Kent içi Peyzaj Sorunları ve Çözüm Önerileri

Ekosistemler yaşam kaynaklarıdır. Ekosistemlerin planlanmadığı, ekolojik yönetim planlarının olmadığı bir yerde peyzaj planlarının yapılmadan, çevre düzeni planı yapılmasının, imar planlarının yapılmasının, kentlerin planlanmasının sonuçları su ve beraberindeki doğal kaynaklarının yok oluşudur ve ulusal mevzuatlarda peyzaj planlarının, plan kademelerinde hala yer almamasında ısrarlı davranılması

 

ardındaki gerçeklerin aslında bizler tarafından bilindiği ama halkımızın anlamlandıramadığı gerçeğini ortaya koymaktır. İşin özünde; kaynaklarımız üzerindeki rant baskısıdır, günlük politikalarla yönetim anlayışıdır,"benden sonra tufan" politikasıdır. Asıl acı olan; ülkesini ve insanını sadece kendi varlığı için bir araç olarak görmektir.

Mühendis ve mimarlar yıllardır iklim değişikliği tehlikesi karşısında, kaynaklarımızı koruyarak kullanımı adına planlamalar yaparlar merkezi ve yerel otoriteye bilgi aktarırılar ama çoğu zaman hiç dikkate alınmazlar. Çünkü peyzaj alan ve değerleri iştah kabartan bir yatırım alanı olarak görülür.

Dünyada son yıllarda yaşanılan iklim değişikliklerine yönelik belirtilerin bu tür sonuçları doğuracağına yönelik tahmin ve uyarılar çok uzun süredir yapılmakla birlikte bu konuda ülkemizde hiçbir önlemin alınmaması, kuraklığın etkilediği tüm konulardaki zararların boyutunun bu denli büyük olmasına neden olmuştur. Özellikle su kullanımına yönelik önlemlerin alınmamasının sorumluluğu sadece bu kaynakların yönetiminden sorumlu olanlara aittir.

Bilimsel araştırmalar bu gün yaşamakta olduğumuz kurak dönemin olumsuz etkilerini giderek arttıracağını, önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini göstermektedir. Dolayısıyla toplumun her kesiminin konuya yönelik olarak bu güne kadar yeterince göstermediği duyarlılık ve sorumluluğun bundan sonra gösterilmesi, gelecekte ortaya çıkabilecek zararların en aza indirgenebilmesi için mutlaka gereklidir.

Son aylarda yaşanılan kuraklık ve bunun neden olduğu susuzluk yaşamımızın her alanında olduğu gibi yeşil alanlarda da yıkıcı etkilerini hissettirmiştir. Özellikle metropol kentlerimizde büyük miktarlarda su kullanımı gerektiren klasik peyzaj düzenleme yaklaşımıyla oluşturulan mevcut yeşil alanların hemen hemen tamamı su kullanımının kısıtlandığı birkaç aylık periyot içerisinde onarılması oldukça güç hatta bazı durumlarda olanaksız olan boyutlarda zarar görmüştür. Mevcut çevre koşulları dikkate alınmadan seçilen ve çoğu egzotik (yabancı) olan ağaç ve çalıların bir kısmı kurumuş, bir kısmı da vejetasyon döneminde gerekli gelişmeyi gösterememiştir.

Çim alanlar ve çiçek parterleri gibi yaşamını sürdürebilmesi için her gün düzenli sulamaya gereksinim duyan bitkilerin kullanıldığı alanların ise neredeyse tamamı yeterince sulama yapılamadığı için elden çıkmıştır. Tüm bunların ortaya koyduğu maddi zararların boyutlarının saptanmasına yönelik henüz bir araştırma yapılmamasına rağmen ülkemizin tümü dikkate alındığında aslında bu zararın çok büyük boyutlarda olduğunu tahmin etmek güç değildir.

Park ve bahçe düzenlemelerinin hemen hemen tamamında egzotik (yabancı) bitkiler kullanılmaktadır. Mevcut ortam koşulları yeterince dikkate alınmadan ve büyük ölçüde su kullanımına dayalı olarak yapıldığı Büyükşehirlerde içme suyunun büyük bir kısmı yaz aylarında bu alanların sulanmasında kullanılmakta, bu da bu tür alanların bakım maliyetini önemli miktarda arttırmaktadır. Bitkisel tasarım yapılırken bitkilerin gelişme şartlarlı dikkate alınmamakla birlikte dikimde oluşan hatalarda eklenince bitkiler gelişimini tamamlayamamaktadır. Bunun yanı sıra son aylarda yaşanılan kuraklık gibi olağanüstü koşulların ortaya çıkması durumunda bu alanların periyodik olarak sulanamaması maliyetin kabul edilemeyecek boyutlara ulaşmasına neden olmakta ve bu maliyetin karşılanamadığı durumlarda yeşil alanlar ölüme terk edilmektedir.

Diğer taraftan bu tür klasik peyzaj düzenlemesine bitki materyali sağlamaya yönelik olarak biçimlenen fidanlıklar gelecekte oluşacak yukarıda sözü edilen sorunlar nedeniyle güç duruma düşmektedir. Mevcut şartlar devam ettiği sürece bu işletmelerin uğrayacağı zararın boyutları giderek artacak ve belki de bir çoğu işlerini değiştirmek durumunda kalacaklardır.

 

ÇÖZÜM: PEYZAJ DÜZENLEMESİNDE SUYUN ETKİN KULLANIMI YANİ KURAKÇIL PEYZAJ YÖNTEMİ

Su temini konusunda yaşanılan güçlüklerin giderek artması insanları suyun etkin kullanımı yönünde yeni çözüm arayışlarına yöneltmiştir. Özellikle park ve bahçeler gibi dış mekan kullanımlarında su tüketiminin büyük boyutlara ulaşması peyzaj düzenlemelerinde suyun olabildiğince az kullanıldığı yeni peyzaj düzenleme biçimlerinin geliştirilmesini gerektirmiştir.

Bu doğrultuda "Su-Etkin Peyzaj Düzenlemesi" genel başlığı altında "Suyun Akılcı Kullanımı", "Az Su Kullanımı" ve "Doğal Peyzaj Düzenleme" gibi klasik peyzaj düzenleme anlayışlarından farklı yeni peyzaj düzenleme kavramları geliştirilmiştir.

Bu kavramların her biri felsefeleri ve konuya yaklaşım biçimleri açısından bazı farklılıklar göstermekle birlikte, hepsi de aynı temel ilkelere dayanmakta ve genellikle aynı anlamı taşıyacak biçimde birbirinin yerine kullanılmaktadır. Bu temel ilkelerin formüle edilmesiyle geliştirilen ilk kavramsal yaklaşımlardan birisi "Kurakçıl Peyzaj Düzenleme" dir.

Kurakçıl Peyzaj Düzenlemesinin dayandığı temel ilkeler aşağıdaki gibidir:

 

  • Çim alanlara olabildiğince az yer verilen ve sulamayı en az gerektiren uygun planlama ve tasarımın yapılması
  • Toprak analizi ve toprak koşullarının iyileştirilmesi.
    Suya en az gereksinim duyan ve kurağa dayanıklı uygun bitki türlerinin seçimi
    Çim alanların uygulama ve bakım çalışmalarında kolaylık yaratan pratik ve ekonomik çözümler sunacak biçimde tasarlanması.Tasarımda kullanılan sert zemin ağırlıklı çalışmalar bir ölçüde maliyetide artırmaktadır.Bu uygulama bir ölçüde dikkate alınmalıdır.
  • Uygun ve düzenli bakım çalışmalarının yapılması
  • Etkin sulama sisteminin oluşturulması.Buda akıllı sulama sistemlerinin ülke geneline yayılmasını gerektirmektedir.Sulama sistemleri oluşturulduğunda teknik bilgiye dayalı ekip ve ekipmanların oluşturduğu birliktelikle sağlanır.Fakat böyle bir kalifiye eleman yetiştirilememesi elbette teknik elemanların bu konuya ne kadar duyarsız olduğunu göstermektedir.

