Kiraz dünyada geniş bir yayılım göstermesine rağmen; ticari üretimi en fazla Türkiye, İran A.B.D, Almanya, İtalya, İspanya' da yapılmaktadır (Anon 2002). Üretim miktarı açısından Türkiye 250.000 tonluk üretimi ile dünyada 1. sırada yer alırken organik kiraz üretimi sadece 386 tondur. Diğer meyve türlerinde olduğu gibi organik kiraza yurtdışından fazlaca talep vardır.
Son yıllarda Türkiye kiraz dış satımında önemli bir fırsat yakalamıştır. Avrupa'da Türk Kirazı kavramı oluşmuş, bu kavramın oluşmasında 0900 Ziraat Kiraz çeşidinin önemli etkisi olmuştur. Gerçekten iri, sert, tatlı meyve eti, çatlamaya dayanıklı meyvesi, uzun yeşil sapı, yola ve muhafazaya dayanıklılığı ile 0900 Ziraat dünyanın en önemli kirazları arasına girmiştir. Türkiye'de kiraz değişik ekolojilerde yetiştiği için iç ve dış pazarlarda 2 aylık bir süre peryodu içinde bulmak mümkündür. Kemalpaşa'da (İzmir) başlayan derimler daha sonra Honaz (Denizli) sonra Sultandağı, Derçine (Afyon), Akşehir (Konya) daha sonra da Toroslara, Andıran'a (K.Maraş) çıkmakta ve böylece uzun bir süre pazarı doldurmaktadır (Kaşka, 2001). Bu bölgelerde geleneksel kiraz üretiminin yanında organik kiraz üretiminin artması ile dünya pazarındaki rekabet şansımız daha da artacaktır.Ülkemizde organik kiraz yetiştiriciliği çalışmaları henüz çok yeni olup ilk çalışmalar organik kiraz üretiminin ümit verici olduğunu ortaya koymaktadır. Organik kiraz yetiştiriciliği yapabilmek için organik tarım sisteminin işleyişini ve kurallarını iyi bilmenin yanında kirazın yetiştirme tekniğini, iklim ve toprak isteklerini de iyi bilmek gerekir.
2. İKLİM İSTEKLERİ
Kiraz yetiştiriciliği için iklim faktörlerinden en önemlisi sıcaklıktır. Kirazlar aşırı sıcak ve aşırı soğuklara dayanamazlar. Bitkinin odun kısımları -40 oC ye dayanabildiği halde açmış çiçekler -2 oC de zarar görürler (Eriş ve Barut, 1993). Çiçeklenmeye yakın dönemdeki yağışlar döllenmeye engel olduklarından, olgunlaşmaya yakın yağışlar ise meyve çatlamasına neden olduklarından zararlıdır (Anon, 1997)..Kirazın kış dinlenme isteği genel olarak 7 oC nin altında 1000 saat olarak kabul edilir ama bu çeşitlere göre değişiklik gösterebilir. Kış dinlenmesi açısından memleketimiz kiraz yetiştiriciliğinde özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi önem kazanmıştır. Ege bölgesinde turfanda kiraz yetiştiriciliği ile ürünler iyi fiyatla satılabilir. Buralarda kış dinlenme isteği fazla yüksek kalitedeki çeşitlerle bahçe tesisine gidilirse dinlenme yetersizliği nedeniyle büyük zararla karşılaşılabilir (Özbek, 1978).
3. TOPRAK İSTEKLERİ
Kirazlar toprak açısından seçidir.İyi drena edilmiş, derin, havalanabilen ve yaz aylarında düzenli olarak sulanabilen topraklar kirazlar için en uygun topraklardır (Eriş ve Barut, 1993). Drenajı iyi olmayan, çok nemli soğuk ve ağır topraklar kirazlar için hiç elverişli değildir. Çok kurak, kumlu ve çakıllı topraklarla fazla kireçli topraklar da kirazlar için elverişli değildir. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde kökler yüzlek kalır ve zayıf olur (Özbek, 1978). Ağır ve çok su tutan topraklar zamklanmaya, kök çürümelerine sonuçta ağaçta kurumalara neden olur.
