Çileklerde çevre ve fizyoloji ilişkileri

      Ticari çilek yetiştiriciliğinde verim ve kalite üzerinde çevresel faktörlerin etkisi önemlidir. Daha fazla çiçek tomurcuğu oluşturan çeşitlerin bunu sağlayabilmeleri için, öncelikli olarak, uygun koşullara sahip çevrede yetiştirilmeleri önem kazanır. Ayrıca bir çok çalışma da göstermiştir ki fotoperyod, sıcaklık gibi etmenleri kontrol altında tutarak bitkiler üzerinde amaca uygun gelişmeler sağlanabilir. Bu nedenden dolayı çevre ve fizyoloji arasındaki ilişkilerin bilinmesi gerekmektedir.

1. Gelişme üzerine fotoperiyod ve sıcaklığın etkileri

             Ticari çilek yetiştiriciliğinde şu an iki önemli tip vardır. Bunlar gün nötr ve kısa gün bitkileridir. Uzun gün bitkileri de mevcuttur, ancak ev bahçeleri dışında çok nadir yetiştirilmektedir. Kısa gün bitkiler çiçek tomurcuklarını kısa gün şartlarında (gün uzunluğu 14 saatin altında ) ve sıcaklıklar 15° C'nin altında olduğu zaman meydana getirirler. 15 ºC'nin üzerindeki sıcaklıkta çiçek oluşumu için gerekli olan gün uzunluğu, çeşide bağlı olarak, 8-12 saat arasındadır. Uzun gün bitkileri, tipik olarak, çiçek tomurcuklarını 12 saatten daha uzun günlerde ve daha sıcak dönemlerde oluştururlar.

            Çiçek gelişimi çevresel faktörler tarafından kontrol edilen bir döngü içerisinde sürer gider. Soğuk kışlara sahip iklimlerde kısa gün bitkilerinde oluşan çiçek tomurcukları yazın sonlarında ve sonbaharda normal yapısına kavuşur. Bu tomurcuklar sıcaklığın gelişmelerini sağlayacak düzeyde arttığı, takip eden ilkbaharda kendilerini gösterirler. Çiçek gelişimi  sıcaklıkla kuvvetli bir ilişki içerisindedir. Kısa gün bitkilerinde kök gövdesinin dallanması (çok gövdeliliğin ortaya çıkması, kardeşlenme)'nın büyük bir kısmı sıcaklığın düştüğü ve günlerin kısaldığı sonbahar döneminde oluşur. Bu gelişme stolon üretiminin durduğu çok kısa günlerden (10 saat) sonra da ve çok soğuk dönemlerde de kadar devam eder.

            Ilıman iklim koşullarında gelişen kısa gün çeşitleri, biraz daha sıcak olan, orta düzeyde subtropik iklimlere sahip bölgelerde de yetiştirilebilir. Böyle yerlerde sıcaklığın çok yüksek olması durumunda çiçek tomurcuğu gelişimi sınırlı düzeyde gerçekleşir yada hiç gerçekleşmez.

            Kısa gün çilek bitkilerinde çiçeklenmeyi arttırmak için gerekli olan fotoperiyodun teşvik edici etkisinin görülebilmesi,  sıcaklığa bağlı olarak, 7-24 gün arasında bir sürenin kısa gün koşullarında geçirilmesi gerekmektedir. Daha yüksek sıcaklıklarda daha uzun bir zaman dilimine ihtiyaç duyulur. Yapılan bir çalışmada 8 saatlik fotoperiyot altında, 24 °C'de çiçek gelişimi için sadece 10 güne ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte 30 °C'de 20 günden daha fazlasına ihtiyaç olduğu görülüştür. 16 saat fotoperiyod ile 9 °C'de 10 güne ihtiyaç duyulmuş, fakat bu, 17 °C  de 16 güne çıkmıştır.

            Gün-nötr bitkiler, gün uzunluğuna bağlı olmaksızın, dikimden tahminen 3 ay sonra, kök gövdelerini ve çiçek tomurcuklarını oluşturur. Bu bitkiler gelişme sezonu boyunca çiçek tomurcuğu oluştururlar. Kısa gün bitkilerinde ise yüksek sıcaklıklar tomurcuk oluşumunu engelleyebilir. Bir araştırmada 30/26 °C gün/gece sıcaklığında gün nötr çeşitlerden "Hecler" ve "Trista" da çiçek tomurcuğu oluşumu tamamen engellenmiştir. Aynı çeşitler 18/14, 22/18 ve 26/22 °C'lik sıcaklık rejiminde yüksek düzeyde verimliliğe sahip olmuştur.

            Her ne kadar çoğu çeşitler kısa gün veya gün-nötr bitkiler olarak sınıflandırılsa da, bazı genotipleri genetik yapı, sıcaklık ve fotoperiyot arasındaki karmaşık ilişkiler nedeniyle sınıflandırmada zorluk çekilmektedir. Çileklerin gerçekte zorunlu kısa gün olanlarından zorunlu olmayan kısa gün ve tam gün nötre kadar geniş bir yelpazede oldukları bildirilmektedir. Yediveren çilek tipleri zayıf düzeyde olanlarından, orta düzeyde olanlara ve çok kuvvetli olanlar kadar geniş bir aralıkta yer almaktadır. Modern çilek çeşitlerinin çiçeklenmesi fotoperiyoddan daha çok sıcaklığa bağlı olarak gerçekleşmektedir. Yine kısa gün bitkileri gün nötr bitkilere göre yüksek sıcaklığa daha hassastırlar.

            Kısa gün bitkilerinde kollar, çiçeklenmeden sonra yeni yaprakların dip kısmından meydana gelir. Bunlar 21-31°C arasında sıcaklık oluştuğu zaman uzun gün koşullarında (10 saat < ) oluşur. 14 saatlik fotoperiyoda göre 16 saatlik fotoperiyotta 3 kat daha fazla stolon üretildiği belirlenmiştir. Yine her iki fotoperiyotta (12 saat, 14 saat) 12,8 veya 15,6 °C'ye göre 21 °C'de de 3 kat daha fazla stolon üretiminin gerçekleştiği saptamıştır. Stolonlar sıcaklıklar donma dercesine düşünceye kadar ve sonbaharda günler kısalmaya (10 saatin altına düşmeye başladığında) başlayasıya kadar oluşmaya devam eder. Gün- nötr çeşitlerde kol oluşumu orta düzey sıcaklıklar ile uzun günler altında daha fazla gerçekleşir, ancak bu durum kısa gün tiplerine göre çok daha nadir gerçekleşir. Kolları almak (kesmek) kısa gün ve gün nötr tiplerin her ikisinde de kök gövdesi gelişiminde kardeşlenmeyi teşvik eder ve hızlandırır.

            Kısa gün ve gün nötr bitkilerin her ikisinde de yaprak oluşumu sezonun tamamı boyunca devam eder. Yaprak üretimi sonbaharda sıcaklık 9 °C'nin altına düştüğünde kesilir ve yazın 30 °C'nin üzerine çıkan sıcaklıklarda büyük oranda yavaşlar. Yüksek sıcaklıklara maruz kalan bitkiler, serin şartlarda gelişenlere göre daha küçük bir taca sahip olurlar ve bu verim düşüşlerine yol açabilir. Çeşitlere göre değişmekle beraber çileklerin gelişimi için optimum sıcaklıklar 15 ile 26 °C arasındadır. 35 °C'nin üzerinde sıcaklığa maruz kalan  çeşitlerde yaprak oluşumunun büyük oranda azaldığını tespit edilmiştir. Bu durumun özellikle virüslerin gelişimini durdurmak amacıyla yapılan ısı uygulamalarında ortaya çıkmaktadır.   Kökler sıcaklığın serin olduğu ilkbahar ve sonbaharda oldukça bol miktarda gelişir. Kuvvetli kök gelişimi 7-23 °C arasında oluşur, fakat bu sınırların düşük kısmında en fazla gelişme ortaya çıkar. Kök sistemi, sadece meyvelenme süresince biokütlesi azalan bir dokudur. Kökler, sonbaharda yaprakların oluşumlarının ve gelişimlerinin durduğu dönemden sonra da gelişmeye devam eder ve toprak donuncaya kadar faaliyetlerine sürdürür.

            Yüksek kök sıcaklığı bitkinin üst aksamının gelişimini de etkiler. Çilekte sürgün gelişimi, kök sıcaklığının 24 °C olduğu zaman, en üst düzeyde gerçekleşir ve daha yüksek sıcaklıklarda keskin bir şekilde sürgün gelişimi azalır. Sürgün gelişimi, gelişme sezonu süresince 18 ile 20 °C kök sıcaklıklarından etkilenmez, fakat 30 °C'nin üzerindeki kök sıcaklığında sürgün gelişimi dikkate değer düzeyde düşer.

2. Dinlenme ( dormancy )

             Bir dinlenme periyodu, çileklerde, kısa günleri ve düşük sıcaklık dönemini kapsar. Etkin olan kısa gün periyodu 4-6 haftadır. Soğuklama ihtiyacı (-1, -10 °C) bitkinin dinlenme dönemini kırmayı sağlayacak özellikte olmalıdır, özellikle 0°C civarındaki sıcaklıklar daha etkili sonuçlar verir. Farklı bölgelere adapte olmuş çeşitlerin soğuklama ihtiyaçları da birbirinden farklılıklar gösterir. Sıcak iklime adapte olan bitkilerin soğuklama ihtiyaçları da düşük olur.

            Her ne kadar soğuk iklim bölgelerine adapte olan kısa gün çeşitleri tropik ve subtropik bölgelerde yetiştirilse de bu bitkiler tam verimlilik için bir soğuklama periyoduna ihtiyaç duyar. Sıcak iklim bölgeleri için geliştirilmiş çeşitler ise soğuklama ihtiyacı duymayabilirler. Kuzey Amerika seralarında Ekim, Kasım ve Aralık aylarındaki kısa gün şartları süresince "iyi gelişme yeteneğine sahip olma" çeşidin bölgesel adaptasyonu sağladığına dair bir işaret olarak tanımlanmaktadır. Genellikle serin bölgelere adapte olmuş böyle çeşitler bu dönemde dinlenmeye girerler ve zayıf gelişme gösterirler. Bununla birlikte sıcak bölgelere adapte olan çeşitler bu dönemde gelişmelerini devam ettirirler.

            Taze sökülmüş fidelerin kuvvetliliği fotoperiyot ve üşüme saatinin miktarına bağlı olarak gerçekleşir. Genelde, yüksek üşüme seviyesi vejetatif iriliği arttırır, kol üretimini teşvik eder ve olgunluğu arttırır. Çilek fideleri gelişme dönemi boyunca yeterli karbonhidrat birikimi yapmışlarsa, üşüme ihtiyacının karşılanması koşuluyla uygun tarihte sökülerek dikilmeleri erken sezon veriminde artışlara yol açar. Fidelerin söküm tarihi çeşitlere göre değişir.  Üreticiler, söküm tarihini ve böylece üşüme ve fotoperiyoda maruz kalmayı kontrol altında tutarak kök gövdesi ve kolların sayısında oransal bir artışı teşvik etme imkanına sahip olabilirler.

            Kısa gün çileklerinden yeni bir tip, tropik ve subtropik iklim şartları için İsrail'de geliştirildiği bildirilmektedir. Bu çeşidin adı  "İnfro" dur. Bu kısa gün tipleri yüksek verim için üşümeye ihtiyaç duymamaktalar ve ticari kısa gün bitkilerine göre daha yüksek sıcaklık (10-26°C) ve daha uzun ışık rejimine (13.5-14 saat) cevap vererek çiçek tomurcuğu primordiasının oluşumunu başlatmaktadır. Bu genotipler, kısa gün tiplerinin genelde, meyve veremedikleri erken kış ve sonbahar döneminde ürün vermektedirler.

3. Soğuğa dayanıklılık

            Bitkiler tam olarak sertleştiklerinde, en dayanıklı çeşitlerin taçları (kök gövdeleri) - 40 ile - 46 °C arasındaki sıcaklıklara dayanım gösterebilirler, fakat daha sıcak iklimlerde gelişen bu bitkiler -10 °C'den daha düşük sıcaklıklarda bile dayanamazlar. Henüz çevreye alışamamış bitkiler, kök gövdesi sıcaklığı 1 veya 2 saatten daha uzun süre -3 °C'ye maruz kalırsa genellikle ölür. Tüm çeşitlerde, bitkiler sonbaharda tam olarak dinlenmeye geçmeden önce veya ilkbaharda bitki gelişiminin başladığı dönemden sonra ani sıcaklık düşmesi sonucu çeşitli zararlanmalar ortaya çıkar.

            Bazı kimyasal faktörler soğuğa dayanım ile bağlantılıdır. Redcoot ve Bounty çilek çeşidinde dayanım(sertleşme) süresince sakkaroz düşerken toplam şekerin attığı tespit edilmiştir. Ulaşılan maksimum seviye ocak ayına rast gelmektedir. Proline seviyesi de bu çeşitlerde farklılık gösterir, fakat dayanımdaki rolü yeteri kadar açık değildir. Gün- nötr çileklerin köklerinde, yüzde kuru ağırlık, nişasta içeriği, toplam karbonhidrat birikimi ve nitrojenin soğuğa dayanım ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Yine sonbahar döneminde meyve oluşumunun engellenmesi bu bileşiklerin seviyesini artırmaktadır.

            Çileklerde düşük sıcaklık altında farklı özelliklerin ortaya çıkmasına neden olan üç gen tanımlanmıştır. Fcor 1(Fragaria cold regulated= çilek soğuk düzenleyicisi); yapraklar, kök gövdeleri ve köklerde iki gün sonra en üst noktaya ulaştığı belirlenmiştir. Bununla birlikte Fcor 2 aynı dokularda iki hafta sonra en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Fcor 3 ise yapraklarda, soğuğa maruz kaldığı bir gün içerisinde bile azalır ve ondan sonra düşük seviyede kalır.

            Çevreye alışmış bitkiler, kök gövdesinde oluşan buzlara dayanıklılık göstererek donma derecesinin altındaki sıcaklıklarda yaşamlarını sürdürürler. Su, hücre içerisinden hücreler arası boşluktaki buza doğru yer değiştirir. Bundan dolayı sıcaklık hücre özsuyunun erime noktasının altına düşer. Kök gövdesindeki zarar dehydratasyon( su kaybı) na bağlı olarak oluşur. Su kaybı doku suyunun hücreler arası boşluklarda donmasıyla meydana gelir ve bunun sonucunda buzun genleşmesi ile dokular parçalanır. Düşük sıcaklığın etkisi genotipe, donma oranına, düşük sıcaklığın devamlılığına, sıcaklık dalgalanmasının düzeyine ve beslenme durumuna bağlı olarak devam eder. Saman malcı ve sıra üzerlerinin naylon ile örtülmesi, kök gövdesinin kış boyunca korunması amacıyla yaygın olarak kullanılır.

            İlkbahar soğuklarına bağlı çiçek zararları daha çok gelişim safhası ve daha az oranda genotip özelliği ile ilişkilidir. Bununla beraber çeşitler arasında farklılıklar da mevcuttur. Meyveler, çiçeklere veya tomurcuklara göre soğuğa daha hassastır. Vejetatif ve çiçek tomurcukları ilkbahar ve yazın donmaya karşı eşit toleransa sahiptir. Ancak vejetatif tomurcuklar kış süresince daha soğuk derecelere alışabilirler. Birincil çiçekler, ikincil ve üçüncül çiçeklere göre soğuklara daha hassastır.

Kaynak:uzumsu.com


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız