yeterince su içermesi, kök derinliğini buralara kadar indireceğinden, çim bitkilerinin çok daha güçlü ve canlı olmasını sağlamaktadır. Yeşil alanların sulanması amacıyla yararlanılabilecek pek çok teknik ve sulama araçları geliştirilmiştir. Genel olarak sulama yöntemleri dört grupta incelenebilmektedir.
1. Yüzey sulama
2. Yağmurlama sulama
3. Damla sulama
4. Sızdırma sulama
Yüzey sulama yeşil alan sulamalarında ender başvurulan yöntemlerden biridir. Damla sulama, toprak yüzeyinden çok düşük bir basınçla damlalar halinde sürekli olarak verilir. Damla sulama, suyu çok ekonomik kullandığından, çim bitkilerine sürekli ve yeterli su sağladığından, uygulama çok kolay olduğundan, drenaj gerektirmediğinden ve hastalık, zararlıların gelişmesini engellediğinden oldukça etkili bir yöntemdir. Sızdırma sulama, toprak sıkışmasını ve buharlaşmayla su kaybını en aza indirdiğinden çok etkilidir.
Drenaj Çalışmaları
Drenaj yeşil alan bitkilerinin kök bölgesindeki aşırı suyun uzaklaştırılması işlemidir.
Yüzey drenajı
Toprak altı drenaj
Yüzey drenajında % 1-2'lik eğimle toplanan sularını dışarıya akıtacak kanal, hendeklerin yapılmasıdır.
Toprak altı drenajı ise; toprakları ağır-killi olan yeterince kum içermeyen ve doğal koşullarda yeterli drenaj sağlanamayan yeşil alanlarda başvurulması gereken drenaj şeklidir.
a. Çim Alanlarında Biçim İşlemleri
Yeşil alan çalışmalarında büyük önem taşıyan biçim uygulamaları, gerek estetik açıdan gerekse açık alan sporları ve çevre güzelleştirme çalışmaları açısından düz ve üniform bir yüzey sağlamaktadır.
Biçim Yüksekliği : Toprak yüzeyinden çim bitkilerinin biçildiği düzleme kadar olan uzaklığı ifade eder. Belli bir çim bitkisi veya karışımlarının biçiminde şu ölçütler önem taşımaktadır.
Çim alan bitkilerinin fizyolojik durumu
Çim alanının kullanım amacı
Çim alanı oluşturan tür yada çeşitlerin büyüme formu
Biçim Sıklığı : Biçim sıklığını şu etmenler etkilemektedir.
Sürgün büyüme hızı
Çevresel koşullar
Biçim yüksekliği
Yeşil alanın kullanım alanı
Biçim Ürünlerinin Alandan Uzaklaştırılması : Yeşil alanların biçim işlemlerinden elde edilen yeşil ot ürününün kısa sürede alandan uzaklaştırılması gerekir. Bunlar görüntüyü bozar, hastalık etmenlerini teşvik eder ve çim yüzeyleri üzerinde zararlı bir ağırlık oluşturabilmektedir.
Biçim Araç veya Makinasının Seçimi : Araç veya kullanılacak makinanın seçimi şu ölçülere bağlıdır.
o Biçilecek yeşil alanın genişliği
o Alandaki bitkilerin cinsi ve türü
o Yeşil alanın kullanım amacı
o Yeşil alanın bakım istekleri ve harcamaların düzeyi
o Alanın topografyası
o Temin edilen iş gücü hacmi.
Tüm bunlar dikkate alınarak; el araçları, üçgen yapraklı biçme düzenli makinalar, döner bıçaklı biçme makinaları.
Biçim makinalarının hızı genellikle 5-7,5 km/saat olacak şekilde tasarlanmıştır. Daha hızlı kullanım aracı sıçraması ve iyi biçilmemiş bölümler kalmasına neden olabilir.
a. Çim Alanlarında Gübreleme
Azotlu Gübreler:Azot bitki dokularındaki en önemli maddeler olan klorofil aminoasitler ve proteinler, nükleit asitler, enzimler ve vitaminlerin yapısında yaşamsal önemde bir element olarak yeralmaktadır.
Azot; çim bitkilerinin sürgün ve kök büyümesini, sürgün sıklığını ve rengini, hastalık ve zararlılar ile sıcak, soğuk ve kurağa dayanıklılığını etkileyen çok önemli bir elementtir.
Azot gübrelemesinde kök sürgün büyüme dengesini bozmayacak, yaprak büyümesini hızlandıracak, sık biçime neden olmayacak ve yaşanan iklim ve çevre şartlarıyla uyum sağlayacak bir azot dozu seçilerek uygulanmalıdır. Bunu saptamanın en güvenilir yolu ise o yörede yapılacak gübre denemeleridir.
Azot; yeşil alanlardaki bitkilerin rengini ve sürgün sayısını da çok etkilediğinden, çim renginin açık yeşile dönmesi veya sürgün sayısı azalması azot noksanlığının bir işaretidir. Ayrıca ortamda bulunacak fazla azot, hastalıklara dayanıklılığı azaltıp olgunlaşmayı ve tohum bağlamayı geciktirmekte, kurak, sıcak ve özellikle soğuğa dayanıklılığı da geriletmektedir.
Azotlu gübreler yeşil alanlarda kullanım şekillerine göre inorganik ve organik kaynaklı oluşlarına göre farklı gruplara ayrılır.
Yapay inorganik azotlu gübreler; Suda eritilerek sulamayla veya yapraklara püskürtülerek uygulanabilirler. Amonyum nitrat, amonyum sülfat, sodyum ve kalsiyum nitrat bu gübrelerdendir.
Doğal azotlu gübreler; Katı ahır gübreleri, kurutulmuş kan, sıvı ahır gübreleri, kemik, boynuz, balık unları, pamuk, soya fasülyesi, mısır gübresi bu güb
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!