Zıraat Mühendisi Yusuf Ziya DEMİRAY
Sevgili Arkadaşlar, Bir süredir bizim grupta ve internette 2/B ile ilgili anketler yazılar vs dolaşmakta. Naçizane 20 yıldır 2/B yi uygulayan komisyonlarda görev alan ve orman katliamına "zorunlu" katkıda bulunan bir arkadaşınız olarak bu konuda birkaç şey söylemek istiyorum.

 

 

İlk orman kanunu 1937 de çıkarıldı ve Cumhuriyetin ilk anayasasında  "ormanlar daraltılamaz" hükmü ile de anayasanın teminatı altına alındı.1945 de çıkartılan bir yasa ile (Birkaç istisna dışında %1) bütün ormanlar devletleştirildi. Ormanlara ilk yasal tecavüzler 1950 li yıllarda Çiftçiyi topraklandırma kanunu adı altında Makilik alanların tarıma ve zeytinciliğe tahsis edilmesiyle başlandı.

Daha sonra yapılan 1960 anayasasında da "ormanlar daraltılamaz" hükmü aynen yer buldu. Fakat 1973 yılında Orman Kanununda yapılan bir değişiklikle 1960 yılı referans gösterilerek bu tarihten önce orman niteliğini kaybetmiş yerler Orman sınırları dışına çıkartılır ifadesi yer almıştır.

Bu tarihten sonra 2/B ler yapılmaya başlandı. 1980 anayasasıyla 1960 yılı 1981 e çekildi. Şu anda yürürlükte olan yasayla 1981 den önce ormandan açılmış tarla zeytinlik yerleşim yeri vs. haline dönüşmüş yerler orman sınırları dışına çıkarılmaktadır.

Hükümetin hazırlattığı taslakta ise Bu tarih 22/07/2007 olarak değiştirilecektir.

Daha çarpıcı olarak ben işe başladığım zaman 1987 yılında 6 yıllık tarlayı orman dışına çıkarıyorduk bugün ise 26 yıllık olması gerekli bir yerin orman sınırları dışına çıkartılabilmesi için. Eğer anayasa taslağı kabul edilirse 6 ay önce tahrip edilmiş kesilmiş yerleri orman sınırları dışına çıkartmak zorunda kalacağız.

Medyada ve internette yapılan tartışmalara bakacak olursak daha çok 2/B lerin satışına karşı çıkıldığını görürüz. Sanki bu yerler satılırsa ormanları talan edileceği gibi yanlış bir izlenim yaratılıyor. Yukarıda da açıkladığım gibi 1973 yılından beri 2/B yasaları uygulanıyor ve yaklaşık olarak 470 000 Ha (4 700 000 000 m² ) ormanlık alan bu yolla kaybedilmiştir. Bu alanların üzerinde şu anda tarımsal alanlar yerleşim alanları hatta ilçe merkezleri bile bulunmaktadır. Bu yerlerin büyük bir kısmını tekrar orman haline dönüştürmek te pratikte mümkün değildir.

Böyle bir realiteyle karşı karşıya iken kuru kuruya ben bu yerleri sattırmam demek bu sorunun çözümüne hiçbir katkı sunmaz. Aksine bu yerleri işgal edip kullananların işine gelir. Şöyleki; bu alanları kullananlar tapuları olmadığı için Devlete vergide vermemektedir. Ayrıca diğer hazine arazilerini kullananlardan alınan ecri misil (kira) 2/B leri kullananlardan kanunen alınmamaktadır. Yani adam ormanın yerini işgal etmiş 25-30 yıldır oturuyor ve Devlete 1 kuruş kira vermiyor

 

 Mevcut 2/B lerin ne yapılabileceği konusu bir yana öncelikle talanın önüne geçme ve 2/B yasası olarak bilinen gerçekte "6831 sayılı kanunun 3302 sayılı kanunla değişik 2. maddesinin B fıkrası" nın yürürlükten kaldırılması gereklidir. Eğer bu yapılmazsa ormanların kaybı devam eder ve bizler daha uzun yıllar bu 2/B leri ne yapalım satalım mı satmayalım mı diye tartışırız.

 Mevcut 2/B lerin ne yapılabileceği konusuna gelince

• 1- Öncelikle Bu arazileri kullananlardan 2/B nin yapıldığı tarihten bu güne kadar reel fiyatlar üzerinden kira alınmalıdır. Çünkü Mülkiyeti Devlete ait olan bir araziyi işgal etmiş ve bugüne kadar kullanmaktadırlar.
• 2- Gerçekçi bir bedel tespiti yapılarak bu bedeller üzerinden satılmalıdır.

 

Y. Ziya DEMİRAY
Ziraat Müh.

NOT: Bu yazı Bahcesel.com üye ve ziyaretçileri için kaleme alınmış olup, sitemizden ve yazarından izin alınmadan yayınlanamaz.

Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!