Resim 1. Hıyar bitkisinde külleme hastalığı.
Değişik sebzelerin yetiştirilme tekniklerini ayrıntıları ile inceledik. Üretimde karşımıza çıkan en önemli sorunlardan birisi hastalıklardır. Üreticilerimize ve ülkemiz ekonomisine büyük kayıplar oluşturan hastalıklar çok çeşitlidir. Her hastalık ayrı bilgi ve mücadele şekli ister.
Hastalık bitkiye bulaşmadan önce gerekli önlemler alınmalıdır. Bulaştıktan sonra yapılacak işler hem az hem de zordur.
Hastalıksız, sağlıklı ve kaliteli üretim nasıl yapılır?
Bazı hastalıklara karşı nasıl bir mücadele uygulanır?
Bu dersimizde önemli bazı hastalıkları tanıyarak gerekli mücadele şekillerini öğreneceğiz.
Unutmayalım ki sebzecilikte başarı çeşit seçimi ve uygun yetiştirme tekniği yanında büyük ölçüde bilinçli yapılan hastalık mücadelesine bağlıdır.
MANTARI HASTALIKLARI ÖĞRENELIM
ÖNEMLİ SORUNUMUZ KÜLLEME
Külleme hastalığı hemen hemen bütün bitkilerde görülmektedir. Ancak sebzelerde küllemenin ayrı bir önemi vardır. Külleme tarla ve bahçe yetiştiriciliği yapılan yerlerde kavun, hıyar, kabak, karpuz, bamya, gibi sebzelerde; örtü altı yetiştiriciliği yapılan yerlerde de yine hıyar, kavun, domates, patlıcan, biber v.b. sebzelerde genellikle her yıl görülür.
BELİRTİSİ NASIL?
Hastalık, bitkilerin alt yapraklarından başlar. Daha sonra taze yapraklara ve sürgünlere geçer. Küllemenin bitkideki görünüşü, yaprakların genelde üst yüzünden bazen hem alt hem de üst yüzünden un serpilmiş gibi lekelerin oluşudur. Lekeler zamanla birleşerek bütün yaprağı kaplar.
NASIL ZARARLI OLUR?
Küllemeli bitkiler büyüyemez, çiçek açmaz, meyveler tatsızlaşır. Hastalık çok ilerlemişse yaprak ve meyve dökümü olur.
YAYILMASI NEM VE SICAKLIĞA BAĞLI
Külleme hastalığı çevrede bir kaç bitkide görüldü mü rüzgar ve böceklerle çevreye dağılarak yeni bitkilere bulaşır. Hastalığın mevsim içinde yayılması ve bulaşmaların olması için % 60-70 nem ve 27°C kadar varan sıcaklık çok uygundur. Külleme yağmurlu havalardan çok çiğli ve puslu günlerde daha çok yayılır.
KIŞI TOPRAKDA GEÇİRİR
Hastalık kışı bitkilerin,yaprakları üzerinde siyah renkte, yuvarlak üreme organı halinde geçirir. Baharda bu üreme organı gelişerek burada meydana gelen sporları etrafa yayılır ve yeni bitkilerde hastalık oluşur.
KÜLTÜREL ÖNLEMLER
Hastalığın çokça görüldüğü yerlerde, hastalıklı bitki artıklarını toplayıp yakmak gerekir.
ILAÇLI MÜCADELE ŞART
Kimyasal ilaçlarla külleme hastalığına karşı başarılı olarak mücadele yapılmaktadır. En ucuz ve en etkili külleme ilacı kükürttür. Hastalığı hem tedavi eder ve hem de sonraki bulaşmalara karşı bitkiyi korur. Toz kükürt suyun olmadığı yerlerde kullanılabilir, ancak yakma yaptığından bunun yerine ıslanabilir kükürt atılmalıdır. Su bulunmayan yerlerde tarla ilaçlamalarında toz kükürt kullanılacaksa, buna 1/3 oranında talk veya odun külü karıştırılarak uygulama yapılmalıdır.
