ORGANİK KANATLI HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Kanatlı Hayvanların Bakımı ve Barınaklar

A) Kümesler sıhhi bir yapı malzemesinden inşa edilmeli, kümes koşulları hayvanların biyolojik ve ırk ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Hayvanlar yem ve suya kolayca erişebilmelidirler. Binaların yalıtımı, ısınması, havalandırılması; hava akımını, toz seviyesini, ısıyı, nispi nemi ve gaz konsantrasyonunu hayvanlara zarar vermeyecek sınırlar içerisinde tutacak şekilde olmalıdır. Binalara çok iyi bir şekilde doğal hava ve ışık girebilmelidir.
B) Binalardaki hayvan yoğunluğu hayvanların türüne, ırkına ve yaşına bağlı olarak rahat ve iyi durumda olmalarını sağlayacak şekilde olmalıdır. Optimum hayvan yoğunluğu hayvanların rahatça ve doğal olarak durabilecekleri, kolayca yatabilecekleri, dönebilecekleri, kendilerini temizleyebilecekleri, gerinme ve kanat çırpma gibi tüm doğal hareketleri yapabilecekleri yeterli büyüklükte yer sağlayacak şekilde olmalıdır.
C) Kanatlılar doğal otlaklarda yetiştirilmelidir ve kafeslerde tutulamazlar. Hayvanın rahatlığı veya hijyen şartları nedeniyle su kanatlıları iklim şartlarının elverdiği zamanlarda akarsulara, gölet veya göllere erişebilmelidirler.
D) Tüm kanatlı barınakları aşağıdaki asgari şartları karşılamalıdır.
1) Asgari üçte biri parçalı veya ızgaralı yapıda değil düz satıh olmalı ve sap-saman, talaş, kum veya kısa çim gibi maddelerle kaplı olmalıdır.
2) Yumurta tavukları binalarında tavuklara ayrılan zeminin büyük bir kısmı dışkı toplanmasına elverişli olmalıdır.
3) Kanatlı grubunun ve kanatlının büyüklüğü ile orantılı büyüklükte tünek bulunmalıdır.
4) Kanatlının büyüklüğüne göre giriş/çıkış delikleri olmalı ve bu delikler kanatlı barınağının her 100 m2 si için asgari toplam 4 m toplam uzunluğa sahip olmalıdır.
5) Her kanatlı barınağında 4800 adet broyler, 3000 adet yumurta tavuğu, 5200 adet Afrika tavuğu, 4000 adet dişi muscovy veya pekin ördeği, 3200 adet erkek muscovy veya pekin ördeği veya diğer ördekler, 2500 adet et horozu, kaz veya hindiden fazla hayvan barındırılmamalıdır.
6)-Her hangi bir üretim biriminde bulunan et üretimine yönelik kanatlı barınaklarının toplam kullanılabilir alanı 1600 m2 yi aşmamalıdır.
7) Yumurta tavuklarında doğal ışığa ilaveten günde azami 16 saat ışık sağlanacak şekilde suni ışıklandırma kullanılabilir ancak suni ışıklandırma olmadan asgari sekiz saat dinlenme süresi uygulanmalıdır.
8) Kanatlılar iklim koşullarının elverdiği durumlarda açık hava barınaklarına alınmalı ve mümkün olan hallerde bu durum yaşamlarının asgari üçte birinde uygulanmalıdır. Bu açık hava barınakları çoğunlukla bitki örtüsü ile kaplanmalı, koruyucu tesisler bulunmalı ve hayvanların yeterli sayıda su ve yem yalaklarına erişmelerine imkan vermelidir.
9) Yetiştirilen her kanatlı gurubu arasındaki sürede binalar sağlık nedenleriyle hayvanlardan boşaltılmalıdır. Bu süre içerisinde binalar ve tesisat temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Ayrıca, her kanatlı grubunun yetiştirilmesi tamamlandığında açık hava barınakları sağlık nedeniyle boş bırakılarak bitki örtüsünün yeniden gelişmesine imkan verilmelidir. Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu, barınakların boş bırakılması gereken dönemleri belirleyecekler ve kararlarını Komiteye bildireceklerdir. Bu gereklilik barınaklarda tutulmayan ve gün boyunca serbestçe gezinen küçük miktarlardaki kanatlılara uygulanmayacaktır.

Kanatlı Hayvanların Sağlığı ve Veteriner Müdahalesi

Organik kanatlı yetiştiriciliğinde, hayvan sağlığı ve veteriner müdahalesi kuralları aşağıdadır:
A) Organik kanatlı yetiştiriciliğinde, hayvanların genetik yapısı değiştirilemez ve genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve bunlardan üretilmiş ürünler organik tarım metoduna uygun olmadığından, organik hayvansal üretimde girdi olarak kullanılamaz. Gen teknolojisi metotları ile hayvan ıslahına izin verilmez. Antibiyotikler, koksidiyostatikler ve diğer büyümeye yardımcı suni maddeler, üremeyi kontrol edici veya başka amaçlar için hormonların veya benzer maddelerin kullanılması yasaktır. Yine de tedavi edici uygulama olarak hormonlar tek hayvan üzerinde uygulanabilir.
B) Gaga kesme, kanatları yolma gibi yöntemler uygulanamaz.
C) Hastalıklara karşı direncin güçlenmesi ve enfeksiyonların önlenmesi bakımından her türün gereksinmelerine uygun gerekli tedbirler alınmalıdır.
Organik kanatlı yetiştiriciliğinde veteriner ilaç uygulamaları aşağıdaki prensiplere uygun olmalıdır;
1) Tedaviye alınan hayvan türü üzerinde tedavi edici etkisinin bulunması ve tedavi koşullarına uygun olması kaydıyla kimyasal bileşimli ilaç uygulamaları yerine, bitki alıntıları ve bitki özleri gibi bitkisel ilaçlar, bitki, hayvan veya mineral kaynaklı maddeler gibi homeopat ürünler ve eser maddeler ve ürünleri kullanılmalıdır.
2) Yukarıda bahsedilen maddelerin kullanımının hastalıkla veya yaralanmayla mücadelede yetersiz kalması veya yetersiz kalmasının muhtemel olduğu ve hayvanın acı çekmemesi için tedavinin gerekli olduğu durumlarda veteriner sorumluluğunda kimyasal bileşimli ilaçlar veya antibiyotikler kullanılabilir.
3) Önleyici tedavi olarak kimyasal bileşimli veteriner ilaçları veya antibiyotiklerin kullanılması yasaktır.
4) Üretim biriminin bulunduğu belirli bir alanda bir hastalığın ortaya çıkması halinde, bağışıklık sağlayan veteriner ilaçları kullanılabilir.
5) Veteriner ilaçları kullanılacağı zaman konulan teşhis, müdahale yöntemi, tedavi süresi ve ilacın yasal kesilme süresi ile birlikte kullanılan ürün tipi açıkça kayıt edilmelidir.
6) Hayvanlar veya hayvan ürünleri organik ürün olarak pazarlanmadan önce bu durum kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşuna bildirilmelidir. Tedavi edilen hayvanlar, açıkça belirlenmelidir.
7) Bir hayvana normal koşullarda verilen veteriner ilaçlarının son uygulandığı tarih ile bu hayvanlardan organik ürün elde edilme tarihi arasındaki süre ilacın tanımlanmış kesilme süresinin iki katı olmalı veya kesilme süresi belirtilmemiş hallerde 48 saat olmalıdır.
8) Aşı uygulamaları, parazit tedavisi, bir hayvana veya hayvan grubuna bir yıl içerisinde ikiden fazla veya azami üç kez kimyasal bileşimli veteriner ilaçlarının veya antibiyotiklerin uygulanması halinde, söz konusu hayvanlar veya bu hayvanlardan elde edilen ürünler yönetmeliğe uygun olarak üretilmiş ürün sıfatıyla satılamazlar ve kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşunun izni ve komitenin mutabakatı şartıyla geçiş sürecine alınırlar.
9) Yumurta  üretiminde, 5 gün içerisinde sentetik ilaç kullanılmış ise organik ürün olarak satılamaz.
10) Kanatlılarda yumurtlamayı ve yumurta sarısını artırıcı yada kalite düzenleyici sentetik maddeler ile doğal olmayan yöntemler kullanılamaz.

Kanatlı İşletmelerindeki Binaların, Ekipmanın Temizlenmesi ve Dezenfekte Edilmesi Amacıyla İzin Verilen Ürünler

Kanatlı işletmelerinde potasyum ve sodyum sabunu, su ve buhar, kireç kaymağı, kireç, sönmemiş kireç, sodyum hipoklorit (örneğin çamaşır suyu), kostik soda, kostik potas, oksijenli su, doğal bitki özleri, sitrik, parasitik asit, formik, laktik, oksalik ve asetik asit, alkol, formalin, sodyum karbonat?a bina ve ekipmanların temizlik ve dezenfektasyonu amacıyla izin verilir.

Kanatlı Hayvanların Nakliye ve Kesimi

Organik kanatlı nakliyesi ve kesim kuralları aşağıdadır:
1)Hayvanların nakilleri stressiz ve kısa zamanda gerçekleştirilecek şekilde yapılmalıdır.
2) Yükleme ve boşaltma işlemleri dikkatlice ve hayvanları zorlamak amacıyla her hangi bir elektriksel aygıt kullanılmadan gerçekleştirilmelidir. Nakliye öncesi ve esnasında her hangi bir yatıştırıcı ilaç kullanılması yasaktır.
3) Kasaplık hayvanlara kesim esnasında stres yaratmayacak şekilde davranılmalı, uygun kesim yöntemleri uygulanmalıdır. Mümkün olan durumlarda ayrı kesimhaneler kullanılmalıdır. Mümkün olmayan durumlarda ise klasik olarak beslenmiş hayvanların kesiminden sonra, kesimhane iyice temizlendikten sonra, organik üretimi yapılmış hayvanların kesimi yapılmalıdır. Kesim işlemi aynı kesimhanede, aynı anda yapılamaz.
4) Kanatlılarda asgari kesim yaşları aşağıda verilmiştir.
Broyler 81 günlük, et horozları 150 günlük, pekin ördeği 49 günlük, dişi muscovy ördeği 70 günlük, erkek muscovy ördeği 84 günlük, yaban ördeği 92 günlük, afrika tavuğu 94 günlük, hindi ve kaz 140 günlük olmalıdır.

