NARDA ÇATLAMA SORUNU İLE AKKUYU NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ İLİŞKİSİ

Merhabalar.

Narda çatlama sorunun ile Akkuyu’ da nükleer santral kurulması arasında çok ciddi bir bağlantı vardır. Bakınız açıklayayım.

Narda çatlama, üreticiler için ciddi bir ekonomik sorundur.

Bakınız konu ile ilgili 26.10.2011 tarihli Yeni Asır Gazetesinin haberine:

“Denizli'de nar çatladı üretici zarara uğradı

Türkiye nar üretiminin yüzde 15'ini karşılayan kentte yağışlarla, gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı, meyveyi olumsuz etkiledi.

Denizli'de, hem yağmur hem de gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının fazla olması nedeniyle ağaçlardan hasadı yapılamayan nar çatladı. İhracata kilogramı bir liradan gönderilen nar çatlayınca, kilogramı 35-40 kuruştan meyve suyu fabrikalarına satılmaya başlandı.

Türkiye'nin nar üretiminin yüzde 15'ini karşılayan Denizli'de üretici zor duruma düştü.” 1

HASAN DURNA (DENİZLİ) / 26.10.2011

nükleer santral kalsiyum kaynaklarını etkiler

Kaş ve çevresindeki narların çatlaması dolayısı ile üreticiler nardan bekledikleri geliri elde edememektedir.

Üreticiler narda çatlamanın sebebinin yağışlar olduğunu düşünmektedir. Doğrudur.

Ancak bilinmelidir ki toprak kalsiyum bakımından dengeli olduğunda ve bu kalsiyum bitkiye yeterince geçtiğinde meyvelerde çatlama en az seviyede olmakta, çoğunlukla olmamaktadır.

Toprak besleme açısından kalsiyum önemli bir kaynaktır

Aslında yağmur çatlamanın dolaylı sebebidir. Siz meyveye uygun besinleri verdiğinide çatlama olmaz. Nitekim sizin narlar çatlarken komşunuzun narında çatlak olmayabilir. Bu durumda biliniz ki komşunuz kalsiyum kullanmıştır. Çünkü,

Bilimsel açıklama: Kalsiyum noksanlığında meristem dokuların büyümesi yavaşlar, noksanlık belirtileri önce büyüme noktalarında ve genç yapraklarda kendini gösterir. Genç yapraklar deforme olur ve yaprak kenarlarında siyah ve kahverengi nekrozlar oluşur. Noksanlıktan zarar gören dokularda hücre duvarları eridiğinden buraları yumuşak bir yapı alır.

Herkesin anlayacağı dilden açıklama: nar kabuğu kalsiyum eksikliğinden çatlar (detay açıklaması yukarıda, anlayan anlamayana anlatsın)

 

Ancak kalsiyum toprakta çok zor ilerleyen bir besindir. Bunun iyi yanları toprağa kalsiyum verdiğinizde yapacağınız fazla verme hatalarının çok önemli olmaması (bitkiye zarar vermemesi) ve verilen kalsiyumun yıllarca toprakta kalabilmesi; her sene yeniden işlem yapma zorunluluğunun olmamasıdır.

Kötü yanı ise ürün verme aşamasına gelmiş bitkide kalsiyum eksikliği olduğunu anladığımızda bunu gidermek için topraktan kalsiyum verilmeye geç kalınmış olur. Ürün için olan kalsiyum o yıllık yapraktan verilir. Ancak bu aşamada sonraki yıllar için gerekli toz kalsiyumun da topraktan verilmesi gerekir.

Burada toz kalsiyum dediğimiz tarım kireci, dolomit denilen bir madenden üretilebilir. Bakınız meslektaşım Amaç Keskin konuyu bilimsel şekilde nasıl açıklamış (herkesin anlayacağı şekilde özetini yapacağım ben sonunda, hızlı geçebilirsiniz):

“Kireç terimi normal olarak toprak asitliğini düzeltmek için kullanılan kalsiyumlu bileşiklere verilen bir isimdir. Bu isim altında, yani kireç denince, prensip olarak öğütülmüş kireç taşı ve tebeşir akla gelir. Bunların içeriği de kalsiyum karbonattır. Pek çok ülkede magnezyumlu kireç taşı yatakları yaygın bir şekilde bulunmaktadır. Yani bu yataklar magnezyum karbonat ve kalsiyum karbonat karışımı halindedir. Bu malzemeler geniş oranda tarımda kireçleme işlerinde kullanılmaktadır. Magnezyumlu kireç taşları, mat sarı renkte dar şeritler halinde bulunabildiği gibi, bazen lokal sert magnezyum kireç taşları halinde de bulunabilir. Rengi kurşuni, kirmızımsı kurşuni renklerede olabileceği gibi, içerisinde saf olmayan maddeler az miktarda bulunsa bile, bu maddeler bu taşların kireçlemede kullanılmasına negatif bir etkide bulunmazlar. Magnezyumlu kireç taşlarının içerisinda bulunan magnezyum karbonat oranı % 3’ten % 45’e kadar değişik oranlarda bulunabilir. Ancak % 15’ten fazla magnezyum oksit (MgO) içerenler magnezyumlu kireç taşı olarak satılabilir. Böyle yüksek oranda magnezyum içeren kireç taşlarına çifte karbonatlı kireç taşları (CaCO3 MgCO3) veya dolomit denebilir. Bütün dolomitik kireç taşlarının saf kireç taşına göre daha az aktif olduğu, kimyasal reaksiyona daha yavaş girdiği, hatta asitlerle bile daha yavaş reaksiyona girdiği bilinmektedir. Bu özellik, yavaş etki sitenen koşullarda çok yararlı olabilir. Bir kireçleme malzemesi olarak magnezyumlu karbonat, kalsiyum karbonattan daha etkilidir. 84 kg saf magnezyum karbonat, 100 kg kalsiyum karbonatın nötralizasyon değerine eşittir. Yani aynı dereceki toprak asitliğini nötralize edebilir. Yani, magnezyumlu kireç taşlarının nötrzlizasyon değeri adi kireç taşına göre çok daha yüksektir. Durum böyle olduğuna göre, % 35 magnezyom karbonatlı bir malzemenin nötralizasyon değeri 61 iken, saf kalsiyum karbonatın nötralizasyon değeri 56 olmaktadır. Bununla birlikte pratik amaçlar için, magnezyumlu kireç taşları öğütülmüş kireç taşı ve tebeşirle eşdeğer olarak kabul edilebileceği gibi, daha üstün bir nötralizasyon değerine sahip olduğu da kabul edilebilir. En geniş kullanılan ve en uygun magnezyumlu kireç taşı şekli, öğütülmüş olan tipi, yani dolomittir. Öğütülmüş dolomitin kullanılması, saklanması ve dağıtılması son derece kolaydır. Kalsiyum karbonatlı kireç taşları için geçerli standartlar dolomit için de geçerlidir. Örneğin, arazi ıslahında kullanılacak olan öğütülmüş dolomitin en az % 40’ının 150 mm elekten geçmesi gerekir. Bundan daha ince öğütülmesinin pratikte hiç bir yararı yoktur ve tarımsal amaçlı kullanımlar için uygun değildir. Bununla birlikte, bazen piyasaya daha kaba öğütülmüş malzemeler de çıkarılır ve yerine göre tarımda kullanılır. Bu tip malzemelerin tümünün 5 mm’lik elekten, % 20’sinin de 150 mm elekten geçmesi gereklidir. Daha iri hazırlanmış dolomitin ise, tamamının 5mm’lik elekten, en az % 15’inin ise 150 mm elekten geçmiş olması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmış malzemeler, daha ince öğütülmüş kireç taşlarına göre daha etkilidir, yani nötralizasyon değerine eşittir. Ancak çabut etki beklenen koşullar için çok kullanışlı değildir. Bununla birlikte, fazla yağış alan bölgelerde, kaba öğütülmüş dolomit, yıkanmaya karşı daha dayanıklıdır. Normal veya kaba öğütülmüş magnezyumlu kireç taşları, diğer kireçleme malzemeleri gibi, problemsi olarak standart kireç dağıtıcıları ile uygualanbilir ve tarlaya serpilebilir. Magnezyumlu Kireç Taşlarının Özel Kullanım Alanları Magnezyum en önemli bitki besin maddelerinden biridir. Yoğun tarım yapılan ve az gübre kullanılan yerlerde, kumlu topraklarda magnezyum eksikliği görülür. Bu gibi topraklarda, asiditeyi düzeltmek için yapılacak kireçleme işlemi için magnezyumlu kireç kullanılsa bile, magnezyum eksikliğini gidermek uzun vadeli bir iştir.”2

Özetle: Dolomit hem bir kalsiyum hem de magnezyum kaynağıdır. Hem besin eksikliği karşılarken toprağın bozulmuş asitliğini düzelterek toprağı tamir eder.

Herkesin anlayacağı dilden açıklama: Bozulmuş toprağa kireç taşı (dolomit) vermek onu tedavi etmek için yapılacak en önemli şeylerden biri olabilir.

Peki, bir maden toprağa yapay olarak verilmeli mi?

Eğer siz toprağı sürekli çapalamış, yapay olarak sulamış, yapay gübre ve ilaçlarla dengesini bozmuş iseniz toprak kendini tedavi etmek için böyle bir madene yapay olarak ihtiyaç duyuyor. Doğal bir alanda böyle bir ihtiyaç olmayacaktır.

Hangi kalsiyum kaynağı kullanılmalı?

En uygun doğal kalsiyum kaynakları organik kaynaklar olacaktır. Bu amaçla örneğin yıkanmış, kurutulmuş, toz haline getirilmiş midye kabuğu çok iyi bir kaynak olabilir. (Tatlı su midyesi tercih edilmelidir.) Bu bahsedilen organik kaynak, araziye en yakın kaynaktan elde edilmelidir. Örneğin yakındaki sübye işleme tesisinden alınan kalsiyum kabuklarının tozu. Ekonomik ve ekolojik açıdan en doğrusu yakından yüzyüze (doğrudan alıcı satıcı ile) iletişimli alış veriştir. Ancak maalesef ki toprağı organik kalsiyumla tedavi edebilecek kadar bol organik atık maddemiz yok. Büyük bir düzeltme için madenlere muhtaç gibiyiz.

Eğer maden kullanılacaksa ilçenize en yakın dolomit maden yatağındaki dolomitler kullanılmalı. Örneğin Kaş (Antalya) bölgesindeki nar bahçeleri için dolomit Mersin Aydıncık’ tan alınmalıdır. Yakında uygun maden yoksa (maden sodyumlu ise vs. gibi tarıma uyumsuz ise) bir sonraki maden yatağına bakılmalıdır. Bu durum hem ekonomik ve hem de ekolojik olarak çok faydalar sağlar. Aşağıdaki haritada yeşil işaretli noktalar Türkiye’ deki önemli dolomit yataklarını gösteriyor. Bunlar:

Mersin civarında Aydıncık, Mersin' in kuzeyi, Hatay, Antakya; Malatya' nın kuzeyi ve Kastamonu' dan Marmara Adasına dek uzanan fay hattı üzeri; Kırklareli ve Edirne' nin doğusu; İzmir Yarımadası 3


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız