1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Isparta
2 Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Antakya
Özet
Kanatlılar sıcak kanlı hayvanlar olup vücut fonksiyonlarının devamlılığı için sabit
bir vücut sıcaklılığına ihtiyaç duyarlar. Kanatlılar çevre sıcaklığındaki değişikliğe göre
vücut sıcaklıklarını ayarlayabilirler.
Kanatlılarda sıcaklık stresinin büyüme ve üremeyi
olumsuz yönde etkilediğine dair bir çok bilgi literatürde vardır. Bu sebeple kanatlı
üreticileri sıcaklık stresinin negatif etkisini elemine etmek için modernize edilmiş kümesler
ile yem katkı maddeleri kullanmaktadırlar. Sonuç olarak, kanatlı üreticileri sıcaklık
stresinin olumsuz etkilerini elemine etmek için kümes dizaynındaki son teknolojileri,
hayvanların sıcaklık stresi ile değişen besin madde gereksinimlerini dikkate alarak, takip
etmeli ve buna göre yem formülasyonu ve yemleme sisteminde gerekli değişiklikleri
yapmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Besin madde gereksinimleri, Sıcaklık stresi, Kanatlı.
Besin madde gereksinimleri, Sıcaklık stresi, Kanatlı.Giriş
Günümüzde, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde hayvanlar, daha hızlı canlı ağırlık
artışı ve daha az yem tüketimi dolayısıyla daha yüksek verim yönünde her geçen gün biraz
daha zorlanmaktadırlar. Bugün entansif koşullarda yetiştirilen kanatlıların hemen hepsi aşı,
gaga kesimi, hayvanların yakalanması ve taşınması, tüy dökümü, aşırı nem, sıkışıklık gibi
bir çok stres faktörünün baskısı altında kalmaktadırlar. Düşük düzeyde stresin yararlı
olduğuna inanılmakla beraber yüksek düzeyde seyreden stresli koşullarda hayvanların
verimliliğini ve sağlığını olumsuz yönde etkileyen köklü metabolik değişikliler meydana
gelebilmektedir (Doğan 1993, Alarslan 2000, Erganiş 2002, Yardibi 2002).
Kanatlı hayvanları strese sokan şartlar içinde en önemlisi "sıcaklık stresi" dir
(Alarslan 2000). Sıcaklık stresi terimi, genellikle hızlı soluma gibi farklı veya anormal
fizyolojik cevapların alındığı hayvanın sıcak çevreye karşı gösterdiği reaksiyon olarak
tanımlanmaktadır (Lesson 1986).
Kanatlı hayvan üreticileri, yüksek kar etmek istiyorsa öncelikle etkin stres
yönetimini bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir. Böyle bir stres yönetimi, öncelikle
stres altında kalan kanatlı hayvanların ihtiyaç duydukları besin madde gereksinimlerini
bilmekten geçmektedir (Lesson 1986, Smith 2002). Sıcaklık stresinden kaynaklanan
olumsuz etkinin giderilmesi amacıyla yemlemeye ilişkin önlemlerin temel hedefi besin
maddesi alımını arttırmaktır. Yeterli düzeyde besin madde alımını sağlamak için ya yem
tüketimi yada yemin besin madde yoğunluğunun arttırılması gerekmektedir (Bozkurt ve
ark. 2000).
Stresin Fizyolojik Yönü
Kanatlı yetiştiriciliğinde karşılaşılan güçlüklerin bir kısmını çeşitli şekilde
meydana gelen stresler oluşturmaktadır. Stres birçok faktör tarafından
A. ARSLAN ve M. DURU
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 9(1-2): 93-100, 2004
94
oluşturulabilmektedir. Stres sonucu, hipotalamusun uyarılmasıyla adrenokortikotropik
(ACTH)' in kan dolaşımına karışması ve glikosteroid hormonlarının salınmasına neden
olur. Bu da tüm hücreler üzerinde RNA'yı etkileyerek, enzimlerin ve proteinlerin sentezini
değiştirebilmektedir (Erganiş 2002).
