Türkiye'de her yıl yaklaşık 10 Milyon civarında meyve fidanı üretilmektedir. Bunlardan 6.5 milyon civarındaki fidanı devlet fidanlıkları, 3.5 milyon fidanı ise özel fidanlıklar üretmektedir.
Fidanlık tesisi için:
1. Fidanlık, fidan talebi yüksek olan yani meyveciliğe uygun yerlerde kurulmalı,
2. Yakıcı dondurucu ve kurutucu rüzgarlardan korunmuş olmalı,
3. Yeterli ve uygun sulama suyu bulunmalı,
4. Toprak hafif süzek ve istenilen asitlikte olmalı,
5. Arazinin meyli ve drenajı uygun olmalı,
6. Taban suyu olmamalı,
7. İlkbaharın geç ve sonbaharın erken donları, aşı ve sürgünleri etkileyecek devrede olmamalı,
8. Materyal temini için ulaşım imkanı kolay olmalı,
9. İşçi kolay temin edilebilmelidir.
Dikim
Dikim zamanı ağaçların dinlenme dönemi boyunca havanın fazla soğuk olmaması koşuluyla yapılabilir. Bol yağmurlardan yararlanması bakımından sonbahar sonu-kış başlangıcı olan dönem daha uygundur. Bitkiler uyanmaya başlayınca dikim yapılmaz fakat peyzaj düzenlemelerinde kullanılan saksı yada poşette bulunan bitkiler yılın her dönemi dikilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken dikim süresince toprağın dağılmaması ve kökleri hava almadan ağacın dikilmesidir. Dikimden sonra ağaçlara bolca can suyu verilmesi zorunludur.
Organik Meyvecilikte Budama
Organik ürün yetiştiricilinde budamanın en önemli fonksiyonu vegatatif ve generatif dengeyi kurmak yanında ağacın hastalıklı ve zararlanmış bitki parçalarının bahçeden uzaklaştırılmasıdır. Organik meyvecilikte budamada göz önünde alınacak en önemli faktörler; budama zamanı ve budama tekniğidir. Budama zamanı iklim ve hasat zamanına bağlı olarak değişir. Yaprağını döken meyve tür ve çeşitlerinde; erken hasat edilen çeşitlerde hasattan hemen sonra yapılacak yaz budaması tavsiye edilmez. Kış budaması, dinlenme döneminde yapılır. Yaprağını dökmeyen meyvelerde ise; kış soğuklarının etkili ve tehlikeli olduğu yerlerde budama geç ilkbaharda yapılır. Budama tekniği bakımından; tüm budamalarda kalın dal kesimlerinde çok dipten yapılacak kesimler enfeksiyonlara, tırnak bırakmakta da kurumalara yol açar. Özellikle kalın dal kesimlerinde budama sonrası, kesim yerleri aşı macunu gibi koruyucu maddelerle kapatılmalıdır.
Gençlik döneminde, vegatatif gelişme generatif gelişmeden daha baskındır. Bu dönemde şekil budaması yapılır. Verim döneminde vegatatif gelişme ile generatif gelişme arasında bir denge vardır. Uygulanacak budama yöntemi verim budamasıdır. Yaşlılık döneminde generatif gelişme vegatatif gelişmeden daha baskındır. Bu durumda gençleştirme budaması uygulanır.
Gençlik döneminde aşırı budama meyveye yatmayı geciktirir. Verim döneminde aşırı budama ile vegatatif gelişme generatif gelişmeden fazla olur. Budama ile ağaç zayıflatılır. Bu durumda yeni sürgünler kuvvetli gelişir. Ancak tüm ağcın gelişmesi geriler. Bitki özsuyu kalan meyvelere daha iyi gider ve meyveler irileşir. Budama havalanma ve ışıklanmayı arttırır.
Ağaçlara dengeli şekil verilmeli, aynı noktadan aynı kuvvetle iki dal çıkmamalıdır. Geniş açılı dallar bırakılır, dar açılı dallar kesilir. ana dal ile gövde arasındaki açı 45-60º olmalıdır. Dal açıları gerdirme veya geciktirme ile ayarlanabilir. Dar açılı dallarda gelişme kuvvetli, geniş açılı dallarda ise zayıftır. Zayıf dallarda açı daraltılır, kuvvetli dallarda açı genişletilir.
Budama şekillerinin uygulamasında çeşide ve büyüme dallanma özelliklerine göre değişir. Yine kullanılan sonuçlara göre de budama yöntemleri farklıdır. Budamanın değişik amaçları vardır.
a.Meyve ağaçlarında fizyolojik dengeyi en kısa zamanda oluşturmak ve korumak,
b. Gövde üzerinde düzenli ve dengeli bir taç oluşumu sağlamak Meyve ağaçlarının bakımını, meyvelerin derimini, zararlılarla savaş vb. teknik işleri kolaylaştırmak,
Kurumuş, hastalıklı, ekolojik ve mekanik etkilerle zararlanmış, kırılmış dallar ile birbiri üzerine binmiş ya da dar açılı dalları kesmek, Karbon asimilasyonunu arttırmak amacıyla ışığın ağacın iç kısımlarına daha iyi girmesini sağlamak ve yaprak yüzeylerini arttırmak, periyodisiteyi önlemek ve her yıl düzenli ürün almak,
Meyve kalitesini iyileştirmek, dikim zamanı ve bunu izleyen birkaç yıl içerisinde budama ile mahsule yattığı zaman, kırılmaksızın meyveyi taşıyacak şekilde kuvvetli gelişen ve geniş açılar yapan dalları seçerek, ağaca iyi şekil vermek için yapılmaktadır.
ELMA BAHÇESİ TESİSİ
Bahçe toprağının sürülüp, sürülmemesi konusunda değişik görüşler vardır. Toprak işlemesinin, özellikle, sathi köklü olan elma ağaçlarının kök ve saçak sistemini parçaladığı bir gerçektir. Batı dünyasında, elma bahçelerinde toprak işlemesi genellikle yapılmamaktadır. Ülkemizde, Karadeniz Bölgesi dışında kalan bölgelerde ilkbahar ve özellikle yaz şartları kuraktır. Uygulanan sulama teknikleri daimi çayır yetiştirmeye uygun değildir. Bu nedenle rakipsiz kalan yabani otlar bahçeyi adeta istila eder. Toprak yapısına bağlı olarak, toprak sertleşir ve saçak kökler havasız kalır. Böyle bahçelerde gelişme durur veya geriler. Bu nedenle, elma bahçelerinde toprak sürümüne karşı olmamak gerekir. Ancak pullukla derin işleme yapılmamalı, discharrow ile kök sistemini parçalamayacak derinlikte işleme yeterlidir
Elma ağaçları saçak kök sistemine sahip olduklarından dolayı diğer bir çok meyve türüne göre daha fazla su ister ve yüksek nemden hoşlanırlar. Bahçelere verilecek su miktarı, yıllık yağış toplamına, bu yağışın dağılımına, transparasyon (bitkiden meydana gelen su kaybı) şiddetine, ağacın büyüklüğüne ve toprağın tipine göre değişir. Sulamada en önemli konu sulama zamanının iyi tespit edilmesidir. Bunun için en pratik yöntem toprağın elle kontrol edilmesidir. Sulama zamanı; Tansiyometre adı verilen aletlerle daha kesin ve güvenilir olarak tespit edilebilir. Elma ağaçları için en önemli sulama zamanı yazın yapılan sulamadır. Yaz sulamasına yağış durumuna göre Mayıs'ta başlanır ve bütün yaz boyunca devam edilir. Baharı kurak geçen yerlerde yaz sulamasına erken başlanırsa meyve tutumu artar ve meyve kalitesi de yüksek olur. Elma bahçelerini kurak bölgelerde; yerine göre 10 günde bir sulamak gerekir. Nemli bölgelere doğru gidildikçe sulama aralığı 15-20 güne, hatta 1 aya kadar çıkabilir. Sulama "damlama" sulamadır. Damlama sulamada köklerin bulunduğu alanın bir kısmı sürekli nemli kalmaktadır.
Elma meyve olarak ince kabuklu, çok nazik bir meyvedir. Meyveler hasat edilirken avuç içine alınmamalı, parmakla sıkılmamalıdır. Meyveleri toplama kovalarına koyarken ve boşaltırken çok dikkatli olmalıdır. Sebep olunacak küçük bir yara veya ezik depo çürüklüğüne sebep olan mantarlar için giriş kapısıdır. Hasatta diğer bir noktada hasat zamanının doğru olarak tayinidir. Elma meyveleri ağaç olumunda hasat edilir. Meyveler yeme olumuna soğuk hava depolarında belirli süre tutulunca ulaşırlar. Yazlık elmalar ağaç ve yeme olumuna ağaç üzerinde iken ulaşırlar. Bu sebeple yazlık çeşitler yeme olumunda hasat edilmelidir. Elma ağaçlarında hasat iki veya üç defa yapılır. İlk hasatta daha ziyade ağacın dış veya alt kısmındaki meyveler koparılır. Sonra ise iç kısımlardaki yarı ve üst dallardakiler toplanır.
Hasat edilen elmalar, kasalar içersinde ambalaj evlerine getirilir, burada sağlamlık, şekil, renk ve kalitelerine göre bir seçmeye tabi tutulur. Sonra meyveler iriliklerine göre boylara ayrılır ve daha sonrada ambalaj kaplarına konulur.
Bu işler küçük işletmelerde el ile yapılır. Büyük işletmelerde ise makinelerle yapılır. Bu şekil daha çabuk ve daha ucuza mal olur. Elmalarda kalite sınıflarına ayırma ve boylama Türk Standartlarına göre yapılır. Buna göre sofralık elmalar ekstra, birinci sınıf ve ikinci sınıf olmak üzere üç kalite sınıfına ayrılır. Kalite sınıflarının hiç birinden kurtlu ve çürük meyveler bulunmaz, ancak ikinci sınıfta %2'yi geçmemek şartı ile kurtlu ve çürük meyvelere tolerans tanınmıştır.
