MEYVE HASTALIK ve ZARARLILARI

MEYVE HASTALIK ve ZARARLILARI

ELMA  KARALEKE  HASTALIĞI

(Venturia inaequalis)

     Hastalığın belirtileri ağacın yaprak, meyve ve sürgünlerinde görülür. Yaprağın üst ve alt yüzünde oluşan lekeler başlangıçta yağlımsı görünüştedir, giderek zeytin rengini alır ve daha sonra da kahverengileşir.meyvecilik7_clip_image010_00001 Lekeler kadifemsi yapıdadır ve bu kısımdaki dokular zamanla ölür, üzerinde çatlaklar ve delikler oluşur. Ağır enfekteli yapraklar erkenden sarararak dökülür.

10_31

 

Meyvedeki lekeler yeşilimtrak olup zamanla kahverengine dönüşür. Küçük lekeler zamanla birleşirler ve bu kısımlarda meyvenin gelişmesi durduğu için deforme meyveler oluşur.

 

 Elmada sürgün enfeksiyonları bazı duyarlı çeşitlerde görülür. Lekeler oval veya yuvarlak kabarcıklar şeklindedir. Püstül olarak tanımlanan bu kabarcıklar ilkbaharda çatlar ve içinde oluşan konidi yatakları açığa çıkar. Püstüller zamanla birleşerek "uyuz" veya "sıraca" denilen yaraları oluşturur.meyvecilik7_clip_image008_00001

 Hastalığın zararı doğrudan veya dolaylı olmaktadır. Yaprak enfeksiyonları nedeniyle fotosentez ve solunum olayları engellendiğinden, ağaç yıldan yıla zayıflamaktadır. Hastalık nedeniyle oluşan ürün kaybı ortalama % 20-45 arasında değişir. Hastalık ülkemizde elma yetiştirilen tüm bölgelerde yaygın olarak görülmektedir.

    

Elmakaralekesi (V.inaequalis).

Meyvedeki zararı                

            MÜCADELESİ

          Kültürel önlemler

          Sonbaharda yere dökülen ve primer enfeksiyon kaynağı olan karalekeli yapraklar toplanıp yakılmalı veya sürüm ile toprağa gömülmelidir. Var ise sıracalı dallar budanıp yakılmalıdır. Ağaçlar, yaprakların daha hızlı kurumasını sağlayacak hava akımına izin verecek uygun aralıklar ile dikilmelidir. Aynı amaçla ve ilaçla kaplamanın arttırılması için ağaçlar düzenli olarak budanmalıdır.

            Kimyasal mücadele

           Kimyasal mücadele tahmin ve uyarı esaslarına göre uygulanır. Buna göre, birinci ilaçlama doğada askospor uçuşu başladıktan sonra ağaçların duyarlı fenolojik döneme ulaşması ve enfeksiyon periyodunun oluşması durumunda yapılır. Karadeniz Bölgesinde birinci ilaçlama fenolojiye göre sigorta şeklinde yapılabilir. İkinci ve diğer ilaçlamalar bir önceki ilaçlamada kullanılan ilacın etki süresi ve enfeksiyon periyodunun oluşması dikkate alınarak yapılır. İlaçlamalara son vermede, askospor uçuşunun sona ermesi, primer enfeksiyonlar ve enfeksiyon periyodu oluşumu dikkate alınır.

           İlaçlamalarda kullanılacak ilaçlar, enfeksiyon oluşumundan sonra geçen süre, külleme veya diğer başka hastalıklara da etkili olup olmama, duyarlılık azalışı, elma bahçelerinde saptanan yararlılara etkisi ve kalıntı açısından değerlendirilerek Elma karalekesi hastalığına karşı ruhsatlandırılmış ilaçlar arasından aşağıdaki ilkeler doğrultusunda seçilir:

Ø      Fenolojik dönem uygunsa (çiçeklenme öncesi ) bakırlı preparatlara yer verilmelidir.

Ø      Zorunlu olmadıkça tek yer engelleyici fungisitler kullanılmamalı; çok yer engelleyici fungisitlere öncelik verilmelidir.

Ø      Tek yer engelleyici fungisitler zorunlu olarak kullanılacaksa etki şekli farklı gruplar dönüşümlü olarak kullanılmalıdır.

Ø      Karışım preparatlara öncelik verilmelidir.

Ø      Bahçede küllemeye karşı da mücadele yapılacaksa her iki hastalığı da kontrol eden ilaçlar seçilmelidir.

Ø      İlaçlama programına külleme ilaçlaması ile başlanılması durumunda gelecek karaleke ilaçlaması, küllemeye karşı uygulanan fungusitin etki süresi içinde kalıyorsa yapılmamalıdır.

BAKTERİYEL KANSER VE ZAMKLANMA HASTALIĞI
(Pseudomonas syringae pv. syringae Van Hall. vePseudomonas syringae pv. morsprunorumWormald.)
Bakteriyel kanser ve zamklanma hastalığı, meyve yetiştiriciliği yapılan birçok ülkede, sert çekirdekli meyve    ağaçlarının en önemli hastalıklarından biridir. Genç bahçelerde %10-75 oranında ağaç ölümlerinin    olduğu belirlenmiştir. Hastalık, çiçek ve göz enfeksiyonları nedeniyle %10-20 oranında ürün kaybına    neden olabilmektedir, bazen bu kayıp %80'e çıkabilmektedir.
 Bu bakteriler, enfekteli göz, yaprak ve aktif kanserlerde; bunlara ilave olarak, enfekteli veya sağlıklı          ağaçların dal ve gözlerinde epifit olarak kışlar. Ayrıca yabancı otlar ve konukçu olmayan bitkilerde de       epifit   olarak kışı geçirdiği belirlenmiştir.
Dal enfeksiyonları, genellikle yaprak dökümü sırasında ve kış aylarında meydana gelir. Bakteriler, dallara enfekteli göz diplerinden, budama yaralarından, yaprak izlerinden ve herhangi bir nedenle açılmış çeşitli      yaralardan girer. Bakteriler, intersellüler olarak hareket eder. Kabuk ve ksilem-floem demetlerine            ilerleyebilir. İleri enfeksiyonlarda parankim hücreleri de zarar görür. Bakterinin, ksilem borularında taşınması söz konusu değildir. Soğuk kış periyodunda, kanser gelişimi yavaştır. Kış sonu ile büyümenin     hızlı olduğu, İlkbahar arasındaki periyotta, kanser gelişimi çok hızlanır.
Hastalığın en tipik belirtisi zamk salgısı ile birlikte görülen kanser oluşumudur. Kanserler, genellikle enfekteli            mahmuzların dip kısımlarında görülür. Enfekteli kısımlar, güneş yanığı görünümünde ve çevredeki sağlıklı    dokudan daha koyu kahve renklidir. Hasta alanlardaki kortikal dokular, portakal renginden   kahverengine         kadar değişen renkler alabilir.exposed_canker1 Kanserler, kış sonu-erken ilkbaharda belirginleşir. İlkbaharda, kanserlerin            çevresinde ve dallar üzerinde, sızıntı şeklinde aşağıya doğru zamk salgısı gözlenebilir. Yaygın olarak         durgun gözlerde yanıklıklar oluşur. Hasta gözler kesildiğinde, kahverengi olduğu gözlenir.   Ayrıca çiçek ve     yaprak tomurcukları da hastalıktan etkilenebilir. Ağır enfeksiyona uğramış ağaçlarda, çiçek sayısı çok     düşüktür.
Uygun koşullarda çiçekte de enfeksiyonlar görülür. Hastalığa yakalanan çiçekler solar, kahverengileşir      ve       ağaç üzerinde asılı kalır. Yapraklarda, başlangıçta 1-3 mm çapında yağ lekesi şeklinde görülen lekeler,            zamanla kahverengileşir, kurur ve leke merkezleri düşer. Yapraklarda, saçma deliği görünümü ortaya            çıkar. Meyvelerde ise 2-3 mm derinliğinde, koyu kahverengi çökük lekeler oluşabilir. Lekelerin içinde        zamk salgısı görülebilir.
 Bu bakterilerin esas konukçuları, sert çekirdekli meyve türleridir. Ayrıca yumuşak çekirdekli meyve           ağaçları ve çok sayıda otsu bitki türünde de hastalık yapar. P.s pv. morsprunorum ise kiraz ve erik             türlerine özelleşmiştir.
     