Dışarıdan veya içeriden kaynaklanan ve vücuttaki homeostatik dengeyi bozmaya
yönelik etkenlere; "stressör" denilir. Stressör denen etkenlere maruz kalan hayvanların
bozulan homeostatik dengeyi yeniden kurmak amacıyla vücutlarında meydana gelen
biyokimyasal, fizyolojik ve davranımsal değişikliklerin tümüne birden "stres" adı verilir.
Stresör'ün etkilediği merkez, beynin alt kısmında bulunan hipotalamustur. Etkilenen
hipotalamus, hipofiz bezinden adrenokortikotropin (ACTH) salgılanmasına neden olur.
ACTH, stres olarak adlandırılan çoğu etkiye neden olan kortikosteronun üretim ve
salgılanması için adrenal korteksi direkt olarak etkiler. Aşırı stresöre karşı tepki olarak
kortikosterol, vücut rezervlerinin (protein, karbonhidrat, yağlar) verim fonksiyonlarının
(gelişme, yumurta verimi, bağışıklık sistemi, döl verimi gibi) stres oluşturan fonksiyona
doğru kaymasını sağlar (Midilli ve Muğlalı 2000).
Stres ile ilgili değişiklikler bazı regülasyon mekanizmalarının denetiminde olup,
hipotalamus, hipofiz ve adrenal gibi sinir ve endokrinlerin önemli derecede rolü
bulunmaktadır. Stres, fizyolojik, biyokimyasal ve davranımsal olarak birbirine izleyen 3
aşamadan oluşmaktadır.
- Alarm
- Direnç
- Tükenme ve bitkinlik devresi
*Alarm devresi: Çeşitli fizyolojik fonksiyon bozukluklarından şok şekillenmesine
Alarm devresi: Çeşitli fizyolojik fonksiyon bozukluklarından şok şekillenmesinekadar uzanan bir hastalık tablosu belirebilir. Çok önemli olduğu hallerde hayvanlarda
ölümlere sebep olabilir. Stres aşıldığı takdirde hayvanın organizması adaptasyon durumuna
geçer.
*Direnç devresi: Sinirsel ve endokrinal bozukluklar görülür. Hayvanlar stresi meydana
Direnç devresi: Sinirsel ve endokrinal bozukluklar görülür. Hayvanlar stresi meydanagetiren faktöre karşı direnç gösterirler. Hayvanların direnç kabiliyetleri stres faktörüne ve
tipine göre değişir. Bu nedenle hayvanların gösterecekleri direnç, hayvanların
beslenmelerinde gösterilecek özene ve sağlıklı olmaları ile ilişkilidir.
*Tükenme ve bitkinlik devresi: Stres uzun sürdüğü hallerde, organizma direnme ve
Tükenme ve bitkinlik devresi: Stres uzun sürdüğü hallerde, organizma direnme veyeni koşullara alışma olanaklarını kaybeder. Sonuçta ölüm şekillenir (Ozan 1977, Şenköylü
ve Altınsoy 1987, Midili ve Muğlalı 2000, Yardibi 2002).
Kanatlı Hayvanlar İçin Gerekli Çevre Sıcaklığı
Kanatlılar, sıcak kanlı hayvanlardır. Ergin kanatlıların vücut sıcaklıkları 41-42 °C
olmasına rağmen günlük civcivlerin vücut sıcaklıkları daha düşüktür. Kanatlıların
aktivitesine bağlı olarak vücutta günlük yaklaşık 1,5 °C' lik değişimler gözlemlenir.
Kanatlılarda öldürücü vücut sıcaklığı, 47 °C olarak bilinmektedir. Kanatlı hayvanlar,
fizyolojik fonksiyonlarının devamı için sabit bir vücut sıcaklığına ihtiyaç duyarlar. Çevre
sıcaklığı belirli sınırlar içerisinde olmak kaydıyla vücut sıcaklıklarını aynı seviyede devam
ettirirler (Çizelge 1) (Türkoğlu ve ark. 1997, Şenköylü 2001, Smith 2002).