Kültüre alınmış çilekler, (Fragaria X ananassa), milyonlarca insanın zevkle tükettiği üzümsü meyveler grubunun önemli üyelerinden biri olup çok farklı ekolojilerde yetiştirilebilmektedir. Dünya çilek üretimin %98'i kuzey yarım kürede üretilmektedir. Dünya üretiminin yaklaşık %20'sini gerçekleştiren Amerika Birleşik Devletlerini, İspanya, Japonya, Polonya ve İtalya izlemektedir (Türemiş ve ark. 2000). Dünya çilek üretimi 3.028.548 ton olup bunun yaklaşık % 4.8 i organik yöntemlerle yetiştirilmektedir (Anon 1999). Ülkemizde ise toplam çilek üretimi 130.000 ton olup (Anon, 2000) bunun yaklaşık %1,75 i olan 2.280 tonu organik olarak yetiştirilmektedir (Russ, 2001).
Son yıllarda organik çilek yetiştiriciliğine talep hızla artmaktadır. Bu talebin nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz.
- Organik olarak yetiştirilen çilekte insan sağlığına zararlı hiç bir kimyasal maddenin kullanılmaması yani üretim sisteminin insan sağlığını ön planda tutması,
-
Değişik toprak ve iklim koşullarına rahatlıkla adapte olabilmesi,
-
Özellikle biraz yüksek bölgelerde hastalık ve zararlılarıyla mücadelenin kolay olması,
-
Ekonomik ömrü en fazla 2-3 yıl olduğu için bitkinin besin ihtiyacını karşılaması yönünden organik gübrelemenin yeterli olabilmesi,
-
Pazarda taze meyvenin az olduğu dönemlerde olgunlaşması nedeniyle iyi bir pazar avantajına sahip olması,
-
Yatırımların kısa zamanda geriye dönmesi nedeniyle küçük aile işletmeciliğine uygun olması
-
Her mevsim değişik tüketim olanaklarına (reçel, pasta, marmelat, meyve suyu gibi) sahip olması.
Çilek meyvesinin beslenme açısından sağladığı yararlar da fazladır. Özellikle C vitamini bakımından zengin olan bu meyvenin 100 gramında 100 mg'a kadar çıkabilen C vitamini bulunmaktadır (Türemiş ve ark. 2000).
Organik çilek yetiştiriciliği yapabilmek için Organik Tarım Sisteminin işleyişini ve kurallarını iyi bilmenin yanında çileğin yetiştirme tekniğini, iklim ve toprak isteklerini de iyi bilmek gerekir.
2. İKLİM İSTEKLERİ
Çilek -10 oC ye kadar özel bir önlem almadan yetişebilir. Soğuk bölgelerde ilkbaharın geç donlarından korumak için saman gibi materyallerle ya da örtü altına alınarak korunması daha uygundur (Konarlı ,1997). Çilek çiçeklenme zamanından hasada kadar oransal nemin fazla olmasını istemez. Bu zamanda çok fazla yağış olması fungal hastalıkları (özellikle de botrytis hastalığını) arttırır bazı zararlılar için (salyangoz gibi) ortam oluşturur.
Çilek kısa gün ve gün nötr bitkisidir. Kısa gün çilekleri uzun günde kol gelişimi, kısa günde çiçek gözleri oluşturur. Gün nötr çilekleri gün uzunluğuna bağlı kalmadan çiçek açıp meyve verdiklerinden kol oluşumu daha az olmaktadır.
