İzmir kenti, Ege kıyı bölgesinin tam ortasında yer almaktadır. Gerek kuzeyden, gerek güneyden İzmir'e yaklaştıkça yağış azalmakta, doğuya doğru ise yağış daha da azalmakla birlikte evapotranspirasyon miktarı düşmekte, yaz yağışları nedeniyle iklim bitkisel varlığın bölgesel tipe bağlı olarak gelişmesine olanak vermektedir. Daha içerileri ise step niteliğindedir. Haziran sonundan Ekim ortasına hatta bazen sonuna dek su noksanı dönemi yaşanan bu yörede, bitki tür seçimi ve yeşil alan yönetimi kendine özgü koşullar içermektedir.
1990'ların sonunda 4 belediye bölgesinde gerçekleştirilen Ekolojik açıdan önemli biyotopların yeterlilikleri konulu araştırmada; alan genişlikleri, tür zenginlikleri, birbirlerine olan uzaklıkları ve örtü hacmi derinlikleri değerlendirilerek yetersizlikleri görülmüştür. Buca'da Hasan Ağa, Konak'ta Kültürpark dışında kent parkı niteliğinde alan olmadığı görülmüştür.
İzmir'de 2,8 m2/kişi yeşil alan düştüğü saptanmış, bu oranın İstanbul'da 4,0 m2/kişi, Trabzon'da 10 m2/kişi, Balıkesir'de 11m2/kişi olduğu; yurtdışında ise Viyana'da 25 m2/kişi, Washington'da 50 m2/kişi, Los Angeles'ta 130 m2/kişi olduğu bilinmektedir. 2000 yılına kadar Büyükşehir Belediyesi 2 milyon 183 bin 293 m2 yeşil alana 2,5 milyon fidan dikerek bu açığı kapatmada yol almıştır. Bayraklı sırtlarında tesis edilen Atatürk Ormanı'nda (367 ha) başlayan konut yapımı durdurularak bu alan tekrar kent ormanı niteliğine kavuşturulmuştur. Kent merkezinin en önemli yeşil alanı olan kültür parkta 110 da'lık olan bitkilendirilmiş alan, 274 dekara çıkarılmıştır. Kent içindeki yeşil alanlara önemli katkıyı güvenceli olarak sağlayan askeri alanlar 130 km2 yer kaplamaktadır. Bayraklı, Karşıyaka, Belkahve, Balçova, Çiçekli'de rekreasyon tesisleri kentsel orman niteliğindeki alanlarda bulunmaktadır. Bir doğal alan olan Gediz Deltası kuş cenneti, korumaya alınmıştır.
Karşıyaka'da 0-1 yaş arası kızılçam, toros sediri, yalancı akasya, kıbrıs akasyası, mavi servi, kara servi, fıstık çamı, okaliptus, iğde, dut türü fidanlar dikilerek kent ormanı oluşturulmuştur.
Bu yapılan uygulamaların İzmir kentini; gelişim ve başka kullanım alanlarını da dikkate alarak tamamen çevrelemesi, kenti çevreleyen çıplak alanların kalmaması açısından oldukça önemlidir. 1995'de Karşıyaka'da canlar alan ve önemli tahribat yapan selin bir daha görülmemesi, bu çevrelerde tesis edilecek kent ormanı sayesinde olacaktır. Ayrıca kentin yakın çevresinde çok geniş bir alan ekolojik arıtım ve rekreasyon imkanları sağlayacaktır.
1992 Rio deklarasyonunda, sürdürülebilir kent yaşamı için gerekli görülen; kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesinin planlanması, bitkisel varlığın korunması, arttırılması, bu konuda işbirliğinden de öte entegrasyonun kurumsal bazda sağlanması ve toplu bir farkındalık yaratılması konularının karara bağlanmasına ilişkindir.
Kaynak: Peyzaj Mimarı Murat ERMEYDAN, 2005 " KENT ORMANLARININ PLANLANMASI İSTANBUL ÖRNEĞİ"Bahceşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,İstanbul
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!