Bakteriyel kanser ve zamklanma hastalığı'nın: a) Sürgünde kanser oluşumu; b) Yapraktaki; c) Meyvede zararı
MÜCADELESİ
a) Kültürel önlemler
Ø Meyve üretiminde, yalnızca sağlıklı anaç ve kalemler kullanılmalıdır.
Ø Bahçe tesis edilirken, tümüyle sağlıklı fidan dikilmelidir.
Ø Hastalığa duyarlı çeşitler, mutlaka hastalığa dayanıklı olan anaçlara aşılanarak üretimde kullanılmalıdır.
Ø Enfekteli kısımlar, kesilerek bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
 b) Kimyasal mücadele
 Sonbaharda, yapraklar dökülmeye başladı zaman %1 dozunda; İlkbaharda ise gözler uyanmak üzere      iken % 0.6 dozunda, Bordo bulamacı ile ilaçlama yapılmalıdır.

ELMA İÇKURDU (Cydia pomonella)

Elma içkurdu kışı daha çok ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında, kısmen de yere dökülmüş toprakta bulunan kalıntılar arasında, ambalaj ve depolama yerlerinde ördükleri kokonlar içerisinde olgun larva döneminde geçirmektedir. Kışı geçiren olgun larva mayıs başlarına doğru pupa olur. İlkbaharda ergin çıkışı genellikle mayıs ( bazı yıllar nisan ortalarında) ayında başlamakta ve bazen temmuz ortalarına kadar devam etmektedir. Ergin kısa bir preovipozisyon döneminden sonra yumurta bırakmaya başlar, ancak bunun için akşam alacakaranlık sıcaklığının üst üste iki gün 15°C' nin üzerinde olması gerekmektedir.800px-cydia.pomonella.74541

  Bir dişi 30-70 yumurta bırakır. Yumurta önceleri yapraklara, ince dallara, daha sonra meyvelere teker teker bırakılmaktadır. Yumurtadan çıkan larvalar genellikle 4-8 saat içerisinde meyveye girer. Larva meyveye çiçek çukurundan veya elmanın yan tarafı ile sapa yakın kısımlarından içeri girdikten sonra meyvenin merkezine doğru tünel açarak ilerler. Elma içkurdu larvası meyvenin çekirdekleri üzerinde de beslenir. Bu özelliği ile çekirdekler üzerinde beslenmeyen meyve içinde zararlı diğer türlerden ayrılabilmektedir. Meyve içinde 30-40 gün beslenerek olgunlaşan larva, ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında veya toprakta bulunan kalıntılar arasında kokon örmek üzere meyveyi terkeder. Bu larvalar daha sonra pupa olarak ya aynı yılın yaz erginleri şeklinde çıkar veya pupa olmayıp diyapoza girerler.cydia-pomonella1

cydia_pomonella_2_2001          

Elma içkurdu ergin Olgun Larva ve Kokon Meyvedeki Zararı

 

       

 ZARAR ŞEKLİ

           Elma içkurdu başta elma olmak üzere armut, ayva, ceviz ağaçlarının en önemli zararlısıdır. Doğrudan meyvede zarar yapan larvalar, meyveleri delerek içlerinde galeriler açmakta, etli kısmını ve çekirdek evini yiyerek pislikler bırakmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak meyvelerin dökülmesine, ağaçta kalabilen kurtlu meyvelerin ise niteliğinin bozulmasına ve dolayısıyla elmanın piyasadaki değerinin düşmesine neden olmaktadır. Mücadele yapılmayan bahçelerdeki zarar % 60-100 olabilmektedir. Ülkemizde elma üretim bölgelerinin her yerinde bulunmaktadır.

            MÜCADELESİ

            Kültürel önlemler

Ø      Öncelikle elma bahçelerinin, elma içkurdunun diğer konukçusu olan armut, ayva ve ceviz gibi meyve ağaçları ile karışık olarak kurulmamasına özen gösterilmelidir.

Ø      Elma ağaçlarının altına dökülen meyveler toplanıp uzaklaştırılmalı, ambalaj ve depolama yerleri elma bahçelerinin kenarına kurulmamalıdır.

Ø      Bahçenin sürümüne özen gösterilmeli ve ağaç gövdelerine haziran ayı başlarında oluklu mukavvadan tuzak bantlar sarılmalı, bunlara gelen larvalar haftalık kontrollerle imha edilmelidir.

            Biyolojik mücadele

Yumurta parazitoiti Trichogramma türleri ile larva ve pupa parazitoitleri E. ragica , T. enecatör ve A. quadridentatus Elma içkurdunun biyolojik mücadelesinde kullanılabilecek önemli faydalılardır. Ancak bu zararlının ekonomik zarar eşiği çok düşük olduğu için, sadece biyolojik mücadele etmenleri ile baskı altında tutmak mümkün olmamaktadır.Yararlı türlerden azami derecede yararlanmak için ;

Ø      Zararlının doğal düşmanları iyi tanınmalıdır.

Ø      Etkili olan türler, özellikle yumurta parazitoitleri kitle halinde üretilerek veya başka  yerlerden getirilerek bahçelere salınmalıdır.

Ø      İlaçlama programları yararlıları koruyacak biçimde hazırlanmalı, bu amaçla seçici ilaçlara öncelik verilmelidir.

        Bu yöntemden Ege Bölgesi koşullarında başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak, yöntem, düzenli ve izole edilen bahçeler ile populasyonun düşük olduğu (2-3 diyapoz larva / ağaç) bahçelerde etkilidir. Bu konuma sahip bahçelerde ergin uçuş periyodu boyunca her ağaca 1 adet cinsel çekici tuzak (pherocon tipi) asılır. Tuzaklar hakim rüzgar yönünde ve yerden 1.5-2 m yüksekliğe asılır ve kapsüller 4-6 haftada bir değiştirilir.

Bu yöntemle Elma içkurdu erginleri kitle halinde yakalanmakta ve zararlı populasyonu düşürülmektedir. Aynı bahçede birkaç yıl uygulama yapıldığında sonuç daha olumlu olmaktadır.

  Kimyasal mücadele

  Elma içkurdu mücadelesinde hedef her döle ait larva çıkışı süresince ağaçları ilaçlı bulundurarak yumurtadan çıkan larvaları meyve içine girmeden önce öldürmektir.Ancak bu mücadelede üründe %2' ye kadar zarar hoşgörü ile karşılanır. Bu nedenle zararlının populasyon seviyelerinin bilinmesi ayrı bir önem taşır. Döllere ait ilk ilaçlama zamanlarını sağlıklı bir şekilde saptamada, ilk larva çıkışlarının belirlenmesi çok önemlidir. Ancak etki şekli bakımından farklı özellik gösteren preparatlar kullanıldığında (Diflubenzuron gibi ) ilaçlama zamanı öne (yumurta dönemi) alınabilir. Bunun için kışlayan ve yazlık döllerin ergin çıkış ve uçuş süresi ile yumurtaların bırakılması ve açılışlarının izlenmesi gerekir.Bunların kesin olarak saptanması için cinsel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, 500 (25x20) meyve kontrolü ve tuzak bant yöntemlerinden yararlanılır. Bu yöntemlerden elde edilen veriler esas alınarak, Elma içkurduna karşı birinci döle 20 gün aralıklarla 2, ikinci döle karşı ise 1 olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmakta ve genellikle bu uygulama yeterli olmaktadır.