İster hemen pazara sevk edilecek olsunlar ister saklamaya alınsınlar elmaları boylamadan sonra hemen ambalajlamak en iyisidir. Ambalaja meyvelerin kağıtlanmasıyla başlanır. Kağıtlara sarılan elmalar sandıklar içersine yanları üzerine gelecek şekilde ve diyagonal olarak yerleştirilir.
Hasat edilen elmalar pazara sevk edilinceye kadar depolarda muhafaza edilirler. Bu depolar adi depolar, soğuk hava depoları veya değişik atmosferli soğuk hava depoları olabilir. Elmaların depoda kalma müddeti, meyvenin depolama zamanı, ağacın beslenme durumu, mevsim ve çeşide göre değişir. Bir çok elma çeşidi -1 ile 0°C de ve %85-90 nisbi nemde uzun süre saklanabilir. Ticari depolardaki sıcaklık 0-2°C dir. Elmalar -2°C donarlar. Golden ve Starking ise en uygun 0°C de ve % 90 nisbi nemde, Granny Smith ise +3°C saklanmalıdır. Tam zamanında yapılan hasat ve uygun depolama şartlarının sağlanmasıyla Golden Delicious ve Starspur Golden Delicious çeşitleri 5 ay, Starking Delicious ve Starkrimson Delicious çeşitleri 7 ay, Granny Smith çeşidi ise 9 ay süre ile depoda saklanabilir.
HASTALIK VE ZARARLILAR İLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Hastalık ve zararlılarda ilk şart korunma önlemlerinin alınmasıdır. Hastalıkların kontrol altına alınabilmesi için temel olarak enfekte olmuş bitki veya bitki parçalarının imhası ve yabancı ot mücadelesinin titizlikle yapılması gerekmektedir.Diğer yandan aşağıdaki konularda dikkat edilmesi de hastalık ve zararlılar ile mücadeleyi kolaylaştıracaktır. Bunlar;
- Yurt dışından veya bölge dışından getirilen fidanlar sertifikalı olmalı, sağlık kontrolleri yapılmalıdır.
- Dikilecek yer hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır, gerekirse ilaçlamalı, sterilize edilmelidir.
- Bölgede yaygın bir hastalık veya zararlı varsa buna dayanıklı çeşitler seçilmelidir.
- Fidanlıklarda her türlü karantina tedbirleri alınmalı, fidanlık yeri birkaç yılda bir değiştirilmeli, fidanların sürekli sağlık kontrolleri yapılmalıdır.
- Bahçe yeri seçiminde dikim sistemi ve budama işlemlerinde bitkilerin havalanma ve güneşlenmeleri dikkate alınmalıdır.
- Ahududu bitkilerinin toprak işleme, sulama, budama, gübreleme gibi bakım işlemleri zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılmalı, bitkilerin kuvvetli gelişmeleri sağlanmalıdır.
- Hastalık ve zararlı riski olduğunda budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yok edilmelidir.
- Kimyasal mücadele son çare olarak yapılmalı, doğru ilaç, doğru zamanda, gerekli dozda ve tekniğine uygun olarak uygulanmalıdır. Bunun için mutlaka tarımsal kuruluşlardan bilgi alınmalı ve tavsiyelere titizlikle uyulmalıdır.
- Bölgede virüs hastalıkları görülmüşse bunların taşınma yolları öğrenilerek gerekli önlemler alınmalı, bahçede bitkiler kontrol edilerek virüs hastalıkları semptomu gösteren bitkiler varsa bunlar derhal imha edilmelidir.
- Organik madde, kalsiyum ve azotun amonyum formu bakımından zengin topraklarda doğal olarak phytophthora etmeni baskı altında tutulmaktadır.
- Yine yapılan çalışmalarda toprağın kalsiyum sülfat ile takviye edilmesi kırmızı ahududularında phytophthora zararını azalttığı tespit edilmiştir.
- Dikim yerlerinin yüksek yastık olarak hazırlanması da faydalı olmaktadır.
- Malçlama uygulamaları phytophthora'ya hassas çeşitlerde bu problemi artırmaktadır. Daha çok ağır topraklarda yetiştirilen ahududu bitkilerinde görülmektedir.
- Verticillium solgunluğu etmeni Verticillium albo-atrum fungusudur. Patetes, domates, biber, patlıcan veya tütün yetiştirilen topraklar en az 3-4 yıl sonra kullanılmalıdır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki Verticillium türleri toprakta canlılıklarını 14 yıldan daha fazla sürdürmektedirler. Toprak solarizasyonuda Verticillium zararını önemli ölçüde azaltmaktadır.
orguder.org.tr
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!