3. TOPRAK İSTEKLERİ
Çilek toprak bakımından çok seçici değildir. En uygun topraklar kumlu-tınlı süzek ve hafif topraklardır. Daha önce sebze dikilen bir arazide çilek bitkisine zarar veren hastalıklar (Phytophtora,fusarium vb.) olabileceğinden bu arazilerin 2 yıl çilek dikilmemesi önerilir. Yine çilek dikilen yere ertesi yıl yeniden çilek veya sebze dikmeyip 2 yıl buğdaygil veya baklagil bitkisi dikilmesi ya da boş bırakılması tavsiye edilir. Arazinin drenajı çok iyi olmalıdır. Taban suyu çok yüksek ve hareketsiz olan arazilerde çilek yetiştiriciliği tavsiye edilmez. Asitlik bakımından en uygun toprak pH'ı 6,5-7,0 olan arazilerdir (Türemiş ve ark. 2000). Yönetmelikte Organik bitkisel üretim yapılacak toprağın pH değerinin 5,5-7 arasında olması istenmektedir. Eğer toprak pH'ı bu sınırlarda değilse yönetmelikte kullanımına izin verilen toprak iyileştiricileri kullanılmalıdır.
4. YETİŞTİRME TEKNİĞİ
4.1. SEDDE YAPIMI
Organik çilek yetiştiriciliği için konvansiyonel çilek yetiştiriciliğinde olduğu gibi yüksekliği 30 cm, taban alt genişliği 100-120 cm, üst genişliği 60 cm olan seddeler, sedde pulluklarıyla hazırlanır. Dikimden 1 hafta kadar önce seddelere bolca su verilerek toprağın suya doyması ve iyice yerleşmesi sağlanmalıdır. Toprak tava geldiğinde kürekle seddenin bozulan kısımları düzeltilmelidir. Bunun yanında eğer toprak hastalık ve zararlılarla bulaşık ise solarizasyon yöntemi ile ya da buharla toprak sterilize edilmelidir.
4.2. MALÇLAMA
Organik Çilek yetiştiriciliğinde malçlama çok önemli olup, mutlaka yapılmalıdır. Malç kullanmanın en önemli amacı temiz meyve elde etmek ve yabancı ot çıkışını engellemektedir. Malç olarak genelde siyah plastik yada alt tarafı siyah üst tarafı kullanılmaktadır. Bulunmadığı durumlarda buğday sapı, çam iğneleri gibi örtü materyalleri kullanılabilir. Siyah plastiğe ek olarak saydam (eğer toprak steril ise), gri, mavi renkli, plastikler de malç olarak kullanılabilmektedir.
4.3. FİDE DİKİMİ
Çilek yetiştiriciliği için iki türlü fide kullanılabilir. 1. Taze fide : Dikimler genelde sonbahar aylarında yapılır. 2. Frigo fide: Dikimler genelde temmuz-ağustos aylarında, kışları soğuk geçen yerlerde bahar aylarında (nisan-mayıs) yapılabilir.
Dikimde kullanılacak fideler kesinlikle meyve üretim parsellerinden alınmamalıdır. Çünkü bu fideler meyve üretim parselinde olabilecek her türlü hastalık ve zararlılarla bulaşık olacağından bu hastalıklar yeni kurulacak parsellere taşınmış olur. Ayrıca bu fideler yetiştirmelerinde herhangi bir özen gösterilmemesi nedeniyle zayıf kaldığından elde edilecek ürün de düşük olur. Bu nedenlerle fideler, özel olarak meyve üretim parsellerinden uzakta kurulmuş fideliklerden alınmalıdır. Çilek yetiştiriciliğinde fidelerin tutmasında başarı büyük ölçüde dikimlerin dikkatli yapılmasına bağlıdır. Dikimler seddeler üzerinde yaklaşık 15 cm derinliğinde ve 10-12 cm çapında açılan çukurlara yapılır. Fideler bu çukurlara kökleri kıvrılmadan dikilmelidir. Dikim sırasında fidelerin göbek kısımları toprak altında kalmamalıdır . Dikimden hemen sonra mutlaka can suyu verilmelidir. Can suyu verildikten sonra açıkta kalan kökler varsa bunlar toprakla örtülmelidir. Derin dikilmiş bitkiler varsa bunlar toprak yüzüne çıkarılmalıdır.