Organik Kanatlı Üretiminde Yem Temini ve Hayvan Besleme

Organik kanatlı üretiminde, yem temini ve hayvan besleme kuralları aşağıdadır:
1) Yem kullanımındaki amaç, üretimin azami düzeye çıkarılmasından çok, hayvanların muhtelif gelişim evrelerindeki beslenme ihtiyaçları karşılanırken kaliteli üretimin sağlanmasıdır.
2) Hayvanlar organik olarak üretilmiş yem hammaddeleri ile beslenmelidir.
3) Hayvanlar, tercihen yetiştirildikleri işletmeden sağlanan yemlerle, buna imkan olmaması halinde Yönetmelik kurallarına uygun hareket eden diğer birimlerden veya işletmelerden sağlanan yemlerle beslenmelidirler.
4) Ortalama olarak rasyon formüllerinin % 30'una kadarı geçiş sürecindeki maddeleri içerebilir. Dönüşümdeki yem maddeleri aynı işletmeden geliyorsa bu oran % 60'a artırılabilir.
5) Çiftçinin yemlerini yalnızca organik üretimden sağlayamaması durumunda klasik yem ham maddelerinin sınırlı oranda kullanılmasına izin verilir. Her yıl için izin verilen geleneksel yem hammaddeleri azami kullanım oranı ruminant hayvanlarda % 10 ve diğer türlerde % 20'dir. Bu rakamlar tarımsal kaynaklı yem hammaddelerinin kuru madde oranı yüzdesi olarak yıllık bazda hesaplanır.
6) İstisnai hava koşulları nedeniyle yem üretiminde kayıp olması halinde, afet bölgesinde ve kısa bir süre için kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşunun belirleyeceği oranda klasik yem hammaddelerinin kullanımına izin verilebilir.
7) Kanatlılarda besi aşamasında kullanılan yem formülü asgari % 65 tahıl içermelidir.
8) Kanatlı rasyonlarına kaba yem, taze veya kuru ot veya silaj eklenmelidir.
9) Antibiyotikler, koksidiyostatlar, ilaç maddeleri, büyütücüler veya büyümeyi veya üretimi geliştiren diğer maddeler hayvan beslenmesinde kullanılmaz.
10)-Sentetik yem katkı maddeleri, yem işlemeye mahsus yardımcı maddeler ve genetik değişimden geçirilmiş organizmalar kullanılamaz.
Kanatlı yemlerinde kullanılabilen yem hammaddeleri ve yem katkıları
A) Tahıl ve yan ürünleri
Mısır (dane, kepek, embriyo ve glüten olarak), sorgum (dane olarak), buğday (dane, kepek, glüten ve embriyo olarak), tritikale (dane olarak), yulaf (dane, kırıntı, kabuk ve kepek olarak), arpa (dane olarak), pirinç (dane, kırık, kepek ve embriyo olarak), çavdar (dane ve kepek olarak)
B) Yağlı tohumlar ve bunların yan ürünleri
Kolza tohumu (tohum ve embriyo olarak), soya fasulyesi (tohum ve embriyo olarak), ayçiçeği tohumu (tohum ve embriyo olarak), pamuk tohumu (tohum ve embriyo olarak), keten tohumu (tohum ve embriyo olarak), susam (tohum ve embriyo olarak)
C)  Baklagil tohumları ve bunların yan ürünleri
Nohut tohumu, burçak tohumu, fiğ (uygun ısıda işlem görmüş), bezelye (tohum, vasat ürün olarak), bakla (tohum, vasat ürün olarak), acı bakla (tohum olarak )
D) Kaba yemler
Kaba yonca unu, yonca, yonca unu, çim unu, saman, silaj, yemlik kök bitkiler
E)  Diğer bitkiler ve bunların yan ürünleri
Deniz yosunu bileşiminden üretilen ve yemde kullanılan melas (deniz yosununun kurutulması ve ezilmesiyle elde edilir ve içeriğindeki iyodun azaltılması için yıkanır), bitki tozları ve bitki kalıntıları, bitki protein kalıntıları (yalnızca yavru hayvanlara verilir), baharat ve otlar
F) Balık, diğer deniz hayvanları ve bunların yan ürünleri
Balık, balık yağı ve rafine edilmemiş balık yağı, enzim yoluyla elde edilen yumuşakça, kabuklu autolysate, Hydrolysate, Proteolysate, balık unu
G) Mineral katkılar
Sodyum
Rafine edilmemiş deniz tuzu, kaba kaya tuzu, sodyum sülfat, sodyum karbonat, sodyum bikarbonat, sodyum klorit
Kalsiyum
Su hayvanlarının kabukları (mürekkep balığı kemikleri dahil), kalsiyum karbonat, kalsiyum laktat, kalsiyum glükonat, lithotamnion ve maerl
Fosfor
Kemik dikalsiyum fosfat çöküntüsü, deflüor dikalsiyum fosfat, deflüor monokalsiyum fosfat
Magnezyum
Susuz magnezyum oksit, magnezyum sülfat, magnezyum klorit, magnezyum karbonat
Kükürt
Sodyum sülfat
İz elementler
Demir (demir karbonat, demir sülfat, monohidrat demir oksit), iyot (kalsiyum iyodat, susuz kalsiyum iyodat, hekzahidrat, potasyum iyodür), kobalt (kobalt sülfat monohidrat ve/veya heptahidrat, baz kobalt karbonat, monohidrat), bakır (bakır oksit, baz bakır karbonat, monohidrat bakır sülfat, pentahidrat), mangan (mangan karbonat, mangan oksit ve manganik oksit, mangan sülfat, mono ve/veya tetrahidrat), çinko (çinko karbonat çinko oksit, çinko sülfat, mono ve/veya heptahidrat,) molibden (amonyum molibdat, natrium molibdat), selenyum (sodyum selenat sodyum selenit), natrolit-fonolit (alüminyum slikatın doğal karışımı, alkali toprak, alkali alüminyum hidroslikat, natrolit % 43-46,5 ve felspat formüllü ve yemdeki oranı en fazla 25,000 mg/kg), volkanik kökenli klinoptilolit (en az % 85 klinoptilolit ve en fazla % 15 feldaspat, mika ve kil içeren, kuvars ve fiber içermeyen volkanik orijinli sulu kalsiyum alüminoksit formüllü yemdeki oranı en fazla 20,000 mg/kg)
H) Vitaminler, provitaminler ve kimyasal açıdan tam tanımlanmış benzer etkisi   bulunan maddeler
Yem ham maddelerinden doğal olarak elde edilenler ve tek mideli hayvanlar için doğal vitaminlere eşdeğer sentetik vitaminler kullanılabilir. Sentetik vitaminlerin kullanım şartlarını sertifikasyon kuruluşu belirlemektedir.
I) Enzimler
3-phytase (Aspergillus niger? den üretilir.)
J) Mikroorganizmalar
Bacillus cereus var. toyoi, Bacillus licheniformis, Bacillus subtilis
K) Koruyucular
E 236 Yalnız silaj için formik asit, E 260 yalnız silaj için asetik asit, E 270 yalnız silaj için laktik asit, E 280 yalnız silaj için propiyonik asit
L) Birleştiriciler, katılaşmayı önleyici maddeler ve katılaştırıcılar
E 551b Koloidal silis, E 551c kieselgur, E 553   sepiolit, E 558   bentonit, E 559   saf kil, E 561   vermikulit, E 599   perlit (1,2).

Kanatlı yemlerinde kullanılması yasak yem hammaddeleri ve yem katkıları nelerdir?

Kanatlı yemlerinde, mezbaha artıkları (et-kemik unu, kan unu, et unu vb.), heksan gibi solventler veya diğer kimyasallarla ekstrakte edilmiş yağlı tohum küspeleri, üre, hayvan gübresi, genetik olarak modifiye edilmiş yem hammaddeleri, sentetik amino asitler, sentetik renk maddeleri, sentetik koruyucular, sentetik büyütme faktörleri ve uyarıcılar, sentetik iştah açıcıların kullanılması yasaktır .

ORGANİK KANATLI YETİŞTİRİCİLİNDE SERBEST ÜRETİM MODELİ

Serbest üretim genel hatlarıyla tavukların yapay ortamdan uzak olacak şekilde yerde barındırılması ve açık alanda otlatılması şeklinde tanımlanmaktadır. Geçici bir kümeste veya ağılda barındırılan tavukların hasat sonrası tarlada kalan daneleri topladığı veya tarlada bulunan zararlıları temizlediği bilinen bir uygulama olarak gözükmektedir. Sığırların dönüşümlü olarak daha uzun boylu otlaklara taşınması ile geride kalan kısa boylu otların tavuklar tarafından değerlendirildiği ve ürüne dönüştürüldüğü bilinmektedir. Diğer taraftan tavukların eşelenme iç güdüsü ile ineklerden geriye kalan kısmı doğal olarak eşeledikleri de gözlenmektedir. Yetiştiriciler tarafından yaşamalarına izin verilmeyen kabuklu ve zararlı böcekleri ortadan kaldıran ve doğal olarak biyolojik mücadele yapan tavuklar özellikle çiftliğin karma ekonomisine katkıda bulunmaktadırlar .
Serbest üretim modelinde kümes içinde tavukların gübresinin toplandığı alanı içine alacak şekilde toplam alanın üçte birinin saman, odun talaşı, kum veya otlarla kaplanması gerekmektedir. Bu tipte barındırma sisteminde m2 de hayvan sayısı 7' yi geçmemelidir. Kümes içinde maksimum m2 de 25 hayvan olacak şekilde hazırlanan bölmelerde tavuk başına 15 cm olacak şekilde tünek mesafesi konulmalıdır .

Serbest Broyler Yetiştiriciliği nasıl yapılmaktadır?

Eğer serbest broyler yetiştiriciliği yapılacaksa kullanılacak hayvanların buna uygun olması gerekmektedir. Genellikle bu amaçla kullanılan hayvanlar Cobb gibi hibrit veya Light Sussex veya Dorking gibi geleneksel ağır saf ırklar da olabilmektedir. Geniş göğüslü melez Indian (Cornish ) Game civcivleri de daha uygun olabilmektedir. Doğal yemleme ve yeterince hareketin sağlanması için sağlam bir yapıya gereksinim duyulduğundan, hızlı büyümede bacak zayıflığı gösterenlerin materyal olarak kullanılmaması gerekmektedir. ISA 657 kırmızı tüylü broyler ve Shaver Redbro özellikle yoğun olmayan üretim için geliştirilmişlerdir. Bunlar beyaz tüylü Cobb ve Hubbard broylerlerine göre daha yavaş büyümelerine karşın, dış ortam şartlarına daha çabuk adapte olmaktadırlar. Bu tipler Fransa' da çok yaygın olmasına rağmen İngiltere' de daha az yaygındır .
Önerilen sürü büyüklüğü bir kümeste 200 adet broyler olmasına karşın izin verilen sayı 500 adede kadar çıkmaktadır. Yumurtacılar için kullanılan bir çok barınak serbest broyler üretimi için de uygun olmaktadır. Yetiştirilecek materyal doğrudan kümese alınmakta, ancak civcivler için gerekli ortamın hazırlanmasına gereksinim duyulmaktadır. Eğer organik serbest broyler üretimi sertifikalı olarak yapılacaksa günlük yaşta civciv almak gerekmektedir. Hangi yolla olursa olsun hiçbir şekilde enfeksiyonlara karşı aşılamaya ve herhangi bir veteriner uygulamasına izin verilmemeli, kayıtlar düzenli ve yeterli olacak şekilde tutulmalıdır.

Civciv dönemi

Günlük civcivler tüylenmelerini tamamlama yaşına gelinceye kadar sıcak ortamda bakılmak zorundadır. Bu amaçla ana makinelerinden yararlanmak düşünebilir ama zorunlu değildir. Önemli olan kuru ve zararlılardan korunmuş izolasyonu ve havalandırılması sağlanmış bir barınağın hazırlanmış olmasıdır. Zemin odun talaşı veya benzeri sıcak bir altlıkla kaplanmalıdır. Civcivleri ısıtmak amacıyla ısıtma lambalarına ihtiyaç vardır. Lambalar civcivleri rahatsız etmeyecek ve rahatını sağlayacak yükseklikte asılmalıdır. Isı kaynağı olarak elektrik veya propan gazdan yararlanmak mümkündür. Isı kaynağının sessiz ve stres oluşturacak şekilde parlak olmamasına dikkat edilmelidir. Civcivlerin büyümesiyle birlikte sıcaklık gereksinimlerinde bir azalma olacağından ısı kaynağının buna göre aşamalı olarak ısı üretimi azaltılmalıdır. Bunun için aşamalı olarak yukarıya çekilir ve en nihayet tamamen kaldırılır. Sıcaklık gereksinimi ortadan kalkmış genç piliçler serbest yumurta üretiminde olduğu gibi kümes içine yerleştirilir. Tilkilere karşı yüksek tel örgüyle veya elektrikli tel örgüyle korunmaya ihtiyaç duyulabilir. Eğer çok sayıda piliç yetiştirilecekse organik standartlara uymak şartıyla kümes içinde farklı bölmelere dağıtmak gerekmektedir .

Yemleme

Civcivlerin  zemin üzerine yerleştirilmiş ve askıya alınmış yemlik ve suluklara ihtiyacı bulunmaktadır. Başlangıçta civciv yemlerinin yeter derecede ufak kırılmış ve karıştırılmış olması yem alımını kolaylaştırılması bakımından önemli olmaktadır. Yemin koksidiyostat içermemesi gerekmektedir. Organik rasyonun içeriği tahıllar, tam yağlı soya, tarla fasulyesi, balık unu, yonca ve mineral-vitaminlerden oluşmaktadır. Organik veya doğal yem hazırlamada özelleşmiş yem fabrikaları bulunabilir. Doğal yem hazırlama diğer yem hazırlamaya nazaran daha pahalı olmaktadır. İlaçlanmamış otlaklar organik standartlara uygun olmak zorundadır .
Sofralık broyler üretimi için yemleme miktarı gerek içeride gerekse de dışarıda serbest (ad-libitum) olarak yapılmaktadır. Fransa?da yapılan üretimde yemler dışarıda alttan açılan büyük kovalar içine konmaktadır. Bu yemlikler otlatma alanına uygun bir şekilde yerleştirilmiş ve tavukların otlamalarının yanında sadece bunlara konan mısırla beslenmeleri sağlanmıştır. Elektrikli dane öğütücü ile kabaca öğütülen mısırlar tavukların tüketebileceği büyüklüğe indirilmektedir. Mısır ağırlıklı rasyonlarla beslenen tavuklar sonuçta altın derili olarak gelişmektedirler. Su ve erimeyen grit her zaman için hazır olmalı, sıcak havalardan hayvanları korumak üzere yemlik ve sulukların bulunduğu yerlere gölgelik yapılması gerekmektedir .

Kesim

Doğal olarak otlatılan sofralık tavuklar 12 haftalık yaşta kesime hazır duruma gelecektir. Bu zaman sonunda canlı ağırlıkları yaklaşık olarak 1.8-2.3 kg arasında değişmektedir. Diğer taraftan yoğun bir şekilde üretilenler aynı ağırlığa belirtilen sürenin yarısında ulaşmaktadırlar. Ticari organik tavuk üreticileri tavukları kendi çiftliklerinde kesip işleyebilir veya lisanslı kesimhanelere gönderebilirler. İkinci uygulama pahalı olmakla birlikte çiftlikte kesim yapabilmek için izin almak gerekmektedir. Eğer kesim, yolma ve iç çıkarma işlemleri üretilen yerde yapılacaksa bu durumda konulan bir takım yasal kural ve uygulamalara dikkat edilmesi gerekmektedir .

ORGANİK HAYVANSAL ÜRETİMDE KULLANILABİLECEK ALTERNATİF YEM KATKI MADDELERİ

Yem katkı maddeleri, yemden yararlanmayı artırmak, elde edilen hayvansal ürünlerin miktar ve kalitesini yükseltmek, hayvanların sağlıklarını korumak ve ürün maliyetini düşürmek amacıyla kullanılan maddelerdir.
Hayvansal üretimde katkı maddelerinden yararlanma 1940?lı yıllarda antibiyotiklerin kullanımıyla başlamıştır. Antibiyotikler önceleri sadece insan hastalıklarının tedavisinde kullanılırken daha sonra hayvan hastalıklarının tedavisi ve kontrolü yanında büyütme faktörü ve yemden yararlanmayı artırmak amacıyla kullanılmaya başlamıştır. Antibiyotik kullanımı son 30-40 yıl içerisinde giderek artmış ve bu durum enzimatik veya fiziksel yolla antibiyotiklere karşı direnç kazanan mikroorganizma populasyonlarının artmasına yol açmıştır. Günümüzde birden çok antibiyotiğe direnç kazanan çapraz dirençli bakterilerin çoğalması söz konusudur. Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı bir rapora göre, hatalı antibiyotik kullanımı sonucu birçok mikrobun bağışıklık kazandığı ve bu bilinçsiz kullanımın devam etmesi durumunda kısa bir süre sonra kulak iltihabı ve boğaz ağrılarına karşı antibiyotiklerin etkili olmayacağı bildirilmektedir .
Son yıllarda özellikle  antibiyotiklere karşı oluşan mikroorganizma direnci dikkate alınarak birçok ülke bu maddelerin kullanımına kısıtlama veya yasaklama getirmektedir. Bu durum alternatif yeni katkı maddelerini gündeme getirmiştir. Antibiyotiklere alternatif olarak üzerinde durulan yem katkı maddeleri enzimler, organik asitler, probiyotikler, oligosakkaritler (prebiyotikler) ve bitki ekstraktlarıdır. Özellikle organik asitler ve probiyotikler sindirim kanalındaki mikrofloranın ekolojik dengesini yararlı mikroorganizmalar lehine çevirerek, potansiyel patojen mikroorganizmaların üremelerini önlemek amacıyla kullanılan yem katkı maddeleri olarak yaygınlaşmaktadırlar. Her iki yem katkı maddesi de doğal olmaları ve kalıntılarının tüketici sağlığına olan zararlı etkileri nedeniyle kullanımından endişe edilen antibiyotiklere alternatif olarak önerilmektedir.
Yem katkı maddelerinin kullanılabilmesi için bazı koşullara uygunluk göstermesi gerekmektedir. Bu koşulları şöyle sıralayabiliriz:

1) İnsan ve hayvan sağlığını olumsuz etkilememeli, toksin ve kanser yapıcı etkisi olmamalıdır.
2)  Performansı etkin ve ekonomik olarak artırmalı ve kolay elde edilebilir olmalıdır.
3)  Diğer katkı maddeleri ile çapraz rezistansa neden olmamalıdır.
4)  Analitik olarak tespit edilebilmelidir.
5) Biyolojik olarak yıkılabilmeli ve çevreyi kirletmemelidir.

Probiyotikler

Probiyotikler, verildiği hayvanın bağırsaklarında patojen mikroorganizmalara karşı antagonistik etki gösteren, bağırsak mikroflorası üzerine yararlı etkiler oluşturan patojen olmayan gram(+) ve fakültatif anaerob olan, laktik asit üreten, canlı, doğal bağırsak bakterileri, maya kültürleri ve hücreleri ile mantarlar, enzimler ve endüstriyel fermantasyon yan ürünlerini içeren yem katkı maddeleridir .

Probiyotiklerin bilinen etki şekilleri aşağıdaki gibi özetlenebilir.
1) Başta laktik asit olmak üzere asetik asit ve formik asit gibi organik asitler üreterek bağırsak pH' sını düşürür ve böylece nötr ve bazik ortamlarda yaşayabilen, genelde zararlı etkisi bulunan gram (-) patojen mikroorganizmaların üremesini engelleyen bir ortam oluştururlar.
2) Antibakteriyel maddeler üretirler.
3) Oksidasyon-redüksiyon potansiyelini düşürerek aerobik mikroorganizmaların gelişmesini inhibe ederler.
4) Biyofilm salgıları ile bağırsak epitel hücrelerini patojen bakteriler ve virüslerden koruyarak bağırsakların yangılanmasını önlerler.
5) Çeşitli enzimler üreterek özellikle sindirim sistemi tam olarak gelişmemiş hayvanlarda yemlerin sindirimine katkıda bulunurlar.
6) B grubu vitaminlerini sentezlerler.
7) Bağışıklık sistemini güçlendirirler ve sindirim sistemindeki antikor düzeyini artırırlar .

