Bu yazıyı herkese okutmak lazım. Eğer bir insan hakperest ise ve belirli kalıplara sıkışmış bir düşüncenin esiri değil ise dahası aklını başkalarının cebine koymamışsa bu yazıyı okuduktan sonra bize hak verecektir
Dün bir yazı okudum; İstanbul’da Laleler için yapılan masrafları abarta abarta anlatarak, işin lüzumsuzluğunu, paraların boşa harcandığını, o paralarla kaç iş yeri açılacağını vb., bir sürü ipe sapa gelmez laf edilmişti. Bu yazar, madalyona, ne arkasından ne önünden bakıyor, yandan bakıyor ve akıl yürütüyor. Zira önünden de arkasından da baksa olumlu yan bulacak.
Burada Lalenin yetiştirilmesi,iklim isteği gibi şeylerden bahsetmeyeceğim. Lale Osmanlı ile bizim kültürümüze yerleşmiş, son 150 senedir yaşanan olumsuz çalkantılar neticesinde utulmaya yüz tutmuştu. Sembolik olarak birkaç ilde, şehrin bir iki yerine dikilen bir süs bitkisi niteliğinde idi. 2004 yılında bugünkü İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Sayın Kadir TOPBAŞ ve ekibinin her yıl artarak bu işe sarılmaları ve başarılı bir organizasyon ile çevirmeleri, işin boyutunu da değiştirdi.
2004 yılında 600 bin lale soğanıyla başlanıldı. 2005’te 3 milyon 500 bin, 2006’da 8 milyon 296 bin, 2007’de 10 milyon 779 bin,2008’de aklaşık 13 milyon lale soğanı dikildi. Lalelerin temini ve dikimi için 2004’te 129 bin, 2005’te 514 bin 500, 2006’da 2 milyon 136 bin ve 2007’de 2 milyon 902 bin YTL harcandı. Bugün Lale, sadece İstanbul’da değil ağırlıklı olarak İstanbul, Konya, Kayseri, Bursa, İzmit, Sakarya, Edirne, Samsun gibi illerle birlikte yaklaşık 35 İlimizde dikimi yapılıyor. ilçeler hariç.
Lale soğanı, eskiden Hollanda’dan temin edilirken şimdi Sakarya Pamukova’da, İstanbul Şile, Seymen, Samandıra, K.Seymen ve Kurfalı köyünde, Konya Çumra’da üretiliyor ve yüzlerce aile bununla geçimini sağlıyor.
Artık sadece iç piyasa değil iki senedir dışarıya da Lale soğanı satar olduk. Piyasayı elinden kaptırmaya başlayan Hollanda, Türkiye ile uğraşır oldu.
Şimdi 4 yıl gibi kısa bir zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yapmış olduğu bu öncü ve teşvik edici çalışmanın neticesinde yüzlerce kişiye yeni bir iş kapısı açılmış oldu, hem de çok cüzi paralarla. İşte size proje işte katma değer.
İkincisi; çiçek sevgisi olan yerde kin, nefret olmaz. İnsanları birbirine yakınlaştıracak kültürel değerlerdir. Yoksa daha yakınlarda bir mitingde sopalarla Taksimdeki laleleri biçen kin ve nefret dolu bir genç kızımızın yaptıklarını bir hatırlayın. Çiçeği sevmeyen bu kız nasıl insanları sevecek ve sözde kurtaracak. Yaşlı bir Belediye emeklisi diyor ki “ Eskiden cadde ve sokaklara çiçek dikemezdik, bugün dikerdik yarına yerinde kalmazdı”. Bugün Cadde sokaklardaki bu güzelliğin devam etmesi,bol ve fazla çeşitlerin insanlara sunulmasının rolü olduğu kanaatindeyim .
İşte yeni bir iş imkanı sunan ve bu kültürel değerimizin yaşatılmasında emeği geçen Sayın Kadir TOPBAŞ ‘ a ve ekibine teşekkür ediyoruz.
Korkmaz MERT
Zıraat mühendisi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!