herhangi bir önlemlerinin de olmadığını anlıyoruz. Dünya ekonomisinin hassas bir dönemden geçtiği şu günlerde bu kadar ilgisizliğe ancak pes denilir.
Aradan uzun zaman geçmiş, piyasalar allak bullak sn yetkili konuşuyor. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Adama günaydın derler. Atı alan üsküdarı değil tuzlayı geçmiş.siz tedbir alıyorsunuz.
Oysa bu tedbirler henüz piyasada konuşulmadan alınsa spekülatörler cesaret edemezler. Hadi ettiler. Ben merak ediyorum acaba o kişiler ortaya çıkartılıp gereği yapılacakmı? Ofis ambarındaki hububatı tüccara satıp sonra başını kaşıyanlar hakkında soruşturma yapılacakmı?
Herkes her yerde söylüyor. Ben bir kez daha söylemek istiyorum. Türkiyede tarım girdileri çok yüksek. Zaten çiftçilerin arazileri küçük. Yeteri kadar makineleşip teknik tarım yapamıyor. Bu maliyetle rekabet edebilmesi imkansız.
Bize tarımdan desteği çekin diyenlerin yıllık 40 milyar avro destekleme pirimi ödemelerini çokta iyi niyetli bir girişim olarak görmek mümkün değil. Bunun mutlaka düşünülmesi gerektiğine inanıyorum
Bu durumda zararın neresinden dönersek kardır diyerek işe başlanmalı. Balıkçı teknelerindeki kayıt sistemi gibi sistem oluşturup çiftçiye gerçekten ucuz mazot temin edilmeli. Ama bunu yaparken sıkı denetlenip istismarcılara fırsat verilmemeli. Çiftçi mutlaka gübre ve zirai ilaç bedellerinin güç yetmez boyutlarına karşı korunmalı. Bir yılda yüzde yüzden fazla fiyat artışı karşısında hiçbir üretici dayanamaz. Zaten boğazı tokluğuna çalışan insanları bari spekülatörlerin insafına terk ederek aç bırakmayalım.
Bu konuda sn Tarım Bakanını daha aktif çalışmaya davet ediyorum. Lütfen İMF nin, Avrupa Birliğinin palavralarına kanıp oyuna gelmeyelim. Zira bu bizim olmazsa olmaz milli davamızdır.
Selam ve dua ile...
Kenan ALBAYRAK
Ziraat Mühendisi
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!