Probiyotik üretiminde en çok kullanılan mikroorganizmalar laktik asit üreten Lactobacillus ve Streptococcus cinsi bakterilerdir. Ayrıca mayalardan Saccharomyces cerevisiae ve mantarlardan Aspergillus niger ve Aspergillus oryzae de ticari probiyotik üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır .

Oligosakkaritler (prebiyotikler)

Maltoz, laktoz, sakkoroz gibi oligosakkaritlerin mikrobiyal fonksiyonları düzenlediği, laktik asit düzeyini artırdığı sindirim sistemi pH' ını düşürdüğü ve yararlı bakterileri artırdığı belirtilmektedir. Oligosakkarit uygulamalarının özellikle patojenik Salmonella ve E.Coli bakterilerini önemli düzeyde azalttığı, bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirlenmiştir .

Bitki Ekstraktları

Günümüzde hayvancılıkta performans artırıcı ve antimikrobiyal etkileri nedeniyle ticari olarak yararlanılan değişik bitki ekstratları saf veya karışım halinde mevcuttur. Bitkilerden elde edilen fenolik yapıdaki bileşiklerin (kaffeik sinnamik, ferulik asit, gallik asit, olöropin, timol, ögenol) organik asitlerin (benzoik, sorbik, sitrik, asetik asitler) ve esansiyel yağların (alil, izotiosiyanat, allisin) antimikrobiyal etki gösterdikleri bilinmektedir. Bunlardan tarçın, karanfil, kekik ve yenibaharın Listeria monocytogenes üzerine antimikrobiyal etkisi olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Yucca schidigera ve Oreganum vulgare (yabani mercanköşk)? ün antibakteriyel etkileri mevcuttur.

Kanatlı hayvanların yemlerine bitkisel ekstratlar katılarak şu faydalar sağlanabilir.
1) Daha fazla ağırlık kazancı, daha yüksek yumurta verimi ve daha iyi yem değerlendirme,
2) Ağızdan itibaren sindirim sistemi içinde patojen mikroorganizmaların öldürülmesi,
3) Yemde lezzet artışı,
4) Sindirim özsularının sekresyonunu artırma,
5)Sindirim enzimlerinin etkinliğini artırarak yemlerin sindirilebilirliğini yükseltme,
6) Bağışıklık sistemini güçlendirme,
7) Kolesterolü düşük hayvansal ürün temin etme,
8) Protein sentezini uyararak daha kaliteli ve yağsız et üretme,
9) Amonyağı bağlayarak daha temiz ve sağlıklı çevre oluşturma.

Enzimler

Kanatlı rasyonlarının toplam fosfor içeriğinin % 70' ini meydana getiren fitin-P, kanatlılar tarafından değerlendirilememekte, önemli miktarlarda fosfor gübre ile dışarı atılarak çevre kirliliğine yol açmakta, ayrıca protein, karbonhidrat ve mineral maddelerin fitik asit ile etkileşimi sonucunda sindirilme dereceleri azalmaktadır. Bunun yanında gübre ile atılan fosfor açığını kapatmak için rasyonlara inorganik-P kaynakları ilave edilmekte, böylece yemin maliyeti artmaktadır. Kanatlı rasyonlarına fitaz enzimi ilave edilerek fitin şeklinde bağlı fosforun yaklaşık % 40' ı değerlendirilebilmekte, böylece gübre ile atılan fosfor miktarı azalmaktadır .

Renk Maddeleri

Ülkemizde yumurta sarısındaki renk konusunda genel eğilim Altın Rengi dir. Bu amaçla son yıllara kadar yem sanayinde yumurta sarısını ve broyler deri rengini isteğe göre düzenlemek için petrol türevleri olan sentetik renk vericiler beta-apo-8 karoten, apo-karatenoic ester, apo-etil ester, kantaksantin kullanılmakta idi. Ancak son yıllarda gerek Avrupa Birliği Ülkelerinde gerekse ABD ve Kanada' da hızla sentetik renk vericilerden kaçış ve doğal renk vericilere yönelim gözlenmektedir. Bugün için dünyada çeşitli bi


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız