Tarımsal Üretimin artırılması, maliyet girdilerinin azaltılması ve üreticilere destek için Bakanlıkça değişik adlar altında desteklemeler yapılıyor.    

Her gelen bir öncekini beğenmeyip yeni bir şekil ile destekleme yapıyor. Nedense istenilen sonuç bir türlü elde edilemiyor.Tarımsal ürünlerin ihracatında ne sıçrama oluyor, ne çiftçilerin sızlanmaları ne de göç durdurulamıyor.

25 Yıllık Tarımcı olarak halinden memnun olan veya başka bir işi bırakıp da Tarımsal Üretime gecen çok nadir insan gördüm.

   Seçimlerden sonra bir yazımızda Sayın Tarım Bakanımız Mehdi Eker Beyin bu görevde devam etmemesi gerektiğini yazmıştık. Zira Türkiye'de Tarımın gerçekten şaka kaldırmaz sorunlarının olduğu ve bu sorunların altından mevcut Tarım bakanlığında çalışan üst bürokratların kaldıramayacağını yazmıştım.

  Sayın Başbakanımız yaklaşık 2 ay önce destekleme şeklinin değişeceğini, bundan böyle eski sistem olan dekar başı ödeme den vazgeçileceğini açıkladı. Açıkladı ama aradan bunca zaman geçti yeri doldurulacak bir açıklama gelmedi. Belli ki Tarım Bakanlığı üst bürokratlar dersine çalışmıyor.

  Oysa Bakanlık bürokratları az bir çevresine baksa ,dünyada bu işler nasıl oluyor diye bir göz atsa ve bir rapor hazırlayıp Bakana ve Başbakana sunsa sıkıntı kalmayacak.

Gelişmiş ülkelerde destekleme:

 

• 1- Ürün bazında oluyor. Yani talep'i olan ürüne destek var. Devlet hangi ürünün ekilmesini istiyorsa ona destek veriyor. Yani şu ürün ekilmesin diye kota koyacaksın sonrada ekim yapılıyor diye dekara şu kadar destek vereceksin, olacak iş mi?
• 2- Yöresel farklılık dan dolayı desteklemede pozitif ayrımcılık yapılıyor. Örneğin İklimsel şartlarından dolayı sürekli göç veren bir bölgedeki insanlara o bölgede Tarımsal faaliyetini devam ettirmek ve orada kalması için farklı oran da destekleme yapılıyor. İşte bir örnek "Sardunya Adası 1990'lara kadar İtalya'nın diğer şehirlerine yoğun göç veren az gelişmiş bir bölgeyken İtalyan hükümetinin aldığı teşvik tedbirleri sonucu koyunculuk ve buna bağlı olarak Agro-turizmin merkezi oldu ve tersine göç almaya başladı. 3 milyonluk koyun varlığı olan bu küçük adadan ABD ve Kandaya her yıl 30 bin ton Pecorino Romano adlı koyun peyniri ihracatı gerçekleştiriliyor. İtalya sadece bu bölgede imal ve ihraç edilen peynirlere kilogram başına 1 euro ihracat desteği sağlamaktadır ve pozitif ayrımcılık uygulanıyor."
• 3- Desteklemeler kafasına göre ekim dikim yapana değil, Kooperatif ve Birliklere üye olana bu kuruluşlar aracılığı ile yapılıyor. Yıllarca Çiftçilerimizin örgütlenememesinden dert yananlara bir çözüm.

 

 

Tarımsal üretim desteklemelerin de pozitif ayrımcılık kesin olarak yapılmalı. Bakanlık bürokratları bu üç maddeyi yöresel ürün desenine, iklim faktörüne ve bölgesel farklılığa göre destekleme planı yapıp Bakan veya Başbakana sunmalı.

  Bizim hiçbir art düşüncemiz ve kaygımız yok. Kimse gecen ki yazımızda olduğu gibi kızıp da aba altından sopa göstermesin.

Korkmaz MERT

Ziraat Mühendisi

Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!