İlaçlamalar havanın serin ve sakin olduğu zamanlarda, bitkinin her tarafının ilaçla kaplanması şeklinde olmalıdır.
10 GÜN ARA İLE ILAÇ
- İlaçlamalara hastalık görülür görülmez başlanmalı, 10 gün ara ile tekrarlanmalıdır. Sistemik etkili ilaçlar kullanıldığında bu ara 14-15 güne çıkabilir.
- Şiddetli çiğ ve yağıştan sonra toz kükürt ile ilaçlama yapmamak gerekir. Zira yağışın ardından çıkabilecek güneş bitkide yakma yapabilir.
- Son ilaçlama ile hasat arasında en az 15-20 günlük bir aralık bırakılmalıdır.
- Kükürdün dışında küllemeye karşı kullanılan sistemik ve kontak etkili ilaçlar ve uygulama dozları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Sebze küllemelerine karşı bu ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak patlıcan, domates, patates ve biberde ise (*) işareti ile gösterilen ilaçlar kullanılmaktadır. Ilaçlamalar hasada 20 gün kala kesilmelidir.
Etkili Madde Adı ve Yüzdesi Formülasyonu Dozu .
Dekara 100 It suya
Preparat (kg) Preparat
* Kükürt, 80, 92 WP - 300-400 g.
* Kükürt Toz 3
Quinomethionate, 25 WP - 50-60 g. Benemyl, 50 WP - 40 g. Ditalimphos WP - 30-40 g. Thiophanate-methyl, 70 WP - 40 g. Ethirimol, 28 EC - 50 cc. Carbendazim, 50 WP - 50 g.
* Dinocap, 37 EC - 50 cc.
Pyrazophos, 30 EC - 40 cc. Fenarimol, 12 EC - 10 cc. Triadimefon, 5 WP - 75 g. Tridemorph, 50 EC - 20 cc.
BAKLAGİL HASTALIĞI
ANTRAKNOZ
Baklası yenen sebzeler olarak. kabul edilen bakla, bezelye ve fasulyenin en önemli hastalıklarından biridir. Hastalık bitkilerin kök, kök boğazı, gövde, yaprak sapı, yaprak, meyve ve tohumlarında görülür.
BELİRTİSİ NASIL?
Fasulyede antraknoz genç bitkilerde görülür, ilk kez kotiledon (ilk çıkan yapraklar) yapraklarda ve gövde de çökük siyah lekelerle başlar ve daha sonra tüm fide de yanıklığa yol açar. Daha ileri devredeki bitkilerde antraknoz yaprak, meyve ve tohumlarda görülür. Yapraklarda yaprağın alt kısmında damarlarda koyu renkli çizgi şeklinde lekeler görülür. Yapraklarda yaprağın alt kısmında damarlarda koyu renkli çizgi şeklinde lekeler oluşturur. Şiddetli durumlarda tüm damarlarda bu şekilde koyu renkli lekeler olur ve bunların arasındaki kısım kurur, sonuçta yapraklar dökülür. Dal ve gövde de uzunlamasına içe çökük kahverengi-siyah lekeler oluşturur. Meyvede ise koyu kahve renkte ortası çukur 0.5-1 cm çapında lekeler meydana getirir. Aynı esmer renkteki çökmeler tohumda da görülür.
BEZELYE VE BAKLADA
Bezelye ve baklada Antraknoz hastalığının belirtileri birbirine benzer. Hastalık yine yaprak, çiçek, meyve, tohum, sap kök ve kök boğazında görülür. Hastalık yaprakta iç içe halkalar şeklinde, ortası açık kahve, dış kısmı koyu renktedir. Meyve ve tohumdaki lekeler oval veya dairesel, içe doğru çökük ve siyaha yakın renktedir. Baklada lekelerin büyüklüğü 1.5 cm kadar olabilir. Sap ve gövdedeki lekeler
uzunumsudur. Bu lekeler tüm bitkiyi kaplar. Hatta çiçekte de şekilsiz siyah lekeler oluşur.
Şekil 2. Fasulyede antraknoz hastalığı belirtisi.
TOHUM ÜRETICILERİ DİKKATLI OLMALI
Antraknoz sözü geçen bu üç bitkide de tohuma kadar geçtiğinden, özellikle tohum üretimi amacıyla yapılan yetiştirmelerde tohumlukların özelliğini bozmakta ve yeni meydana gelecek bitkilerde de hastalığın çıkmasına neden olmaktadır (şekil 3).
VERİMİ ÇOK DÜŞÜRÜR
Genç bitkilerde ölüme neden olur, daha yaşlı bitkilerde de kurumalar ve meyvede lekeler yaptığından ürünün kalitesini düşürür ve üründe azalma yapar.
Şekil 3. Antraknoz hastalığının fasulye ve bezelye meyvelerindeki belirtisi.
YAĞMUR VE RÜZGARLA YAYILIR
Hastalık rutubetli ve yağışlı yıllarda fazla görülür. Hastalığın mevsim içinde bitkiden bitkiye yayılması rutubetli havalarda yağmur ve rüzgarla olmaktadır. Hastalığı yapan etmen, bulaşık bitki artıklarında kışı geçirir. Bulaşık tohum ekildiğinde tohum çimlenirken beraberinde gelişen mantar bitki daha fide devresinde iken hastalık yapar ve bitkiyi kurutur.
KÜLTÜREL ÖNLEM ALALIM
- Bir yıl evvel hastalığın yoğun görüldüğü tarlalarda 2-3 yıl aynı bitkinin ekilmemesi gerekir.
- Tarladaki hastalıklı bitki artıkları toplanıp yakılmalı veya derine gömülmeli.
- Hastalıklı tohum kullanılmamalı ve tohum temiz bir yerden alınmalıdır.
- Tohum koruyucu amaçla ilaçlanmalıdır.
İLAÇLI MÜCADELE SADECE FASULYE'DE UYGULANIR
Günlük ortalama sıcaklık 17°C - 23°C arasında ve rutubet % 90'nın üstüne çıktığında ve yörede hastalık belirtileri görülür görülmez ilaçlamaya başlanır. İlaçlama bitkinin tüm yeşil aksamına kuru yer kalmayacak şekilde ilaçlı su ile kaplama olarak yapılmalıdır. Kullanılacak ilaçlar ve bunların dozları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Etkili Madde Adı ve Yüzdesi Formülasyonu Dozu .
100 It. suya ilaç
Bakır oxychloride, 50 WP 500 g.
Maneb 80 WP 200 g.
Mancozeb 80 WP 200 g.
Propineb, 70 WP 200 g.
MİLDİYÖ HASTALIKLARI
Mildiyö hastalıkları ve bahçe şeklinde yapılan sebzecilikte, fide yetiştiriciliğinde ve örtü yetiştiriciliğinde yaygın olarak görülür.
YOĞUN ZARAR YAPTIĞI SEBZELER
En çok görüldüğü bitkiler domates, patates, lahana, ıspanak, marul, hıyar ve kavundur. Mildiyö hastalıkları bitkiye hastır. Örneğin domatesteki lahanaya geçmez. Yine soğandaki marula geçemez. Ancak hıyarda görülen mildiyö kabak ve kavunda hastalık yapar.
EN ÇOK YAPRAKTA ZARAR YAPAR
Mildiyö hastalığı bitkilerin daha çok yapraklarında olmak üzere gövde ve meyvelerinde zarar yapar. Bazı bitkilerde tohuma kadar geçer.
BELİRTİLERİ İYİ TANIYALIM
Hastalık lahana, marul, ıspanak, hıyar gibi bitkilerin yaprak ve yaprak sapında soluk yeşil renkte yağlımsı lekeler şeklinde başlar. Daha sonra lekeler koyulaşır ve orta kısımları ölür. Rutubetli havalarda yaprağın altında gri renkte tüylü bir örtü vardır. Zamanla lekeler birleşir , bütün yaprağın kurumasına neden olur.
Şekil 4. Domateste mildiyö hastalığının belirtisi.
DOMATESTEKİ ZARARI
Domateste meyvede de lekeler görülür. Meyve yüzeyinde küçük, düzensiz olarak dağılmış soluk renkte lekeler oluşur. Bu lekeler daha sonra siyahlaşır ve içe doğru çökük çürüklük oluşur. Çürüklük meyvenin içine doğru ilerler. Domateste koşullar hastalık için elverişli olursa tüm bitkide yanıklığa yol açar. Hatta sera ve rutubetli yerlerde geniş alanların aniden çökmesine, adeta yangın geçirmiş gibi bir görünüm olmasına yol açar.
Şekil 5. Domates tarlasında mildiyö zararı.
Şekil 6. Domates bitkisinde mildiyö hastalığı belirtisi.
SOĞANDAKİ ZARAR
Mildiyö hastalığının soğandaki görünümü; yaprakların dip ve orta kısımlarında önce hafif sarımtırak lekeler ve daha sonra bunların gri- mavi havımsı bir örtüyle kaplanması şeklindedir. Hastalık ilerledikçe tüm bitkiyi kaplar, yaprakları sararır ve kururlar. Hastalık bitkileri küçükken yakalandığında bitkiler bodur kalır.
FİDE DÖNEMINE DİKKAT
Lahana ve marul da ise mildiyö hastalığı bitkiler fide devresinde ;
iken başlar. Fidelerin yaprakları önce sararır, sonra kurur. Hızla tüm
fideliğe yayılarak fidelerin elden çıkmasına neden olur. Tarlaya şaşırtılan bitkilerde hastalık önce yaşlı alt yapraklarda görülür. Burada yer yer sarı lekeler belirir. Lekelerin alt yüzünde kirli beyaz renkte bir küf tabakası oluşur. Zamanla iç yapraklara doğru ilerler ve yapraklarda kuruma ve çürüme olur.
BOL YAĞIŞLI YILLARDA FAZLA GÖRÜLÜR
Mildiyö hastalığı rutubetli yerlerde ve yağışlı yıllarda fazla görülür. Hastalık bir yerde çıktımı hızla geniş alanlara yayılır. Hastalığın gelişmesi ve yayılması % 90-100 nem ve 15-20°C sıcaklıkta hızlıdır. Rutubetin % 80'nin altına düştüğü hallerde ve sıcaklığın da verilen sınırların altında veya üstünde olduğunda hastalığın yayılması durur.
EKONOMİK ZARARI BÜYÜK
Hastalık yaprağı yenen sebzelerde yaprakların sararmasına, kurumasına, çürümesine neden olduğundan lahana, marul ve ıspanak gibi sebzelerde üründe doğrudan doğruya kayıp söz konusudur. Bitkilerin tümden kurumasına yol açar. Domates gibi meyvesi yenenler de çürümeler yapar.
YAĞMUR VE RÜZGAR İLE TAŞINIR
Hastalığın yayılışı, yetiştirme mevsimi içinde bulaşık alanlardan yağmur ve rüzgarla temiz bölgelere sporların taşınması şeklinde olur. Hastalığa neden olan etmenler bulaşık bitki artıklarında, soğan gibi bitkilerin arpacık adı verilen ekim materyalinin katmanları arasında, ıspanakta tohuma kadar geçerek tohumla ertesi yıla geçer ve yeni yılda da hastalık tekrar ortaya çıkar.
ÖNCE KÜLTÜREL TEDBİRLER
- Hastalığın sık görüldüğü yerlerde, bulaşık bitki artıklarını toplayıp, yok etmelidir.
- Tohumluğu mildiyö hastalığının görülmediği, sağlıklı yerlerden ve bitkilerden almalıdır.
- Bitkilere fazla su vermemeli, yeteri kadar sulanmalıdır.
- Sık ekim yapmamalıdır. Lahana ve marul fidelerinde sık ekim yapıldığı taktirde fideler cılız gelişir, havalanma iyi olmaz. Bunu önlemek için daha az tohum kullanmalı ve fidelikleri sık sık havalandırmalıdır:
- Münavebe uygulanmalıdır. Örneğin domates yetiştiriciliği yapılan bir yerde sık sık domates mildiyösü görülüyorsa, buraya 1-2 yıl domates ekilmemeli, bunun yerine diğer sebzelere yer verilmelidir.
İLAÇLI MÜCADELEDE BAŞARI VAR
Mildiyö hastalıklarına karşı kimyasal ilaçlarla başarılı sonuçlar alınmaktadır. Hastalık bir defa bir tarla veya bölgede ortaya çıktımı süratle yayılma gösterir. Bu nedenle genelde ilkbahar ve yaz başlangıcında, ikinci ürün yetiştiriciliği yapılan güney illerimizde sonbahar başlarında hastalık görülür görülmez ilaçlamaya başlamak gerekir.
DIKKATLI ILAÇLAMA YAPILMALIDIR
- İlaçlamaların arası ve sayısı ilacın çeşidine göre değişmekle birlikte, genellikle bir hafta ara ile uygulama yapılmaktadır. Hava sıcaklığı ve nem durumuna bağlı olarak 2-3 bazen 5 kez ilaçlama yapılmaktadır. Ilaçlamadan sonra yağış olduğunda uygulama tekrarlanmalıdır.
- İlaçlamalarda bitkinin her tarafının ilaçlı su ile iyice yıkarcasına ıslatılmasına özen göstermeli, hiç kuru yer bırakılmamalıdır.
- Mildiyö hastalığına karşı kullanılan ilaçlar, uygulama dozları ve tavsiye edilen bitkiler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Etkili Madde Formülasyonu Dozu . Tavsiye edilen bitki
Adı ve Yüzdesi 100 It. suya preparat
Propineb, 70 WP 200 g. Domates, Hıyar,
lahana, Marul,
Soğan
Mancozebe, 80 WP 200 g. Domates, Hıyar,
Soğan
Metiram, 80 WP 300 g. Domates
Ziram, 80 WP 300 g. Domates
Captan, 50 WP 300 g. Domates, Marul
Bakıroxcloride, 50 WP 300 g. Domates
Bakıroksit, 50 WP 300 g. Lahana
Kükürt, 80 WP 300 g. Soğan
Maneb, 80 WP 300 g. Domates, Soğan
Maneb, 80 WP 300 g. Hıyar
SEBZE FİDELERINDE KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ
(ÇÖKERTEN HASTALIĞI)
FİDELERDE ZARAR YAPAR
Fide kök çürüklüğü veya çökerten adı ile anılan hastalık sadece sebzelerde değil, diğer bütün bitkilerde yaygın olarak görülür. En geniş şekliyle de fidelerde zararlı olur.
YER YER BOŞLUKLAR OLUŞUR
Fide kök çürüklüğü, fidelikte yer yer sararmakla başlar. Sarılık sınırı gittikçe artarken sararan fidelerin toprak yüzüne devrildiği görülür. Adeta fideler baygın gibi yatar. Bu nedenle hastalığın bir adı Baygınlıktır. Baygın fideler kurur ve fidelikte yer yer boş alanlar meydana gelir. Bu boşluklara çiftçiler “Ayna” adını verirler .
Şekil 7. Marul fidelerinde kök çürüklüğü.
FİDEDE KÖKBOĞAZI INCELİR
Kök çürüklüğünden dolayı baygın fideleri tutup çekersek, kök boğazından iplik gibi inceldiği ve esmerleştiği görülür. Böyle bitkilerin kökleri sağlam fideler gibi beyaz değil, kahverengileşmiştir. Kök boğazı ince olduğu için fide ayakta duramaz ve bayılır. Fide kök çürüklüğü sadece fideliklerde değil, fasulye, kavun hıyar ve kabak yetiştirilen tarlalarda bu bitkilerin genç gövdelerinde de görülür.
&n
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!