Kuluçkadan yeni çıkmış civcivler için konfor aralığı 32-35 °C iken 7 haftalık
hayvanlarda böyle bir ortam, sıcaklık stresi reaksiyonlarına neden olabilir. 5-25 °C
arasındaki sıcaklıklar, kanatlı hayvanların yaşamlarını rahat bir şekilde devam
ettirebilmeleri için uygundur. Bu sıcaklık sınırlarına "Termonütral Sınırlar" denir.
Termonütral sıcaklık sınırlarının üstünde veya altında ki sıcaklıklara maruz kalan
hayvanlar, soğuk yada sıcak stresine maruz kalmakta ve yüksek sıcaklıklarda ısıyı çabuk ve
KANATLILARDA SICAKLIK STRESİNİN YÖNETİLMESİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 9(1-2): 93-100, 2004
95
etkin bir biçimde dağıtma kabiliyetlerini kayıp etmektedirler. Asıl tehlike 0 °C' den aşağı
ve 30 °C' den yukarı sıcaklıklarda meydana geldiği bilinmektedir (Türkoğlu ve ark. 1997,
Alarslan 2000, Muğlalı 2000, Smith 2002, Şenköylü 2002, Yardibi 2002).
Çizelge 1. Kanatlı Hayvan Türleri İçin Gerekli Olan Sıcaklık Değerleri
Table 1. Heat Values Which Need for Poultry Species
Kanatlı Hayvan /Poultry
(Tür-Yaş-Tipi/ Species-Age-Type)
Optimal Isı /
Optimal Heat (°C)En Yüksek Isı /
Maximum Heat
En Düşük Isı /
Minimum
Heat
Damızlık Tavuk / Hen Breeder
Yarka / Egg Type Pullet
Yetişkin Yumurta Tavuğu / Layer
Broiler Civciv (0-4 hafta) / Broiler Chick
Hindi Palaz / Turkey Chick
Hindi Yetişkin / Turkey
Damızlık Hindi / Turkey Breeder
Su Kanatlıları / Waterfowl
31
18
24-27
24
24
18
16
16
-
27
30
30
27
27
27
27
-
10
4
24
21
10
8
4
Kaynak / Source : Minbay, 2002.
Yüksek Çevre Sıcaklığının Kanatlı Hayvanlar Üzerine Olumsuz Etkileri
Yüksek çevre sıcaklığının büyüme ve verim üzerine olumsuz yönde etkileri
bulunmaktadır. Yüksek çevre sıcaklığı iştahı azaltır, yem tüketimini düşürerek canlı ağırlık
artışını azaltır, piliç büyütme döneminde hayvanların cinsi olgunluk yaşını geciktirir.
Civcivler, tavuklara göre aşırı sıcağı daha iyi tolere etmelerine rağmen yem tüketimleri
azalır ancak su tüketimleri artar. Çünkü sıcaklık stresini su ile atmaya çalışırlar. Yumurta
tavuklarında ise yumurta veriminin düşmesine (Çizelge 2), yem tüketiminin düşmesine,
yemden yararlanmanın olumsuz etkilenmesine, yumurta ağırlığının, yumurta iç ve dış
kalitesinin düşmesine, ölüm oranının artmasına neden olur (Koçak ve Yalçın 1990,
Türkoğlu ve ark. 1997, Şenköylü 2001, Erganiş 2002).
Çizelge 2. Sıcaklığın Yumurta Verimi Üzerine Etkileri
Table 2. Heat Effects on Egg Yield
Kaynak / Source : Şenköylü 2001.
Tavuklar, çevre sıcaklığı kritik üst sıcaklığı aştığı zaman (27 °C), vücutta oluşan
fazla ısıyı radyasyon, konveksiyon, evaporasyon, yumurta ve dışkı yolu ile dışarı atarlar.
Kan ibik, sakal ve ayak gibi vücut organlarına daha fazla gönderilip burada soğutulmaya
çalışılır. Tavuklarda bu sırada görülen tipik davranışlardan biri de kanatların yana doğru
açılıp tüylerin kabartılmasıdır. Bu noktadan sonra radyasyon ve konveksiyonla sıcaklık
stresinin atılması yetersiz kaldığından, aşırı sıcaklık bu kez evaporasyonla atılmaya çalışılır.
Yani, tavuklar soluk alıp vermeyle ve nefesleriyle vücutlarını soğutmaya çalışırlar (Muğlalı
2002, Şenköylü 2002). Yüksek çevre sıcaklıklarının, kanatlı hayvanların fizyolojileri
üzerinde olumsuz etkileri şu şekilde özetlenebilir;
Sıcaklık /
Heat (Co)
Yumurta Verimi / Egg
Yield (%)
Yumurta Ağırlığı / Egg
Weight (%)
Nem / Düzine Yumurta /
Moisture / Dozen of Eggs (%)
16 100 100 100
18 100 100 96
21 100 100 93
24 100 99 91
27 99-100 96 89
29 97-100 93 8732 94-100 86 86
A. ARSLAN ve M. DURU
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 9(1-2): 93-100, 2004
96
- Yüksek sıcaklıklarda hayvanlar daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar. Halbuki bu
durumda yem tüketimi azaldığından, söz konusu ihtiyaç vücuda alınan yemle
karşılanmaz olur. Bu durumda artan enerji ihtiyacı glikoz, protein ve yağları kapsayan
vücut rezervleri (depoları) kullanılmaya başlanır.
- Hem humoral (antikor sentezini ve antikorların aktivitelerini) hem de hücresel
bağışıklık olumsuz yönde etkilenir.
- Sürüde stres artmaktadır.
- Yem tüketimi azalır.
- Büyüme hızı azalır.
- Broylerde kemik yapısı üzerine olumsuz etki eder ve karkas kalitesi düşer.
- Vitamin C üretimini ve sentezini olumsuz yönde etkiler.
- Vücudun asit-baz dengesi üzerine olumsuz etki eder.
- Vücudu serin tutmak için solunum sayısı artmakta, dolayısıyla kullanılan enerji miktarı
artmaktadır. Yani yaşam için gerekli enerji miktarı artarken verim için gerekli enerji
miktarı azalır.
- Kalp atışı ve dolayısıyla kan basıncı artmaktadır.
- Kalp damarı fonksiyonlarını tam olarak yapamaz hale gelmekte ve kan kalsiyum
düzeyinde düşme görülmektedir.
- Sıcaklık stresi altında, ovaryumdan çok yumurta kanalı etkilenmekte ve daha yüksek
oranda anormal yumurta elde edilmektedir.
- Yumurta oluşum süresi etkilenmektedir. Örneğin, kabuk bezinde (uterus) yumurtanın
kalış süresi yaklaşık 1 saat uzamaktadır.
- Ölüm oranı artmaktadır (Türkoğlu ve ark. 1997, Erganiş 2002, Muğlalı 2002, Şenköylü
2002, Yardibi 2002).
Kanatlı Hayvanlarda Görülen Sıcaklık Stresine Karşı Besleme Yönünden
Alınabilecek Önlemler
Sıcaklık stresi altındaki kanatlıların özel bir beslemeye tabi tutulmaları
gerekmektedir. Yapılan çalışmalar besleme ve yemlemeye ilişkin bazı etkenlerin sıcaklık
stresi altındaki kanatlıların performansına önemli derecede olumlu yönde etki ettiğini
göstermiştir (Anonim 1989).
Aminoasit Dengesi
Sıcaklık stresi altında bulunan kanatlı hayvanların yem tüketimleri azaldığından
dolayı günlük protein ihtiyaçlarını karşılamak için rasyondaki protein düzeyinin
yükseltilmesi akla gelebilir. Fakat broylerlerin rasyonlarına yüksek düzeyde protein ilave
edildiğinde aminoasitin fazlasını dışarı attıkları bilinmektedir. Bu nedenle, sıcaklık stresine
karşı besin maddelerinde yapılacak düzenlemelerin en önemlisi rasyondaki protein
seviyesinin düşürülmesi ve mevcut proteindeki aminoasitlerin dengelenmesidir (Anonim
1989). Bu dengelemede de lisin ve metionin gibi kritik amino asitler kullanılmalıdır
(Muğlalı 2000). Aminoasitleri dengelerken, rasyonda esansiyel aminoasitler daha etkin
dozlarda bulunuyorsa, diğer aminoasitlerin çıkartılmasına dikkat edilmeli ve rasyona ilave
edilecek sentetik aminoasitler, rasyonda bulunacak protein düzeyinin düşmesini sağlarken
ısı üretiminin azalmasına ve daha iyi performans alınmasına aracılık ettiği unutulmamalıdır
(Anonim 1987).
Ayrıca sıcaklık stresi altındaki hayvanların rasyonlarına lisin ilavesi performansın
düzelmesine yardımcı olmaktadır. Lisin yetmezliği, vücut ısısının yükselmesine neden
olacağından sıcak ortamlarda bu özelliğin üzerinde durulmalıdır. Rasyona lisin ilavesi,
KANATLILARDA SICAKLIK STRESİNİN YÖNETİLMESİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 9(1-2): 93-100, 2004
97
iştahı arttırır, vücut ısısını azaltır, optimal bir performans için gerekli aminoasitleri sağlar,
enerjiden yararlanmayı arttırır ve performansı arttırır (Anonim 1987, Anonim 1989,
Muğlalı 2000).
Rasyonun protein içeriği üzerinde yapılacak düzenlemeleri özetleyecek olursak;
- Mevcut % protein düzeyi sabit tutulup ilave edilecek esansiyel aminoasitler ile lisin
ve/veya metionin düzeylerinin yükseltilmesi,
- Toplam protein oranı düşürülürken esansiyel aminoasit miktarlarının yükseltilmesi
yollarından birisi tercih edilmelidir.
Vitamin ve Mineraller
Sıcaklık stresi altında bulunan hayvanların vitamin yedeklerinde büyük bir kayıp
meydana gelmez. Fakat sıcaklık stresi vücuttaki C vitamini yedeklerinin ve sentezlenen
miktarın azalmasına, dolayısı ile plazmada düzeyin düşmesine neden olur. Kanatlılar sıcak
stresinden kurtulmak için vücut rezervlerini harekete geçirmek üzere bol miktarda
kortikosteron hormonu salgılar. Bursa fabricius' un küçülmesine bağlı olarak bağışıklık
mekanizması zayıflar, hastalıklara direnç azalır ve ölüm oranı yükselir (Anonim 1989,
Koçak ve Yalçın 1990). Sıcaklık stresi altındaki kanatlı hayvanların rasyonlarında yeterli
miktarda vitamin C bulunması; performansı arttırır, ölüm oranını düşürür ve bağışıklık
mekanizmasını kuvvetlendirir (Türker 2000, Konca ve Yazgan 2002, Yardibi 2002). Ayrıca
Vitamin C' nin yumurta ağırlığını, yumurta kabuk kalitesini ve yumurta verimini arttırdığı
bilinmektedir (Muğlalı 2000). Isı stresi altında D3 veya E vitamini katkısının herhangi bir
yararlı etkisi olduğuna dair bir bulgu bulunmamaktadır. Bununla birlikte E vitaminin
bağışıklık sisteminin çalışmasında gerekli vitaminin olduğu ve bu sistemin çalışması da
sıcaklık stresi altında gerilediğine göre sıcak stresi altında kalan hayvanlara en azından
bağışıklık sistemlerinin düzeni için E vitamini verilmesinin yararı olacaktır (Anonim 1987,
Anonim 1989a, Smith 2002).
Sıcaklık stresi esnasında görülen yem tüketiminin azalması, yemle alınan
minerallerin yetersiz olmasını beraberinde getirebilecektir. Yüksek sıcaklara maruz kalan
yumurtacı tavuklarda, vücutta potasyum tutulumunda azalma görülmektedir. Potasyuma
ilaveten sodyum, kükürt, selenyum ve bakır gibi minerallerde de kayıplar meydana
gelmektedir. Dolayısıyla, normal şartlarda elektrolit dengesinin (Na + K - Cl) etlik
piliçlerde büyümeyi etkileyen bir faktör olduğu dikkate alındığında; yüksek sıcaklıklarda
elektrolit dengesi bozulur ve buna bağlı olarak büyüme oranı daha da geriler (Anonim
1987, Smith 2002).
Enerji Gereksinimi
Kümes hayvanları, enerji gereksinimlerini karşılayacak düzeyde yem
tüketmektedir. Ancak çevre sıcaklığı yükseldiğinde (>30 C0) sıcaklık stresine bağlı olarak
yem tüketimleri gerilemekte ve enerji gereksinimleri tam olarak karşılanamamaktadır.
Sıcaklık stresiyle yem ve enerji tüketimi azalmasına karşın yaşam için gerekli enerji
gereksinimi artmaktadır. Bu nedenle tüketilen enerjinin çok az bir kısmı verim için
kullanılmaktadır (Açıkgöz ve Özkan 2001). Yemdeki protein seviyesinin azaltılmasının
yanı sıra karbonhidratlar için yağ kullanımı da yemin ısıyı artırıcı etkisini azaltmakta yararlı
olabilir. Bu aşamada çok iyi kalitede yağ seçilip kullanılması ve/veya yem işleme
teknolojisinin uygun seçilmiş olması gerekir. Ayrıca yeme yağ katımı yem tüketimi üzerine
arttırıcı etki yapabilir (Anonim 2005).
A. ARSLAN ve M. DURU
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 9(1-2): 93-100, 2004
98
Su
Yüksek ortam ısısı altında sıcaklık stresinden korunmak amacı ile durulacak
faktörlerin en başında su gelir. Su tüketimi, sıcaklık stresi altında bulunan kanatlılar için
büyük önem taşımaktadır. Su kaybını önlemek için hayvanların daha fazla su tüketmeleri
gerekir. Zira, akciğerlerden su buharlaştırılması, vücut sıcaklığını azaltmanın en önde gelen
yoludur. Hayvanlara serin içme suyu sağlanması, vücut sıcaklığının azalmasına yardımcı
olacak ve dolayısıyla hayatta kalma oranı artacaktır (Anonim 1987).
Sıcaklık stresi altında bulunan hayvanlara ortam ısısına denk bir ısıda bulunan
suyun içirilmesi solunum hızının artmasına, solunum hızının artması kan pH' sının
düşmesine (Alkolosis), alkolosis de yumurta kabuk kalitesinin bozulmasına yol açar
(Anonim, 1987). Ayrıca sıcaklık stresi esnasında, taze ve serin içme suyunun 15 0C
civarında verilmesi, ılık su (29 0C) ile karşılaştırıldığında yem tüketimini %5-10 arasında
arttırdığı bilinmektedir (Esmail 2002, Muğlalı 2002).
Asit-Baz ve Elektrolit Dengesi
Elektrolit dengesinde oluşacak değişimler beslenme açısından büyük öneme
sahiptir. Solunum hızlanması alkolosize dolayısıyla böbreklerden bikarbonat kaybına neden
olur. Alkolosisin sürmesi halinde yumurta kanalının uterus bölümünde üretilen bikarbonat
miktarı azalır ve sonuç olarak yumurta kabuğu incelir (Anonim 1987). Rasyonda yüksek
oranda fosfor bulunması da kabuk kalitesinin bozulmasına neden olur. Bu arada oluşacak
genel hipokalsemi (kalsiyum eksikliği) olayları durumun daha da kötüleşmesine yol açar.
Elektrolit dengesinin bozulmasının diğer bir sakıncası da tibial diskondroplasia (TD)'nın
oluşmasına yol açmaktadır. Bu metabolik hastalık tibiada kıkırdak dokunun kemik epifizine
doğru büyümesi ile şekillenir. Bu hastalığın önüne geçmenin en iyi yolu yemdeki klor
seviyesini düşürmemektir (Şenköylü 2002). Elektrolit dengesinin bozulması dokularda su
kaybına da neden olmaktadır. Stres öncesi rasyona eklenen vitamin C, elektron dengesi
üzerine iyileştirici etki göstermiştir (Anonim 1989b).
Sonuç
Sıcaklık stresine maruz kalmış hayvanlarda alınabilecek önlemler şu şekilde
özetlenebilir;
- Yemin enerji düzeyinin optimum bir seviyeye (2850 Kcal/ME/kg) yağ ilave ederek
çıkartmalıdır. Bunun nedeni, yağların metabolik olarak neden olduğu ısı artışı protein
ve karbonhidratlara göre daha düşüktür. Ayrıca yağın yem tüketimini de arttırdığı
bilinmektedir.
- Sıcaklık stresinin pik dönemlerinde hayvanların yemsiz bırakılması, hayatta kalma
oranının arttırılması için etkin bir yol olabilir. Açlık, besin maddelerinin sindirilmesi,
absorbsiyonu ve metabolize edilmesinden kaynaklanan ısı üretimini azaltır. Buna
ilaveten, yemsiz bırakılma hayvanları sakinleştirir ve çok fazla enerji harcamaları
ihtimalini azaltır. Kanatlıların metabolik ısı üretimi, yem yedikten 4 ile 6 saat sonra en
üst noktasına ulaşır. Dolayısıyla, yüksek metabolik ısı üretiminin günün en sıcak
zamanına rastlamaması için hayvanlara sabahın erken saatlerinde ve akşama doğru
yem verilmesi isabetli olur.
- Günde 2-3 kez ıslak yem verilebilir. Bu hayvanların yem tüketimini arttırır.
- Kırıntı formunda veya iri daneli ince yem verilmelidir.
- 3-5 günlük ani sıcaklık değişimlerinde, yem kompozisyonunda bir değişikliğe
gidilmemelidir.
KANATLILARDA SICAKLIK STRESİNİN YÖNETİLMESİ
MKU Ziraat Fakültesi Dergisi 9(1-2): 93-100, 2004
99
- Selüloz içeriği yüksek yem materyali kullanılmamalıdır.
- Aminoasitlerce dengeli besleme yapılmalıdır.
- Ham protein değerini düşürüp (maksimum %17) lisin ve metionin değerleri günlük
olarak sırasıyla 720 mg ve 360 mg düzeylerinde ayarlanmalıdır.
- Stres esnasında hayvanlara hayvansal kaynaklı proteinler yerine bitkisel kaynaklı
proteinlerin verilmesinin daha faydalı olduğu bilinmektedir.
- Yeme Na ve Cl düzeyleri yeterli seviyelerde eklenmelidir.
- Bağışıklık sisteminde görülen olumsuzlukları önlemek için, yeme katılan 100 ppm
çinko poliaminoasit olumlu sonuçlar vermektedir.
- Yeme vitamin C (250-400 g/ton) ve vitamin E (250 g/ton) takviyesi yapılmalıdır.
- Vitamin kayıplarına neden olabileceğinden rastgele yemlerin kullanımından
kaçınılmalıdır.
- Mineral, vitamin premiksi arttırılmalıdır. Kanatlılar günde ortalama 3.5 gr kalsiyum ve
400 mg kullanılabilir fosfor alabilmelidirler.
- Normal ağırlığın altında yarka piliç yetiştirilmemelidir.
- Kabuk kalitesinde oluşabilecek bozulmalara karşı NaHCO3 kullanılmalıdır.
- İçme suyu ile verilen bikarbonat alkolisisi azaltır.
- Yeme amilaz, proteaz ve ksilanaz gibi enzim karışımlarının eklenmesinin yem
etkinliğini 0.07 oranında arttırdığı bilinmektedir.
- Küf ısı stresini olumsuz etkilediğinden, depolamaya dikkat edilmeli ve nem içeriği
%12' yi geçmemelidir.
- İçme suyu hayvanlara soğuk (10-15 °C) ve taze olarak sunulmalıdır.
- Su tüketi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!