4.4. SULAMA
Organik Çilek yetiştiriciliğinde sulama suyunun kalitesi ( miktarı ile sulama zamanı çok önemlidir. Çünkü çilek kökleri suya karşı aşırı duyarlıdır. Aşırı sulama sonucunda kloroz (sarılık) ve mantarsal hastalıklar ortaya çıkar. Sulama kesinlikle damla sulama sistemi ile yapılmalı, salma sulama yöntemi kullanılmamalıdır. Zaten yönetmelik zorunlu olmadıkça karıkla sulama yönteminin kullanılmasına vermemektedir.
4.5. GÜBRELEME
Organik çilek yetiştiriciliğinde dikimden 1-2 yıl önce yeşil gübreleme yapmak, özellikle toprağın ıslahı ve azot kaynağı açısından önemlidir. Dikim öncesi ise bitkinin besin ihtiyacına göre (dekara 1-5 ton arasında) iyi yanmış çiftlik gübresi verilmeli ya da besin madde içeriği özel olarak hazırlanan organik çiftlik gübrelerini önerilen dozlarda kullanmalıdır. Bunların yanında dikimden hemen önce ve dikim sonrası toprağın yapısını düzeltici ve bitkiye besin kazandırıcı olarak Klinoptilolit,, humik asit, deniz yosunu, mikoriza, bakteri vb. gibi organik maddeler kullanılabilir. Gübrelemede dikkat edeceğimiz en önemli konu kullanılacak ürünlerin kontrol ve sertifika kuruluşlarınca "organik gübre" olarak onaylanmış olmasıdır.
4.6. BİTKİ HASTALIK VE ZARARLILARIYLA MÜCADELE
Hastalıklar
BOTRYTİS
Etmeni: Botrytis cinerea'dır. Çilekte en fazla görülen hastalıklardandır.
: Botrytis cinerea'dır. Çilekte en fazla görülen hastalıklardandır.
Simptomları: Genelde olgunlaşan ya da olgunlaşmakta olan meyvelerde görülür. Belirleyici simtonu grimsi misel ve konidiospor kütleleridir. Çiçeklerde yaprak sapı ve yapraklarda yanıklar (soğuk zararına benzer) şeklinde görülür. İklimin nemli olması, meyvelerin ıslak olması hastalığı arttırır.
Genelde olgunlaşan ya da olgunlaşmakta olan meyvelerde görülür. Belirleyici simtonu grimsi misel ve konidiospor kütleleridir. Çiçeklerde yaprak sapı ve yapraklarda yanıklar (soğuk zararına benzer) şeklinde görülür. İklimin nemli olması, meyvelerin ıslak olması hastalığı arttırır.
Mücadelesi: Dayanıklı çeşitler kullanmalı (Selva, 216, Douglas) (Türemiş ve ark. 2000) ve toprak drenajına ve hava sirkülasyonuna önem vermeli.
Dayanıklı çeşitler kullanmalı (Selva, 216, Douglas) (Türemiş ve ark. 2000) ve toprak drenajına ve hava sirkülasyonuna önem vermeli.
Bu hastalığa karşı organik tarımda kullanılabilecek henüz ruhsatlı ilaç yoktur. Özellikle Trichoderma harzianum içerikli preperatlarla bu hastalığı önleme konusunda yapılan çalışmalarda başarılı sonuçlar alınmıştır.
KÜLLEME
Etmeni: Spahaeratheca macularis' dir. Külleme hastalığı dünyada çilek yetiştirilen tüm bölgelerde görülebilmektedir. Şiddetli enfeksiyonlar verim üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu hastalık, yaprak petiolleri, çiçek salkımı, çiçekler ve meyvede de gelişip, zarar oluşturabilir. Verim kaybı, enfekteli çiçek ve meyvelerden kaynaklanır. Şiddetli yaprak
Spahaeratheca macularis' dir. Külleme hastalığı dünyada çilek yetiştirilen tüm bölgelerde görülebilmektedir. Şiddetli enfeksiyonlar verim üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu hastalık, yaprak petiolleri, çiçek salkımı, çiçekler ve meyvede de gelişip, zarar oluşturabilir. Verim kaybı, enfekteli çiçek ve meyvelerden kaynaklanır. Şiddetli yaprak
enfeksiyonunda, miseller yaprağı ince bir tabaka halinde kaplar, nekrozlar oluşturur ve yaprakların kurumasına neden olur. Böylece fotosentez azalır ve bitkinin gelişmesi yavaşlar ve verim azalır.
