![]() |
Gürültü, genellikle yapay olarak ortaya çıkan, niteliği ve niceliği bozulmuş, arzu edilmeyen seslerdir. Tanımdan da anlaşılacağı gibi, arzu edilmeme kavramı gürültünün subjektifliğini, yani kişiden kişiye değişkenlik gösterebileceğini, dolayısıyla psikolojik ve nörovegetatif sistem üzerine etkilerinin de insanlar tarafından farklı tepkiler şeklinde algılanabileceğini göstermektedir. Gürültünün anlamlı bir biçimde kişiden kişiye farklılık göstermeyen en önemli etkisi, işitme üzerine etkisidir. |
Resim: Gürültü seviyesi ölçüm cihazı
Havalı çekiçler, perçin işleri, bazı testere ve makineleri, kırma değirmenleri, titreşimli elekler, taş kesme, gaz türbinleri, kompresörler, aspiratörler, şahmerdan, buldozer, ekskavatör, motor test atölyeleri, dizel motor makine daireleri, müzikle uğraşanlar, trafik görevlileri, görüldüğü gibi gürültü sanayide çalışanlarda olduğu kadar, toplum sağlığı bakımından da önemli bir sağlık zararı haline gelmiştir.
Trafiği yoğun bir kavşakta, birçok tezgahın çalıştığı bir atölyedeki kadar gürültü tespit edilmektedir. Gürültünün insan üzerindeki ilk etkisi rahatsızlık, dikkat dağılması gibi biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu etki gürültünün şiddetiyle orantılı olarak arttığı gibi çok hafif sesler de, örneğin bir musluktan damlayan su, kişiyi yeterince tedirgin etmektedir.
Gürültünün işçi sağlığı açısından en önemli etkisi işitme kaybına neden olmasıdır. Belli bir düzeyin üstündeki gürültüde iç kulak etkilenmeye başlar ve işitme yeteneği tiz seslerden başlayarak geriler. İşitme kayıpları gürültünün şiddetine ve etki altında kalma süresine bağlı olarak oluşmaktadır.
Sesin niteliğinin bozulması, frekansları farklı bir çok ses dalgasının üst üste gelmesidir. Gürültünün daha teknik bir tanımında "Gürültü anarşik ses dalgalarının süperpozisyonudur" denmektedir. Diğer bir deyişle gürültünün frekans spektrumuna bakıldığında bir çok frekansta seslerin yer aldığı bilinmektedir.
Sesin niceliğinin bozulması ise, ses ne kadar nitelikli ve hoşa gider şekilde olursa olsun şiddetinin insan vücuduna zararlı bir değere ulaşmasıdır. Örneğin hoşumuza giden çok güzel bir müziğin ses şiddetinin 90 dB (A) düzeyini geçmesi işitme kayıplarına neden olacaktır. Tabii ki gürültünün bu etkisi sonuçları en kolay biçimde görülen etkisidir. Psikolojik ve nörovegetatif sistem etkileri daha düşük şiddetteki seslerde dahi başlayabilir. Fakat yine önemle belirtilmelidir ki bu tür etkiler, kişiden kişiye farklılıklar gösteren etkilerdir. Örneğin klasik Türk müziği hayranı olan ve klasik batı müziğini sevmeyen veya tam tersi bir özelliğe sahip bir kişi için, rahatsızlık sınırları, farklı müzik için farklı olacaktır
Gürültünün insan üzerindeki etkileri şunlardır;
Psikolojik etki: Gürültü, ürkütücü, rahatsız edici, konsantrasyonu da uykuyu ve dinlenmeyi bozucu etki yapar.
Konuşmayı engellemesi: Gürültünün konuşmayı güçleştirmesi iş performansı ve iş emniyeti üzerinde olumsuz etki yapar.
Fizyolojik etkileri: Gürültü, işitme kaybına veya işitme duyusu ağrılarına, bulantılara ve adale kontrolünün zayıflamasına neden olur.( Şiddetli durumda )
İşitme organına zararlı etkiler: 85 dB'in üzerindeki gürültülere maruz kalan kişilerde sağırlık meydana gelir. Gürültü nedeniyle iç kulaktaki sinir hücrelerinin zarar görmesinden dolayı kişilerde ağır işitmeden, sağırlığa kadar varan arızalar meydana gelir. Gürültü dolayısıyla meydana gelen sağırlık, işitme kaybının başlangıcında belli frekans aralığında fonksiyon azalması biçiminde görülebildiğinden, etkin olarak önlenebilir.
Kişilerin ilk aklına gelen gürültü düzeyi, kulak zarını patlatabilecek yeğinlikte ani ve çok özel ses düzeyidir. Oysa işitme kayıpları, doğal sayılan seslerin uzun süreli etkisi ile ve yavaş yavaş oluşur. Gürültünün zararlı etkisi kulak zarında bir zedelenme şeklinde olmaz. Devamlı gürültü olan bir ortamda zedelenen kısımlar, iç kulaktaki, ses dalgalarını sinirsel uyarılara çeviren çok hassas yapılı algı organlarıdır. Böyle bir işitme kaybı, genellikle gürültüye maruz kalan kişi tarafından kolay farkedilmez. Bunun nedeni, kayıpların çok uzun sürede oluşmasıdır. Bu nedenle sağırlık kişinin yaşlılık döneminde daha fazla görülür.
Vejetatif etkiler: Gürültüye karşı insanın vejetatif sinir sistemi tepki verir. Bu tepkileri şu şekilde özetleyebiliriz; Kan damarlarının daralması, kan bileşiminde değişiklikler, kalp atış hacminde azalma, göz bebeklerinin büyümesi, metabolizmanın yüklenmesi.
Psişik etkiler: Enformesyon algılama ve onları işleme sırasında gürültüye maruz kalan kişinin performansı da olumsuz yönde etkilenir. Aynı şekilde büyük dikkat gerektiren işler de yapılırken, gürültüye maruz kalındığı taktirde, performans da büyük düşüşler olacaktır
- Sinirlilik
- Düzensiz adet kanamaları
- İktidarsızlık
- Dikkatsizlik,isteksizlik
- Endişe ve gerginlik
- Verimsiz çalışma
Kaynak:www.ibb.gov.tr
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!