Büyüme ve Gelişim Düzenleyiciler (Hormonlar)

GİRİŞ

Bitkilerde büyüme en önemli fizyolojik olaylardan biridir. Ancak uzun yıllar bitkilerin büyüme nedenleri hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktaydı.  Büyüme fizyolojisi bilinmekle beraber bu büyümeyi sağlayan maddelerin neler olduğu hakkında net bilgiler yoktu. Daha sonraları bitki bünyesinde bazı büyümeyi teşvik eden maddelerin sentezlendiği tespit edildi ve bunlara tıptan taklitle hormonlar ya da fitohormonlar denildi. Zamanla bitki bünyesinde sadece büyümeyi teşvik eden maddelerin değil aynı zamanda büyümeyi engelleyen maddelerin de sentezlendiği anlaşıldı (Güleryüz, 1982). Söz konusu maddeler bitkilerde çok düşük konsantrasyonlarda bulunmakta ve bitkilerde önemli görevler üstlenmektedirler. Bu miktar dışarıdan ilave edilmek suretiyle biraz artırılırsa enteresan neticeler alınmaktadır. Sonradan bu hormonlar çeşitli yollarla üretildiler ve kullanıma sunuldular. Ayrıca yapıları bitkilerde bulunan doğal hormonlara benzeyen sentetik düzenleyiciler üretildi ve hormon isminin elde edilen maddeleri tam tanımlamamasından hareketle bunlara büyüme ve gelişme düzenleyiciler (BGD) denmesi daha uygun bulundu. Elde edilen maddelerin bir kısmı büyümeyi teşvik ederken diğer bir kısmı da engellemektedir. Hatta aynı düzenleyici farklı zaman ve konsantrasyonlarda uygulanırsa dahi farklı sonuçlar elde edilebilmektedir. Örneğin bir oksin olan Naftalen asetic acid (NAA) çiçeklenme sonrasında elmanın kimyasal seyreltilmesi amacıyla kullanılırken daha sonraki mevsimlerde ise aynı bitkinin hasat öncesi meyve dökülmesini önlemek amacıyla kullanılabilmektedir. Bu sebeple BGD' lerin kullanılmasında istenilen netice alınması için uygulama zamanının ve konsantrasyonlarının iyi ayarlanması gerekir (Westwood, 1993).  Bir diğer yönden düşük konsantrasyonlarda büyümeyi artırabilen bir BGD konsantrasyon artırıldıkça büyümeyi engelleyebilmektedir. Şekil 1'de  bitki reaksiyonu ve BGD konsantrasyonu arasındaki ilişki görülmektedir (Westwood, 1993; Güleryüz, 1982).

 

Şekil 1. Çeşitli oksin konsantrasyonlarının kök, gövde ve tomurcuk üzerindeki etkileri.

Bugün bilinen doğal BGD'ler 5 gurupta incelenmektedir. Bunlar; 3 adet oksinden, birkaç sitokininden, çok sayıda gibberellinden, absissik asit ve etilenden ibarettir (Westwood, 1993). Bu maddeler yüksek bitkilerin çeşitli organlarından ve bir kısım mantarlardan elde edilmektedirler. Örneğin; oksinler, hızlı büyüyen uç kısımlardan, geniş yapraklardan ve gelişmiş embriyolardan; gibberellinler, Giberella fujikuroi mantarlarından veya yüksek bitkilerin genç yapraklarından, genç embriyolardan, meyvelerden ve köklerden; Sitokininler köklerden ve genç meyvelerden elde edilmektedir (Westwood, 1993). Elde edilen sentetik BGD' lerin en çok kullanılanları, Chlormequant, Chloriden, Paclubutrozol, Dominazit ve Alar'dır (Barut, 1995). Bitkilerde kullanılan BGD'ler Tablo 1'de verilmiştir.

BGD'ler günümüzde bazı alanlarda muhtelif amaçlarla yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu amaçlar arasında çiçek ve meyve seyreltilmesi, çelik köklendirilmesi, çimlenme, meyve tutumu ve partenokarpi, dinlenme mekanizmasını etkileme, cinsiyet oluşumu, çiçeklenme, meyve kalitesini artırma, hasat öncesi dökülmeleri azaltma, yaşlanmayı geciktirme, muhafaza, doku ve meristem kültürleri ve hastalık ve yabancı ot mücadelesi sayılabilir (Barut, 1995).

Doğal BGD'ler arasında dünyada en fazla % 23'lük oranla etilen gurubu kullanılmaktadır. Bunu oksin gurubu takip eder. Gibberellinler ise % 17 ile üçüncü sırada yer alırlar. Sitokinin ve dorminler ise dünyada henüz yaygın olarak kullanılmamaktadırlar (% 10) (Barut, 1995). BGD'lerin bitkilerdeki başlıca etkileri Tablo 2'de verilmiştir.    

BGD'lerin bitkilerdeki kullanım alanları daha sonra ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Tablo 1. Bitkilerde kullanılan doğal ve sentetik BGD'ler (Westwood, 1993).

Kısaltma veya isim

Kimyasal İsimleri

Sinonimleri

Tipi

ABA- Absissik asit

3- Methyl-5-(1'-hydroxy-4'-oxo-2',6,6-trimethyl-2'-cyclohexen-1'yl)-cis,trans-2,4-pentadienoic acid

Absissin II veya Dormin

Engelleyici

Alar (B9)

Bak daminozide

 

 

Amo-1618

Ammonium (5-hydroxycarvacryl) trimethyl chloride piperidine carboxylate

ACPC

Engelleyici

AVG

Aminoethoxyvinylglycine

 

Etilen Doğurucu

BA

6-Benzylamino purine

Benzyladenine, BAP, Verdan

Sitokinin

Benzyladenine

Bak BA

 

 

BNOA, NOA

b-naphthoxyasetic acid

 

Oksin

BTP

Bak PBA

 

 

Carbarly

1-naphtyl N-methyl carbamate

Sevin

Dökülme azaltıcı

CBBP

Bak Phosfon-D

 

 

CCC

(2-chloroetyl) trimethylammonium chloride

Chlorocholine chlodide, Chlormequat, Cycocel.

Engelleyici

CEPA

Bak Etephon

 

 

Chlomequat

Bak CCC

 

 

3-CP

3-chlorophenoxypropionic acid

 

Oksin

3-CPA

3-chlorophenoxypropionamide

 

Oksin

4-CPA

4-chlorophenoxyasetic acid

p- chlorophenoxyasetic acid, PCPA

Oksin

Cycocel

Bak CCC

 

 

Daminozide

N-diethylaminosuccinamic acid

Alar, SADH

Engelleyici

2,4-D

2,4-dichlorophenoxyacetic acid

 

Oksin

DNOC

4,6-dinitro-o-cresol or sodium 4,6-dinitro-o-cresylate

 

Yakıcı

Duraset

N-meta-tolylphthalamic acid

7R5

Oksin

Elgetol

Bak DNOC

 

 

Etephon

(2-chloroetyl)phosphonic acid

Ethrel, CEPA

Etilen Doğurucu

Etylene

C2H4

 

Olgunlaşmayı destekleyici

FAP

Bak Kinetin

 

 

Fenoprop

Bak 2,4,5-T

 

 

GA3 Gibberellic acid

(2b,4a,7-trihydroxy-1-methyl-8-methylene-4aa,4bb,-gibb-3-ene-1a,10b-dicarboxilicacid, 1,4a-lactone)  

Gibberellin

 

Gibberellin(s)

Çok sayıda gibberellin bilinmektedir. Yapıları GA3'e benzer.

 

 

IAA

İndoleacetic acid

İndole-3-acatic acit,indolylaacatic acit, heterozuksin

Oksin

IBA

İndolebutyric acid

İndole-3-butyric acid

Oksin

2iP

6-(g,g-dimethylallylamino)-purine

 

Sitokinin

KGA3

Potassium gibberellate (GA3'ün Potasyum Tuzu)

 

Gibberellin

Kinetin

6-furfurylamino purine

N-furfuryladenine, FAP

Sitokinin

MH

Maleic hidrazid

 

Engelleyici

NAA

Naphtalaneacatic acid

a-Naphtalaneacatic acid

Oksin

NAD

Bak NAAm

 

 

Naphtalam

Bak NPA

 

 

NPA

N-1-naphtylphthalamic acid

Naphtalam, Alanap

Oksin

Paclobutrazol

(1RS,3RS)-1-1-(4-Chlorophenyl)-4,4-dimethyl-2-(1,2,4-triazol-1yl)-1-pentan-3-ol

 

Engelleyici

PBA

6-(benzylamino)-9-(2-tetrahydropyranyl) - 9H-purine

BTP

Sitokinin

PCPA

Bak 4-CPA

 

 

Phosfon

Bak Phosfon-D

 

 

Phosfon-D

2,4-dichlorobenzyltributylphosphonium chloride

Phosfon, CBBP

Engelleyici

POA

Phenoxyacetic acid

 

Oksin

PPG

N-(6-purinyl) N-phenylglycine

 

Sitokinin

Sevin

Bak carbaryl

 

 

Silvex

Bak 2,4,5-T

 

 

2,4,5-T

2,4,5-trichlorophenoxyacetic acid

 

Oksin

2.4.5-TB

2,4,5-trichloropenoxybutryc acit

 

Oksin

2,3,5,6-TBA

2.3.5.6-tetrachlorobenzoic acid

 

Oksin

TIBA

2.3.5-triiodobenzoic acid

 

Tamamlayıcı, Taşıma engelleyici

2.4.5-TP

2-(2,4,5_trichlorophenoxy)propionic acid

Fenoprop, Silvex

Oksin

Verdan

Bak BA

 

 

Zeatin

6-(4-hydroxy-3-methyl-2-butenylamino) purine

 

Sitokinin

 

Tablo 2. BGD'lerin bitkilerdeki başlıca etkileri (Fırat, 1998).

 

Özellikler

Oksin

Gibberellin

Sitokinin

Dormin

Etilen

Çimlenme

0

+

+

-

0

Hücre bölünmesi

+

+

++

-

-

Hücre uzaması

+

+

(?)

-

-

Uzun gün bitkisinde çiçeklenme

+

+

0

-

0

Taşıma

+

+

+

-

(?)

Assimilat oluşumu, depolama

(?)

(?)

++

-

(?)

Gözeneklerin açılması

0

0

+

-

(?)

Yaşlanma

-

-

--

+

+

Yaprak dökümü

-

-

-

+

0

Tomurcukların kış uykusu

0

-

-

+

0

+ = Teşvik    - = Engelleme     0 = Etkisiz     (?) = Etki ya belirlenememiş ya da türlere göre farklı etki

2.                BÜYÜME DÜZENLEYİCİLERİN GURUPLANDIRILMASI, GENEL ÖZELLİKLERİ VE ETKİ ŞEKİLLERİ

Doğal BGD'ler  yukarıda da kısmen anlatıldığı üzere 5 gurupta incelenebilir. Bunlar;

1.      Oksinler     

2.      Sitokininler

3.      Gibberellinler

4.      Dorminler (Absissik Asit)

5.      Etilen gurubudur (Fırat, 1998;  Kaşka ve Küden, 1992; Westwood, 1993; Burak, 1995).

Bunlardan oksinler, sitokininler ve gibberellinler teşvik ediciler; dorminler ve etilen ise engelleyiciler olarak guruplandırılabilir (Fırat, 1998).

2.1. Oksinler

Asıl doğal oksinler, İndole 3-asetik asit (IAA) diğer iki doğal oksin ise 4- chloro- indole asetik asit ve fenil asetik asittir. Sentetik oksinler ise NAA, BNOA, NAAm, IBA, 3-CPA, 2,4-D, 2,4,5-T ve 2,4,5-TP den ibarettir (Westwood, 1993).

Oksinler bitkilerin büyüme gösteren uç kısımlarında (kök, tomurcuk, yaprak vs.) en yüksek konsantrasyona ulaşmaktadır. Oksinlerin uzamayı hızlandırması, hücre büyüme ve bölünmesini artırmasının bir sonucudur. Hücre büyümesini artırması oksinin hücrenin ozmotik sisteminde oluşturduğu bazı değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Bu konudaki görüşlere göre oksin;

1.      Hücrede osmozu artırması,

2.       Hücrenin suya karşı geçirgenliğini yükseltmesi,

3.       Hücre çeperi basıncında düşmeye neden olması,

4.       Hücre çeperi sentezinde artış oluşturması,

5.      Hücre çeperi esnekliğini ve genişliğini artıran spesifik RNA ve protein yapısındaki enzimlerin sentezini artırması yollarıyla hücre büyümesinde etkili olmaktadır (Seçer, 1989).

Oksinler kambiyumda hücre bölünmesini artırma yoluyla sekonder kalınlaşma açısından önem taşırlar. Ayrıca ek köklerin oluşumunu sağlayan hücre bölünmeleri IAA tarafından artırılmaktadır. Bu nedenle IAA'lar veya benzer etkiyi gösteren sentetik oksinler çeliklerin köklendirilmesinde kullanılmaktadır. Doku kültürlerinde de IAA gibi hücre bölünmesini artırıcı maddelerden yararlanılabilmektedir.

Ayrıca oksinler diğer BGD'lerle birlikte de etkili olabilmektedirler. Mesela oksinler TIBA ile birlikte kalsiyum ve diğer bazı maddelerin taşınmasına müdahale ederler (Westwood, 1993). Bazı meyvelerde gelişimin ilk dönemlerinin yüksek oksin miktarı ile ilgili olduğu, ayrıca oksinlerin gibberellinlerle birlikte iletim demetleri gelişimini artırarak meyveye asimilat taşınmasını hızlandırdıkları vurgulanmaktadır. Meyve oluşumu sırasında solunum artmakta enzim aktivitesi ve su alımı yükselmektedir. Bu olayların da oksinlerin etkisiyle ortaya çıktığı sanılmaktadır.

Sap ekseninde madde akımının artışı sitokininler yanında özellikle oksinlerin etkisi altındadır. Polenlerinde diğer BGD'ler yanında oksinlerce zengin oldukları, meyve dökümünün, yapraklarda yaşlanmanın ve dökülmenin de oksinler tarafından kontrol edildiği ve önlendiği bilinmektedir (Seçer, 1989).

Bitkilerde yüksek oksin konsantrasyonu nedeniyle uç kısımlarda büyümenin baskın olması "apikal dormansi" yi oluşturur. Böylelikle yan tomurcukların sürmesi baskı altında tutulmaktadır. Oksinler ışığa duyarlı olup ışıkta inaktive edilmeleri sonucu hücre büyümesini yavaşlatırlar ve fototropizm olarak bilinen bitkilerin tek taraflı ışıklandırılmalarında ışığa doğru yönelme olayına neden olurlar (Westwood,1993).

Diğer yandan oksinler domates, elma, hıyar gibi bir çok bitkide "partenokarpi"yi yani dölleme olmaksızın meyve oluşumunu gerçekleştirmektedirler. Ayrıca çeşitli literatürlerde oksinin bitkilerde bor elementi eksikliği gösteren dokularda birikerek nekrozlara neden olduğundan ve oksin metabolizması ile bor eksikliği arasında yakın bir ilişkinin bulunduğundan söz etmektedirler (Seçer, 1989).

2.2. Gibberellinler

İlk defa Japonya'da Gibberella fujikuroi mantarlarından izole edilmişlerdir. Bu mantarın çeltikte aşırı boy uzamasına neden olmasıyla fark edilmiştir (Seçer, 1989). Bugün söz konusu mantarlardan ve yüksek bitkilerden elde edilebilmektedir. A1-A4, A7, A9-A16, A24 ve A25 mantarlardan; A1-A9, A13


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız