Bu hafta sonu 3 günlüğüne Dadaşlar diyarı serhat şehrimiz Erzurum'daydım.1870 m rakımlı ve 400 bin nüfuslu şehirde hani bir zamanlar " Doğduğu yerde doymayanlar" diyerek devlete karşı doğulu insanlarımızı isyana ve baş kaldırmaya yeltenenleri utandıracak ve ders almalarını sağlayacak işler oluyor.
15 yıl önce bir atölyede 50 öğrenciyle başlayıp bugün 20 atölyede yaklaşık 700 bayan ile ipek ve yün Hareke tipi halı dokuması yapılıyor. Ayda 1000 m2 ve yaklaşık yılda 12 bin m2 kare halı dokumasının hemen hemen hepsi Has Halıcılık eli ile yurt dışına pazarlanıyor.
Ayni ailenin bazılarından 3-4 bayanın çalıştığı düşünüldüğünde aileler için ciddi manada iyi bir gelir ve ülkemizde yüz de yüz yerli malından üretilen bu halılardan döviz sağlanmakta.
Madalyonun bu yüzünden bakınca ne var bunda denilebilir. Oysa burada iki önemli vurgu var.
Birincisi; ülkemizde ölmekte olan el sanatlarının, diriltilmesi ve artık karın doyurmuyor diyenlere şamar gibi cevap olması.
İkincisi; Doğduğu topraklara vefa borcu olanların rahatlığı, huzuru başkalarına iş, aş götürmede arayan insanların başarılarının diğer insanlara nasıl örnek teşkil edebileceğinin görülmesi.
Hasan Nuhoğlu, emeklilik yaşını gemcesine rağmen bir köşeye çekilip veya kendini bir sahil kentine atarak dinlenme yolunu seçmemiş. Erzurum'un -30 C ye varan kış şartlarına rağmen onu cumartesi günü atölyede bulduk. Biz soruyoruz o zevkle cevap veriyor.Onu en çok yöre insanına çalışarak,kimseye muhtaç olmadan ve doğdukları yeri terk etmeden iş ve aş sağlama mutlu ediyor.Yaklaşık 700 aileye hem iş imkanı sağlamış hem de her ay düzenli olarak gıda yardımı sağlayarak ,ailelere huzur ortamı sağlamış.
Devlet den bir destek var mı diyoruz. " Biz devlet den bir şey beklemiyoruz .yalınız" diyor ve " Kaymakamların sosyal dayanışma vakfından muhtaç ailelere verdiği yardımları çalışabilir olanlara şartlı verse, örneğin biz ilçelere Halı dokuma atölyesi acıyoruz gelsin çalışsınlar yani çalışma şartı koysalar daha iyi olur kanaatindeyim" Yani ,Hasan Bey demek istiyor ki bazı insanlar tembelliğe alışmış hem yatalım hem de devlet bizim geçimimizi sağlasın diye düşünüyorlar, onlara balık tutmayı öğretelim diyor.
Evet Hasan NUHOGLUN' dan çok insanın,çok alacağı dersler var. Her ilde doğduğu yeri lafla değil icraatla seven ve sahip çıkan fazla değil 3-5 insana ihtiyaç var. Unutulmaya yüz tutan onlarca el sanatlarımız, terkedilmiş işlenmeyen topraklarımız ve doğal zenginlikleri ile dağlarımız boş duruyor. Her ilden çıkacak ve kendi yöre insanına önderlik yapacak gayretli, fedakar ve namuslu insanlara ihtiyaç var. Gerisi hikaye...
Korkmaz MERT
Ziraat Mühendisi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!