2 ila 7 saat süren güneş banyosundan sonra “güneş çarpması” görülebilir. Yine yarım saatten fazla süren güneşte kalma durumunda yanıklara ve su toplanmalarına rastlanabilir. Süre daha uzun tutulursa daha da ciddi yanıklar ortaya çıkar. Deride kurumalar olur. Güneş ışınlarının bir tesiri de damarları genişletmesi ve bacaklarda varis, yüzde ise ince damarların çatlamasından kaynaklanan kırmızı lekeler oluşturmasıdır. Bu tür rahatsızlıkları olan kişiler, kesinlikle güneşte kalmamalıdır.
Güneş ışınlarının uzun vadedeki tesirlerinin başında, cildin zamanından önce yaşlanmasına sebep olması gelir. Çünkü bu ışınlar derideki dokuları gevşetir ve cilt zamanından önce kırışıp, pörsümeye başlar. İnsanın bronz tene sahip olmasının bedeli çok ağırdır. Özellikle halkın açık renkli olduğu ülkelerde, cilt kanserine yakalananların sayısı oldukça yüksektir. ABD’de her yıl güneşin ültraviyole ışınları yüzünden yarım milyon kişi deri kanserine yakalanmakta,binlerce kişi hayatını kaybetmektedir.
Ayrıca bir yıl esmerleştikten sonra eski haline dönenler için de tehlike bitmemektedir. Derideki hücreler emmiş oldukları güneş enerji miktarını hafızalarına kaydetmektedirler. Bu sebeple yıllar boyu ciltte biriken güneşin yan tesirleri hücreler yozlaşmasına yol açmaktadır. Bu yüzden güneşin her mevsim kuvvetli olduğu sıcak ü!kelerde, cilt kanseri oranı daha yüksektir.
Çocuklar ve gençlik için tehlike daha da büyüktür. Çocukluk ve gençlik devrelerinde güneş altında fazla kalan kişilerin, ileriki yaşlarda deri kanserine yakalanma ihtimalleri artmaktadır. Özellikle yanık bir teni sağlıklı görünme diye kabul eden kişiler, çocuklukları süresince, sonraki yıllarda deri kanseri olmalarına yetecek miktarda ışını almaktadırlar. Yaz sezonunun bitmesiyle birlikte, ten renginin açılmasına rağmen ültraviyole ışınlarının zararlı tesirleri yok olmamaktadır. İşin dikkat çekici yanı bronzlaşmanın tehlikesin son yıllarda artması ve gelecek yıllar için alarm işareti vermesidir.
Artık daha sık cildin yaşlanmasına, ciltte tümör teşekkülüne ve katarakta yol açan aşırı güneşte kalma ve bronzlaşmak hakkında Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ümmetini 14 asır önceden şu mübarek sözleriyle ikaz etmektedir:
“Güneşe karşı oturmayınız. Güneşe karşı oturmak; kişinin tenini bozardır, kurutur. Yani rutubetini çeker-alır. Derisini bozar. Cildi kurur ve elbisesi eskir. İnsanın vücudunda olan gizli hastalıkları meydana çıkarır"
.
Biyolog
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!