KÜRESEL ISINMA VE OLUŞABİLECEK KURAKLIĞA KARŞI YAPILMASI GEREKENLER

Ülkemizde yaşanan kuraklığın ileriki yıllarda da devam etmesi bunun etkilerinin de giderek artması sonucunu ortaya koyacaktır. Bir çok konuda gerekli hazırlıkların gereğince yapılmaması nedeniyle ortaya çıkan büyük maddi zararların gelecekte de yaşanmaması için gerekli önlemlerin zaman kaybetmeden alınması gerekmektedir. Kuraklığın yıkıcı etkilerinin en yoğun biçimde hissedildiği yeşil alanlara yönelik olarak kısa ve orta vadede yapılacak bir takım çalışmalar özellikle metropol kentlerimizde önemli miktarda su tasarrufunun yapılmasını sağlayacağı gibi bu alanlar kuraklık nedeniyle elden çıkmasını da önleyecektir. Bu konuda yapılabilecek  öncelikli çalışmalar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

1. Ülkemizdeki yeşil alanların planlama, tasarım ve uygulamasında önemli pay sahibi yerel yönetimler, kamusal alanda peyzaj mimarlarının teknik donatısına yer vermeli ve klasik peyzaj düzenleme anlayışını en kısa sürede terk ederek mevcut koşullara en uygun yeni peyzaj düzenleme  ilkelerini benimsemelidir.
2. Yeşil alanların oluşturulmasında öncelikle doğal bitki türlerine yer verilmelidir. Çünkü doğal bitkiler yabancı yurtlu bitkilere oranla daha dayanıklıdırlar ve uygun biçimde yerleştirildiklerinde ve dikildiklerinde bölgesel iklim ekstremlerinden daha az etkilenirler. Bunun yanı sıra doğal bitkiler yerel çevre koşullarına en iyi şekilde uyum sağlarlar, toprak verimliliğine katkıda bulunurlar, erozyonu azaltırlar ve genellikle diğer bitki türlerine oranla daha az su, gübre ve ilaca gereksinim duyarlar.
3. Doğal bitki türleri dışında seçilen bitkilerin kuraklığa dayanıklı ve mümkün olduğunca az sulamayı gerektiren türlerden olmasına özen gösterilmelidir.
4. Özellikle su sıkıntısının en yoğun yaşandığı metropol kentleri ve çevresinde bulunan fidanlıkların bitki stoklarını su kullanımının en az düzeyde olduğu yeni peyzaj düzenlemelerine yönelik olarak değiştirmeleri ve üretim fidanlıklarında doğal bitki türlerinin üretimine ağırlık verilmesi gereklidir.
5. Hangi ölçekte olursa olsun mevcut yeşil alanlarda su tüketimini en aza indirecek önlemlerin alınmasına en kısa sürede başlanmalı, bu amaçla mevcut sulama sistemleri suyun daha az tüketildiği etkin sulama sistemleriyle değiştirilmeli, kuraklık nedeniyle zarar gören bitkilerin yerine  öncelikle doğal bitkilerin kullanılmasıyla kuraklığa dayanıklı bitki türleri dikilmelidir.
6. Özellikle büyük ölçekli park ve rekreasyon alanları, kent içi ve kent çevresi yollar, kamu kurumları ve üniversite kampüsleri gibi yoğun bakım ve masraf gerektiren alanlarda çim alanların ve sulama gerektiren bitki örtüsünün olabildiğince azaltılarak bu alanlarda öncelikle doğal bitki türler olmak üzere kuraklığa dayanıklı ağaç, çalı ve yer örtücüler kullanılmalıdır.

7. Dış mekan sulamasında şehir şebekesinin kullanımı olabildiğince azaltılarak alternatif su kaynakları oluşturulmalıdır. Bu konuda özellikle konutlarda bir çok ülkede örneğine rastlayabileceğimiz yağmur ve kar sularının depolanabileceği sistemler oluşturulmalıdır. Bu sistemler kuraklığın yoğun olduğu dönemlerde yer altı su kaynaklarının aşırı kullanımını da azaltabilecektir.

ÇAĞLAR AYDIN

Ziraat Mühendisi


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız