Elma Yetiştiriciliği

1. Elma Bahçesinin Kurulması

Elma yetiştiriciliği pahalı ve uzun vadeli bir yatırımdır. Bu bakımdan bahçe tesis edilirken ciddi hatalardan kaçınılmalıdır. Bahçe kurulurken başta iyi plan yapmak gerekir.
Çevresi tepeliklerle çevrili çukurluklardaki elma bahçeleri hem ilkbahar geç donlarından hem de kış soğuklarından zarar görmektedirler. Soğuk hava akımına imkan verecek şekilde taban düzlüğü olan ve güneye bakan hafif meyilli araziler bahçe yeri için çok uygundur.
2. İklim
Elma soğuk-ılıman iklim meyvesi olup genellikle dünyada 30 ile 50. enlemler arasında yetişmektedir. Yüksek ışık yoğunluğu elmada çok iyi renk oluşturur ve pazar değerini artırır. Ayrıca toz ve duman gibi hava kirliliğinin olmadığı temiz yerler daha uygundur.
Elma ağaçları düşük sıcaklıkların olduğu sert kışlara dayanıklıdır. Kış dinlenmesi sırasında gövdeler -35, -40, açmış çiçekler -2.3 ve küçük meyveler ise -2.2 oC’ye kadar dayanmaktadırlar.
Büyüme mevsiminde düzenli olarak dağılmış ve toplam 500-600 mm’yi geçen yıllık yağış başarı şansını artırır. Sulama imkanı varsa yıllık yağış miktarı önemli değildir. Ama ne olursa olsun bahçe kurulmadan önce sürekli bir su kaynağı garanti edilmelidir.
İlkbahar ve yazın hava nispi nemi yüksekse hastalıklar özellikle karaleke riski artacağından ilaçlama masrafları yükselmektedir. Diğer taraftan hava nemi azalırsa çiçeklenme zamanında döllenme olumsuz etkilenmekte ve Haziran meyve dökümü artmakta, meyve kalitesi düşmektedir.
3. Toprak

Elma genellikle birçok toprak tipinde yetişebilmektedir. Elma bahçesinde alt toprağın yapısı daha önemlidir. Alt toprak havalanabilir olmalı ve taban suyu bulundurmamalıdır. Sert ve suyu tutan alt toprak gelişmeyi engeller ve ağaç ömrünü kısaltır.
Elma yetiştiriciliği için en iyi topraklar humuslu, nemli, tınlı, kumlu-tınlı, tınlı-kumlu, geçirgen ve derin topraklardır. Elma derin, serin, hafif süzek toprakları çok sever. Killi, kireçli soğuk toprakları sevmez. Çünkü bu topraklarda kök hastalıkları ve yapraklarda kloroz (sarılık) oluşmaktadır.
Elma bahçesi kurulmadan önce toprak analizleri yapılmalı, kireç, tuz problemi olan yerlere, taban suyu yüksek ve sığ topraklı arazilere bahçe tesis edilmemelidir.
Meyve ağaçları genellikle toprak pH’sı 6.5-7.5 arasında, organik madde ve mikro besin elementlerince yeterli olan arazilerde iyi gelişir. Toprak pH’sı 7.5’tan yüksek ise pH’nın bir birim düşürülebilmesi için dekara yaklaşık 200 kg kükürt atılarak sürülmelidir.

4. Elma Anaçları

M9: Çok bodur ve bodur sınıfına giren ve en çok kullanılan bir elma anacıdır. Dikimden itibaren ömrü boyunca desteğe ihtiyaç duyarlar. İkinci yılda meyve vermeye başlarlar. Boyları 2.5 m’yi geçmez. M9 anacına Starking delicious, Golden delicious ve Granny smith gibi kuvvetli gelişen çeşitler aşılanmalıdır.
M9 boğaz çürüklüğüne dayanıklı fakat ateş yanıklığı ve pamuk bitine karşı hassastır. İnce iğ terbiye sistemine göre budanırlar. Dikim aralıkları 1.5 x 3.5 m’dir. Dekara 200-400 fidan dikilebilir ve ekonomik verim süreleri 15-20 yıl kadardır.
5. Fidan Çukurlarının Açılması ve Dikim
Fidan dikiminden önce arazi tesviye edilmeli ve pulluk tabanı dipkazan kullanılarak kırılmalıdır. Kare, dikdörtgen, üçgen ve satranç dikim şekillerinden biri tercih edilerek çukur yerleri işaretlenir. Düzgün dikim yapabilmek için dikim tahtası kullanılmalıdır. Dikim zamanı Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarıdır.
Bahçe tesisinde 1 yaşlı fidanlar kullanılmalıdır. Çukur açılırken alt toprak bir tarafa, üst toprak bir tarafa konmalıdır.Çukur açılırken farklı yerlere konan üst ve alt toprak; çukur doldurulurken üst toprak alta, alt toprak ta üste gelecek şekilde doldurulmalıdır. Çukurun en tabanına bir miktar yanmış ahır gübresi konur. Doldurma işlemi yapılırken 150-200 g DAP veya TSP köklere değdirmeden serpilir. Fidanlarda dikilmeden önce kök ve tepe budamaları yapılır. Bu işlemlerden sonra fidan iki ayak arasına alınarak toprak sıkıştırılır ve can suyu verilir.

6. Toprak İşleme
• Elma bahçelerinde özellikle sonbahar toprak işlemeleri önemlidir. Toprak tavında iken pullukla 15 cm derinlikten işlenmesiyle üst kısımdaki organik maddeler, besin maddeleri ve oksijen alta, alttaki karbondioksit de üste taşınır. İlkbahar ve yaz başında da hafif birer sürüm yapılmalıdır.
Toprak işlenmezse;
a) Kök gelişimi yavaşlar ve durur,
b) Besin maddelerinin bitkilerce alınımı azalır,
c) Mikro organizma faaliyetleri yavaşlar ve bitkilere zehir etkisi yapan bazı bileşikler oluşur.
d) Toprak suyunun tutulması ve ağaç tarafından alınması azalır.
İşleme ile üst tarafı gevşetilen toprak, kış yağışlarından bol miktarda su alarak şişer. İlkbahar sıcakları ile buharlaşan suyun yerine hava girerek iyice kabaran toprakta mikro organizma faaliyetleri artar ve basıldığı zaman sünger gibi esneyen bir yapı oluşur.
İlkbahar gübrelerinin verilmesinden hemen sonra 10 cm derinliğinde yapılan sürüm ile gübrenin toprağa karışması ve yabancı otların ölmesi sağlanır. Bundan sonra toprak işlemesi yapılmayıp yabancı otlarla ilaçlı mücadele yapılır.
7. Gübreleme
Toprağın organik madde kapsamı % 3’ten düşük ise yanmış ahır gübresinden dekara 3-4 ton kadar verilmelidir. Arada bir yeşil gübreleme yapmak ta çok faydalıdır. Bunun için baharın veya güzün ekilen fiğ, yonca, korunga vb. baklagil yem bitkileri, ilkbaharda çiçeklendiklerinde pullukla sürülerek toprağa karıştırılır.
PH’sı 7’nin üstünde olan topraklarda mutlaka amonyum sülfat gübresi (şeker gübre) kullanılmalıdır. Bunun yarısı Şubat-Mart aylarında, diğer yarısı da Mayıs ayında verilir. Azotlu gübreler 10 kg N/da dozunda ağacın taç iz düşümüne serpilip toprağa karıştırılır (Tablo 1 ve 2).
Doğru, yeterli ve dengeli bir gübreleme yapabilmek için mutlaka Kasım-Aralık aylarında toprak, Temmuz-Ağustos aylarında da yaprak örnekleri alınarak analiz ettirilmeli ve sonuçlara göre önerilerde bulunulmalıdır. Toprak ve yaprak analiz sonuçlarının birlikte yorumu ile isabetli gübre reçeteleri verilebilir. Yaprak analizleriyle;
a) Görülen arazlar belirlenir,
b) Gizli noksanlıklar ortaya çıkarılır,
c) Verilen besin maddelerinin bitkilerce alınıp alınmadığı belirlenir,
d) Yapılacak gübrelemelerin yönlendirilmesi mümkün olur.
Ürüne yatmış ağaçların gübrelenmesinde, toprak analizi yapılmamış ise her yaş için 150 g amonyum sülfat ve 2-3 yılda bir kez ağaç başına ortalama 750 g DAP veya TSP gübresi verilmelidir.
Özellikle İç Anadolu toprakları kireçli olduklarından demir ve çinko noksanlıkları göstermektedirler. Filiz uçlarından başlayan yaprak sararmalarıyla kendini gösteren kloroz, demir elementinin ya toprakta az bulunuşu veya bulunsa bile yüksek kireç ve pH’lı topraklarda eriyemediklerinden köklerce alınamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun için de baharın taç iz düşümüne 200 g demir şelatlı gübre veya daha ucuz olan demir sülfat (kara boya) güzün 500 g/ağaç dozunda kök bölgesine verilmelidir.
Aynı şekilde, çinko noksanlığının giderilmesi için de güzün kök bölgesine çinko sülfat gübresi uygulanmaktadır. Demir, bakır, mangan, çinko ve bor gibi mikro besin elementlerinin noksanlığında kesin ve hızlı çözüm için yazın sıvı gübrelerle yapraktan gübreleme yapılmalıdır. Bunlar, 3-4 hafta ara ile ister yalnız, ister ilaçlama esnasında noksanlık semptomları gösteren ağaçlara püskürtülebilirler.
Azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt; bu 6 element makro besin elementleri olarak bilinir ve eksiklik ile fazlalıklarında verim ile kalite düşer. Konya yöresi toprakları azot, fosfor, kısmen de potasyumca fakir, kalsiyum ve magnezyumca zengindir. Bu yüzden analizler sonucunda gerekli azot, fosfor ve potasyum uygulamaları yapılmalıdır.
•Azot (dal) Fosfor (döl) Potasyum (bal)
Azot bitkilerde makyaj elementidir, yani bitkinin yeşil aksamını geliştirir. Noksanlığında bodurlaşma ve yapraklarda sararma görülür. Meyveler küçülür ve erken olgunlaşır. Bu noksanlığa; toprakta azot ve organik madde yetersizliği, soğuk toprak ve kuraklık neden olabilir. Noksanlığın giderilmesi için de ahır gübresi, yeşil gübre, biyo gübre ve kompost gibi organik gübreler veya amonyum sülfat (% 21 N), amonyum nitrat (% 33 N) ve üre (% 46 N) gibi suni gübreler baharın taç iz düşümüne uygulanıp toprakla karıştırılır.
Fosfor bitkide çiçek açma, döllenme, meyve oluşumu, tohum ve kök gelişiminde etkilidir. Noksanlığında, sürgün diplerindeki olgun yapraklar koyu yeşil ve kahverengiye döner. Yaprak damarları ve sapları menekşe rengindedir. Özellikle yaşlı yapraklarda sararma, kalın ve dik yaprak görünümü, bodurlaşma, mavimsi yeşil veya mor renk oluşumu tipiktir. Bu noksanlığa, topraktaki organik madde yetersizliği, soğuk ve nemli şartlar ve asidik topraklar neden olabilir. Sorunun giderilmesi için toprak ve yaprak analizleri yaptırılarak, analiz sonuçlarına göre fosforlu gübreler uygulanmalıdır.
Fosfor fazlalığı; demir, bakır ve çinkonun alımını engellediğinden dolaylı olarak bitkiye zarar verir. Noksanlığın giderilmesi için de ahır gübresi, yeşil gübre, biyo gübre ve kompost gibi organik gübreler veya DAP (% 18 N ve % 46 P2O5), TSP (% 43 P2O5), iki yirmi (% 20 N, % 20 P2O5) ve üç on beş (% 15 N, % 15 P2O5, % 15 K2O) gibi suni gübreler Kasım-Şubat arasında ağaç taç iz düşümünde kök bölgesine verilmelidir.