MONİLYA (mumya) HASTALIĞI
(Sclerotinia laxa Aderh. et Ruhl.)
            Fungus kışı hastalıklı meyveler ve dallar üzerinde miselyum halinde geçirir. Hastalanmış dal ve meyveler üzerinde, ilkbaharda konidisporlar meydana gelir ve bunlar açmış olan çiçekleri hastalandırır.
            ZARAR ŞEKLİ
         Hastalık kiraz ağaçlarının çiçek, çiçek sapı, meyve ve sürgünlerinde belirti oluşturur. Hastalığa yakalanmış çiçeklerin petal yaprakları, dişicik borusu ve erkek organları kahverengileşir. Bu renk değişimi, daha sonra tüm çiçeğe yayılır. Nemli havalarda, hastalıklı kısımlar üzerinde, etmenin konidispor kitleleri görülür. Hasta çiçekler dal üzerinde kurur ve mumyalaşır. 10_11
           Çiçek sapından hastalanan sürgünler esmerleşir, ince sürgünler tamamen kurur, kalın sürgünlerde ise kanser yaraları oluşur. Bu kanser yaraları kapanmaz, ortası çökük, elips şeklinde; ya da uzun yarıklar şeklinde kendini gösterir. Kanser yaralarının altındaki parankima dokusu erir ve kahverengine döner. Kuruyan kısımlardaki tomurcuk, çiçek, meyve ve yapraklar da ölürler. Bunlar dallarda asılı halde kalırlar. Yağmurlu ve nemli havalarda yara etrafında zamklanma görülür.
            Çiçek monilyası hastalığının sorun olduğu bahçelerde, çiçek enfeksiyonlarını meyve enfeksiyonları takip edebilir.10_31 Meyve enfeksiyonları genellikle meyve olgunlaşmasına yakın dönemde meydana gelir. İlk belirtiler, meyve kabuğunda oluşan kahverengi bir veya birkaç leke halindedir.10_21 Lekelerin etraflarında, açık kahverengi bir halka bulunur. Meyve etinin içine doğru çürüme başlar; ancak lekeler çukurlaşmaz. Bu lekeler üzerinde, 1-3 gün sonra konidispor yastıkları oluşur ve konidisporlar olgunlaşınca etrafa uçarlar. Konidispor kümeleri, yarım küre şeklinde olup; yeşilimsi-gri renklidir. Meyve üzerindeki misel kitlesi, zamanla meyveyi buruşturur ve tamamen kurutur. Kuruyan meyveler mumyalaşır ve dalda asılı kalırlar.
            Monilya hastalığı kiraz, vişne, kayısı, erik, badem ve şeftali ağaçlarında zarar yapar. Bu hastalık, genel olarak yurdumuzun hemen her bölgesinde görülmektedir. Epidemi yıllarında %80-90 oranında zarar yapabilmektedir.

 

            MÜCADELESİ
a) Kültürel önlemler
            Hastalığın görüldüğü bahçelerde; ağaçlar üzerindeki tüm kuru dallar budanıp yakılmalı, ağaç üzerinde kalan ve yere dökülen mumyalaşmış çiçek ve meyveler, toplanarak yok edilmelidir.
b) Kimyasal mücadele
Ağaçlar çiçeklenme başlangıcında (%5-10 çiçekte) iken
1. ilaçlama ;
Tam çiçeklenme döneminde (%90-100 çiçekte) iken     
2. ilaçlama, uygulanmalıdır.

Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız