Biyolojik varlık olan bitkilerin ağaç olarak vasıflandırılması için kök, gövde ve tepe tacını tamamlaması ve en az 5 m boy ve 10 cm çapa erişmesi gereklidir. Ancak bu tanımın orman rejyonlarına göre değiştiği bilinen bir gerçektir. Örneğin polar rejyonlarında daha az boylu olması ve tropik yağmur ormanlarında ise, boylarının 8 m den fazla olmasıdır. Anıt ağaç, normal ağaçların alışıla gelmiş yaş, boy, çap ve taç gelişimleri ile kendi türlerinin ölçütleri üzerindeki boyutlara ulaşan, yöre tarihinde birçok olaya tanıklık yapan (Tarihi Anıt Ağaçlar ve Boyutsal Anıt Ağaçlar) kültür ve folklöründe özel yeri olan (Folklorik Anıt Ağaçlar), geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında iletişimi, sağlayabilecek doğal kültüre sahip olan (Mistik Anıt Ağaçlar) ağaçlar olarak dört grup altında incelenmesi mümkündür.
Bu yasanın 6. Maddesi uyarınca Biyogenetik ve ekolojik gerekçelerle korunması gereken anıt ağaçların tescil edilmesi ve korunmaları gerekmektedir. Örneğin; ulaşım yolları ile mesken yerler ve yakınlarındaki anıt ağaçları ilgili belediye ve orman teşkilatlarınca *A.İ.B.Ü. 2002-05-02-136 Kod Nolu "Batı Karadeniz Bölgesi Anıt Ağaçları Projesi" isimli Bilimsel Araştırma Projesi'nin bir parçasını oluşturmaktadır. * * A.İ.B.Ü Düzce Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü korunmaya çalışılmalıdır. Endemik ve nesli tükenmekte olan doğal ağaçların alanının tespit edilmesi sağlıklı olanların korunması, kesilmesinin yasaklanması ve çok yaşlanmış tehlike arz eden veya hastalanmış kurtulması mümkün olmayan ağaçların kesilmesi ve yerine aynı türden fidanlar dikilmelidir (Yavuzşefik, 2001).
Anıt Ağaçların İşlevleri; Anıt ağaçların bilinen normal ağaçların fonksiyonları dışındaki işlevleri üç ana grupta toplanmaktadır. Anıt Ağaçların Bilimsel İşlevleri: Anıt ağaçlar, bulundukları yetişme ortamlarının ekolojik koşullarının ortaya koyabilen materyaller olduğu gibi anıt ağaçlar fitolojik ve arkeolojik araştırmalar için çok değerli birer kaynaktır. Artım bulgularıyla ağacın yaşam boyunca maruz kaldığı iklimsel değişiklikleri, yangın, böcek ve mantar zararları hakkında bilgilere sahip olmak mümkündür. Anıt Ağaçların Estetik ve Turistik İşlevleri: Anıt ağaçlar görkemli yapıları ve harika formları ile kırsal ve kentsel peyzajın kıymetli öğelerindendir. Doğanın bir parçası olan Anıt ağaçları ve Tabiat anıtının bütün insanların mirası olduğu için incelenmesi, araştırılması ve tanıtılması ve insanların hizmetine sunulması insanlığın temel görevlerindendir ki bu önemli ve atraktif görünümleri ile hem doğa hem de folklörik ve mistik değerlere dayalı kültür turizmini yönlendirebilmektedir. Anıtsal niteliği bulunan ağaçların önemli bir bölümü günümüze kadar yaşayabilme şansını kutsal ve mistik mekanlarda yer almalarına borçludur. Tarihin değişik dönemlerinde insanlara ilham kaynağı olmuş ve mistik mekanlarını, abidevi görünümler kazanan ağaçlarla süslenmişlerdir. Örneğin cami bahçelerindeki çınarlar, mezarlıklardaki serviler ve meşeler vb. (Asan, 1993).
Anıt ağaç ve orman parçalarının insan üzerindeki etkilerinin kökeni, insanlık tarihi kadar eskidir. Tarihsel çağlardan önceki devirlerde insanlar fiziksel boyutları ve ömürlerinden ötürü anıtsal nitelik taşıyan ağaçları TOTEM olarak kabul ettikleri gibi KUDRET ve GÜCÜN sembolü olarak kullanmışlardır. Psikolojik ve kültürel etkileşimin günümüze kadar devam etmesini sağlayan anıt ağaçlar bazı ülkelerin bayraklarını da (Lübnan ve Kanada bayrakları ) o ülkelerin uzun ömürlü olması dileklerini sembolleştirmek veya o ülkenin doğal güzellikle süslenmiş bir ülke olduğunu göstermeye çalışılmıştır. Anıtsal nitelik taşıyan tek ağaç ve orman parçaları, birey ve toplum üzerinde bıraktıkları psikolojik etkiler nedeniyle dünyanın tüm ülkelerinde özel koruma altına alınmaktadır. Bu konunun en tipik örnekleri Lübnan-Beşare Köyü'ndeki 400 ağaçlık Lübnan sedir (Cedrus libani) meşcereleri ile, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yosemite Milli Parkı'ndaki görkemli Mamut ağaçlar (Sequoiadendron gigantea) olağanüstü boyutlarının insanlarda uyandırdığı doğaya saygı duygularından dolayı koruma altına alınmıştır (Asan, 1999). Doğal ve kültürel mirasımızın en seçkin öğeleri oluşturan anıt ağaçlar ve ağaç toplumları yaşadıkları yüzyıllar içerisinde pek çok olaya tanıklık ettiklerinden birey ve toplum üzerinde derin izler bırakmaktadır. Bu nedenlerle bu doğa harikalarını daha çok korumaya muhtaç hale getirmektedir (Yavuzşefik ve Çetin., 2002)
bilimsel bilgilerin verilmesi yararlı olacaktır. 1. DOĞU ÇINARI (Platanus orientalis L.) Çınarlar, çok kalın ve kısa gövde üzerinden yukarı ve yanlara doğru kalın ve uzun dallar salan geniş tepeli, 20-30 m boylarında, 5-6 m çap yapan ve yüzlerce yıl yaşayabilen ulu ağaçlardandır. Gövde kabuğu küçük pullar halinde çatlar ve dökülür. Yapraklar 5-7 loplu , loplar derin, çoğu kez orta damara değin ilerler. Loblar sivri uçlu , tali lobları da vardır. Kenarları düzensiz kaba dişli ya da düzdür. Yapraklar sarmal dizilidir. Bileşik meyveler uzun bir sap üzerinde 2-6 adettir. Küremsi meyvelerin çapları küçük, sayıları çoktur. Bu özellik Doğu Çınarı için karakteristiktir. Bileşik meyveyi oluşturan nusların diplerinde uzun tüy demetleri vardır. Olgunlaşan meyve dağılır. Tomurcuklar tek bir pulla külah gibi örtülmüştür. Yaprak sapının dip kısmında saklıdır. Odunu iyi cila tuttuğu için mobilyacılıkta değerlendirilir. Müzik aleti yapımında kullanılır. Süs bitkisi olarak büyük kent içi park ve bahçelerde çok görülür. Ancak dağılan meyveleri istenmeyen bir durumdur. Platanaceaefamilyasının tek bir cinsi olan çınarın ( Platanus ) yayılışı Güneydoğu Avrupa'dan başlar Batı Asya'da Himalaya'lara değin uzanır (Anşin ve Özkan. 1993). Türkiye'de hemen tüm ormanlık alanlarda, dere boylarında, nehir kenarlarında, nehir deltasında, sızıntı ve çakıllı yamaçlar üzerinde bulunur.Ülkemizde yapraklı ağaçlar arasında en büyük çapa ulaşmış ağaç türlerinden biri olan Çınarlar başta İstanbul olmak üzere, Bursa gibi önemli tarihi kentlerde bulunan Ulu Doğu Çınarları varsa da bunlardan en ilginç olanı Bilezikçi Çiftliğindeki ‘ Uyuyan Çınar' veya ‘Ahtapot Çınar' diye isimlendirilen Çınardır. Kısa ve kalın gövdesi üzerinde, yanlara doğru açılmış 5-6 adet kalın dalları bulunur. Yaşlı dallar gövde kadar kalındır ve yere paralel uzanırlar, görülmeye değer muhteşem bir ‘Anıt' ağaçtır (Kayacık.1981.,Yaltırık ve Efe 1994). Yurdumuz ormanları, insanlığın bilinen tarihi boyunca üzerinde yaşayan kavimler tarafından sürekli tahrip edilmiştir. Ancak Anadolu'nun değişik yörelerinde, yine de kimi mistik, kimi folklorik, kimi tarihsel, kimi de salt kesilip taşınmasındaki güçlükler nedeniyle zarar görmeden günümüze kadar gelebilmiş çok sayıda anıt ağaç ve orman parçası mevcuttur. Ülkemizde büyük çap ve boylara ulaşmış, tarihi olaylarda adı geçmiş ulu çınarlardan söz edilir. Örneğin 1096 yılında Haçlı kumandanlarından Godenfroy de Bouillon'un İstanbul'da Büyükdere Çayırı'nda, gölgesi altında karargah kurduğu tarihi Büyükdere Çınarı (Platane de Godenfroy) bunlardan yalnızca birisi (Yaltırık, 1994). Tablo-1: Batı Karadeniz Bölgesi'ndeki Anıt Çınarlar
|
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!