Mücadelesi: Dayanıklı çeşit kullanmalı (Allstar, Evita (Türemiş ve ark. 2000), hastalıkla bulaşık fideliklerden fide alınmamalı.
Dayanıklı çeşit kullanmalı (Allstar, Evita (Türemiş ve ark. 2000), hastalıkla bulaşık fideliklerden fide alınmamalı.
ANTRAKNOZ
Etmeni: Colletotrichum fragaria, C. acutatum, C.gloeosporioides. Çiçekler ve olgunlaşan meyveler bu hastalığa çok duyarlıdır. Yağmurlu ılık mevsimde hızlı yayılır.
Etmeni: Colletotrichum fragaria, C. acutatum, C.gloeosporioides. Çiçekler ve olgunlaşan meyveler bu hastalığa çok duyarlıdır. Yağmurlu ılık mevsimde hızlı yayılır.
Simptomu: Olgunlaşan meyveler üzerinde açık kahverengi, sert lekeler (Bunlar ileride siyah lekelere dönüşür) şeklindedir. Çiçek, yaprak sapı, yaprak bu hastalığa hassastır.
Olgunlaşan meyveler üzerinde açık kahverengi, sert lekeler (Bunlar ileride siyah lekelere dönüşür) şeklindedir. Çiçek, yaprak sapı, yaprak bu hastalığa hassastır.
Mücadelesi: Aşırı azot bu hastalığı teşvik ettiği için hastalığa hassas olan yerlerde aşırı azot uygulamasından kaçınmalı. Meyve ve yaprakların toprakla temasını kesmek için mutlaka malç kullanılmalı, enfekteli meyveler ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
: Aşırı azot bu hastalığı teşvik ettiği için hastalığa hassas olan yerlerde aşırı azot uygulamasından kaçınmalı. Meyve ve yaprakların toprakla temasını kesmek için mutlaka malç kullanılmalı, enfekteli meyveler ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
KIRMIZI KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ
Etmeni: Phytophthora fragariae fungusudur.
Etmeni: Phytophthora fragariae fungusudur.
Simptomu: En karakteristik kök simptomu kök özünün kırmızıya yakın renk almasıdır. Genç yapraklarda mavimsi yeşil, yaşlı yapraklarda kırmızı-portakal rengi şeklinde görülür. Enfekte olmuş bitkilerde gelişme durur, sıcak havalarda ani solgunluk görülür. Hastalığın şiddeti düşükse toprak üstünde simtom göstermeyebilir.
En karakteristik kök simptomu kök özünün kırmızıya yakın renk almasıdır. Genç yapraklarda mavimsi yeşil, yaşlı yapraklarda kırmızı-portakal rengi şeklinde görülür. Enfekte olmuş bitkilerde gelişme durur, sıcak havalarda ani solgunluk görülür. Hastalığın şiddeti düşükse toprak üstünde simtom göstermeyebilir.
Mücadelesi: Kimyasal mücadelesi yoktur. Kültürel önlemler çok önemlidir. Dayanıklı çeşit kullanılmalı (Earlyglow, Lester, Northeaster, Mohawk, Eros, Melody, Primetime, Redchief). (Türemiş ve ark. 2000). Daha önce çilek yetiştiriciliği yapılmış arazilerde 2-3 yıl münavebe bitkileri yetiştirildikten sonra çilek yetiştiriciliği yapılmalı. Fideler hastalıksız olmalı, toprak drenajı iyi olmalı. Çilekler mutlaka seddelere dikilmelidir.
