Dikili kaç ağacımız var?

Latince kökenli bir kelime olan erozyon dilimizde "aşınma, kemirilme" anlamına gelmektedir..
Toprağın doğal kuvvetlerle (su,rüzgar,yerçekimi,dalga vb.) bulundukları

yerlerden aşındırılması, taşınması veya başka yerlerde biriktirilmesi olayı EROZYON olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde su ve rüzgar erozyonu mevcut olmakla birlikteözellikle su erozyonu etkilidir ve yaygındır.

Ülke topraklarının yarıdan fazlası yoğun bir aşınım zararına uğramıştır. Topraklarımızın sadece % 14'ü erozyon açısından """sorunsuzdur"""

% 59'u ise şiddetli ve çok şiddetli aşınıma uğramış durumdadır. Bu toprakların önemli bir kısmının kullanımı ekonomik olmaktan bile çıkmış ÜST TOPRAĞIN neredeyse tümü uzaklaşıp gitmiştir. Bu topraklarda acil önlemlerin alınması kaçınılmazdır. Şiddetli ve çok şiddetli erozyona uğramış alanların doğal örtüye (mera ve ormana) bırakılması yararlı olabilir. Başka bir ifade ile bu alanlardan insan ve hayvan ayağının kesilmesi gerekir.

Her yıl akarsularla 440 MİLYON TON toprak askı materyali(SEDİMENTASYON) olarak taşınmaktadır.

Buna % 15 yatak yükü de eklenecek olursa ortalama her yıl 500 MİLYON TON (KIBRIS ADASI GENİŞLİĞİNDE YÜZEY TOPRAĞI) denizlere taşınmaktadır. Bu rakamlar başta yetkililere ve bizlere bazı şeyler ifade etmezse, bırakın artık toprağın kullanılmasını; su kaynakları da azalacaktır. Türkiye nin çöl olması kaçınılmaz bir trajedi olacak ve yaşam için dış ülkelere bağlılığımız artacaktır. Su kaynakları, doğal örtünün ve toprağın korunması ile muhafaza edilebilir.

Topraklarımızı erozyon tehlikesinden korumak toprağın yok olmasını yada çölleşmesini önlemek hepimizin vazifesidir. Bu yüzden topraklarımızı ağaçlandırmalıyız.

Kendimize bir sormalıyız: "Dikili kaç ağacımız var...!?" Ağaçlandırılmış çevrede erozyon olmayacağı gibi kirlilikte olmayacaktır.

Ağaçlardan; hayvanlar ve insanlarda rızıklanacağı için açlık ve fakirlik olmayacaktır.

LÜTFEN GELECEKTEN ÖZÜR DİLEMEMEK İÇİN AĞAÇ DİKELİM...
VESSELAM..

İbrahim Fatih UNUTULMAZ
Zıraat Mühendisi