Potasyum bitkinin kış soğuklarına karşı dayanıklılığını artırır, yapraklarda solunumu düzenler, meyvelerde renk, koku, tad, sululuk ve gevreklik gibi aromayı artırır. Noksanlığı kumlu topraklardaki bitkilerde daha çok görülür. Ağaç gelişimi geriler. Kloroz ve nekrozlara rastlanır. Sürgün uçlarında ölme, zayıf çiçek oluşumu ve normalden küçük meyveler oluşur. Belirtiler önce yaşlı yapraklarda görülür.
Potasyum noksanlığında yaprak kenarları önce sararır, sonra koyu kahverengi ve siyaha döner. Kurak mevsimlerde belirtinin şiddeti de artar. Meyve gözü oluşumu çok azalır. Bu noksanlığa topraktaki potasyum yetersizliği ve kireç fazlalığı neden olabilir. Sorunun çözümü için toprak ve yaprak analizleri yaptırılarak potasyum uygulaması gerçekleştirilmelidir. Potasyum fazlalığı Ca ve Mg noksanlığına sebep olabilir. Noksanlığın giderilmesi için de ahır gübresi, yeşil gübre, biyo gübre ve kompost gibi organik gübreler veya potasyum sülfat (% 50 K2O), potasyum klorür (% 60 K2O) ve üç on beş (15-15-15; % 15 N, % 15 P2O5, % 15 K2O) gibi suni gübreler Kasım-Şubat arasında taç iz düşümünde kök bölgesine verilir.
Demir, bakır, mangan, çinko, bor, molibden ve klorür; bu 7 element de mikro besin elementleri olarak bilinirler ve eksiklik ile fazlalıklarında verim ve kalite düşer. Konya yöresi toprakları çok kireçli, yüksek pH’lı olduklarından yarayışlı mikro besin elementlerince, özellikle demir ve çinkoca fakirdirler. Bu yüzden hiç olmazsa birkaç yılda bir toprak ve yaprak analizleri yaptırılarak noksan iz elementler topraktan veya yapraktan gübreleme yoluyla ağaçlara verilmelidir. Ancak, iyi ve dengeli bir şekilde beslenen meyvelerin kalitesi ve miktarı artar, pazar değeri yükselir, uygun kimyasal bileşiminden dolayı lezzetli olur ve müşteri çeker.
Demir noksanlığı uç yapraklarda hafif sararma şeklinde başlar. Önce damar araları sararır, fakat damarlar yeşil kalır. Sonra yaprağın tamamı sararır. Yapraklar normalden daha küçük kalır. Sürgünler kısalır ve uçlardan geriye doğru kuruma başlar. Ağaçlar gittikçe zayıflar ve verim azalır. Önlem alınmadığı takdirde kuruyabilirler. Bazen magnezyum noksanlığı ile karıştırılır. Aradaki fark; sararma magnezyum noksanlığında yaşlı yapraklarda başlarken demirde genç ve tepe noktalardaki yapraklarda başlamasıdır. Kloroz özellikle kireçli topraklarda büyük bir problemdir.
Çinko noksanlığında, ağaç sürgünlerinde küçük yapraklılık veya rozetleşme gözlenir. Boğum araları sürgün ucuna doğru kısalır. Yapraklar normal şeklini kaybederek şiddetli kuraklığa maruz kalmış gibi kurur ve dökülür. Meyveler ufak kalır ve şekilleri bozulur. Yaprak kenarları bazen dalgalı bir hal alır. Yaprak yüzeyinde damar kenarları yeşil kalmak üzere damarlar arasında sarı mozaik şeklinde lekeler oluşur. Düşük noksanlıklarda sadece yapraklar etkilenirken şiddetli durumlarda sürgün gelişimi tamamen durur. Sürgünlerde meyve tomurcuğu sayısı azalır, hatta tamamen yok olur.

8. Sulama
Bitkinin etkili kök bölgesinde kullanılabilir suyun % 20-50’si kaybolduğunda, bitkiler için gerekli suyun kök bölgesine verilmesine sulama denir. Sulamada amaç, bitki gelişmesi için gerekli suyu en kolay ve randımanlı bir şekilde kök bölgesinde depolamaktır.
Elma bahçeleri 4-6 kez sulanmalıdır. İlk sulama Haziranda azotlu gübrelemenin ardından yapılmalıdır. Eylülün 15’inden sonra su verilmez.
Elma bahçelerinde en çok kullanılan sulama yöntemleri uzun tava, karık ve damla sulama yöntemleridir. Bunlar içerisinde de en uygun olanı damla sulama yöntemidir.
9. Budama
Meyve ağaçlarının düzgün ve kuvvetli bir taç meydana getirmelerini, verim çağında uzun süre kalmalarını ve zayıflamış ağaçların canlandırılarak bir süre daha kuvvetli meyve vermelerini sağlamak amacıyla yapılan dal kesimi, eğme ve bükme gibi işlemlere budama denir. Budanmayan ağaçlarda dal fazla, meyve az, küçük ve gök olmaktadır.
En uygun budama zamanı, ağaçların yaprak dökülmesi ile ilkbaharda tomurcukların uyanması arasında geçen kış dinlenme dönemidir. Ağaçlar, kışı ılık geçen yerlerde kış dinlenmesine girdikten hemen sonra, kışı sert geçen yerlerde ise şiddetli donlar geçtikten sonra budanmalıdır. Genç fidanlarda şekil budaması, orta yaşlı ağaçlarda verim budaması, yaşlanmış ağaçlarda da gençleştirme budaması yapılmaktadır.

10. Meyve Seyreltmesi
Meyve seyreltme tüm elma çeşitlerinde önemlidir. Ancak bol ürün veren yarı bodur ve M9 gibi tam bodur çeşitlerde daha da önemlidir. Meyve seyreltmesi yapılmazsa dallar aşırı yükten dolayı kırılabilir. Ayrıca seyreltme ile her yıl düzenli ürün alınır.
Elle seyreltme çiçek dökümünden 15 gün sonra yapılır ve bir hüzmede 1-2 elma bırakılır. Kimyasal seyreltmede Sevin % 50 Wp (1-naphthyl N methylcarbamate) tam çiçeklenmeden 20 gün sonra 150-180 g/100 litre dozunda uygulanır. Sevin’den başka tam çiçeklenmeden 15 gün sonra 1 g/100 litre dozunda NAA (1-Naphtalen Asetik Asit) veya 7.5 g/100 litre dozajında NAAM (Naphtalen Aset Amid) kullanılmaktadır.
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız