Hayvancılık Nerede Yapılmalıdır?

Geçen yazımızda hayvancılığın Doğu Anadolu Bölgesinde yapılması gerektiğini önermiştim.
Yazıda öne sürdüğüm fikirlere ek fikirler içeren birçok geri dönüş aldım. Bunlardan birisinde katkı yapan değerli kişi, "yem bitkileri tarımının teşvik edilmesi

gerektiği ve belirli hayvan sayısına göre yeterli büyüklükte bir arazi ile birlikte (entansif hayvancılık için) çiftliklerin kurulmasının teşvik edilmesi gerektiğini" belirtiyordu.

Kendisine detaylı yanıtı bir önceki makalemin altında yazmış olmakla beraber burada da özet olarak belirtmek istiyorum.

Yazımda da yem bitkilerinin önemini belirtmiştim. Ancak daha öncesinde doğal çayır ve mera potansiyelinin etkin şekilde kullanılmaya çalışılması önemlidir. Zaten tek başına çayır ve meralar günümüz koşullarında yeterli değildir. Lakin önceki yazımda da göreceğiniz tabloda mevcut çayır mera kapasitemiz ile 12.250.000 BBHB' ni besleyebiliyoruz.

Peki, şu an hayvan varlığımız aslında ne kadar?

Gelin mevcut çayır mera kapasitemiz ile mevcut hayvan varlığını karşılaştırarak açığın ne kadar olduğuna bakalım:

Çizelge 1- Yıllara, Türlere ve Irklara Göre Büyükbaş Hayvan Varlığımız

Çizelge 2- Yıllara, Türlere ve Irklara Göre Küçükbaş Hayvan Varlığımız

Çizelge 3- Yıllara ve Türlere Göre Diğer Hayvan Varlığımız

Çizelgelerin Kaynağı: Türkiye İstatistik Kurumu


Buna göre 2005 yılı itibarı ile 10.631.405 BBHB büyük baş (BBHB Büyükbaş hayvan birimi demektir ve 500 kg ağırlığa tekabül eder. Bir sığır 500 kg farz edilir ve böyle sayılır. Küçükbaşlarda ise bir koyun 50 kg farz edilir ve öyle sayılır. Buna göre 10 koyun = 1 BBHB etmektedir. İncelememizi bu bilgilerin ışığında sürdürmekte fayda var.) , 3.182.179 BBHB küçükbaş ve 633.608 BBHB olarak düşünülebilecek diğer hayvan varlığımız mevcuttur.

Yani toplamda 14.500.000 BBHB civarı bir rakam hayvanı beslemek zorundayız.

Buna göre mevcut 12.250.000 BBHB çayır mera kapasitemiz ile hayvanlarımızın büyük bir kısmını besleyebiliriz.

Mevcut çayır mera arazilerini ıslah eder isek bence kendi hayvanlarımızın tümünü besleyebildiğimiz gibi komşu ülkelere yem bile satabiliriz!

Eğer hayvanlarımızın beslenme ihtiyacını coğrafyamızın doğal çayır mera imkânları ile karşılayabilir isek hayvansal üretimde büyük sıçramalar gerçekleştiririz. Lakin temel kural, ucuz maliyetli yem üretimi olduğunda hayvancılığın karlı olduğudur.

Elbette yüksek verimler için kesif yem hammaddesi bitkiler üretmek ve bu amaçla yem bitkileri tarımı yapmak da yapılması da gerekir. Ancak unutmamamız gereken şu var ki; insan gıdası üretilebilecek sahalarda hayvan gıdası üretmek mantıklı değildir. Önceliğimiz, insan gıdası olarak tüketilemeyen çayır meralardaki otları çok mideli hayvanlara yedirip bu yolla değerli hayvansal ürünler elde etmek olmalıdır.

Hayvansal Üretim İçin Doğu Anadolu mu Trakya mı Daha Uygun?

Bir başka değerli kardeşimiz ise şöyle demiş:

"Sayın Hakan Ozan Erzincanlı. İlk kısımdaki değerlendirmelerinizin çok yararlı ve ilk yatırımcılar için çok uygun olduğunu söylemek istiyorum ancak yatırım yapılacak yer konusundaki araştırma ve yazınızın çok yeterli olduğu kanaatinde değilim. Bence yapılacak yatırımın pazarlara da yakın olması gerektiğini düşünmekteyim ve bu öncülün ilk göz önünde bulundurulması gereken olduğunu düşünüyorum. Dogu Anadolu' daki süt veya ey fiyatları ile Trakya (bence yatırım için en uygun alan) daki süt ve et fiyatları arasında çok ciddi fark olduğunu düşünüyorum. Yatırım yapacak kişinin öncelikle pazar ve pazara yakınlığı göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum."