Kimyasal mücadelesi yoktur. Kültürel önlemler çok önemlidir. Dayanıklı çeşit kullanılmalı (Earlyglow, Lester, Northeaster, Mohawk, Eros, Melody, Primetime, Redchief). (Türemiş ve ark. 2000). Daha önce çilek yetiştiriciliği yapılmış arazilerde 2-3 yıl münavebe bitkileri yetiştirildikten sonra çilek yetiştiriciliği yapılmalı. Fideler hastalıksız olmalı, toprak drenajı iyi olmalı. Çilekler mutlaka seddelere dikilmelidir.
YAPRAK LEKE HASTALIĞI
Etmeni: Mycosphaerella fragaria
Mycosphaerella fragaria
Simtomu: Genelde yapraklar üzerinde lekeler şeklinde görülür. Fakat lekeler meyve ve kollar üzerinde de görülebilir. Lekeler başlangıçta küçük koyu mor renkte olup daha sonra kırmızıdan kahverengiye değişen ve alanı genişleyen bir hal alır.
Genelde yapraklar üzerinde lekeler şeklinde görülür. Fakat lekeler meyve ve kollar üzerinde de görülebilir. Lekeler başlangıçta küçük koyu mor renkte olup daha sonra kırmızıdan kahverengiye değişen ve alanı genişleyen bir hal alır.
Mücadelesi: Dayanıklı çeşitler kullanılmalı (Cardinal, Ewarlyglow, Honeoye, Lester, Chembly, Gloascap, Redcoat) (Türemiş ve ark. 2000) . Temiz fide ve temiz toprak kullanılmalı.
Dayanıklı çeşitler kullanılmalı (Cardinal, Ewarlyglow, Honeoye, Lester, Chembly, Gloascap, Redcoat) (Türemiş ve ark. 2000) . Temiz fide ve temiz toprak kullanılmalı.
YAPRAK YANIKLIĞI
Etmeni: Diplocarpon earlianum
Diplocarpon earlianum
Simtomu: Bu hastalık yapraklar üzerindeki 1-5 mm çapında düzensiz morumsu kahve renkte lekelerden kolayca anlaşılabilir. Meyvede, çiçek tablasında, taç yaprak, erkek ve dişi organda simtomu görülebilir. Hastalığın gelişimi 35 oC' nin üzerinde 0 oC' altında ve kuru şartlarda önemli bir şekilde azalır.
Bu hastalık yapraklar üzerindeki 1-5 mm çapında düzensiz morumsu kahve renkte lekelerden kolayca anlaşılabilir. Meyvede, çiçek tablasında, taç yaprak, erkek ve dişi organda simtomu görülebilir. Hastalığın gelişimi 35 oC' nin üzerinde 0 oC' altında ve kuru şartlarda önemli bir şekilde azalır.
Mücadelesi: Öncelikle temiz fide ve toprak kullanılmalı, yaprakların ıslak kalmamasına özen gösterilmeli, örtü altında havalandırmaya önem verilmeli.
Öncelikle temiz fide ve toprak kullanılmalı, yaprakların ıslak kalmamasına özen gösterilmeli, örtü altında havalandırmaya önem verilmeli.
Zararlılar
KIRMIZI ÖRÜMCEK (Tetranychus urticae, T.telarius)
Bu zararlılar gözle zor görünecek kadar küçük, kırmızı renkte zararlılardır.
Bu zararlılar gözle zor görünecek kadar küçük, kırmızı renkte zararlılardır.
Simptomu: Beslendiği emgi yerlerinde (yaprak altında) kuru ve kahverengi bölgeler, üst tarafta ise renk açılması olur. Sıcaklıkların artmasıyla bu zararlıda artış görülür.
Beslendiği emgi yerlerinde (yaprak altında) kuru ve kahverengi bölgeler, üst tarafta ise renk açılması olur. Sıcaklıkların artmasıyla bu zararlıda artış görülür.
Kimyasal Mücadelesi: Azadirachta indica dan ekstrakte edilmiş A. Jesus azadiraktin ve Kükürt kullanımıdır.
Azadirachta indica dan ekstrakte edilmiş A. Jesus azadiraktin ve Kükürt kullanımıdır.Biyolojik Mücadelesi: Phytoseiulus persimilis, Amblyseius californicus gibi pradötör böcekler uygun zamanlarda ve yoğunlukta kullanılabilir
SALYANGOZ (Helix spp.)
Simptomu: Meyvelerde tahribat yapar.
Meyvelerde tahribat yapar.
Kültürel Mücadelesi: Salyangozun yaşam çevresinin değiştirilmesi başarılı bir yöntemdir. Altına saklanabileceği taş, tahta, ot yığını vb. uzaklaştırılmalı, erginleri toplanıp yok edilmeli.
Salyangozun yaşam çevresinin değiştirilmesi başarılı bir yöntemdir. Altına saklanabileceği taş, tahta, ot yığını vb. uzaklaştırılmalı, erginleri toplanıp yok edilmeli.
Kimyasal Mücadelesi: Yönetmeliğin izin verdiği süre içerisinde Metaldehyde içeren yemler kullanılabilir.
Yönetmeliğin izin verdiği süre içerisinde Metaldehyde içeren yemler kullanılabilir.
ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici)
Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli bir böcektir. Çiçek tablası üzerinden beslenerek çiçek salkımlarına aşırı zarar verir. Mücadelesi: Bölgede trips yoğunsa Earliglow, Honeoye gibi tripse duyarlı çeşitler dikilmemelidir (Türemiş ve ark. 2000).
ORGANİK ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİ
Elma (Malus communis Lam.) yetiştiriciliği ülkemiz genelinde yapılmaktadır. Dünya elma üretiminde Türkiye; Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra 2.450.000 ton luk (Anon, 2002) üretimi ile üçüncü sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki organik elma üretimine baktığımız zaman toplam elma üretiminin yaklaşık %1' i olan 24.020 ton (Russ, 2001) ile organik meyve üretiminde en fazla üretim yapılan ürün durumundadır. Organik elma yetiştiriciliğinde gerek bitki hastalık ve zararlılarıyla mücadele, gerekse bitki besleme konusundaki zorlukların diğer bazı meyve türüne göre fazla olmasına rağmen üretimdeki artışın en önemli sebebi, yurtdışı pazarında organik elma talebinin fazla olmasıdır. Özellikle konvansiyonel elma yetiştiriciliğinde kullanılan pestisitlerin sayısının ve miktarının çok fazla olması insan ve çevre sağlığını fazlaca tehdit etmektedir. Organik elma yetiştiriciliği yapabilmek için organik tarım sisteminin işleyişini ve kurallarını iyi bilmenin yanında elmanın yetiştirme tekniğini, iklim ve toprak isteklerini de iyi bilmek gerekir.
2. İKLİM İSTEKLERİ
Elma ılıman - soğuk ılıman iklim meyvesidir. Türkiye'de Ege bölgesinde 500m Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin sıcak ve kurak yerlerindeki 800m'den daha yukarı yerlerde yetişmektedir. Gerek doğal, gerekse kültür alanlarda elma ağacı kış soğuklarına çok iyi dayanır. Kış dinlenmesi süresince ağacı -35o , -40 oC'e bir yaşlı sürgünler -20oC'e , çiçekler -2,2 oC -3,3 oC ve küçük meyveler ise -1,1oC-2,2 oC'a dayanırlar (Özbek, 1978). Meyve türleri arasında elma kış dinlenmesine en fazla ihtiyaç duyan bitkidir. Yeterli soğuklamayı almamış bitkinin ilkbaharda çiçek açması gecikir ve çiçeklerin açması düzenli olmaz. Elma yüksek yaz sıcağından da hoşlanmaz. Sıcaklık 40oC' nin üzerine çıktığı zaman büyüme durur, daha yüksek sıcaklıklarda ise zararlanma görülmeye başlar. Yüksek yaz sıcağı meyve kalitesinin düşmesine ve meyvelerde yanığa sebep olur.
3. TOPRAK İSTEKLERİ
Elma yetiştiriciliği için en iyi toprak reaksiyonu pH' ı 6.0-8,0 arasında olan içerisinde optimal derecede kireci ve yeteri kadar humus ve nemi bulunan tınlı, tınlı-kumlu veya kumlu-tınlı geçirgen topraklardır. Yönetmelikte organik bitkisel üretim yapılacak toprağın pH değerinin 5,5-7 arasında olması istenmektedir. Eğer toprak pH'ı bu sınırlarda değilse yönetmelikte kullanımına izin verilen toprak iyileştiricileri kullanılmalıdır. Elma genellikle bir çok toprak tiplerinde başarılı sonuç verir. Bahçe kurulacak yerin alt toprak yapısı önemlidir. Elmalarda kökler genel olarak yayvan büyümekte olsa da taban suyunun 1 metreden fazla olması istenmez. Alt toprak; bitki kökleri hiçbir zaman su içerisinde kalmayacak ve köklerin yayılmasını kolaylaştıracak şekilde drene edilmelidir.
4. YETİŞTİRME TEKNİĞİ
4.1 ELMA BAHÇESİ TESİSİ
Organik elma yetiştiriciliği uzun vadeli bir yatırım olup, bahçe kurarken ciddi hatalar yapmamalıdır. Diğer organik meyve yetiştirilen türlerde olduğu gibi organik elma bahçesi tesis edilecek arazinin öncelikle kontrol kuruluşunca organik yetiştiriciliğe uygunluğu belirlenmelidir. Yer seçimi, yöney seçimi, anaç ve çeşit seçimi organik elma yetiştiriciliğindeki başarıyı doğrudan etkileyecektir. Bahçe tesisinde kullanılacak fidanlar 1 yaşlı (mümkünse organik fidan kullanılmalı), sağlıklı ve sertifikalı olmalıdır. Fidan çukuru hafif topraklarda fidan köklerini alacak derinlik ve genişlikte, sert topraklarda 50-60 cm derinlik ve genişlikte olmalıdır. Dikimden önce kök budaması yapılmalı, dikim dikim tahtası kullanılarak yapılmalı, dikim sırasında aşı noktasının toprak yüzeyinden 8- 10 cm yukarıda olmasına dikkat etmeli ve dikim sonrası mutlaka can suyu verilmelidir.
4.2. SULAMA
Organik elma yetiştiriciliğinde sulama tipi, suyun miktarı, kalitesi ve sulama zamanı çok önemlidir. Özellikle kullanılan anaca göre bitkinin bazı hastalıklara hassasiyeti artar (fazla suyun MM106 anacında kök boğazı çürüklüğünü arttırması gibi). Kök yapısı ve taç genişliğine göre bitkinin su ihtiyacının değişmesi nedeniyle sulama büyük önem arz etmektedir. Günümüzde elma yetiştiriciliğinde en uygun sulama şekli damla sulama şeklidir. Zaten yönetmelik zorunlu olmadıkça karıkla sulama yönteminin kullanılmasına izin vermemektedir.
4.3. GÜBRELEME
Dikimden 1-2 yıl önce yeşil gübreleme yapmak özellikle azot kaynağı ve toprağın ıslahı açısından önemli bir kazanç olacaktır. Dikim sonrası yeşil gübreleme ağaç taç izdüşümüne fiğ gibi baklagil bitkisi ekilerek yapılabilir. Asıl besin kaynağı çiftlik gübresidir. Bitkinin besin ihtiyacına göre (dekara 1-5 ton arasında) iyi yanmış çiftlik gübresi verilmeli ya da besin madde içeriği özel olarak hazırlanan organik çiftlik gübrelerini önerilen dozlarda kullanmalıdır. Bunların yanında toprağın yapısını düzeltici ve bitkiye besin kazandırıcı olarak Klinoptilolit,, humik asit, deniz yosunu
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!