Doğal hayatın destek sisteminin önemli bir elementi olan ağaçlar, aynı zamanda kentsel yaşamın sürdürülebilir olmasında oldukça etkin rol oynarlar. Kentlerde yer alan ağaçlar sadece rekreasyonel amaçlara hizmet etmezler aynı zamanda kent ekolojisinin temelini oluştururlar. Yeryüzünde bitki topluluklarının dağılımı büyük oranda iklimle bağlantılıdır. Ancak bunun tam tersi olarak bitki örtüsü de iklimi etkiler. Bitki örtüsünün bir bölgeye olan etkisi, büyüklüğü ve yoğunluğu ile ilişkilidir (Kuchelmeister, 2000).
1. Kent Ormanlarının Ekolojik İşlevleri
1.1. Kent İklimini İyileştirme ve Hava Kalitesini Yükseltme
Kent ormanları, kentin ekolojik koşullarını toplum yaşamına uygun şekilde değiştirebilmektedir. Bitkilerin fizyolojik fonksiyonları gereği uygun koşullarda yaptıkları özümleme ile karbon dioksiti tüketip oksijen ürettikleri iyi bilinir. Kentsel ortamlarda solunum ile insanlar tarafından gerçekleştirilen oksijen tüketimine benzinli motorların, yağ, kömür ve gazlı ısıtıcıların yanma ile büyük miktardaki tüketimleri de eklenmektedir. Bitkilerin karbondioksiti tüketip oksijeni üretmekle gerçekleştirdikleri doğal temizleme işlevinde kent ormanları büyük paya sahip olmakta, ayrıca oluşturdukları orman havası, hava vitamini diye isimlendirilen insan organizmasına yararlı özel karışımlar içermektedir (Ürgenç, 1998).
Kent ormanları, kentin hava kalitesinin arıtılmasında da oldukça önemli işlevleri yerine getirmektedir. Kent çevresindeki kirletici kaynaklardan gelen partikül ve aerosolleri yaprak yüzeyleri ile tutmak, absorbe etmek ve hava hareketlerini yavaşlatarak yere düşüşlerini sağlamakta kentin havasının kirlenmesini önlemektedir. Yeşil kuşaklar zararlı gazları yaprakları ile kısmen absorbe ederek, kısmen de tutarak yağışlarla çözünüp toprağa karışmalarını sağlarlar. Kentler çevresindeki taş, toprak ve maden ocakları gibi hammadde kaynakları ile toz üreten endüstriyel tesisler, kentlerin hava kalitesini bozmaktadır. Ağaçlar ve ormanlar rüzgârlarla taşınan tozların tutulmasında oldukça etkili işlevler üstlenirler. Yapılan bir araştırmada, kenti saran bir yeşil kuşağın arkasında, havadaki kurşun oranının % 85 oranında azaldığı belirlenmiştir (Keller, 1979).
Kentsel mekânlar çok büyük ölçüde beton ve asfalt yüzeylerle kaplı oldukları için kent havasının nem açığını kapatabilecek nem kaynaklarından yoksundurlar. Bu nedenle, kentlerin havası doğal ve kırsal alanlardaki havaya göre daha kurudur. Kent ormanları, diğer kentsel yeşil alanlarla birlikte yaptıkları transpirasyon vasıtasıyla kent havasının düşük düzeylerdeki bağıl nemini yükseltmekte ve serinlik etkisi yaratmaktadır. Almanya'nın Frankfurt kentinde yapılan araştırmalar, kenti çevreleyen sadece 50-100 mt genişlikteki orman kuşağının evapotranspirasyona bağlı olarak kent merkezine oranla hava sıcaklığını 3,5 derece azalttığı, hava nemini de % 5 oranında artırdığı belirlenmiştir (Olembo, Rham, 1987).
Kent ormanları ayrıca kuvvetli esen rüzgârların ve fırtınaların hızını keserek zararlarını önlemekte, kent içi hava hareketlerini düzenlemekte ve sıcaklık ekstremlerini azaltarak kent içi iklimini yumuşatmaktadır.
Peyzaj Mimarı Frederick Law Olmsted 19. yy. da Newyork'taki Central Park'ı oluştururken böylesi parkların 'kentlerin ciğeri" olduğunu belirtmiştir. Gerçekten ağaçlar, çalılar, otsu perennialler, örtü bitkileri, tırmanıcı-sarılıcı bitkiler, çimler, mevsimlik çiçekler, hem tek başlarına hem de gruplar halinde kullanılmaları ile kent ortamında birçok işlevlere sahiptirler.
Kaynak: Peyzaj Mimarı Murat ERMEYDAN, 2005 " KENT ORMANLARININ PLANLANMASI İSTANBUL ÖRNEĞİ"Bahceşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,İstanbul
Yapılmış bazı bilimsel araştırmaların sonuçları ile bunu daha açıkça görebiliriz. Her yıl Chicago kentsel yeşilinin 15 metrik ton CO2, 89 metrik ton NO2, 89 metrik ton S02, 191 metrik ton O3, 212 metrik ton partikül tuttuğu saptanmıştır. Bitkilerin (özellikle ağaçların) gaz halindeki kirleticileri, stomaları ile absorbe ederek fotosentez ile onları daha az zararlı moleküllere çevirdikleri bilinmektedir. Kent ağaçlarının, kırsal ağaçlardan 15 kez daha fazla 'C' absorbe ettiği Texas orman idaresi tarafından belirtilmiştir (Scheer, 2001).
Ormanlar, rasgele bir araya gelmiş ağaçlar değil, çeşitli türlerin, çeşitli bitki tiplerinin bir arada denge oluşturdukları 'Bitki Örtüleri'dir. Ormanlarda yaz sıcakları açık alanlara göre 5-8,5 oC daha düşük, kışın ise 1,6-2,8 oC daha sıcaktır. ABD'de yapılan araştırmalarda orman alanlarında %50'ye varan yağış fazlası saptanmıştır (Çağlar, 1992).
1.2. Su Kaynaklarının Kullanım Döngüsü Ve Korunmasını Düzenleme
Yüzeysel akışa geçen suların doğal ormanlarda %18, çayırlarda %36, çıplak alanlarda %56 olduğu saptanmıştır. Ülkemizde zaman zaman görülen sellerin nasıl önleneceği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Rüzgar hızının %30 düşmesi nem kaybını %20 azaltmaktadır (Lovejoy, 1973).
Bir makilik alanda yapılan araştırmada; aynı ölçülerdeki 2 parselden, bitkisiz alanda 125 kez daha fazla toprak kaybı saptanmıştır (Anonim, 1996).
Bütün bu örnekler, bitkilerin klimatik ekstremleri yumuşattığını, canlılar için daha yaşanabilir bir sığınak oluşturduğunu hatta bazı doğal felaketleri önlediğini göstermektedir.
Kent ormanları şehirlere su temininin güvence altına alınmasında önemli rol oynarlar. Kent ormanları yağışlarla gelen suların kentler çevresindeki topraklara sızmasını kolaylaştırarak yüzeysel akışla ortaya çıkan kayıpları azaltmaktadır. Böylece kentin hidrolojik döngüsünü düzenleyen önemli bir elementi oluşturmaktadır (Murray, 1996).
Atık sular, kentsel ekosistemler için önemli bir sorundur. Kent ormanları, bu suların yeterli arıtımdan geçirilmesi sonrasında tekrar doğaya kazandırılabileceği uygun ortamlardır. Böylece su kaynaklarının yetersiz olduğu bölgelerde hem kent ormanlarının yetişme koşullarını iyileştirmek, hem de kentler çevresindeki akiferlerin hidrolojik dengelerine katkı sağlamak mümkün olabilmektedir.
1.3. Toprak Koruma
Kent ormanları, hassas ortamlarda kurulan kentler çevresinde erozyon ve heyelan etkilerine karşı toprağı korurlar. Özellikle vejetasyonun seyrek ve eğimlerin yüksek olduğu yamaç arazilerde biyolojik mühendislik tekniklerine uygun kurulan kent ormanlarında, tarak koruma işlevi diğer işlevlerine göre ön plana geçer. Kurak ve yarı kurak bölgelerde yer alan kentlerde ise rüzgar erozyonunun yarattığı olumsuzlukların giderilmesine önemli katkılar sağlarlar.
1.4. Çöplük ve Atık Depolama Alanlarını Islah Etme
Çöplükler, kentsel yaşamın doğurduğu kaçınılmaz bir olgudur. Ortalama bir yaklaşımla her insanın günde 1 kg çöp ürettiği hesap edilmektedir. Çöplükler, genellikle belli bir uzaklık gözetilmekle birlikte kentleri çevreleyen zonlarda tesis edilmektedir. İşlevini tamamlayan, gaz çıkışı, fermantasyon vb. bakımından yeterli bir durağanlık düzeyine gelen çöplükler, yeniden doğaya kazandırılma çalışmalarına konu edilmektedir. Çöp depo alanları, sosyal değerleri bakımından özellikle gönüllü kuruluşların katılımı da sağlanarak ağaçlandırılmakta ya da koşullar uygun olduğunda rekreasyon alanlarına dönüştürülmektedir (Boudru, 1992).
Kent ormanları, kentsel bitki varlığının yarattığı atıkların tekrar doğaya kazandırılabileceği uygun ortamlardır. Fakir ülke ve bölgelerde yakacak olarak değerlendirilen bu atıklar, çoğu gelişmiş ülke ve bölgelerde öğütülmüş halde kent ormanlarında değerlendirilmektedir. Kentler çevresindeki çıplak ve degrade alanlarla dolgu sahaları, kent ormancılığının çevre sorunlarına çözüm getiren diğer bir işlevini oluşturur. Dolgu materyali içinde yer alan ve çevre kirliliğine yol açan özellikle ağır metaller, ağaçlar tarafından absorbe edilerek zararsız hale getirilmektedir.
1.5. Biyolojik Çeşitliliği Koruma
Kent ormanları ve kentsel yeşil doku, kentsel biyolojik çeşitliliğin temeli konumundadır. Ses yansımaları ile hoş etkiler yaratan kuşların, bir çok sevimli hayvanların, faydalı böceklerin barındığı kent içi ve kent çevresi yeşil alanlar, genel anlamda ekolojik dengeye katkı sağlayan fauna çeşitliliğine uygun zemin hazırlayan ortamlardır. IUCN tarafından yapılan araştırmalar, kentlerde uygun bir yeşil alan şebekesinin oluşturulmasının biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesine hizmet ettiğini, kentleri çevreleyen yeşil kuşaklar ve lineer parklar gibi yeşil kulvarların, aynı zamanda biyolojik kulvarlara dönüştüğünü ortaya koymuştur (Kuchelmeister, 2000).
2. Kent Ormanlarının Sosyal İşlevleri
2.1. Kent Halkının Sağlığına Katkı Sağlama
İnsanların dikkati ile çevresi arasındaki karşılıklı etkileşimi belirten bir teori geliştirmiştir. Buna göre hızlı seyreden araçlar, parlayan neon lambaları ve göz alıcı renkleri ile kent yaşamı insanda sürekli gerilimlere neden olmaktadır. Araştırmalar göstermektedir ki bitki örtüsü ve doğa kendiliğinden anlık dikkatimizi takviye etmekte, duyu organlarımızı dinlendirmekte ve bize taze enerji vermektedir. Yeşil alanlara gitmek bizi rahatlatmakta ve konsantrasyonumuzu güçlendirmektedir (Nılsson, Randrup, 1997).
Ağaçların sahip olduğu hijyenik etkilerin içinde psikolojik işlevleri kent halkı için çok önemli bir etkidir. İki tarafı yüksek yapı kitleleriyle çevrili bir alanda ölçeğini kaybeden insan ağaçlıklı bir alanda kendini daha huzurlu hissedecektir. Ağaçların insanlar üzerindeki psikolojik etkileri sahip oldukları form özelliklerine göre de değişir. İnsanlar üzerinde dağınık formlu ağaçlar rahatlık duygusu uyandırırken piramidal formlu ağaçlar ise disiplin duygusunu uyandırır.
Çeşitli kaynaklara göre ormanların insanlar üzerine yaptığı dinlendirici etkiler şu şekilde açıklanmaktadır;
- Ormanı oluşturan ağaçların tacı gölgeleme etkisi ile güneş ışınlarının insan cildi üzerindeki nitelik ve nicelik olarak etkisini 1/3 oranında azaltmaktadır.
- Göze gelen ışık şiddetinin azalması, gözün çevreyi algılamasını kolaylaştırmakta, ayrıca yeşil ışık retina üzerinde olumlu etki yapmaktadır.
- Rüzgârın orman içinden geçerken frenlenmesi, sert hava hareketlerinin cilt üzerindeki mekanik kurutucu etkisini azaltmaktadır.
- Transprasyon sonucu atmosfere verilen nem, hem çevre atmosferini serinletmekte, hem de havadaki katı parçacıkların çökmesini sağlamaktadır. Böylece akciğerlerin temiz ve nemli havayı soluması kolaylaşmaktadır.
- Sıcaklık, nem ve rüzgârın ortaklaşa etkisi sonucu oluşan Biyoklimatik Konfor Etkisi orman örtüsü altında mevsimlere göre değişmekle birlikte açık alana göre daha sık yaşanmaktadır.
- Ağaçların çiçek, yaprak ve çeşitli salgılarından yaydıkları kokular, yaprakların rüzgârda salınmaları sırasında çıkardıkları sesler, ayrıca kuşların ve böceklerin sesleri genelde kent insanı için değişik izlenimlerdir.
- Bu özelliklere ek olarak insanın kentteki yoğun taşıt ve yaya trafiği baskısı olmayan, güvenli bir ortamda bulunduğunu hissetmesi bile rahatlatıcı ve dinlendirici etki oluşturmaktadır.
Yukarıda saydığımız bu özellikler ormanların ancak belirli kapalılıkta, yaşlı ağaçlardan oluşan bölümleri için geçerlidir. Buradaki ağaçların düzgün gövdeli olmaları da önemli değildir. Ancak yüksekten taçlanmış olmaları mekânın iç açıcı (ferah) olarak algılanması ve tacın altında harekete, aktif dinlenceye olanak vermesi bakımından önemlidir. İşletme ormanlarında aranan düzgün gövdelerin yerine bu ormanlarda eğri, kovuk, çatal gövdeli vb. ağaçlar ziyaretçiler için daha da ilginç olabilir.
Psikolojik açıdan da kent ormanlarının kent halkının ruh ve beden sağlığı üzerinde küçümsenmeyecek düzeyde olumlu etkileri vardır. Her şeyden önce insanlara kent ortamında doğa ile temas etme, zamana ve de mevsimlere göre doğada oluşan değişimleri gözlemleme olanağı vererek doğa ile bütünleşmelerini sağlarlar. Bilimsel araştırmalara göre yeşil renk insanlarda mutluluk, rahatlık ve huzur duyguları uyandırmaktadır. Penceresinden koruluk ve ağaçların görüldüğü bir hastane odasındaki hastaların diğerlerine göre daha çabuk iyileştikleri, tıp uzmanları tarafından önemle belirtilmektedir (Kuchelmeister, Braatz, 1993).
Daha önce de belirtildiği gibi, kent havasının arıtımı ve oksijen bakımından oranını artırma gibi işlevleri, toplum sağlığına sundukları en önemli hizmetlerdendir. Kent ormanları, kent çevresindeki ulaşım ve endüstriyel tesislerden kaynaklanan gürültüyü önleyerek ya da azaltarak kent halkını gürültü kirliliğinden korumaktadır. Sık oluşturulmuş 30 mt genişliğindeki bir plantasyon, gürültüyü koşullara göre 5 - 15 desibel düzeyinde azaltabilmektedir.
2.2. Görsel Güzellikler Sunma
Kentlerin çevresindeki ormanlar estetik açıdan, kentin katı ve keskin hatlı oluşumlarını yumuşatırlar, kontrast şekil ve tekstürler oluşturarak ilginç ve etkileyici görünümler yaratırlar. Kentin yakın çevresindeki endüstriyel tesisler, hammadde kaynakları, çöplükler ve diğer görünümü arzu edilmeyen alanların sınırlanma ve saklanmalarında önemli görevler üstlenirler (Aslanboğa, 1976).
Özellikle endüstrileşmiş şehirlerde kentsel yeşil dokunun pasif peyzaj etkisiyle bile kent halkının fiziksel ve ruhsal sağlığına önemli katkıları söz konusudur. Kent ormanları, özellikle kentin ana giriş ve çıkışlarındaki yolların etrafında oluşturdukları yeşil doku ile ziyaretçilerin kent hakkındaki ilk izlenimlerini olumlu yönde etkilemekte ve kente prestij kazandırmaktadır (Cabanel, 1989).
2.3. Doğa Ve Çevre Eğitimi İçin Ortam Oluşturma
Kent ormanları, git gide önem kazanan kent halkının çevre eğitimi ve çevre bilincinin artırılmasında önemli roller üstlenmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin endüstrileşmiş çoğu kentlerindeki kent koruları, botanik bahçeleri, hayvanat bahçeleri, büyük akvaryumlar ve arboretumlar gibi tesisler, kent halkının fauna ve florayı daha iyi tanımalarında, ekolojik dengedeki rollerini daha iyi kavramalarında önemli hizmetler vermektedir. Kent ağaçları ve kent ormanları kolay kavranabilir özellikleri ile doğa ve çevre eğitimi için hem ana çerçeve, hem de en uygun bir başlangıç konusudur.
2.4. Rekreatif Hizmetler Verme
Kent ormanları, kent halkının açık hava rekreasyonu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi; koşu, yürüyüş gibi çeşitli sportif aktiviteleri gerçekleştirebilmesi için oldukça elverişli ortamlardır. Uygun düzenlemelerle her gelir grubuna mensup kent halkının rekreatif ihtiyaçlarının karşılanmasını mümkün kılarlar.
3. Kent Ormanlarının Ekonomik İşlevleri
3.1. Yapacak Ve Yakacak Odun Hammaddesi Sağlama
Kent ormanları, özellikle fakir ve gelişmekte olan ülkelerin küçük kentlerindeki yakacak odun ihtiyacını % 25 - 90 oranında karşılayabilmektedir. Bu oran, fakir kent halkının yıllık gelirinin önemli bir bölümünü yakacak odun almak için harcamak durumunda olduğu dikkate alındığında daha büyük anlam kazanmaktadır. Zira yapılan araştırmalar, fakir ülke ve bölge kentlerindeki insanların yıllık gelirlerinin ortalama % 30 - 40'ını yakacak odunun temini için harcamak durumunda olduklarını ortaya koymuştur. Kent ormanları, yakacak odunu yanında yerel ağaç endüstrisinin hammadde ihtiyacına da kaynak oluşturabilmektedir (Kuchelmeister, Braatz, 1993).
3.2. Bitkisel Besin Maddeleri Sağlama
Fakir ülkelerdeki kent ormanları, estetik ve ekolojik işlevleri yanında gıda temini için de bir kaynak olarak görülmektedir. Çoğu Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde diğer işlevleri yanında kent ormanlarının geleneksel bitkisel besin üretimi işlevleri halen güncelliğini korumaktadır. Çin'in başkenti Pekin'de Belediye Orman Bürosu'nun çalışmaları ile meyveliklerin kent içi ve çevresindeki ağaçlı alanlar içindeki oranı % 17'ye ulaşmıştır. Bitkisel besin maddeleri sağlama kent tarımı boyutuyla gelişmiş ülkelerde de git gide önem kazanan bir faaliyete dönüşmüş durumdadır. Gelişmekte olan ülke kentlerinde kentler çevresinde tesis edilen meyvelikler, ekolojik ve estetik işlevleri ile birlikte kent halkının bitkisel besin maddeleri ihtiyaçlarını da karşılamaktadır. Ayrıca kent içi alle tesislerinde meyve ağaçlarının kullanımında dikkat çekici artışlar gözlenmektedir (Dembner, 1993).
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!