Hemen belirtmek istiyorum ki bu kardeşimiz fikirlerinde son derece haklıdır. Büyük ihtimal şu anki desteklemelerle, mevcut işgücü durumu, bölgesel şartlar ve pazar imkânları ile Trakya Bölgesi hayvancılık için büyük fırsatlar sunan bir bölgedir.

Ayrıca hektardan alınan kuru ot miktarı açısından da Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinden sonra en verimli üçüncü bölgedir.

Ancak benim görüşüme göre hayvancılık yatırımı için öncelikli tercih Doğu Anadolu bölgesi olmalıdır.

Sonuçta bir uzmandan temel beklenti, bir görüşü olması ve bu doğru olan bu görüşü savunmasıdır. Eğer "şunun şurası iyi bunun burası kötü" diyerek net görüş bildirmesem, uzman olarak topluma karşı görevimi yerine getiremem. Bu yüzden bana göre doğru olanı sebepleri ile ortaya koyarak savunmalıyım. Ve buna göre doğu Anadolu Bölgesi' ndeki tüm hayvansal üretim potansiyelini değerlendirmeden diğer bölgelerde hayvancılık yapılmasının çok etkin olmayacağını savunuyorum.

Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi hayvancılıkta verimin püf noktası ucuza üretilmiş kaba yemdir.

Doğu Anadolu' da üretim yapıldığında temel sorun pazarlara ulaşım olacaktır. Bu sorunu aşmak için çeşitli çözümler düşünülebilir. Örneğin et hayvancılığı için pazarlara yakın bölgelerde küçük bir satış işletmesi düzenlenebilir. Süt işletmeleri de düşük değerli dökme süt satmaktansa sütü yoğunlaştırıp değerli süt ürünlerine işleyebilir ve bu ürünleri daha büyük karlarla yerel pazarlara hatta zamanla değerli süt ürünleri ile ünlenip uluslararası pazarlara satabilirler.

Sonuçta unutmamamız lazım ki Trakya' da arazi fiyatları yüksektir. Bölge büyük şehirlere yakın olduğu için üretilecek hayvansal ürünlerin doğallık oranı nispeten düşüktür. Büyük ihtimal Trakya' daki bir çok arazi önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde sanayiye veya yerleşime açılacak ve buralarda tarım hayvancılık yapılmayacaktır. Bugünkü vaziyette ise Trakya bölgesindeki birinci sınıf tarım arazileri, hayvansal üretim yapmaktansa insan gıdası üretimi amaçlı bitkisel üretim yapmak için kullanılmalıdır. Hayvansal üretim, tercihen dördüncü, beşinci, altıncı sınıf tarım arazilerinde yapılmalıdır.

Kısaca özetlemem gerekirse; orta vadede (1-5 yıl) iyi sermayeyi doğru kullanarak ortalama bir işletme karlılığı ile çalışacak şekilde hayvancılık yapmayı ve bu süre sonunda parayı yaptığınız hayvancılıktan değil de arazi fiyatının iyice değerlenmiş olup arazi satışından elde etmeyi amaçlıyorsanız Trakya Bölgesi' nde hayvancılık yapmayı düşününüz.

Ancak nispeten düşük yatırımla kısa, orta ve uzun vadede yüksek karlı ve verimli hayvancılık yapmayı planlıyorsanız bunu mutlaka Doğu Anadolu Bölgesinde yapmanız gerekir.

Ayrıca ülke politikası olarak hayvancılıkta bölgesel teşvikler vermeli ve Doğu Anadolu' da yapılacak hayvancılığı özel olarak teşvik etmeliyiz. (Hangi bölge stratejik olarak bir tarımsal ürünün üretilmesinde avantajlı ise o bölgeler o ürün temelinde desteklenmelidir. Örneğin Kemalpaşa, Uluborlu, Dereçine' de kiraz; Bursa' da siyah incir; Antep' te fıstık; Kastamonu' da ceviz gibi...)

Bu yazımızda yeni bir konu anlatacağımıza geçen seferki konuyu irdeledik.

Ancak sanırım iyi de oldu lakin konu gerçekten önemli idi. Gelecek yazıda başka tarımsal üretim tiplerinin bölgelere uyumu konusunda görüşlerimi ve bilgilerimi paylaşmayı umuyor, yazımı güzel bir deyiş ile noktalıyorum:

"Bilgili olduğumuz oranda özgür oluruz."
SOKRATES

Saygılarımla,
Hakan Ozan Erzincanlı
Ziraat Yüksek Mühendisi
http://www.tarimsal.com/


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız